Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10787
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Okuyucularımıza Sunduğumuz Temel Bilgiler
TÜRK SANATINDA GÜHERSE
Kuyumculukta geçen bir tabir olan güherse (güverse) Farsça’da “mücevher gibi” anlamına gelir. Genellikle de gümüş ve altın eserlerin çeşitli yerlerine kondurulan küçük pırıltılı küreciklerdir.Bu küçük küreciklerin haşhaş kozalağı içinde bulunan yuvarlak taneciklere benzemesinden dolayı, Anadolu’da güherseye Haşhaş Sanatı da denilirdi. Güherse, bir süsleme tekniği olarak maden üzerine yapılan işlemecilik sanatlarında eski çağlardan beri kullanılıyor.Asil metallerin yapısında olan, eriyip soğurken kendini toplama, yani kürecik haline gelme hadisesinin bu tekniğin bulunmasına sebep olduğu sanılıyor.Birçok konuda medeniyetlere beşiklik eden Mezopotamya, güherse tekniğinin bilinen en eski merkezi. Güherse oradan da bütün dünyaya yayılıyor.Bazen sevilen bazen de terk edilen bu teknik, Türklerin elinde asıl gelişmesini gösterir. Osmanlılar bu tekniği o kadar ileriye götürür ki, bugün bile bu milimetrik kürecikleri yapabilmek imkânsız gibi.Gühersenin yapımında geçmişten günümüze iki önemli zorlukla karşılaşılıyor.

Birincisi aynı çapta küreciklerin elde edilmesi, ikincisi ise elde edilen bu küreciklerin zemine kaynak yapılması. Osmanlılar bunu tekniğe hâkimiyet ve sanat kabiliyetleri ile çözüp dünya sanatına güzel eserler kazandırmışlar.

Aynı büyüklükte kürecikleri yaparken yaşanan zorlukların giderilmesi için özellikle iki pratik yol kullanıldığı biliniyor. Haddeden geçirilerek ince milimetrik teller haline getirilen altın veya gümüş, ince bir çivi üzerine aralarında boşluk bırakılmadan sarılır. Daha sonra çividen boşaltılan tel, sivri uçlu metal kesme makası ile ortasından kesilerek halkalar haline getirilir. Bu halkalar eğimli amyant levha üzerine aralıklarla dizilir ve şarlama ile ısıtılır. Isınırken kürecik haline gelen halkacıklar yuvarlanarak içi su dolu kaba düşerler. Böylece aynı çaplı kürecikler elde edilir. Bu uygulama, otuz-kırk yıl öncesine kadar üfleme borusu ile yağı giderilmiş ceviz kütük üzerinde yapılırdı.

Güherse elde etmek için takip edilen ikinci yol ise, haddeden geçmiş telin mıstar tahtasında eşitlenip kesilmesinden sonra, aynı ısıtma yolu ile elde edilmesi. Bu iki teknik de az sayıda güherse elde etmek için kullanılırdı. Yüzlercesini elde etmek içinse, önce meşe kömürü alınır, bir havanda dövülerek toz haline getirilir. Daha önce aynı büyüklükte kesilen küçük gümüş parçacıkları, toz halindeki bu kömürün içine iyice karıştırılır ve bu gümüş-toz karışımı, demir veya kalın sactan yapılmış bir kaba aktarılır. Bu kap, yine meşe kömürü yakılan ocağa sürülür. Kap içindeki kömür tozu ocakta yanan kömürün ısısı ile birleşerek kendi aralarındaki gümüşü kısa zamanda küre haline getirirken birbirlerine yapışmasını da engeller.Burada ustanın dikkati ve tabii ki birçok klasik sanatta olduğu gibi tecrübesi de çok önemlidir.

Ocaktan alınan kap ince bir eleğe boşaltılır ve kömür tozu elenerek güherseler elekte bırakılır.
Bu kürecikler zaç yağına boşaltılarak ağarmaya terk edilir. Sonra da sıra elde edilen küreciklerin zemine tutturulmasına, yani kaynağa gelir. Bu işlemin yapılabilmesi için kaynak gümüşü nasıl hazırlanır önce onu açıklamak gerekiyor. Ne yazık ki, elimizde bulunan yazılı eserlerde kaynak hazırlama ve yapma işi ile ilgili anlaşılır bir açıklamaya rastlanmıyor.Her madenin ve alaşımın erime dereceleri farklıdır. Bunun için, bir madene aynı madenden bir parçayı kaynatabilmek için önce kaynak malzemesi hazırlanır. Örneğin, 900 ayar gümüşten yapılı kemer tokasına yine 900 ayar güherseler kaynak yapılır.Daha sonra sıra gühersenin zemine yerleştirilip, kaynak yapılmasına gelir.

Önce küreciklerin levha üzerinde yuvarlanmamaları için zeminde ucu sivri bir zımba ile nokta çukuru açılır.

Açılan bu çukurlara, fırça ile bir kap içindeki sulandırılmış tenekârlı (boraks) kaynak tozları sürülür, üzerinden alev dolaştırılır ve kaynak işi tamamlanır.Yapımı zor olduğu kadar beğeni de toplayan bu küreciklerle pek çok eser yapılmış. Müze ve meraklı toplayıcıların ellerinde güherseyle yapılan çok sayıda kemer tokaları, fincan zarfları, tepelikler, at koşumları ve kama kınları gibi çeşit çeşit eşya ve alet bulunuyor.

 

 

 

M.Zeki KUŞOĞLU



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.