Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Okuyucularımıza Sunduğumuz Temel Bilgiler
TÜRK`ÜN ASIRLARDIR ÖDEDİĞİ SADAKA:SURRE-İ HÜMAYUN
Türk`ün yüzyıllar boyu ödediği sadaka:Surre-i Hümayun...
15.yüzyılda, İslamın kutlu kentlerinden olan Mekke ve Medine halkı, zengin değildi. O yıllarda ne petrol vardı, ne de Amerikan doları...
Yoksul, yardıma muhtaç Mekke ve Medine halkına, en zor günlerde dahi Türkler el uzattı;dişinden tırnağından keserek, törenlerle, alaylarla para gönderdi...
Evet, 15.yüzyılın başları...
Ne Mısır fethedilmiş;ne de Hilafet alınmıştır... 1402 Ankara savaşı ile sarsılan Osmanlı devleti, on yıl boyunca bir kargaşanın içinde yaşar... Sonunda 1413 yılında Çelebi Mehmet (1387-1421) kardeşlerini yenerek Osmanlı sultanı olur... Olur ama devlet hırpalanmış;hazine zordadır. Ne var ki, Türk müslümandır, kutsal bildiği bir işte, varlık-yokluk aramaz;neyi varsa sebil eder... İşte bu nedenle, Türk`ün iman coğrafyasında yer alan kutsal kentlerden Mekke ve Medine halkının yoksullarını düşünmek;dünyadaki diğer müslümandan önce, elbette, Türk`ün görevidir... Ve Türk, İslam`a hizmet olarak gördüğü bu yardımı, gönül çoskusuyla yapar;ta ki, yardım yaptıklarından ihanet görene kadar!
Osmanlı sultanları içinde, merhameti ve hayırseverliği ile tanınan Çelebi Mehmet öyle gelenek yerleştirir ki, bu gelenek, 1918 yılına kadar sürer... Bu geleneğin adı, Arapça`da para kesesi anlamına gelen "Surre-i Hümayun"dur. Çelebi Mehmet, daha önce Abbasi Halefesi ve Kölemen`lerin de yaptığı gibi, Mekke ve Medine halkına para göndermeye başlar. Oğlu II. Murat`da babasının yerleştirdiği geleneği sürdürür ve 3.500 düka altını, her yıl Hac kervanıyla gönderir. II.Beyazıt bu yardım miktarını 14.000 altına çıkartır ve bu paranın Mekke ve Medine halkına eşit miktarda paylaştırılmasını emreder.
Yavuz Sultan Selim Han Mısır`ı fethedip "Kutsal Yerlerin Hizmetkarı" ünvanını alınca, bu yardım konusu resmiyet kazanır.Yavuz`un Surre`si (Para kesesi) 200.000 altındır;paranın dışında, ayrıca 48 ton hububat da vardır.
 
SURRE ALAYI...
Bu yardımlar, Surre Alayı ile gönderilirdi.Alay, Başkent İstanbul`dan büyük törenlerle yola çıkardı. Surre Alayı, Saray`ın ve tüm İstanbul halkının manevi dünyasında önemli yer tutardı. Halk, Padişah armağanları yanında kendi armağanlarını katmak için yarış ederdi. Kutsal toprakların, kutsal insanları olarak bildikleri Mekke ve Medina halkına para göndermek, bir ibadet coşkusuyla yerine getirilirdi. Sağlık sorunları veya yaşlılık nedeniyle Hacca gidemeyen İstanbullular, Surre Alayında bulunan "Feraşet Çantası"na para koyarak gönderirler;bu paralar Mekke ve Medine`de belli yoksullara verilir, o yoksul da, Feraset Çantası`ın içine zemzem, hurma gibi kutsal yiyecek ve eşyalar koyarak geri gönderirdi.
Alayın başında Surre Emini bulunurdu... Surre Emini, alayını Mekke ve Medine`ye ulaştırır;Hac farizasını yerine getirir ve geri dönerdi... Surre Eminliği en kutsal görevler arasındaydı. Surre Emini olmak için, Osmanlı tarihi boyunca devlet adamları, yarış içinde olmuşlardır. Surre Eminleri, askeri, mülki ve din adamları arasından seçlirdi. Çok az bir ödenekleri vardı. Çoğu zaman kendi ceplerinden harcarlardı. Son zamanlarda zenginler bu göreve talip olunca, II:Selim, ödeneği 50 bin kuruş artırarak, Surre Eminliğinin, zengin devlet memurlarına ait bir iş olmasını önledi.
 
SON SURRE ALAYI
Birinci Dünya savaşı olanca hızıyla sürerken, Mekke Emiri Şerif Hüseyin, İngilizlerle beraber Osmanlı askerlerine karşı cephe tuttu. Aldatılmış Araplar, ellerinde cembiyeleriyle(biçaklarıyla) Mehmetçiklerin karınlarını deşerek Osmanlı altını aramaya başladı...İşte o yıllarda bile, yüce İslam Dini`ne gönülden bağlı olan Türkler`in o zamanki devleti Osmanlı, yine Surre Alayı`nı yola çıkarttı. Son Surre Alayı, 1918 yılında ancak Şam`a kadar gidebildi... Daha ileriye gidemedi.
Gidemedi çünkü yollar artık güvenli değildi. Ve o eski kutsal Mekke ve Medine "yoksullarının" zihnine İngiliz fitnesi girmişti...
Surre Alayı geri döndü!
Gerçek şu ki, Türkler, kutsal bildileri işlerini, en zor günlerde dahi yerine getirmek için, ihlasla gayret ettiler.
Dün de öyleydi; bü günde...
(Yeni Düşünce Dergisi,8-14 Ekim 1999 sayı:652, sayfa:52)
(www.turkmeclisi.org sitemiz kaynak gösterilmeden kullanılamaz)


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.