Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1835
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10881
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 757
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2061 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (168) | Dış Politika (2454) | Ekonomi (245) | Eğitim (93) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (70) | Adalet (79) | Milli Kültür (537) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (881) | Tarım (157) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (13) | Basın ve Televizyon (21) | Din (593) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (15) | Milli Güvenlik (652) | Türk Dünyası (925) | Şiir (108) | Sağlık (199) | Diğer (3572) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (205)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (313)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (123)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1788)


Dış Politika - ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 16.06.2021 14:12:25

Yeni bir paradigmaya şans verilmedi

Yeni bir paradigmaya şans verilmedi
16 Haziran 2021

Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com

Başkan Erdoğan NATO Zirvesi’ndeyoğun bir diplomasi trafiği yürüterek dünya liderleriyle bir araya gelmesi, Türkiye’nin dış politikadaki etkinliğini göstermektedir.

Başkan Sn. Erdoğan’ın NATO Zirvesi kapsamında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, Letonya Cumhurbaşkanı Egils Levits, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile ikili görüşmeler gerçekleştirmesi elbette önemliydi ancak en çok merak edilen ve önemliolanı ise ABD Başkanı Biden ile buluşması oldu.

Çok zor ve çetin pazarlıkların söz konusu olduğu bu görüşmeyi önemli kılan Biden’ın başkan seçildikten sonra iki liderin ilk yüz yüze görüşmesi olduğu kadar aynı zamanda son yıllarda restleşerek devam eden ve bir kopma noktasına sürüklenen Türk –ABD ilişkilerinin gelecekteki seyrinin yeniden şekillendirecek beklentinin olmasıydı.


15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişimi sırasında ABD başkan yardımcısı olan ve Başkan Erdoğan için Başkan aday adaylığı döneminde “Muhalefete destek vererek Erdoğan’ı seçimle devireceğim” şeklinde küstah ifadeler sarf eden Biden, bu kez ABD Başkanı sıfatıyla, Erdoğan ile buluşmuş oldu.

Başkan Joe Biden bu sefer devlet aklıyla hareket ederek kurumsal sorumluluğun bilinci içinde hareket ettiği dikkat çekti.

Gelinen noktada bu olumsuz gidişatın iki ülkeye de zarar verdiği konusunda taraflar hem fikir oldukları ancak sorunların çözümü konusunda birbirine zıt tezlerin önerildiği için sorunların aşılması yerine farklı alanlarda işbirliği konuları ele alındı.

Olumsuz bir tavır takınılmamasının asıl sebebi Türkiye’nin küresel düzeyde jeopolitiğinde artan etkinliği ve NATO içindeki stratejik önemine duyulan ihtiyaçtır.

Kısacası; çok olumsuz geçmedi ancak gelecek adına umut verici bir görüşme oldu diyemiyorum.

Yani Türk-ABD ilişkilerine yeni bir paradigma şansı verilmedi.




Önceki gün gerçekleşen görüşmeyi yakın tarih süreciyle kıyaslayacak olursak dikkate değer bir değişim maalesef yok.

Şöyle ki:

İki NATO üyesi olmalarına rağmen yakın tarihte Türk- Amerikan ilişkilerinde inişli – çıkışlı dönemler her zaman yaşanmıştır.

Son yıllarda değişen dünya şartları ve yeni oluşan askeri konseptler ile siyasi dengeler iki ülke arasında stratejik çıkarlar çatışmasına sebep oldu.

Ancak aşılamayan ve krizlere dönüşen sorunlara rağmen iki ülke arasında üst düzeydeki görüşmeler hiç kesilmedi ve diplomatik kanallar sürekli açık tutuldu.

Bu olumlu bir gelişmedir fakat sorunların çözümü konusunda ise oluşturulan ortak mekanizmalara rağmen şimdiye kadar maalesef bir arpa boyu yol alınamadığı bir gerçektir.


Çünkü Amerika’nın terör örgütü PKK/YPG’ye verdiği destek, Fetullahçı Terör Örgütü(FETÖ) öncülerini topraklarında barındırması, Türkiye’nin kendi savunması için Rusya’dan S-400 alması sonrası aldığı yaptırım kararları başta olmak üzere müsebbibi ABD’nin olduğu sorunlar hâlâ masadadır.

Başkan Erdoğan’ın ABD Başkanı Biden ile görüşmesini değerlendirdiği basın toplantısında, “Terör meselesinde örgütler arasında ayrım yapan, iyi terörist-kötü terörist sınıflamasına giden çarpık anlayış, mevcudiyetini ne yazık ki koruyor. Böyle ikircikli bir tavrın terörü yok edemeyeceği, bilakis terör örgütlerine cesaret vereceği açıktır” açıklaması ABD başta olmak üzere Batılı emperyalist ülkelerin terör örgütlerine verdikleri desteğin devam ettiğini bir kere daha resmen ilan etmiş oldu.

Bu geçek aslında ABD ve NATO ile müttefik ülkeler adına utanç verici bir tablodur.

Bütün bu gelişmeler Türkiye, NATO kapsamında tüm sorumluluklarını yerine getirdiği halde NATO’nun ise Türkiye’ye karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmediği gerçeği bir kere daha görülmektedir.

NATO zirvesi ve Erdoğan- Biden görüşmesinin nasıl geçtiğinin cevabı bu gerçekte aranmalıdır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.