Suriye kördüğümünde oyun içinde oyun..
Suriye kördüğümünde oyun içinde oyun..
03 Şubat 2016
Cenevre tiyatrosunda yeni bir oyun sahneleniyor. ``Suriye`nin geleceği´´ adlı bu oyunun senaryosu &8216;küresel sistem`in baronları tarafından yazıldı. Başrolleri egemen güçler paylaşırken, yerelde Şam`daki despot Beşşar Esed ve yönetimi figüran olarak kullanılıyor, direnişçi muhalefet güçleri ise kendileri için uygun görülen rolü oynamaya zorlanıyor.
Dış aktörler, direnişçi muhalifler ve rolleri belirleyen senaristler arasında tehditler, şantajlar, blöfler, restleşmeler havada uçuşuyor.
Suriye konusunda ilk Konferans Viyana`da yapılmıştı. Washington`da ve sonrasında ise Cenevre I, Cenevre II ve şimdi de gerçekleşmekte olan Cenevre III görüşmelerinin özeti işte bu.
Suriye`deki en önemli muhalif grubu temsil eden Yüksek Müzakere Komitesi bu tiyatroyu ve senaryoyu iyi bildiği için bu oyuna dâhil olmak istemiyordu. Tuzaklara, oyunlara ve kirli pazarlıklara yem olmamak için direndiler, çıkış çareleri aradılar ama tuzağı bozacak güçleri olmadığı için sonunda yine oyun kurucularının dediği oldu.
Başka alternatifleri olmadığı için sivil hedeflere yapılan hava saldırılarının durdurulmasının ve Esed rejiminin kuşatması altındaki bölgelere insani yardım ulaştırılmasının teminat altına alınması şartıyla oyuna dâhil olmak zorunda kaldılar.
Cenevre`de emperyalist güçlerin yönettiği ve yönlendirdiği görüşmeler devam ederken diğer yanda Suriye genelinde iç savaş tüm şiddetiyle devam ediyor. Diğer yandan hem yerelde hem de Cenevre`deki belirsizlikler, var olan endişeleri artırıyor.
Şu bir gerçek:
Cenevre`de konuşulanlar ne olursa olsun Suriye genelinde Rus savaş uçakları Arap, Kürt (PYD dışındaki Kürtler)ve Türkmenlerden oluşan muhalif direnişçilerin mevzilerini bombalamayı sürdürüyor. Diktatör Esed`e bağlı Suriye Ordusu, İran Devrim Muhafızları ile Hizbullah milislerinden oluşan güçler de karadan ilerlemeye devam ediyor. Masum siviller katlediliyor&8230; Sizin anlayacağınız Suriye`deki acı ve çığlık Cenevre`den duyulmuyor.
ŞAM YÖNETİMİ BARIŞ İSTEMİYOR
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi`nin oybirliği ile aldığı karar gereğince Suriye`deki savaşın 18 ay zarfında sona erdirilmesini öngörülüyor. İlk altı ayda bütün sivil hedeflere yapılan saldırıların durdurulması, bütün tarafları kapsayacak, etnik ve mezhep farkı gözetmeksizin bir geçici hükümetin kurulması ve siyasi süreç tamamlandıktan sonra Birleşmiş Milletler`in denetiminde hür ve adil seçimlerin yapılması hedefleniyor.
Ama buna uyulmadığı gibi hiç kimse bu planı inandırıcı bulmuyor. Anlaşılan o ki; plan iyi fakat niyet kötü.
Uluslararası Toplum adına arabulucu olan BM ise Suriye`de ne Rusya`nın hava saldırılarını durdurma, ne de Şam yönetiminin emriyle sivil halka yönelik &8216;İnsan Hakları İhlalleri`ni durdurma yönünde şimdiye kadar hiçbir girişimi söz konusu değildir.
Şam yönetimi bu karmaşa ortamından istifade ederek, kendine açılan bu yolda hızla ilerleyerek ülkenin tamamına yeniden hükmetmeye hazırlanıyor.
Muhalefeti çekilmeye zorlayabildiği için barış yerine zaman kazanmak için görüşmelerde kabul edilemeyecek şartlar öne sürmektedir.
TÜRKMENLER ZOR DURUMDA
Şu an yerelde ciddi bir dengesizlik ve olumsuzluk var. Meşru Suriye Muhalefet güçleri (ki bunların içinde PYD`nin dışındaki Kürtler, Araplar ve Türkmenler bulunmaktadır) mevcut mevzilerini kaybetmemek için zor şartlarda şanlı bir direnişi gerçekleştiriyorlar.
Muhalefet Cephesi ise yereldeki direniş ve Cenevre pazarlıklarında ciddi anlamda zorlanmaktadır.
Muhalefet Cephesinde yer alan Türkmenler ise Rus savaş uçaklarının hava bombardımanı karşısında geri çekilişi sürüyor. Suriye Ordusu, İran ve Hizbullah ortak güçlerinin kara saldırılarına karşı büyük kayıplara rağmen son mevzilerini kaybetmemek için zorlu bir direniş mücadelesi veriyorlar.
Bir yanda ölüm kalım savaşı devam ederken çok büyük sivil kayıplar ve yıkım karşısında Türkmenlerin dağlık bölgelerden Türkiye`ye göçü hızla devam ediyor.
Türkmenlerin Türkmen dağı düştükten sonra 36 köyden sadece 5`i ellerinde kaldı.
PEKİ, SURİYE BUHRANI NE ZAMAN BİTER?
Suriye`de yerelde olduğu gibi Cenevre görüşmelerinde de en büyük sorun dış aktörlerin varlığı ve karşılıklı güvensizliktir.
BM - GK öncülüğünde alınan kararlar maalesef sahaya yansıtılamıyor.
Barış adına Cenevre`de bir mesafe alabilmek için öncelikli olarak Rusya, İran ve Hizbullah`ın Suriye`den çıkartılması şarttır. Bu yapılmadan görüşmelerde alınan kararlar ne olursa olsun sahada uygulanma şansı bulamayacaktır.
Bütün bu karmaşık ve sofistike durumdan sonra herkesin birbirine sorduğu; ``Peki ama Suriye buhranı ne zaman biter. Bundan sonra ne olur?´´ sorusuna gelince:
Yerelde kendi isteklerine göre bir Suriye şekillenmesi ve Cenevre`de de egemen güçlerin pay taksiminin tamamlanması gerekir. Yani Suriye`nin geleceğine Suriye halkı değil dış aktörler karar verecek. Suriye`yi yine onlar kendi çıkarlarına göre şekillendirecekler.
BM, Suriye temsilcisinin, ``görüşmeler altı ay daha devam edebilir´´ şeklindeki açıklaması bu tezi doğrular niteliktedir.
Acı ama gerçek bu maalesef&8230;
|