![]() |
Türk Meclisi |
|
||||||||
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1835 Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10880 Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236 Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 757 Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2061 Haber bulunmaktadır. |
![]() |
|
Haberler ve Yorumlar |
Böyle Sürüp Gitmez... |
Böyle Sürüp Gitmez! “Demokrasiyi düşe kalka yürütüyoruz. Biz siyasiler kaideleri bozuyoruz, onarımı orduya düşüyor. Biz bozdukça bu böyle sürüp gidecektir. Restorasyon hep orduya düşecektir ve restorasyon arasındaki devirler gitgide kısalacaktır.” İsmet İnönü’nün Ecevit’e... (Yıl 1971) “Cüneyt Arcayürek Açıklıyor” dizisi yakın tarihimizin, gazeteci gözüyle (ama gerçek bir gazetecinin gözüyle) anlatılışıdır. Kitaplığımın ön yerlerinde durur yıllardır. Sık sık açıp okurum, notlar alırım. Bir yurttaş olarak, hem de gazeteciliğe de bulaşmış bir yazar olarak yaşadığım olaylardır gözler önüne serilen... Bilmem günümüzün siyasileri okumuş mudur? Başbakanıyla, bakanlarıyla AKP kadrosunda kaçı bu gerçekçi yaşantıları okumak gereğini duymuştur, bilmem? Sanırım pek azı!.. Okusalar, olup biten yanlışlıklardan, çirkinliklerden, aptallıklardan bir ders çıkarsalar! *** Evet, hepimiz yaşadık. Kimimiz yakından, çoğumuz uzaktan... Ankara’da görevli bir genç gazeteci gün gün, yıl yıl hepsini yaşadı. Sonra da akıcı bir dille hepsini gelecek kuşaklara bıraktı. (Bu konuda Metin Toker’in yakın siyaset tarihine aydınlık katan anılarını da unutmamalı.) Hep bir korkuyla yaşandı, yaşadık, yaşıyoruz, yaşıyorlar! Bir darbe geldi gelecek! 27 Mayıs bir darbe miydi? Daha çok bir devrimdi. Atatürk Cumhuriyeti’ni koruyan, güçlendiren bir kaçınılmaz atılımdı... Tüm Türk halkının desteklediği, benimsediği.. . Ama 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 öyle mi? *** İsmet İnönü daha 12 Mart 1971’de teşhisi koymuş. O gün bugün yaşanan, korkulan, beklenen, bir karabasan gibi askeri, sivili ürküten... Bir çeşit öngörü, daha doğrusu derin deneyimlerin içinde bir yaşam tüketmiş bir askerin, bir ulusal kahramanın uyarısı: “Demokrasiyi düşe kalka yürütüyoruz. Biz siyasiler kaideleri bozuyoruz. Onarımı orduya düşüyor. Biz bozdukça böyle sürüp gidecektir. Onarım hep orduya düşecektir ve onarım arasındaki devreler gitgide kısalacaktır.” Doğru çıkmış; 27 Mayıs’ta, 12 Mart’ta, 12 Eylül’de bir süre sonra sivil yönetime dönülmüş. İktidarlara, siyasal partiler, liderler gelmiş, Demirel’ler, Özal’lar!.. Bir de şu var; siviller bir kez iktidarı ele geçirdiler mi koltuktan kopmaları, koparılmaları uzun yıllar sürüyor! Bu da işin başka bir gerçeği... *** Uzunca bir süredir, bazı gazetelerde, televizyonlarda Türk askerine, subayına saldırı girişimlerini görmekteyiz. Türk halkı, tek güvendiği güç olan ordusuna yapılan bu akıl almaz suçlamalar karşısında suskun kalabilir mi? Geçen gün Bay Mehmet Altan’ın tiksindirici konuşmasını dinleyince, Sevr dönemine, Mütareke yıllarındaki Ali Kemal’lerin, Damat Ferit’lerin günlerine geri döndüğümüzü sandım! Evet, kimse asker darbesi istemiyor, ama sivil darbeleri de istemiyor! Birazcık oy aldım diye Atatürk Cumhuriyeti’ni temelden değiştirmeye kalkışanlardan da tiksiniyor! *** İsmet Paşa’nın 1971’de söyledikleri, kulaklara küpe olmalıdır: “Biz siyasiler kaideleri bozuyoruz. Onarımı orduya düşüyor. Biz bozdukça bu böyle sürüp gidecektir.” Oktay Akbal |
Paylaş |
Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir. |
© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır.
Kullanıcı Sözleşmesi. |