Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1835
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10795
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 757
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2060 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (166) | Dış Politika (2433) | Ekonomi (244) | Eğitim (93) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (68) | Adalet (77) | Milli Kültür (525) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (873) | Tarım (156) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (12) | Basın ve Televizyon (21) | Din (588) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (15) | Milli Güvenlik (647) | Türk Dünyası (919) | Şiir (108) | Sağlık (198) | Diğer (3553) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (205)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (311)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (123)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1769)


Dış Politika - Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 29.07.2017 14:20:55

AB, Türkiye`ye karşı suç işledi, işliyor..


Mehmet Koçak


AB, Türkiye`ye karşı suç işledi, işliyor..

29 Temmuz 2017 Cumartesi

Kısa bir zaman önce Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Komisyonu`nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ile bir araya geldi.
Türkiye-Almanya ilişkilerinde gerginliğin zirveye tırmandığı dönemde bir araya gelen tarafların gündemi yoğun oldu.
Fakat AB yanlış politikalarına devam etme niyetinden hâlâ vazgeçmiş değil ve anlaşılan o ki değişmeme konusunda ısrarlı.
Bu ``üst düzey diyalog´´ toplantısında AB yetkilileri bildik kurgularını ve suçlayıcı eleştirilerini tekrarlarken Türk heyeti aynı sertlikte Almanya başta olmak üzere AB`nin ikiyüzlü politikalarını yüzlerine vurdu.
Bu süreçte artık karar ve kader anına doğru ilerlediğimiz şu dönemde 54 yıllık AB maceramızda geriye dönüp bakılmalı ve gelecek adına kalıcı kararlar almak zorundayız.
AB, Türkiye`nin AB kervanına katılımını, neden ve hangi niyetlerle kabul etti?
AB`nin gerçek niyeti neydi?
Bugün, AB &8211;Türkiye ilişkilerinin içinden çıkılması zor bir sürece taşınmasının sebepleri nelerdir?
AB`nin süreç içinde Türkiye`nin demokratikleşmesi ve ekonomik alandaki katkıları nelerdir? 
AB-Türkiye ilişkileri bundan sonra nasıl devam eder?
&8230;..Ve benzeri sualler irdelendiğinde bazı acı gerçekler karşımıza çıkıyor.
Bu soruların her biri ayrıca yoruma muhtaçtır. 
Her biri ayrı ayrı ele alındığında ise makaleler değil, kitaplar yazılabilecek kadar zengin bilgi ve belge söz konusudur. 
Ancak konuyu özetin özeti ile toparlayayım.
Kolay değil, tam 54 yıldır bir oyalama ve aldatmayla karşı karşıyayız.
AB, SÜREKLİ OYALAYAN 
VE ALDATAN OLMUŞTUR
Türkiye, ekonomik kalkınma ve demokratikleşme konu başlıkları üzerinden AB`ye tam üyelikle sonuçlanacak bir yola çıkmıştı.
Türkiye, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmek için samimi ve uyumlu bir gayretin içinde oldu.
Ancak AB için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
AB, Türkiye`nin demokratikleşme yolunda ilerleyişini destekleme yerine antidemokratik ve hukuk dışı yapılanmaların yanında oldu. 
Askeri darbeler ve muhtıraların plan ve uygulayıcısı olan hukuk dışı yapılanmaların devre dışı kalması için demokratik güçler ve siyasi hükümete gerekli destek AB tarafından verilmedi.
Vesayetçi güçlerin antidemokratik baskı ve uygulamalarına sessiz kalındı.
 AB, meydana gelen olumsuz gelişmelerden hükümetleri sorumlu tutarak sürekli eleştiren ve baskılarla terbiye etme yoluna gitmiştir.
Çünkü AB, demokratikleşme sorunlarını aşmış ve ekonomik alanda kalkınmış bir Türkiye istemiyor. 
Bütün bunlar yetmezmiş gibi AB`nin, Türkiye`yi tehdit eden terör örgütlerini himaye ettiğini artık bilmeyen kalmadı.
BÖYLE GELDİ AMA BÖYLE DEVAM ETMEYECEK
AB, süreç içinde oyunlar ve oyalamalarla Türkiye`nin enerjisini ve zamanını çalmıştır.
Gelinen noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetimindeki Türkiye hükümeti ``böyle geldi ama böyle devam edemez´´ diyerek oyalama ve aldatıcı oyunlarını bozan girişimleri AB`nin kimyasını bozmuştur.
Tek taraflı karar alma ve baskı altına alma döneminin bittiğini ilan eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sorgulayan ve direnen siyasi duruşu Brüksel`i ciddi anlamda rahatsız etmeye devam ediyor.  
Türkiye hükümeti; sonuç odaklı, adil ve eşit haklara dayalı yeni bir süreç başlatmasındaki ısrarıyla AB`yi zorladı ve zorluyor.
Sizin anlayacağınız süreç bir yol ayırımına gelmek üzeredir. 
Türk hükümeti net tavrını ortaya koydu ve siyasi, ekonomik yönündeki şantajlara boyun eğmeyeceğini ilan etmiştir. 
Oyun ve oyalamalara devam etmenin bittiğini AB anlamalı. 
Güçlü partneri ile eşit haklarda masaya oturup oturmayacağına AB karar vermeli&8230;


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.