Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Okuyucularımıza Sunduğumuz Temel Bilgiler
TÜRK KÜLTÜRÜNDE BOZKURT

TÜRK KÜLTÜRÜNDE BOZKURT

Sosyolojik araştırmalar her kavmin veya topluluğun geçmiş dönemlerde kendilerini bir hayvandan veya bitkiden türemiş olduğuna inandıklarına dair bilgiler içermektedir, Genelde "ATA" olarak kabul gören bu hayvan veya bitki yine o toplumlarca kutsal bir varlık olarak nitelendirilmektedir,

Başlangıçta muhtemelen totemik inançtan kaynaklanan bu kutsallık, zamanla  seçilen o hayvanın veya bitkinin, o millet veya topluluğun simgesi, sembolü haline gelmesine sebep olmuştur. Böylece oluşan hayvan veya bitki kültü,  hayatın bütün safhalarında,o topluluğa ait kültür unsurlarında kendini göstermiştir.

Türkler, Orta Asya’daki yurtlarında ve bu yurdu çevreleyen coğrafyada “Kurt, Koyun, Kartal,Geyik” gibi hayvanları totem,ongun (töz) veya sembol olarak benimsemişlerdir.

Bilim adamları etnolojik olarak “Kurt Motifi” nin Türkler için tipik bir unsur olduğu kanaatindedirler. Sosyal Bilimlerin her dalında yapılan araştırmaların ortaya koyduğu gerçek “Kurt Motifi” nin sadece Türklere has belirleyici bir unsur olduğunu ortaya koymaktadır.

“Kurt”la ilgili olarak Türk düşüncesi; efsane ve destanlardan atasözlerine, mitolojiden inanç ve itikatlara, resim ve heykelden mimariye, el sanatlarında  motiflere kadar yansıyarak bir “Kurt Kültü”nün doğmasına, gelişmesine ve günümüze kadar gelmesine neden olmuş,”Kurt” unsuru adeta bir “Milli Sembol” haline getirilmiştir.

Türklerle en fazla ilişki içerisinde bulunan Çinliler, Çin’in kuzeyindeki topraklarda yaşayan toplulukları “Kurttan Türeyenler” ve “Kurttan Türeyenlerden Değiller” şeklinde, kendileri için ayırt edici bir ifade kullanırlarken, Kuzey Hunları “Kuzey Kurtları” olarak adlandırmaları dikkati çekicidir.

Türklerde Kurt’un başlangıçtaki totem özelliği, MÖ. II nci yy.lardan itibaren kaybolmaya yüz tutmuş, bundan sonra Kurt Türkler için kutsal kabul edilen bir sembol ve bir Tamga halini almıştır.

Bozkırların vahşi hayvanlarının en tehlikelisi olarak görülen Kurtlar, çok zor ehlileştirilen bir hayvan olması dolayısıyla boyunduruk altına girmeyen bir yaratılışın adeta sembolü olmuştur. Toplu hayat yaşayan,disiplinli ve döğüş taktiği olan zeki ve kuvvetli hayvanlardır.Yaratılışının sırrını o zamanki iptidai bilgilerle değerlendiren Proto-Türkler,bozkırın kendilerince en güçlü ve üstün varlığı olarak değerlendirdikleri Kut!u bir Ata veya bir Rehber olarak benimsemişlerdir.

MÖ. III.yy.da devlet kurarak ortaya çıkan Asya Hunları’nda “Kurttan Türeme” ve “Kurt Tarafından Verilen Süt ile Beslenme” inancının olduğu görülmektedir.

Aynı şekilde  MÖ. II.yy.da Tanrı Dağları’nın kuzey yamaçları ile Issık Köl civarına yerleşmiş ve Çin kayıtlarına göre Hun soyundan “Kun-mo” olan  Wu-sun ve Kengeres sülalelerinde de aynı inanç bulunmaktaydı.Wu-sunlar’ın Çin baskısı sonucu MÖ 150 yıllarında Issık Köl bölgelerine göç etmeleri olayı ve “Bozkurt Ata” inancı ve “Wu-sun Menşe Efsanesi’nde de görülmektedir.

MS IV-V. yy.larda kurulan Tabgaç Türk Devleti’nde “Kurttan Türeme” inancı yanında, Tabgaç ülkesinde “Kurt Nehirleri” ve “Kurt Dağında Bir Sunak”  gibi terimler Çin kayıtlarında yer alırken,ünlü Tabgaç kağanı “Tai-Wu”nun lakabı ise “Böri” yani “Kurt” idi.

Kurt motifinin özellikle Kök-Türklerde büyük önem kazandığını görmekteyiz.Çin kaynaklarında yer alan üç Kök-Türk Türeyiş Efsanesinde Kurt motifi “ATA” rolünde “Dişi Bir Bozkurt” olarak gözükmektedir.

Daha sonraları “Ergenekon Destanı” olarak anılan bu efsanelerin tarihi boyutlarını irdelediğimizde oldukça önemli ipuçları ortaya çıkmaktadır.

Kurttan türeme düşüncesi, Kök-Türk Kağanlarının hakimiyet sembollerinde de tasvir edilmiştir. Böylece çok eski bir Türk geleneğinin devamı olarak Türklerde “ Kurt Başlı Tuğ “ veya sancağın “Hakanlık Alametleri”nden sayılması anlayışı ortaya çıkmıştır. Bozkurt Kök-Türkler de kutsal bir sembol olarak tarihdeki yerini almıştır.

Bozkurt motifinin kutsal bir sembol haline gelişi ve Hakanlık alameti olarak sayılması siyasi alanda da kısa sürede etkisini göstermiştir. Başta Kök-Türk Devleti olmak üzere Çinlilerin kardeş  kavgalarını körüklemek için taht varisi Aşina soyundan gelen prenslere “Altın Kurt Başlı Tuğ” gönderme politikası bu anlayışın bir sonucu olmuştur.Çinlilerin daha sonra Türgeş Kağanlarına da aynı politikayı uyguladıkları ,özellikle Kağanlık tacı takılırken,hakimiyet sembolü olarak “Kurt Başlı Bayrak” göndermeye devam ettikleri bilinmektedir.

Kök-Türklerde olduğu gibi Kağan Tuğlarında Kurt tasvirinin yer aldığı diğer bir Türk Devleti ise Uygurlardır.

Kurt Ata (Ana veya Baba olarak)’dan gelme veya doğma motifi Kök-Türklerden başka diğer Türk gruplarında da görülmektedir.Uygurların atası olan Kaoçılar’da “Kurt Ata” inancı Çin kaynaklarında görülen “Kao-Çı Menşe Efsanesi” ile tesbit edilmektedir.Bu inanış Sir-Tarduşlar,Karluklar,Kalaçlar,On-Oğurlar gibi diğer Türk boylarında da görülmektedir.Zeki Velidi Togan’ın 1914 yılında Doğu Buhara!da yaşayan Karlukların bir mağarada “Dişi Bozkurt” tarafından büyütülen bir atadan türediklerine inanmalarını tesbiti oldukça önemlidir.

XII. yy.da Harezm bölgesinde kurulan Harezmşah Devleti’nin asli unsuru olan Kalaçlar’da da aynı inanç,Kurttan türeme motifi yer almaktadır.

Dikkati çeken diğer bir husus Batı kaynaklarında da aynen Çin kaynaklarında olduğu gibi Türk Topluluklarını “Kurt” terimi ile birlikte ifade etmiş olmalarıdır. Batı kaynakları Avrupa (Batı) Hunlar’dan

“Kuzey Kurtları” olarak bahsetmekte ve Kurt motifinin Avrupa Hunları’nda varlığına işaret etmektedir.

IX. yy.dan kalan Tuna Bulgar Devleti’nin en önemli kağanlarından Kurum Han adına dikilmiş olan “Madara Kaya” anıtının üzerindeki suvari kabartması önünde rehberlik yapan kurt tasviri, dikkate alınması gereken bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır.

X. yy.da Arap seyyahı Mes’udi’nin Bozkurt’u Türkleri diğer milletlerden ayıran en öneli bir karakteristik olarak vurgulaması yanında, XII. Yy.da Süryani Mihael’in Büyük Selçukluların İran ve Anadolu’ya yaptıkları akınlarla ilgili olarak verdiği bigilerde de Kurt motifinin yer alması ilgi çekicidir.

Türkler bir bozkır toplumudur. Bozkırın en güçlü hayvanı ise Bozkurttur. Kurt hayvanlar arasında ataklığı, mücadeleciliği ve disiplini ile tanınmaktadır.Ayrıca sürüler halinde dolaşan bu hayvanlarda toplusal duyguları oldukça gelişmiştir.Genelde Kurt sürülerinin başlarında yeleleri kırlaşmış,yaşlı ve tecrübeli Kurtlar bulunaktadır.Sürüyü yöneten,yönlendiren,yiyecek bulan ve diğer hayvanlarla mücadelede taktik ve stratejiyi tesbit eden bu zeki hayvan,Türk efsanelerinde “Gök Yeleli” olarak tanımlanmaktadır. Lider konumundaki bu Kurtlara Kırgız Lehçesinde “Kök Cal Kaskır” denilmektedir.

Kırgız Destanlarında da bahadırlara “Kök Cal” veya “Kök Cal Kaskır” adı verilerek, destan kahramanlarına Kurt’un bu özelliği uygun görülmüştür.

Kurt’un eski Türkçemizdeki adı genelde “Böri” dir. Bu haliyle Türk Destanlarında, Orkun Yazıtlarında ve Uygur vesikalarında görülmektedir. Çin kaynaklarında ise Türkçe “Böri” terimi “Fu-li”,”Fo-li”  şeklinde ifade edilmektedir. Kaynaklarda “Kurt” şeklinde kullanılan kelimenin sadece Oğuz Türklerine mahsus olduğu belirtilmektedir.

Bozkırlarda yaşayan Türk insanı bu hayvanı çok iyi incelemiş ve “Kurt” motifini belirleyici ve orijinal bir sembol olarak Türk sanatının her koluna yansıtmıştır. Heykel, resim ve figürlerde işlendiği gibi, mimaride, mezar taşlarında,Tuğ ve bayraklarda yerini almıştır.

Türkiye Cumhuriyeti de bu konuya gereken önemi vermiş, cumhuriyetin kuruluş yıllarında Ulu Önder Atatürk Türk Kültürünün değişmez simgesi olan “Kurt”u 1925 ve 1927 yıllarında bastırılan ilk paralarda yaşatırken,1925 yılında Milli Eğitim Bakanlığı amblem yarışmasını da üzerinde Kurt figürü bulunan amblemin kazandığı bilinmektedir.

Batılı yazarların Atatürk hakkında yazdıkları kitaplara “Bozkurt” adını vermeleri de Türk kültüründeki Kurt’un kurtarıcı, yol gösterici özelliğinden kaynaklanmaktadır.

Ankara’daki  Türk Ocağı büyük salonunda yer alan Kurt Başı, Ulus Meydanındaki Atatürk heykelinin kaidesindeki kurt başı, Atatürk’ün masasında kullandığı ve bugün Samsun müzesinde sergilenen kurt heykeli, Kahramanmaraş’taki Bayrak Tutan Kurt Heykeli (Ne yazık ki bugün bu heykeldeki kurt kendini bilmezler tarafından yok edilmiştir.),1961 yılında bastırılan Ergenekon’dan Çıkış pulunu Cumhuriyet devrinde karşılaştığımız örneklerden birkaçı olarak verebiliriz.

Güneş balçıkla sıvanmaz. Ülkelerin Bayrakları yanında dalgalanan Devlet armaları bulunmaktadır. Bu armalar kanunlarla tesbit edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Armalar her milletin kendi kültürünü yansıtmaktadır. ABD’nin Çift Başlı Beyaz Kartal, Rusya’nın Çift Başlı Sarı Kartal, Türkmenistan’ın Ahılteke Atı,Kazakistan’ın Kartal,Çin’in Ejderha vb. örnekler çoğaltılabilir.Türkiye bu Konuyu düşünmelidir.

                                                                                                    Atila Şimşek


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.