Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1835
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10678
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 757
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2060 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (166) | Dış Politika (2403) | Ekonomi (243) | Eğitim (93) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (67) | Adalet (74) | Milli Kültür (510) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (868) | Tarım (155) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (11) | Basın ve Televizyon (21) | Din (581) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (15) | Milli Güvenlik (645) | Türk Dünyası (912) | Şiir (100) | Sağlık (193) | Diğer (3522) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (205)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (310)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (121)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1742)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 11.04.2019 18:50:36

Libya`da iç savaş, Sudan`da karşı devrim


Libya`da iç savaş, Sudan`da karşı devrim



Birinci Dünya Savaşı sırasında, 29 Nisan 1916 tarihinde Sykes-Picot gizli anlaşmasıyla, Osmanlıyı parçalayan ve topraklarını paylaşan Batılı sömürgeci emperyalist devletlerin, o gizli planı farklı versiyonlar üzerinden bugün de sürdürmekte olduklarına şahit oluyoruz.
Halen o güç odaklarının kuşatması altındaki İslam coğrafyası, iliklerine kadar sömürüldüğü gibi bu coğrafyada onların kışkırtmalarıyla başlayan kan, gözyaşı ve işgaller kısacası bir insanlık faciası hâlâ yaşanmaya devam etmektedir.
Günümüzde; Lübnan, Mısır, Cezayir, Filistin, Libya, Sudan, Lübnan, Somali, Irak ve Suriye başta olmak üzere İslam coğrafyasında yaşananlar bunun en bariz örnekleridir.
Bu olaylar spontane gelişmeler değildir.

Batılı emperyalist güç odaklarının, bölgedeki enerji kaynaklarını sömürü planını uygulama adına gerçekleştirilen açık- gizli operasyonlardır.
Osmanlı döneminde valiler tayin edilerek idare edilen ve bugün emperyalist devletlerin kukla yöneticileri atadıkları Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, gibi proje devletler bu ihanetin işbirlikçileridir.
Bu kukla yönetimler, kendi koltuklarını koruyabilmek için teslimiyetçi bir ruh içinde emperyalistlerin değirmenine karşılıksız su taşıdıkları gibi ülkelerinin sömürülmesine de göz yummaktadırlar.
Bu tarihi gerçekler gösteriyor ki, bugün İslam coğrafyasında yaşanan, saldırı, işgal, vesayet savaşları ile iç savaşlarla yaşanan buhran, emperyalist güç odaklarının kışkırtmaları ve fiili operasyonlarının sonucudur.
Bu ihanetin suç ortakları ise yereldeki işbirlikçi örgütler ve İslam ülkelerindeki kukla yönetimler ve o yönetimlerin başında bulunan diktatörlerdir.
Bu ahmak diktatörler ve yönetimler sayesinde ABD ve İsrail, tarihin en rahat ve cüretkâr dönemini yaşıyorlar.
BU SEFER OYUN AFRİKA`DA SAHNELENİYOR
İslam coğrafyasına yönelik emperyalist güç odakları tarafından sessiz ve derinden yeni senaryolar devreye sokuluyor. Roller paylaşılıp oyunlar sahneleniyor. Bu sefer oyun Afrika`nın en verimli topraklarına sahip Libya ve Sudan`da sahneleniyor.

Sömürü proje gerçekleştirilmesi için ``Parçala, böl ve yut´´ politikalarıyla istikrarsızlaştırıp iç savaşlara sürükleniyor.
ABD`nin öncülüğündeki Batı emperyalizmi ve Arap dünyasındakikuklaları olan BAE, Mısır ve Suudi Arabistan yıkım üçlüsünün hedefi ise bu iki ülkede, işbirlikçi bir yönetim ve kukla diktatörlere teslim etmektir.
Bu iki ülkelerdeki işbirlikçi diktatör ve yönetimleri sayesinde zengin enerji kaynaklarını sömürülmeye devam edecektir.
İşte bunun içindir ki, Libya`da iç savaş yeniden kışkırtılıp başlatıldı ve Sudan`da karşı devrim için düğmeye basıldı.
Kaddafi`nindevrilmesi de o plan çerçevesinde gerçekleştirilmişti.
İç savaş sonrası çok ciddi anlamda bir kaos ortamına sürüklenen Libya`da ABD öncülüğündeki güçler tarafından desteklenen işbirlikçi General Hafter`in saldırılarıyla var olan siyasi kaos, iç savaşa dönüştürüldü.
4 Nisan`da Hafter`e bağlı Libya Ulusal Ordusu, Trablus`a karşı operasyon başlattıklarını duyurdu ve 2014`ten bu yana hava trafiğine kapalı tutulan Uluslararası Trablus Havalimanı`nı ele geçirdi.
Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) birçok Hafter, gücünü esir aldı ve havalimanı ile birlikte birçok noktayı tekrar kontrol altına aldı.
ABD`nin işbirlikçisi olan Hafter, emeline ulaşamadı ancak çatışmalar havalimanı çevresinde devam ediyor.
EL BEŞİR DEVRİLDİ DEVRİLECEK
Sudan`da hayat pahalılığı ve zorlaşan ekonomik şartlar üzerinden Aralık 2018`de başlayan Devlet Başkanı El Beşir`e karşı protestoların önü alınamadı.
Hatta artarak devam eden protestolar ve çatışmalarda ölen ve yaralananlar olayların büyümesine sebep oldu.
Protestolar, hayat pahalılığının artmasıyla başlamıştı ancak devamında Cumhurbaşkanı El Beşir`in, istifası talep ediliyordu, şimdi ise, karşı devrime doğru bir eğilime geçildi.
Fırsatı kaçırmayan dış güçler, mevcut hoşnutsuzluğu kışkırtarak, bir karşı devrim için özel operasyonlarla sürece destek verdi, veriyor.
Ciddi bir sıkıntı ve ülke çıkmaza doğru hızla sürükleniyor.
Kısacası, Sudan`da 30 yılı aşkındır yönetimi elinde bulunduran El Beşir devrildi, devrilecek.
Evet, şimdi oyun Afrika`nın zengin enerji kaynaklarına sahip Libya ve Sudan`da sahneleniyor.
Böl, parçala ve istikrarsızlaştırıp, sömür politikaları devam ediyor.
Bakalım bir sonraki sırada hangi ülke olacak&8230;


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.