Nekbe " Büyük Felaket"
Nekbe " Büyük Felaket"
14.11.2023 - 13:19
Afganistan ile Irak, Filistin şimdiki durak,
Biri usta biri çırak, Amerika ve İsrail
Kuduz it gibi dalayan, Dünyayı kana bulayan,
Hastaneyi bombalayan, Amerika ve İsrail
Soykırımın mucitleri, mumla aratır Hitler’i, Zamane kuduz itleri, Amerika ve İsrail.
Bebeklere kurşun sıkan, Sığınak barınak yakan, Hastaneler yakıp yıkan, Amerika ve İsrail.
Şair Hasan Hüseyin YILMAZ
9 Nisan 1948 tarihinde Siyonist IRGUN örgütüne bağlı militanlar tarafından Filistin’in Deir Yasin Köyü`nde gerçekleştirilen saldırıda 107 Filistinli sivil öldü. Bu katliamlar Filistin’de İsrail devleti kurmak için yapılıyordu. Kısaca hamurunda terör vardır.
Deir Yasin katliamı binlerce Filistinlinin benzer bir katliama uğrama korkusuyla topraklarını terk etmesine sebep oldu. Siyonistler 750 binden fazla Filistinliyi yerinden etti ve Filistinlilerin topraklarına el konuldu.
14 Mayıs 1948’de İsrail bağımsızlık bildirgesini ilan etmiş, 11 dakika sonra ABD İsrail’i tanımıştır. Türkiye ise İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı döneminde 28 Mart 1949 tarihinde İsrail’i tanıyan halkı Müslüman ilk devlet olmuştur. Bu tarihte İsrail henüz Birleşmiş Milletler üyesi değildir. BM üyeliği 11 Mayıs 1949 tarihinde gerçekleşmiştir.
O tarihten bu yana Nekbe devam ediyor. Bugün Gazze’de Siyonistlerin yapmak istediği şey aynı şeydir. Filistinlileri Filistin topraklarından sürmek
Geçen gün ellerinde İsrail bayrakları ile yapılan bir yürüyüşün videosunu seyrettim. Attıkları sloganlarda Müslümanlara karşı kin ve nefret dolu olduklarını gördüm. Bilindiği gibi ellerindeki kutsal kitap Tevrat, tahrif edilmiş bir kitaptır. On emirde “öldürmeyeceksin emri var” Bu emir (kendi aramızda yani Yahudi kardeşini öldürme emridir” diyorlar. Yahudi dışında olanlar için ise; yaşlı, çocuk, bebek demeden, hatta bahçesindeki keçisine kadar öldür, emri var. Hiçbir dinde olması imkânsız olan bu emri dini bir vecibe olarak görüyorlar. Bunları konuşanları da Yahudi düşmanı ilan ediyorlar. Bizim geleneğimizde kin nefret ve düşmanlık yoktur. Tarihimize bakanlar çok net görürler. Ama İsrail’i yönetenler kin ve nefret dolu.
Videoda sloganların İngilizce ve Arapça çevirileri alt yazı olarak verilmiş.
The 2nd Nakba is coming soon (ikinci nekbe yolda)
You will end up in refugee camps (Mülteci kamplarını boylayacaksınız)
Your religion is just a rubbish! (sizin dininiz çöptür)
The Arabs are son of bitches (Araplar o.çocuğudur)
A good Arab is a dead Arab (En iyi Arap ölü Arap)
Dikkat ediniz bu yürüyüşü yapanlar; Dine (dinimize) saldırıyor hakaret ediyor,
Milliyetlere saldırıyor küfrediyor ve bu kişiler maalesef İsrail’de yaşıyorlar
Sloganlar içinde “ikinci Nekbe” inancı sade vatandaşların bile zihinlerine kazınmış.
Türkiye’de yapılan yürüyüşlere dudak bükenler; birde Siyonistlerin neler yaptıklarına baksınlar. Filistin topraklarına geldikleri günden beri rahat durmadılar. İkinci dünya savaşını müteakip arkalarını haçlılara dayayıp bağımsızlık ilan ettiler ve o topraklarda;Filistinlilerin evlerini gasp ettiler,
Gasp ettikleri yerlere Yahudileri yerleştirdiler. Adına da “yerleşimci” dediler.
Hakan Fidan’ın ifadesiyle bu yaptıklarının adı “yerleşimci değil hırsızlıktır”.
Milyonlarca Filistinli, mülteci durumuna düştü
İsrail güçleri Nekbe`de Filistinlilere ait 675 köy ve kasabayı yok etti ve binlerce Filistinliyi öldürdü. Birçok tarihi Filistin şehri de Yahudileştirildi.
Bu süreçte Necef Çölü (Negev) bölgesinde yaşayan Bedevi kabileler yerlerinden edildi. Yerleşim bölgelerinin isimleri değiştirilerek kültürel kimlik de hedef alınmıştır.
Günümüzde Filistinli sayısı13 milyon civarındadır.
8 milyon 260 bini dünyanın çeşitli yerlerinde mülteci olarak yaşıyor.
5 milyon 400 bin Filistinli mülteci, BM’den mülteci kaydı ile yardım alıyor.
1 milyondan fazla Filistinli hala kayıt dışı olarak göründüğü için yardım alamıyor.
Siyonistler önce İngiltere, sonrasında ABD desteğinde eşkıyalık yaparak toprak gasp ettiler. Şöyle ki; BM Genel Kurulu`nda 29 Kasım 1947`de Filistin`in, Yahudi ve Filistin olarak bölünmesini öngören karar onaylandı. Karara başta Filistinliler olmak üzere Arap ülkeleri karşı çıkarken, Siyonistler kararı memnuniyetle karşıladılar. Bölünme kararının ertesi günü, Siyonistler tarafından kurulan "Haganah" adlı silahlı çete tarzı örgüt, Yahudilerin ikamet etmesi için hazırlanan bölgeleri ele geçirdi. İngiliz Manda yönetimi bitince de 1948 yılında devleti ilan ettiler.
Okumayan araştırmayan herkesin inandığı bir Siyonist yalanı var. “Filistinliler topraklarını sattılar” Hiç mi satmadılar derseniz bu yanlış olur. Satsınlar diye fitne başı İngilizler yüksek vergiler koyarak satışa zorlamıştır amma bu satışların oranı çok düşüktür. Kanıt isteyenler araştırabilirler. İsrail devleti kurulduğunda Filistin’de sahip olduğu toprak yüzölçümü yüzde 5’in altındaydı. ABD ve batı bloğu sayesinde Filistin halkının evlerini toprağını resmen çaldılar. Hiçbir BM kararına da uymadılar.
Filistin’de Siyonistlerin yaptığı şudur: “Planlı ve zamana yayılmış soykırım”
Yukarıda saydığımız dini inanç gerekçesiyle İsrail laftan anlamaz. Sivilleri öldürür. Bebek, kadın, yaşlı, ayırımı yapmaz. Hastane, cami, kilise diye kutsal tanımaz. Tek anlayacağı şey güçtür, sopadır. İsrail’in kendi gücü yoktur. En büyük silahı iletişim alanında dindaşları sayesinde algı oluşturması ve gerçekleri ters yüz etmesidir. Arkasındaki haçlı ordusu desteğini çeksin hemen beyaz bayrak asar teslim olurlar.
İsrail bunları nasıl başarıyor? Gazze ateş çemberine dönmüş, asrımızın vahşeti yaşanırken Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde 120 gün 120 gece sürecek dünyanın en büyük festivali başladı. Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde de cadılar bayramı kutlanıyor. Festivale dünyanın şöhretlerini davet etmişler. Oraya gelenler parayla geliyorlar, bari o şöhretlerin ağzından (bas parayı) Gazze’de yaşanan katliamı eleştiren beyanatlar alın da Adolph (!) Netenyahu’yu yalnızlaştırın
Altı gün savaşları vardır 1967 yılında. O savaşta İsrail Suriye’den Golan tepelerini
Mısırdan Sina yarımadasını, Filistin’in Gazze şeridi ile Batı Şeria topraklarını alarak, yüz ölçümünü tam dört kat artırmıştı. Bu nasıl olur dediğimizde; bazı Arap liderlerin satın alındığı iddialarına şahit olmuştuk. (Tabi ki batılıların yardımı da vardı.)
Kesin düşüncemi söylüyorum, Komşu ülkeler birlik olup ellerindeki petrol silahını batı bloğuna karşı ne pahasına olursa olsun kararlılığıyla kullansınlar İsrail kuzu gibi olur. Zaten mesele arkasındaki batı desteği değil ml?
Karşı tarafa, o şunu yaptı da başardı, bunu yaptı da başardı eleştirileriyle, hatta küfrederek, söverek sorunlar çözülmüyor. Başarıya götüren yollar bellidir.
|