Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1835
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10881
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 757
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2061 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (168) | Dış Politika (2454) | Ekonomi (245) | Eğitim (93) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (70) | Adalet (79) | Milli Kültür (537) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (881) | Tarım (157) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (13) | Basın ve Televizyon (21) | Din (593) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (15) | Milli Güvenlik (652) | Türk Dünyası (925) | Şiir (108) | Sağlık (199) | Diğer (3572) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (205)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (313)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (123)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1788)


Dış Politika - Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 11.03.2017 00:38:11

Erdoğan`a neden düşman oldular?

Erdoğan`a neden düşman oldular?
08 Mart 2017 03:00


ABD ve Almanya öncülüğündeki Batı Emperyalizmi, siyasi, ekonomik, askeri ve stratejik alanlarda birbirleriyle gizli bir mücadelenin içinde olsalar da İslam ve Türkler söz konusu olduğunda, tarih boyu olduğu gibi bugün de, karşı tavır konusunda birleşiyorlar. 
Batılı emperyalist güçlerin istihbarat servisleri, etnik ve mezhepsel farklılıkları kışkırtmak suretiyle Müslümanı Müslümana kırdıran iç savaşları başladırlar.
Yani ``Lavren`ist doktrin´´ hâlâ işliyor, işletiliyor. 
İslam coğrafyasının zengin madenleri, doğalgaz ve petrol gibi enerji kaynakları bu oyunlar üzerinden sömürülüyor. 
Batılı emperyalistlerin yanında Rusya ve Çin gibi diğer emperyalist devletler de benzer faaliyetler içinde. 
Bu emperyalist devletler, Türkiye başta olmak üzere halkları Müslüman olan ülkelerindeki yönetimleri sürekli kontrol altında tutmak, onlar için bir zorunluluktur.
Emirlerini yerine getirip, ülkelerine yönelik sömürü politikalarını kabullenen kukla diktatörler çok yönlü olarak desteklenir. 
İtirazda bulunan ve direnen yöneticilere karşı ise özel operasyonlar için düğmeye basılır.
Önce, medya üzerinden karalama kampanyaları ile itibarsızlaştırma başlatılır. 
Sonra, içteki işbirlikçi piyonlar devreye sokulur. 
Siyasi ve ekonomik baskılar ile iç isyanlar organize edilerek ülke siyasi istikrarsızlığa sürüklenir.
Bütün bu hukuk dışı girişimlerle netice alınamaz ise son çare olarak iç ve bütün imkânlar seferber edilerek ülke yönetimine silah zoruyla el konması için son çare olarak darbeye başvurulur.  
Bu gerçekler nazari dikkate alındığında son yıllarda ülkemizde yaşananları ve Batılı emperyalist devletlerde &8216;Türkiye karşıtlığı ile Erdoğan düşmanlığı`nı anlamak zor olmaz. 
ERDOĞAN TESLİM OLMADI
Onların, basın özgürlüğü ve siyasi muhalefeti susturma veya insan hak ve özgürlüklerini kısıtlama iddiaları işin hikâyesi. 
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan`ı kullanamadıkları için ona düşman oldular, oluyorlar. 
Eğer, Sayın Erdoğan, onların buyruklarını kabullenip, önlerinde diz çöken bir siyasetçi ve devlet adamı olsaydı, ona köstek değil destek olacaklardı. 
Eğer, ülkesinin değil de, onların ali menfaatlerine hizmet eden olsaydı, bugün ona karşı başlatılan operasyonların hiç biri yapılmayacaktı. 
Almanya`da Erdoğan, istenmeyen değil, hüsnü kabul gören lider olacaktı.
Ama o, emperyalist güçlerine teslim olmadı ve &8230;.``Başaramayacaksınız. Bize diz çöktürtemeyeceksiniz´´ diyerek asimetrik savaş ve küresel kuşatmaya meydan okudu.
O, bu onurlu direnişiyle halkının sevgi ve güvenini kazandı. 
Ve o, milli ve yerli olduğunu ortaya koyarak onların değil, halkının yani bizim Erdoğan`ımız oldu.
DİRENİŞ RUHUMUZU FİŞEKLEDİLER&8230;
Ülkemizin içişlerine müdahaleler, siyasi baskı ve tehditler gibi antidemokratik girişimler, direnç ruhumuzu fişekledi.
Milli onurumuzu tahrik edenler bilsinler ki; bu millet, açlığa, yokluğa sefalete dayanır, ancak, haksızlığa, baskıya ve esarete asla rıza göstermedi, göstermez. 
Üzülerek ifade etmek zorundayım ki; demokratik karakterini kaybetmeye başlayan AB, kuruluş ilke ve değerlerinden uzaklaşmıştır. 
Almanya ise bu faşizan tavrıyla bir hukuk devleti olduğunu tartışılır hale getirmiştir. 
Siyasi ve ekonomik alanda bize zorluklar yaşatabilirler, ama bizi asla korkutamazlar ve asla bizi teslim alamayacaklar.
Anayasal bir hak olan ifade özgürlüğü ve toplantı yapma hakkını yasaklayanlar, Türkiye`ye demokratik değerler üzerinden ders vermeye hakları yoktur ve de hadleri değildir. 
Şu gerçeği hatırlatmak isterim&8230;
Türkiye, AB`den başka tarafa yönlenmek zorunda bırakılırsa, Türkiye`den daha çok kaybeden Almanya öncülüğündeki Avrupa Birliği olur. 


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.