|
|
Tartışmaya ilişkin Cevaplar
|
Hüseyin Çebi
-
(Ziyaretci)
|
29.02.2008 13:53:11 |
Türbanın rejim sorunu getirmesinin yanı sıra İslami açıdan da bazı temel sorunlarımızı büyütebileceği endişesi içindeyim. Şöyle ki İslamiyet te şekilcilik çok önemli bir meseledir.İslamiyeti esasta yaşamak ile şekilde yaşamak arasında çok büyük fark vardır. Şekil, esasta yaşadiktan sonra oluşmazsa çok tehlikeli olmaktadır. Başka bir ifade ile şekilden esas varmak zor ama esastan şekile varmak koly ve doğru olandır. Halkımıza İslamiyet tam olarak maalesef öğretilememektedir.İslami öğreti hala daha Osmanlının son dönemindeki kalıp ve esaslar içerisinden çıkamamıştır. Böyle olunca da İslamiyeti öğrenmede gerçekten zorluklar söz konusudur.Biz İslamiyeti esaslarıyla öğrenme yollarını bulmak zorunda iken türban meselesinin gereksiz şekilde tartışılması (ki şu anda bunu önlemek çok zor görülmektedir) şekilciliği öne çıkaran yeni bir ortam doğuracaktır.Bu durum iyi olmayacaktır. Onun içindir ki İslami öğreti usulleri yeni baştan gözden geçirilmeli ve bu yönde çok kapsamlı bir program uygulamaya konulmalıdır.
Hüseyin Çebi
|
|
BİLGEHAN GÖKTUĞ
-
(Ziyaretci)
|
23.02.2008 01:55:51 |
TÜRBAN, REJİM SORUNU MEYDANA GETİRİR. Üniversitelerde türban serbestiyetinin Anayasa değişikliği ile sağlanması(Bundan sonra Anayasa Mahkemesi bu değişiklikleri iptl etse bile)ülkemizde rejim açısından ciddi sıkıntılar meydana getirecektir. Bunları şöyle özetleyebiliriz. 1-Konu Üniversiteleri ilgilendiriyor gözükse de türban konusu doğrusuyla, yanlışıyla toplumun her kesiminde tartışılmaktadır.Bu tartışmalar üniversitelerdeki gerginlikle birlikte inananlar, inanamayanlar ayırımını getirecek ve milletimiz yeni bir kamplaşmaya doğru gidecektir. 2-Bu gün üniversitelerde öğrenci ve öğretim üye ve görevlilerinde üç grup doğmuştur. Türbana karşı olanlar. Türbandan yana olanlar ve türban yasağının 18 yaş doldurulduktan sonra bütün kamu kurumlarında serbest bırakılmasından yana olanlar,yani bu serbestliği kafi görmeyenler. Üniversitedeki bu bloklaşma bir gerginliği meydana getirecek ve bu gerginlik de topluma anında yansıyacaktır. 3-Bölücü hareketle karşısında son yıllarda oluşan milli ya da ulusal çizgide yer alanlarda türban yasağının kalkmasıyla birlikte bir karmaşa ve dağılma yüz tutmuştur. Ulusalcıların bir bölümü ve Marksistler artık bölücülere de haklarının verilmesi gerektiğini söylemeye başlamışlardır.Milli çizgide yada üniter devlet yanlılarında da büyük moral bozukluğu söz konusu olmuştur. Özetle Avrupa Birliğine girme çabalarının ve hükümetin belli uygulamalarının kendiliğinden meydana getirdiği milli blok çatlamıştır. 4-Türban meselesi İslami açıdan da şekilciliğe önem veren bir anlayışın tuplumda patlama yapması ihtimalini kuvvetlendirmektedir.Bu arada Türk toplumunun büyük ölçüde tabi olduğu İmam-ı Azam Ebu Hanife, Ahmet Yesevi ve Hacı Baktaş`ı Veli yerine Ortadoğu ve Kuzey Afrika kökenli İslam düşünür ve alimlerinin ağırlığı artma eğilimi gösterecektir. Bu gün Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Genel Müdürlüğünün tavsiye ettiği din kitapları yerine, okullarda "Namazda Diriliş Cemiyeti"nin bastırdığı çok farklı din dersi kitapları organize bir şekilde okutulmaktadır. Bu durum da dindar ama milliyetçi kesimin giderek zayıflayıp milli birikimlerde kayba sebep olacaktır. 5-Şu bir gerçektir ki türban takanların bir kısmı dini inançaları sebebiyle türbanı takmaktadırlar fakat bir bölümü de tamamen siyasi amaçlı hareket etmektedirlerler.Şubat 2008 de 971 türbanlı kadının yayımladığı bildiride talep ettikleri hususların çoğu İslami değil siyasi olmuştur.Talep ettikleir husuların içinde mesela Türklüğe hakareti cezanlandıran TCK`nun 301. maddesinin kaldırılması isteği de mevcuttur. Siyasi amaçlı hareket edenler daima dini amaçla türban takanları peşinde sürükler.Çünkü İslami endişelerle türban takanların aktiviteleriyle siyasi amaçla türban takanların aktiviteleri bir olmamaktadır. Böyle olunca da kullananlar siyasi amaçla hareket edenler, kullanılanlar ise dini amaçla türban takanlar olmaktadır. Bu durum da dindar insanların zaman zaman incinmelerine sebep olacaktır. 6-Bu tür toplumsal kamplaşmalar haklı-haksız, doğru-yanlış, yanındayım-karşısındayım tartışmalarını kendiliğinden getireceğinden bir süre sonra hiç bir kesimin hiç bir şekilde söz ve talimatla durdurulamayacağı bir sosyal çalkantı ve düşmanlık tohumları getirecektir. Bu durum ise milletleşme sürecini önce yavaşlatacak sonra da zayıflatacaktır.Bu durum da üniter devletin zayıflaması demek olacaktır. En önemlisiyle TOPLUMSAL MUTABAKAT olmaksızın yani çatışması muhtemel olan kesimlerin uyuşması temin edilmeden, hoşgörüsü sağlanmadan gerçekleştirilen türban yasağının üniversitelerde kaldırılması ve hele de en üst seviyedeki tartışmalarla kaldırılması rejimimiz açısından çok tehlikeli olmuştur. BİLGEHAN GÖKTUĞ
|
|
Nevzat KOÇ
-
(Ziyaretci)
|
21.02.2008 09:46:55 |
Turbanın hemen her alanda tartışma konuu yapıldığı bir aşamada asıl eksiklik gözden kaçmaktadır. Din alimleri hariç hemen herkes, islamdaki örtünmedn bahsetmekte,ahkam kesmektedir. Bu ülkede Diyanet İşleri Başkanlığı, İlahiyat Fakülteleri ve sözde din alimleri ne iş yapmaktadırlar. Niçin, Kur`an`daki örtünmeden, örf-adet ve ithal örtünmelerden, daha doğrusu bu alandaki yozlaşmalardan bahsetmiyorlar. Geriye tek bir seçenek kalıyor, turbanı islamın olmazsa olmz şartı gibi gören hatta islamın 6. şartı gibi takdim eden kesim bunların konuşmasını engelliyor olabilir. İşte yanlış ve tehlikeli olan bunlardır. Kur`an`ın yetlerini bir bütün oarak görmenin bir sonucu olarak turbanı takdim edenler ise; kur`n`ın kesn hükmü olan, faiz, kıybet ve islamdışı kesimlerle ilişki kesilmesi emirlerini görmzden geliyorlar. Elbtte herkes, aşırılığa kaçamak ve gçmişi ile bğı kesmemek bakımından, inncını, gelenek ve göreneğini yaşamak hakkına sahiptir. Ancak, bunun siyasi malzeme konusu yapılması endişe vericidir. Sonuç itibariyle, gçmiş hesaplar turbanüzerinden görülmekte, bu nedenle de kılıçlar kınına sokulmayacak görülmektedir. Allah, Türk ve Müslüman olan bizleri korusun.
|
|
ömer demirel
-
(Kayıtlı Kullanıcı)
|
14.02.2008 22:52:14 |
Aslında bunca zaman böyle bir sorun yoktu.Yine devlet içinden çıkamadığı durumlara düştü yine bazı konuların yapılabilmesi için ortalığın karışması gerekiyordu vede karıştırıldı sebebi de millet birbirine düşsün olan bitenle ilgilenemesin.Birkaç tane provakatöre görev verdiler onlarda 70`ler ve 80`lerde ki siyasi kavganın aynısını çıkartmaya çalışırcasına ortalığı karıştırdı.Üniversiteler 2`ye bölündü ama hiçbir öğrenci bunun farkında değil bizi birbirimize düşürüyorlar uyanmalıyız gözümüzü açmalıyız.İşte herzamanki gibi yine türkiye`nin iç savaşını yaptırıp birbirimize zarar ermemizi sağlıyorlar bence oyuna gelmemeliyiz egerki ATATÜRK zamanında kılık kıyafet düzenlemesi yapmıssa bunun dısına cıkılmamalı elbet düzeltilmeler olmalı ama abartma olmamalı.TÜRKİYE UYANMALI BİRBİRİMİZE DÜŞÜRÜP İŞLER ÇEVRİLİYOR FARKINA VARILMALI OYUNA GELMEYELİM.
|
|
Selim Berk
-
(Ziyaretci)
|
14.02.2008 11:10:43 |
Türban konusunda fikirlerimizi beyan ederken çok dikkatli olmalıyız.Çünkü şu anda doğru yanlış milletimiz bu konuda iki kutuba doğru kamplaşıyor.Ülkemizi ve milletimizi seviyorsak ki seviyoruz. o zaman şu anda olan oldu.Bundan sonra bu konuyu derinleşmeden kapatmanın yolunu aramalıyız. Bir de bu konu çok hassas bir konu. İnancı sebebiyle başını örten var. Rejimle mücadele çizgisinde örten var. Ayrı bir sınıf mensubu olduğunu göstermek için örten var. Ana baba, eş vs. baskısıyla örten var. Caddelerde rahat gezebilmek için örten var. Moda diye örten var. Başka sebeplerle de örten var. Bütün bunları dikkate alınca mesela "bez parçası" tabirini kullanmak bazılarını inctir. Başka sebeple de karşı çokmak bir kısmını üzer. Son değişikliğin hararetle yanında olmak da karşı olanları ayrışma noktasına daha hızlı sürükler. Biz aydınlar olarak bir orta yolla öncelikle bu gerginliği gidermenin yollarını aramalıyız. Benim düşüncem budur. Selim Berk
|
|
salih demirel
-
(Kayıtlı Kullanıcı)
|
14.02.2008 08:31:47 |
Türkiye nin her işi bitmiş el kadar bez parçasında takılı kalmış bazıları bu örtünme parçasını olay yapsada durum okadar vahim olmayıp bazılarının çıkar konusundan başka birşey değildir. Koskoca bir millet o kadar güçlükleri yenmiş türban denen el kadar parçadamı kaosa sürüklenmiş amaç gündemi bunlarla oyalamak bazı şeylerin görülmesini duyulmasını engellemek sanıyorum,ekonominin kötü gitmesi dış politika gibi. Millet olarak vatanına anayasasına bağlı bir milletiz kanunlarla kılık kıyafet belirlenmiştir ek bir yasa ile sadece düzenleme yapılır ve sorun da bu şekilde biter ama amaç başka sanıyorum. s demirel
|
|
Kaan Beşli
-
(Ziyaretci)
|
11.02.2008 13:20:17 |
Turban yasağının kaldırılması neticesinde rejim sorunu doğurmaya yönelik çabaları görüyoruz. Mesele, bu sorunu yaratmaya çalışanlara "siz yanlışsınız, siz dine karşısınız" gibi usluplarla karşı çikmak yerine daha değişik yollar bulmak gerekir. Çünkü kamplaşmaya çok yatkın olan milletimiz bu tartışmaların sonunda Allah göstermesin "İnananlar inanmayanlar" ekseninde bir kamplaşma olursa bu çok tehlikeli olur. Dış merkezlerde bizi daha fazla çatıştırmaya yönelik metotlara ve yollara başvururlar. Daha çok iştahları kabarır. Herkesin doğru-yanlış, haklı haksız meselesinden daha çok nasıl uzlaşırız noktasında kafa yormaları gerekir. KAAN BEŞLİ
|
|
Murat Çetintaş
-
(Kayıtlı Kullanıcı)
|
11.02.2008 11:14:29 |
Genel ahlak ve geleneklerimizle örtüşen kılık kıyafetten rejim zarar görmez. Ama giyinirken illa başka milletlerin yerel kıyafetlerini tercih etmek cehaletten öte birşeydir.( Çarşaf, sarık, burka cüppe gibi). Giyinmek ve örtünmekla karıştırmayalım. Müslüman olmak sadece örtünmeyi gerektirir. Neler giyileceğini tarif etmez. O yüzden sorunu spekule etmek isteyenlere metdan boş değpildir demek lazım.
|
|
|
|
Cevap yazmak istiyorum.
|