Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Okuyucularımıza Sunduğumuz Temel Bilgiler
TÜRK KÜLTÜRÜ I.

HALK MÜZİĞİ

HALK MÜZİĞİ : Folklorik hareketler taşıyan ve kaideler içinde oluşan halk sanatıyla bireysel sanat arasındaki farkların açıklanmış şeklidir.

Türk Halk Müziğinde olması gereken unsurlar :

- Sahibinin bilinmemesi ve kişisel yapım olmaması

- Halkın ortak malı olması ve gelenek haline gelmesi

- Yöresel din ve müzik özelliklerini bünyesinde taşıması

- Zaman içinde derin ve mekan içinde yaygın geçmişin olması

- Halk tarafından benimsenip, onun ifadesine bürünmesi gerekir.

Türk Halk Müziği, yeryüzündeki tüm doğal ve sosyal konuları içine almıştır. Sevda türküleri, oyun havaları, kahramanlık türküleri, koçaklamalar, destanlar, ağıtlar, övgüler, ilahiler, nefesler, semahlar ve anonim olanlar gibi konuları içine alır. Uzun havalar ve kırık havalar olmak üzere ikiye ayrılır.

Müzikte Ağız : Yöre farkından kaynaklanan söyleyiş farklılığıdır. Ağızlar ya çıktıkları yörenin adını yada türkü yakasının adını alırlar.

Müzikte Tavır : Yöreden yöreye farklılık gösteren çalış değişikliğidir.

Halk Müziği sazları Tezeneli, Yaylı, Nefesli ve Vurmalı olmak üzere dörde ayrılır.

Müziğin temel kuralları; Notalar, Açkılar (Anahtarlar), Susmalar (Esler), Değişimler, Noktalar’dır.

İnsan Sesleri : Çocuk, kadın, erkek, ince, kalın sesler olarak kendi içinde dört grupta toplanır.

1.      Soprano (En üst Ses) : İnce kadın ve çocuk sesi,

2.      Alto (Üst Ses) : Kalın kadın ve çocuk sesi,

3.      Tenor (Tutan Ses) : İnce erkek sesi,

4.      Bas (Art Ses) : kalın erkek sesi.

İnsanların konuşma sesleriyle şarkı sesleri farklılıklar gösterir.          

Ara seslerde Meza-Bayan sesi, Baritor-Erkek sesidir.

 

HALK EDEBİYATI

FOLKLORİK ALANA GİREN TÜRK HALK EDEBİYATI ÜRÜNLERİ :

Hikayeler; çoğunlukla manzum ve ahenkli bir şekilde anlatılır. Manzumların bir kısmı kafiyeli olmasa da kulağa hoş gelen bir söyleyiş tarzı vardır. Hikayelerin dili oldukça sadedir. 15-16. yüzyılda yazıya geçirildikleri halde arı bir Türkçe’ye sahiptir. Cümleler kısa ve yalındır.

Mani, Koşma, Varsağı, Türkü, Destan, Atasözü, Tekerleme, Halk Öyküleri, Koçaklama, Efsane, Masal olmak üzere kendi içinde 11’e ayrılır.

Mâni : “Manâ”dan gelen Mâni, anonim halk şiirinin en yaygın örneğidir. 7 heceli ve 4 dizeli tek kıtadan oluşur.

Koşma : Halk şiiri türlerinden en çok sevilen ve en çok kullanılanıdır. Yalnız bu şiirler daha çok yaratıcıları belli olan şiirlerdir. 11 heceli kıtalardan oluşur.

Varsağı : Koşma türünün özel bir şeklidir. Varsağılarda yiğitçe bir hava vardır. Bu tür adını Güney Anadolu’daki Varsak Türklerinden almaktadır.

Türkü : “Türk” kelimesinden türemiş olup “Türklere özgü” demektir. Türkü aynı zamanda bir beste şeklidir.

Destan : Kahramanlık yada bir olayı anlatan Koşma gibi 11 heceli halk şiiri biçimidir. Daha çok eski çağların kahramanlık öykülerini, ulusların, tanrıların, yiğitlerin savaşlarını, yaşadıklarını anlatan manzum yapıtlardır.

Atasözü : Uzun deneme ve gözlemlere dayanarak kısa olan ve eğlenmek için halk tarafından çıkarılan bilmeceler ve halkın zeka ürünleridir. Dilden-dile, kuşaktan-kuşağa geçerek uluslara özgü kalmıştır.

Tekerleme : Masalların başında veya söz arasında sözcüklerin benzerliklerinden yararlanılarak çıkan yarı anlamlı, yarı anlamsız sözlerdir.

Halk Öyküleri : Öykü; gerçekten olabilecek olayların anlatımıdır. Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre, Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin gibi…

Koçaklama : Destan, kahramanlık, kabadayılık, cömertlik, methiye ile ilgili konuları işler.

Efsane : Halk imgesinde doğarak ağızdan ağza dolaşan, konusu genelde olağanüstü nitelikte olan öykü, ün salmış, dillere düşmüş olaylardır.

Masal : Halk hayalinin ürettiği olayların anlatımıdır.

 

TÜRK SANATLARI

Türkler İslam dinini kabul ettikten sonra doğal olarak sanat alanında Türk-İslâm sentezi ortaya çıkmış oldu. Tezyîni Sanatlar, Türk Musikisi, Türk Mutfağı, Mimari, Temaşa Sanatları bu sentezin etkisinde kalmıştır.

Tezyîni Sanatları olarak Bezeme, Hat sanatı (Hüsn-i Hat), Tezhib, Yaprak Üzerine Hüsn-i Hat, Minyatür, Tuğra, Ferman, Ebrû, Gravür, Kat`ı, Çini, ve Kalemişini örnek gösterebiliriz.

EL SANATLARI

El sanatları kişinin kendi elleriyle üretimde bulunduğu hobi ve aktivitelere denmektedir. Bu üretim zevk ya da ticari amaçlı olabilir. Bazı el sanatları yüzyıllardan beri geçerli olan geleneklere dayanmaktadır

El Sanatları insanoğlu var olduğundan beri tabiat şartlarına bağlı olarak ortaya çıkmıştır. İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak, giyinmek ve korunmak amacı ile ilk örneklerini vermiştir. Daha sonra gelişerek çevre şartlarına göre değişimler gösteren el sanatları, ortaya çıktığı toplumun duygularını, sanatsal beğenilerini ve kültürel özelliklerini yansıtır hale gelerek "geleneksel" vasfı kazanmıştır.

Bezeme : Herhangi bir yüzeyi süslemek için; üzerine boyalı, boyasız, düz ya da kabartma olarak yapılan güzel biçimlere Bezeme denir. Bu ad, sanat çevrelerince de pek anlaşılmış değildir. Nedeni de, geniş anlamlı süsleme sözcüğünü kullanma alışkanlığı ve Arapça Tezyin, Tezyinat kavramlarının birçok sözcük gibi Türkçeye doğrudan yerleşmesidir. En eski çağlardan beri Türkler tarafından kullanılan, zamanla unutularak Arapça tezyin sözcüğü ile anlatılan bu sanat teriminin Türkçesine bezeme denir.

Geleneksel Türk El (süsleme-bezeme)  Sanatlarımız ve Zanaatlarımız : Ebru, Nakış, Tezhip, Boyama, Resim, Çini, Hat, Halı-Kilim Dokuma, Yazmacılık, Bakırcılık gibi…

EBRU: Yoğunlaştırılmış su üzerine toprak ve toz boyalarla resim yapma sanatıdır. Koyulaştırıcı bir madde ile kıvamı arttırılmış suyun üzerine, içine öd katılmış, suda erimeyen boyaların serpilmesi ve su yüzeyinde meydana gelen şekillerin bir kağıda geçirilmesiyle yapılır.

Ebru Türleri : Battal ebru, Gelgit ebru, Şal ebru, Somaki ebru, Taraklı ebru, Bülbül Yuvası, Çiçekli ebru, Hafif ebru, Koltuk ebrusu, Hatip ebrusu, Yazılı ebru, Akkase ebru, Kumlu ebru,  Neftli ebru

Ebru Malzemeleri: Kitre, Fırça, Taraf, Bız

Ebru’nun Tarihte Doğuşu : Ebru’nun ortaya çıkışıyla ilgili kesin bir delile rastlanılmamaktadır. Kökeninin 10.yüzyıla kadar uzadığı düşünülmektedir. Bu sanat kağıdın kullanılmasıyla birlikte gelişmiştir. Çağatay Türkçesi`yle ebre adını alarak Türkistan`da ortaya çıkan bu sanat daha sonrasında da İpekyolu`nu takiben İran`da ebri olarak isimlendirilmiş, bulut ve kaş görünümüne benzer şekiller taşıdığından,  Farsça ebri diye geçen isim rahat telaffuzu açısından Türkçede Ebru adını almıştır. Ebru hakkında Türkçe kaleme alınmış bilinen en eski eser, 1615’ten sonra yazılan "Tertib-i Risâle-i Ebrî" adlı yazma kitaptır. Günümüzde bilinen ebru tarzındaki eserler ilk kez Orta Asya - Osmanlı coğrafyasında ortaya çıkmıştır.

Tarihteki Ebru Ustaları : Ethem Efendi, Sacid Okyay, Mehmet Necmeddin Okyay, Mustafa Düzgünman’dır.

NAKIŞ: Canlı cansız veya geometrik birçok figürün süsleme amaçlı olarak değişik eşyaların zeminlerine işlenmesi ile elde edilen bir süsleme şeklidir. Daha çok kumaş türü zeminlere değişik renkteki iplikler ile yapılan süsleme için kullanılır.

Bu tarz işlemeler binlerce yıldan beridir yaygın olarak kullanılmaktadır. Endüstrinin gelişmesi ile beraber nakış işleyen makineler üretilmiş, ve tekstil, ayakkabı, ev tekstili gibi bir çok alanda kullanılmaktadır. Nakış işleme mesleği tüm dünyada başlıbaşına bir endüstri halini almıştır.

Osmanlılar’da resim için “nakış” ya da “tasvir” tabirleri kullanılırken minyatür sanatçıları için de ressam anlamında nakkaş ya da musavvir ismi kullanılmıştır. Minyatürler daha çok kitapları resimlemek amacıyla faaliyet gösterdiğinden resimlerin ebatları küçük tutulmuştur.

Topkapı Sarayı’nda kurulmuş olan Nakkaşhane’de nakkaşbaşının emrinde çalışan sanatkarlar, kitapların minyatürize edilmesinden, cami ve sarayların boyanıp süslenmesine kadar her türlü süsleme ve bezeme faaliyetlerinde çalışma yapmaktaydılar. Fatih döneminde saray nakkaşhanesinde beş yüz kadar ustanın çalıştığı kaydedilmektedir.

Küçük, birbirinden farklı, üç boyutlu parçaları bir yüzey üzerinde yan yana getirerek resim oluşturma tekniğine ve ortaya çıkan esere mozaik denir.

İslam kültürü ise mozaik desenlerine getirdiği matematiksel zenginlikle ünlüdür. Yer yer cam küpler ve taşlar kullanılmış olsa da, İslami eserlerde, genelde, desen için özellikle üretilmiş, daha sonra, kenarları elde zımparalanarak boşluksuz yan yana oturacak şekle sokulmuş çini plakalar kullanılmıştır.

MİNYATÜR : Çok ince işlenmiş ve küçük boyutlu resimlere ve bu tür resim sanatına verilen addır. Ortaçağda Avrupa`da elyazması kitaplarda baş harfler kırmızı bir renkle boyanarak süslenirdi. Minyatür sözcüğü buradan türemiştir. Bizde ise eskiden resme “nakış” ya da “tasvir” denirdi. Minyatür için daha çok nakış sözcüğü kullanılırdı. Minyatür sanatçısı için de “resim yapan, ressam” anlamına gelen nakkaş ya da musavvir denirdi. Minyatür daha çok kâğıt, fildişi ve benzeri maddeler üzerine yapılırdı.

Minyatür, doğu ve batı dünyasında çok eskiden beri bilinen bir resim tarzıdır. Ama minyatürün bir doğu sanatı olduğunu, batıya doğudan geldiğini ileri sürenler vardır. Doğu ve batı minyatürleri resim sanatı yönünden hemen hemen birbirinin aynı olmakla birlikte renk ve biçimlerde, konularda ayrılıklar görülür. Minyatür, kitapları resimlemek amacıyla yapıldığından boyutları küçük tutulmuştur. Bu ortak bir özelliktir. Doğu ve Türk minyatürlerinin bazı başka özellikleri de vardır. Bu minyatürlerin çevresi çoğu kez "tezhip“ denen bezemeyle süslenirdi. Minyatürde suluboyaya benzer bir boya kullanılırdı. Yalnız bu boyaların karışımında bir tür yapışkan olan arapzamkı biraz daha fazlaydı. Çizgileri çizmek ve ince ayrıntıları işlemek için yavru kedilerin tüylerinden yapılan ve "tüykalem“ denen çok ince fırçalar kullanılırdı. Boyama işi için de çeşitli fırçalar vardı. Resim yapılacak kâğıdın üzerine arapzamkı katılmış üstübeç sürülürdü. Renklere saydamlık kazandırmak için de bu yüzeyin üzerine bir kat da altın tozu sürüldüğü olurdu.

TEZHİP (Hâklâr):  Geleneksel Türk el sanatlarımızın bir dalı olan tezhip süsleme sanatında kullanılan bir terimdir. Tezhip süsleme sanatının bir tekniğidir. Kelime anlamı; "yalnız altınla yapılan süsleme"dir. Bu süsleme; altınla yada boya ile degrade tarzda sulandırılıp, motiflerin uçlarında renk yoğun bırakılarak yapılan bir tarzdır.

Tezhip kelimesi, Arapça zehep (altın) kökünden türemiş olup, ‘altınlamak’ anlamına gelir. Çoğulu olan “tezyina” “süslemeler” demektir. Tezhip günümüzde daha çok İslam kökenli kitap bezeme sanatlarına verilen addır.

ÇİNİ : Toprağın pişirildikten sonra şekil verilip kap-kacak, tabak, vazo, sürahi vb. eşyalar üretilmesine dayalı bir el sanatıdır.

Türk çini sanatının tarihi ilk Müslüman Türk devletlerinden Karahanlılara kadar dayanmaktadır. Bu da çini sanatının bin yılı aşkın bir geçmişe sahip olduğunu göstermektedir

Çinicilik Selçuklularla birlikte Anadolu’ya girmiştir. Anadolu Selçukluları ile çok yaygın ve çeşitli tipteki mimari yapıtlar üzerinde büyük bir gelişme göstererek varlığını günümüze kadar sürdürmüştür. Her dönemin çini süslemesi daha önceki dönemin teknik üstünlüğünü sürdürmekle birlikte yeni teknik buluş ve renklerde bu sanatı zenginleştirmişti.

Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçukluları çiniyi mimari süslemelerde sıkça kullanmış Anadolu Selçuklu Devleti`nin dağılmasından sonra, çini sanatında Osmanlı Devleti`nin kuruluşuyla yeni bir dönem başlamıştır.

HAT SANATI :  Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı sanatıdır. Bu sanat Arap harflerinin 6. yüzyıl ve 10. yüzyıl arasında geçirdiği bir gelişme döneminden sonra ortaya çıkmıştır. Hat, Arapça çizgi demektir.

Türkler, Müslüman olduktan ve Arap alfabesini benimsedikten sonra uzun bir süre hat sanatına herhangi bir katkıda bulunmamışlardır. Bu dönemdeki biçim ve üslup var olan gelişmiş Türk Hat Sanat`ına benzememektedir. Türkler hat sanatıyla Anadolu`ya geldikten sonra ilgilenmeye başladığı tahmin edilmektedir.

Hat Türleri : Hat sanatının doğduğu dönemde ortaya çıkan altı tür yazı vardır. Bunlara sitte denir. Kufi, Tevki, Sülüs, Reyhani, Nesih, Rika. Bunlardan bir kısmı köşeli bir kısmı yuvarlak hatlardır.

Türkler`in geliştirdiği divani yazı yalnızca Divan-ı Hümayun`da yazılan önemli belgelerde, yazılması ve okunması özel eğitim gerektiren siyakat ise mali kayıtlarda kullanılmıştır. Kolay yazıldığı için günlük yaşamda yaygın olarak kullanılan bir yazı türü olan rik`a da 19. yüzyılda sanat yazısı durumuna gelmiştir.

Hat sanatında yazılar büyüklüklerine göre de farklı adlarla anılırdı. Duvarlara asılan levhalarda, cami, türbe gibi dinsel yapılardaki kuşak ve kubbe yazılarında, her tür yazıtta kullanılan ve uzaktan okunabilen yazılara iri anlamında  celi adı verilirdi. Daha çok sülüs ve tâlik yazının celisi kullanılmıştır. Alışılmış boyutlardan daha küçük harflerle yazılan yazılara hurde, gözle kolay seçilemeyecek boyuttaki yazılara da gubari (toz) denilirdi.

Hat sanatında da yazının temel aracı kalemdir. Hat sanatında kalem olarak daha çok kamış kullanılırdı. Kamışın ucu yazılacak yazının kalınlığına göre makta denilen sert maddelerden yapılmış altlığın üstünde eğik olarak tutulur ve kalemtıraş olarak adlandırılan özel bir bıçakla yontulurdu. Celi yazılar ise ağaçtan yapılmış kalın uçlu kalemlerle yazılırdı. Çok ince yazılar için madeni uçlar da kullanılmıştır. Hat sanatında kullanılan mürekkep de özel olarak hazırlanırdı. Yağlı isin çeşitli katkı maddeleriyle karıştırılmasıyla elde edilen bu mürekkep akıcı biçimde yazı yazmayı sağlar, yanlış yazma durumunda da kolayca silinirdi. Hat sanatında kullanılan kâğıtlar da özeldi. Mürekkebi emip dağıtmaması, kaleme akıcılık sağlaması için kâğıtlar âhar denilen bir maddeyle saydamlaştırılırdı.

Hat sanatının ulaştığı ileri nokta için bir söz vardır: Kur’an Hicaz’da inmiş, Kahire’de okunmuş, İstanbul’da yazılmıştır. Bu söz cumhuriyet sanatçılarının hat sanatında miras almış olduğu birikimi özetler.

Hat sanatı, dünya üzerinde, Türk-İslam kültürünü en iyi şekilde temsil etmesine, tarihi bir geçmişe dayanmasına karşılık, günümüzde gereken ilgiyi görememektedir. 20. yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile kabul edilen latin harfleri ile birlikte hat sanatı, halktan soyutlanarak sadece sınırlı sayıda sanatçının uğraştığı bir sanat dalı haline gelmiştir.

Hattat : Eğri kesilmiş kalem kullanarak (Türkçe ya da Arapça harfleri kullanarak) yazı yazan, hat sanatı ile uğraşan sanatçı.

Tanınmış Hattatlar : Ani Hatun, Ahmet Karahisari, Şeyh Hamdullah, Yâkût-ı Müstasımî, Hafız Osman, Mehmed Esad Yesari, Hamid Aytaç, Şevki Efendi, İsmail Zühdi, Mustafa Rakım, Yesarizade Mustafa İzzet, Sami Efendi, İsmail Hakkı Altunbezer, Bakkal Arif Efendi, Halim Özyazıcı, Hamid Aytaç, Ali Alparslan, Hüseyin Kutlu,  Fuat Başar, Ali Toy, Ali Bedir, Hasan Çelebi

HALICILIK :Halı; atkılarının atılmasından sonra (arka iplikleri) üzerine desene göre istenilen hav yüksekliğinde iplerin geçirilerek düğümlenmesi ile yapılan ev içinde kullanılan genellikle yer örtüsü olarak veya duvarlarda da asılı olarak kullanılır.

Dünyada bilinen ilk halılar Orta Asya`da Türkler tarafından dokunmuştur. Bu halıların günümüze kadar ulaşabilmiş en eski örneğinin M.Ö. 6-5. yüzyıllarda yapılmış olduğu ve halen Leningrad Müzesi`nde saklandığı bilinmektedir. 

El Halısı hav iplikleri, çözgü ipliklerinin üzerine elle düğümlenmiş olan halı tipidir. Yan yana düzgün şekilde bir çerçeveye dizilmiş çözgü ipliklerinin her çiftine yün, ipek veya rayon ipliklerle düğüm atılarak ilmek sıraları teşkil edilmesi ve en az bir sıra atkı atılıp ilmek sırasının sıkıştırılması şeklinde üretilir. El halılarının kalitesini belirleyen hav iplikleirinin cinsi, düğüm şekli ve düğüm sıklığıdır.

Kilim, ince bir halı tipidir. Diğer halılardan çok daha kısa bir süre içinde ve çok daha ucuz üretilir. Eski Türkçede "seccade" anlamına gelir. Anadolu`da yün kilimler elde dokunur. Dünyanın en eski kiliminin, M.Ö. 5. yüzyıla ait Türk kilimi olduğu saptanmıştır.

Halı Çeşitleri : Acem halısı, Demirci halıları, Gördes halıları, Milas Halıları, Taşpınar Halıları, Yağcıbedir Halıları, Ardahan(Kafkas Halısı).

Acem halısı, İran halısına verilen addır. Aslında, çoğunluğu ve en iyileri İran`daki Azeri, Türkmen ve Kaşkay gibi Türk halklarınca dokunan, başka bir deyişle Türk halılarıdır.

Demirci Halıları; Manisa`nın Demirci ilçesinde halıcılık yüzyıllardan beri faal bir geçim kaynağıdır. Orta Asya `dan Türkler tarafından Anadolu`ya getirilen halıcılık, Selçuklular tarafından daha da iyileştirilerek Anadolu`nun her tarafına iletilmiş ve bu arada Demirci`ye getirilmiştir.

Gördes halısı, Manisa (il)`inin Gördes ilçesi yöresine özgü özellikler taşıyan halı türüne denir. Figür ve motifleri geçmişin izlerini yaşatmaktadır .

Milas halısı, Milas yöresine özgü özellikler taşıyan halı türü.

Taşpınar Do­kuma halıları, hammadesi yündür. Taşpı­nar halılarının atkı, çözgü ve düğüm iplerinin yün olması geleneği günümüze kadar titizlikle korun­muştur. Yün ipler doğal kök boyalarla, yenilerde de kısmen sentetik boyalarla boyanmaktadır.

Yağcıbedir Halıları, Balıkesir`in Sındırgı ve Bigadiç köylerinde yörükler tarafından dokunan ve dokuyan insanların yaşamlarını halılarına aktardığı bir halı türüdür.

 

TÜRK MİMARİSİ

Mimarlık veya mimari; mekan tasarlama işidir. İnsanların yaşamasını kolaylaştırmak ve barınma, dinlenme, çalışma, eğlenme gibi eylemlerini sürdürebilmelerini sağlamak üzere gerekli mekânları, işlevsel gereksinmeleri ekonomik ve teknik olanaklarla bağdaştırarak estetik yaratıcılıkla inşa etme sanatı; başka bir tanımlamayla, yapıları ve fiziksel çevreyi uygun ölçülerde tasarlama ve inşa etme sanat ve bilimidir. İnsan barınmak için yaşamak ve doğa şartlarından korunmak için bir mekan ihtiyacı duyar ve bu mekanı kendine özgü kültürel, fonksiyonel, teknik ve farklı zevklerde yaratır.

Türklerde iç ve dış mimari süslemenin en renkli kolu çini sanatıdır.

1908 yılında ilan edilen II. Meşrutiyet ile birlikte gelişme gösteren milliyetçilik eğilimleri mimarlıkta yeni arayışlara yol açmıştır. Mimar Kemalettin ve Vedat (Tek)Bey’in öncülüğünde gelişen bu akımla birlikte Türk Mimarlığı’nın Milli Mimari Rönesansı diyebileceğimiz yeni klasik dönemi başlar. 1970’ler ve sonrasında klasik Türk Mimarlığı yapıtları diriltilerek bir Türk milli üslubu yaratılmaya çalışılmıştır. Bu süreç, ulus olma yolunda bilinçlenmenin bir sonucu olarak da nitelendirilebilir. Milliyetçi unsurlar barındıran bu akımla, eski dinsel yapılardan alınan elemanlar (geniş saçaklar, kubbe, sivri kemer, sütun, çini kaplamalar vs.) sivil mimarlığa uygulanmaya çalışılmıştır. Daha çok kamu yapıtlarında görülen bu akım, konutları pek fazla etkilememiştir.

Mimar Kemalettin ve Vedat Bey, ülke mimarlığını yabancı etkilerden arındırmayı amaçlayıp, yalnızca Osmanlı’nın son dönemini değil, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki Türk mimarlığını da büyük ölçüde etkilemişlerdir. Ziya Gökalp ile başlayan Türkçülük hareketi, bu akımın Cumhuriyet’in ilk yıllarında canlı kalmasını sağlamıştır.

Türk ve Osmanlı Mimarları : Mimar Sinan, Mimar Davud Ağa, Ahmet Orhan Arda, Aydın Boysan, Aytaç Yörükaslan, Behruz Çinici, Bülent Güngör, Doğan Hasol, Doğan Kuban, Emin Halid Onat, Ercüment Rıza Tarcan, Galata Yolcu Salonu, Garabet Amira Balyan, Gökalp Baykal, Hagop Balyan, Kemal Ahmet Arû, Krikor Balyan, Kutgün Eyüpgiller, Levon Bey Balyan, Mehmed Tahir Ağa, Mehmet Tataroğlu, Mimar Hayreddin, Mimar Kemalettin Bey, Münir Alpaslan, Nejat Yavaşoğulları, Nigoğos Balyan, Oktay Ekinci, Rebii Gorbon, Rüknettin Güney, Sarkis Balyan, Sedad Hakkı Eldem, Selçuk Milar, Senekerim Balyan, Simon Balyan, Vecdi Sayar, Vedat Tek, Ümit Serdaroğlu

Mimar Sinan veya Koca Mimar Sinan Ağa

(Doğumu- 15 Nisan 1489, Kayseri-Ölümü- 9 Nisan 1588, İstanbul)

Mimar Sinan, Türk mimarlık sanatının en büyük ustalarından biridir. Yurdumuz onun ölümsüz yapıtları ile doludur. Sinan`ın eserleri bugün bile görenleri hayran bırakmaktadır. Eserlerinde incelik, sağlamlık ve güzellik göze çarpar.

Mimar Sinan’ın Bazı Eserleri: 84 Cami, 52 Mescid, 57 Medrese, 7 Dârülkurrâlar, 20 Türbe, 17 İmarethane, 3 Dârüşşifâlar, 5 Su Yolları Kemeri, 8 Köprü, 20 Kervansaray, 36 Saray, 8 Mahzen, 48 Hamam olmak üzere toplam 365 eseri vardır. Bunlar;

Camiiler : İstanbul Süleymâniye Câmii, İstanbul Şehzâdebaşı Câmii, Haseki Hürrem Câmii, Mihrimah Sultan Câmii (Edirnekapı’da), Osman Şah Vâlidesi Câmii (Aksaray’da), Sultan Bâyezîd Kızı Câmii (Yenibahçe’de), Ahmed Paşa Câmii (Topkapı’da), Rüstem Paşa Câmii (Tahtakale’de), Mehmed Paşa (Sokullu) Câmii (Kadırga Limanında), İbrâhim Paşa Câmii (Silivrikapı’da), Bâli Paşa Câmii (Hüsrev Paşa Türbesi yakınında, Hacı Evhad Câmii (Yedikule yakınında), Kazasker Abdurrahmân Çelebi Câmii (Molla Gürânî’de), Mahmûd Ağa Câmii (Ahırkapı yakınında), Odabaşı Câmii (Yenikapı yakınında), Hoca Hüsrev Câmii (Kocamustafapaşa’da), Hamâmî Hâtun Câmii (Sulumanastır’da), Defterdar Süleymân Çelebi Câmii (Üsküplü Çeşmesi yakınında), Ferruh Kethüdâ Câmii (Balat Kapısı içinde), Yunus Bey Câmii (Balat’ta), Hürrem Çavuş Câmii (Yenibahçe yakınında), Sinan Ağa Câmii (Kâdı Çeşmesi yakınında), Ahî Çelebi Câmii (İzmir İskelesi yakınında), Süleymân Subaşı Câmii (Unkapanı’nda), Zâl Mahmûd Paşa Câmii (Eyüp’te), Nişancı Paşa Câmii (Eyüp’te), Şah SultanCâmii (Eyüp’te), Emir Buhârî Câmii (Edirnekapı dışında), Merkez Efendi Câmii (Yenikapı dışında), Çavuşbaşı Câmii (Sütlüce’de), Turşucuzâde Hüseyin Çelebi Câmii (Kiremitlik’te), Kasım Paşa Câmii (Tersâne yakınında), Sokullu MehmedPaşa Câmii (Azapkapısı’nda), Kılıç Ali Paşa Câmii (Tophane’de), Muhiddin Çelebi Câmii (Tophâne’de), Molla Çelebi Câmii (Tophâne Beşiktaş arasında), Ebü’l-Fazl Câmii (Tophâne üstünde), Şehzâde Cihangir Câmii (Tophâne’de), Sinân Paşa Câmii (Beşiktaş’ta), Mihrimah Sultan Câmii (Üsküdar’da, iskelede), Eski Vâlide Câmii (Üsküdar’da), Şemsi Ahmed Paşa Câmii (Üsküdar’da), İskender Paşa Câmii (Kanlıca’da), Çoban Mustafa Paşa Câmii (Geğbüze’de), Pertev Paşa Câmii (İzmit’te), Rüstem Paşa Câmii (Sapanca’da), Rüstem Paşa Câmii (Samanlı’da), Mustafa Paşa Câmii (Bolu’da), Ferhad Paşa Câmii (Bolu’da), Mehmed Bey Câmii (İzmit’te), Osman Paşa Câmii (Kayseri’de), Hacı Paşa Câmii (Kayseri’de), Cenâbî Ahmed Paşa Câmii (Ankara’da), Lala Mustafa Paşa Câmii (Erzurum’da), Sultan Alâeddin Selçûkî Câmiinin (Çorum’da) yenilenmesi, Abdüsselâm Câmiinin (İzmit’te)yenilenmesi, Kiliseden dönme Eski Câminin (İznik’te)Sultan Süleymân tarafından yeniden yaptırılması, Hüsreviye (Hüsrev Paşa)Câmii (Haleb’de), Sultan Murâd Câmii (Manisa’da), Orhan Câmiinin (Kütahya’da)yenilenmesi, Kâbe-i şerîfin kubbelerinin tâmiri, Hüseyin Paşa Câmii (Kütahya’da), Rüstem Paşa Câmii (Bolvadin’de), Sultan Selim Câmii (Karapınar’da), Sultan Süleymân Câmii (Şam, Gök Meydanda), Sultan Selim Câmii (Edirne’de), Taşlık Câmii (Mahmûd Paşa için, Edirne’de), Defterdar Mustafa Çelebi Câmii (Edirne’de), Haseki Sultan Câmii (Edirne, Mustafa Paşa Köprüsü başında), Semiz Ali Paşa Câmii (Babaeski’de), Sokullu Mehmed Paşa Câmii (Hafsa’da, Trakya), Sokullu MehmedPaşa Câmii (Burgaz’da), Semiz Ali Paşa Câmii (Ereğli’de), Bosnalı MehmedPaşa Câmii (Sofya’da), Sofu MehmedPaşa Câmii (Hersek’te), FerhadPaşa Câmii (Çatalca’da), Maktul Mustafa Paşa Câmii (Budin’de), Firdevs Bey Câmii (Isparta’da), Memi Kethudâ Câmii (Ulaşlı’da), Tatar Han Câmii (Kırım, Gözleve’de), Rüstem Paşa Câmii (Rodoscuk’ta), Vezir Osman Paşa Câmii (Tırhala’da), Rüstem Kethüdâsı Mehmed Bey Câmii (Tırhala’da), Mesih Mehmed Paşa Câmii (Yenibahçe’de)

Mescidler: İbrâhim Paşa Mescidi (Îsâ Kapısında), Sinân Paşa Mescidi (Yenibahçe’de), Rüstem Paşa Mescidi (Yenibahçe’de), Mîmar Sinân Mescidi (Yenibahçe’de), Hâfız Mustafa Çelebi Mescidi (Yenibahçe’de), Müftü Çivizâde Efendi Mescidi (Topkapı yakınında), Emir Ali Çelebi Mescidi (Karagümrük çevresindee), Üçbaş Mescidi (Karagümrük yakınında), Defterdar Şerifezâde Efendi Mescidi (Fâtih Çarşamba’da), Defterdar Mahmûd Çelebi Efendi Mescidi (Defterdar’da), Simkeşbaşı Mescidi (Lütfi Paşa Çarşısının yakınında), Hâcegizâde Mescidi (Fâtih Câmii yakınında), Çavuş Mescidi (Silivrikapı yakınında), Civizâde Kızı Mescidi (Davutpaşa yakınında), Takyeci Ahmed Çelebi Mescidi (Silivrikapı civârında), Hacı Nasuh Mescidi (Sarıgez yakınında) Kasap Hacı İvan Mescidi (Sarıgüzel’de), Hacı Hamza Mescidi (Ağa Çayırında), Tok Hacı Hasan Mescidi (Zeyrek’te), İbrâhim Paşa Zevcesi Mescidi (Kumkapı yakınında), Bayram Çelebi Mescidi (Langakapısı yakınında), Kemhacılar Mescidi (Çakmakçılar’da), Kuyumcular Mescidi (Çakmakçılar’da), HersekBodrumu üzerinde olan mescit (Ayasofya yakınında), Yayabaşı Mescidi (Fenerkapısı içinde), Abdî Subaşı Mescidi (Sultan Selim yakınında), Hüseyin Çelebi Mescidi (Sultan Selim Câmii yakınında), Hacı İlyas Mescidi (Ali Paşa Hamamı yakınında), Duhanîzâde Mescidi (Kocamustafapaşa yakınında), Kâdızâde Mescidi (Çukurhamam yakınında), Müftü Hâmit Efendi Mescidi (Azaplar Hamamı yakınında), Tüfenkhâne Mescidi (Unkapanı’nda), Saray Ağası Dâvûd Ağa Mescidi (Edirnekapı dışında), Dökmecibaşı Mescidi (Eyüp’te), Arpacıbaşı Mescidi (Eyüp’te), Hekimbaşı Kaysûnîzâde Mescidi (İstanbul’da), Kaysûnîzâde Mescidi (Sütlüce’de), Karcı Subaşı Süleymân Mescidi (Eyüp’te), İki Mescid (İstanbul’da), Ahmed Çelebi Mescidi (Kiremitlik’te), Yahya Kethüdâ Mescidi (Kasımpaşa’da), Şehremini Hasan Çelebi Mescidi (Kasımpaşa’da), Süheyl Bey Mescidi (Tophâne’de), İlyaszâde Mescidi (Topkapı’nın dışında) Sarrafbaşı Mescidi (Topkapı’nın dışında), Pazarbaşı Nemu Kethüdâ Mescidi (Kasımpaşa’da), Mehmed Paşa Mescidi (Büyükçekmecede), Hacı Paşa Mescidi (Üsküdar’da), Saraçhâne Mescidi (Hasköy’de), Ruznâmeci Abdi Çelebi Mescidi (Sulumanastır’da), Kürkçübaşı Mescidi (Kumkapı hâricinde), Şeyh Ferhad Mescidi (Langakapısı yakınında)

Medreseler: Sultan Süleymân Medresesi (Mekke’de), Süleymâniye Medreseleri (İstanbul’da), Yavuz Sultan Selim Medresesi (Halıcılar Köşkünde), Sultan Selim Medresesi (Edirne’de), Sultan Süleymân Medresesi (Çorlu’da), Şehzâde Sultan Mehmed Medresesi (İstanbul’da), Haseki Sultan Medresesi (Avratpazarı’nda), Vâlide Sultan Medresesi (Üsküdar’da), Kahriye Medresesi (Sultan Selim yakınında), Mihrimah Sultan Medresesi (Üsküdar’da), Mihrimah Sultan Medresesi (Edirnekapı’da), MehmedPaşa Medresesi (Kadırga’da), MehmedPaşa Medresesi (Eyüp’te), Osman Şah Vâlidesi Medresesi (Aksaray yakınında), Rüstem Paşa Medresesi (İstanbul’da), Ali Paşa Medresesi (İstanbul’da), AhmedPaşa Medresesi (Topkapı’da), Sofu MehmedPaşa Medresesi (İstanbul’da), İbrâhim Paşa Medresesi (İstanbul’da), Sinân Paşa Medresesi (Beşiktaş’ta), İskender Paşa Medresesi (Kanlıca’da), Kasım Paşa Medresesi, Ali Paşa Medresesi (Babaeski’de), Mısırlı Mustafa Paşa Medresesi (Geğbüze’de), Ahmed Paşa Medresesi (İzmit’te), İbrâhim Paşa Medresesi (Îsâ Kapısında), Şemsi Ahmed Paşa Medresesi (Üsküdar’da), Kapı Ağası Mahmûd Ağa Medresesi (Ahırkapı’da), Kapıağası Câfer Ağa Medresesi (Soğukkuyu’da), Ahmed Ağa Medresesi (Çapa’da), Hâmid Efendi Medresesi (Filyokuşu’nda), Mâlûl Emir Efendi Medresesi (Karagümrük’te), Ümm-i Veled Medresesi (Karagümrük’te), Üçbaş Medresesi (Karagümrük’te), Kazasker Perviz Efendi Medresesi (Fâtih’te), Hâcegizâde Medresesi (Fâtih’te), Ağazâde Medresesi (İstanbul’da), Yahya Efendi Medresesi (Beşiktaş’ta), Defterdar Abdüsselâm Bey Medresesi (Küçükçekmece’de), Tûtî Kâdı Medresesi (Fâtih’te), Hakîm Mehmed Çelebi Medresesi (Küçükkaraman’da), Hüseyin Çelebi Medresesi (Çarşamba’da), Şahkulu Medresesi (İstanbul’da), Emin Sinân Efendi Medresesi (Küçükpazar’da), Yunus Bey Medresesi (Draman’da), Karcı Süleyman Bey Medresesi, Hâcce Hâtun Medresesi (Üsküdür’da), Defterdar Şerifezâde Medresesi (Kâdıçeşmesi’nde), Kâdı Hakîm Çelebi Medresesi (Küçükkaraman’da), Kirmasti Medresesi, Sekban Ali Bey Medresesi (Karagümrük’te), Nişancı MehmedBey Medresesi (Altımermer’de), Kethüdâ Hüseyin Çelebi Medresesi (SultanSelim’de), Gülfem Hâtun Medresesi (Üsküdar’da), Hüsrev Kethüdâ Medresesi (Ankara’da), Mehmed Ağa Medresesi (Çatalçeşme’de).

Dârülkurrâlar :  SultanSüleymanHanDârülkurrâası (İstanbul’da), Vâlide Sultan Dârülkurrâsı (Üsküdar’da), Hüsrev Kethüdâ Dârülkurrâsı (İstanbul’da), Mehmed Paşa Dârülkurrâsı (Eyüp’te), Müftü Sa’di Çelebi Dârülkurrâsı (Küçükkaraman’da), Sokullu MehmedPaşa Dârülkurrâsı (Eyüp’te), Kâdızâde Efendi Dârülkurrâsı (Fâtih’te)

Türbeler : Sultan Süleymân Türbesi (Süleymaniye’de), Şehzâde Sultan MehmedTürbesi (Şehzâdebaşı’nda), SultanSelim Türbesi (Ayasofya civârında), Hüsrev Paşa Türbesi (Yenibahçe’de), ŞehzâdelerTürbesi (Ayasofya’da), Vezir-i âzam RüstemPaşa Türbesi (Şehzâde Türbesi yakınında), Ahmed Paşa Türbesi (Eyüp’te), MehmedPaşa Türbesi (Topkapı’da), Çocukları için inşâ ettiği türbe, Siyavuş Paşa Türbesi (Eyüp’te), Siyavuş Paşanın çocukları için yapılan türbe (Eyüp’te), Zâl Mahmûd Paşa Türbesi (Eyüp’te), Şemsi Ahmed Paşa Türbesi (Üsküdar’da), Yahya Efendi Türbesi (Beşiktaş’ta), Arap AhmedPaşa Türbesi (Fındıklı’da), HayreddinPaşa Türbesi (Beşiktaş’ta), Kılıç Ali Paşa Türbesi (Tophâne’de), Pertev Paşa Türbesi (Eyüp’te), Şâh-ı Hûban Türbesi (Üsküdar’da, Haseki Hürrem Sultan Türbesi (Süleymaniye’de)

İmârethaneler : SultanSüleymân İmâreti (Süleymaniye’de), Haseki Sultan İmâreti (Mekke’de), Haseki Sultan İmâreti (Medîne’de), Mustafa Paşa Köprüsü başında bir imâret (Edirne’de), SultanSelim İmâreti (Karapınar’da), SultanSüleymân İmâreti (Şam’da), Şehzâde Sultan Mehmed İmâreti (İstanbul’da), SultanSüleymân İmâreti (Çorlu’da), Vâlide Sultan İmâreti (Üsküdar’da), Mihrimah Sultan İmâreti (Üsküdar’da), Sultan Murâd İmâreti (Manisa’da), Rüstem Paşa İmâreti (Rodoscuk’ta), Rüstem Paşa İmâreti (Sapanca’da), MehmedPaşa İmâreti (Burgaz’da), MehmedPaşa İmâreti (Hafsa’da), Mustafa Paşa İmâreti (Geğbüze’de), MehmedPaşa İmâreti (Bosna’da).

Dârüşşifâlar : SultanSüleymân Dârüşşifâsı (Süleymaniye’de), Haseki Sultan Dârüşşifâsı (Haseki’de), Vâlide Sultan Dârüşşifâsı (Üsküdar’da).

Su Yolları Kemerleri : Bend Kemeri (Kağıthâne’de), Uzun Kemer (Kemerburgaz’da), Muglava Kemeri (Kemerburgaz’da), Gözlüce Kemer (Cebeciköy’de), Müderris köyü yakınındaki kemer (Kemerburgaz’da)

Köprüler : Büyükçekmece Köprüsü, Silivri Köprüsü, Mustafa Paşa Köprüsü (Meriç üzerinde), Sokullu MehmedPaşa Köprüsü (Tekirdağ’da), Odabaşı Köprüsü (Halkalıpınar’da), Kapıağası Köprüsü (Harâmidere’de), MehmedPaşa Köprüsü (Sinanlı’da), Vezir-i âzam Mehmed Paşa (Mostar) Köprüsü (Bosna’da, Vişigrad kasabasında).

Kervansaraylar : Kervansaray (Sultan Süleymân İmâreti yakınında), Kervansaray (Büyükçekmece’de), RüstemPaşa Kervansarayı (Rodosçuk’ta), KebecilerKervansarayı (Bitpazarı’nda), Rüstem Paşa Kervansarayı (Galata’da), Ali Paşa Kervansarayı (Bursa’da), Ali Paşa Kervansarayı (Bitpazarı’nda), Pertev Paşa Kervansarayı (Vefâ’da), Mustafa Paşa Kervansarayı (Ilgın’da), Rüstem Paşa Kervansarayı (Sapanca’da), Rüstem Paşa Kervansarayı (Samanlı’da), Rüstem Paşa Kervansarayı (Karışdıran’da), RüstemPaşa Kervansarayı (Akbıyık’ta), Rüstem Paşa Kervansarayı (Karaman Ereğlisi’nde), Hüsrev Kethüdâ Kervansarayı (İpsala’da) MehmedPaşa Kervansarayı (Hafsa’da), Mehmed Paşa Kervansarayı (Burgaz’da), RüstemPaşa Kervansarayı (Edirne’de), Ali Paşa Çarşısı ve Kervansarayı (Edirne’de), İbrâhim Paşa Kervansarayı (İstanbul’da)

Saraylar : Saray-ı atîk tâmiri (Beyazıt’ta), Saray-ı cedîd-i hümâyûn tâmiri (Topkapı’da), Üsküdar Sarayının tâmiri (Üsküdar’da), Galatasarayın eski yerine yeniden inşâsı (Galatasaray’da), Atmeydanı Sarayının yeniden inşâsı (Atmeydanı’nda), İbrâhim Paşa Sarayı (Atmeydanı’nda), Yenikapı Sarayının yeniden inşâsı (Silivrikapı’da), Kandilli Sarayının yeniden inşâsı (Kandilli’de), Fenerbahçe Sarayının yeniden inşâsı (Fenerbahçe’de), İskender Çelebi Bahçesi Sarayının yeniden inşâsı (İstanbul şehir dışında), Halkalı Pınar Sarayının yeniden inşâsı (Halkalı’da), Rüstem Paşa Sarayı (Kadırga’da), MehmedPaşa Sarayı (Kadırga’da), Mehmed Paşa Sarayı (Ayasofya yakınında), MehmedPaşa Sarayı (Üsküdar’da), Rüstem Paşa Sarayı (Üsküdür’da), Siyavuş Paşa Sarayı (İstanbul’da), Siyavuş Paşa Sarayı (Üsküdar’da), Siyavuş Paşa Sarayı (Üsküdar’da), Siyavuş Paşa Sarayı (yine Üsküdar’da), Ali Paşa Sarayı (İstanbul’da), AhmedPaşa Sarayı (Atmeydanı’nda), Ferhad Paşa Sarayı (Bâyezîd civârında), Pertev Paşa Sarayı (Vefâ Meydanında), SinânPaşa Sarayı (Atmeydanı’nda), Sofu MehmedPaşa Sarayı (Hocapaşa’da), Mahmûd Ağa Sarayı (Yenibahçe’de), MehmedPaşa Sarayı (Halkalı yakınında Yergöğ’de), Şâh-ı Hûbân Kadın Sarayı (Kasımpaşa Çeşmesi yakınında), Pertev Paşa Sarayı (şehrin dışında), AhmedPaşa Sarayı (şehrin dışında), AhmedPaşa Sarayı (Taşra Çiftlik’te), AhmedPaşa Sarayı (Eyüp’te), Ali Paşa Sarayı (Eyüp’te), MehmedPaşa Sarayı (şehrin dışında, Rüstem Çelebi Çiftliğinde), Mehmed Paşa Sarayı (Bosna’da), Rüstem Paşa Sarayı (İskender Çelebi Çiftliğinde)

Mahzenler : Buğday mahzeni (Galata Köşesinde), Zift Mahzeni (Tersâne-i Âmirede), Anbar (sarayda), Anbar (Has Bahçe Yalısında), Mutbak ve kiler (sarayda), Mahzen (Unkapanı’nda), İki adet anbar (Cebehâne yakınında), Kurşunlu Mahzen (Tophâne’de)

Hamamlar : SultanSüleymân Hamamı (İstanbul’da), Sultan Süleymân Hamamı (Kefe’de), Üç Kapılı Hamam (Topkapısarayında), Üç Kapılı Hamam (Üsküdar Sarayında), Haseki SultanHamamı (Ayasofya yakınında), Haseki Sultan Hamamı (Bahçekapı’da), Haseki Sultan Hamamı (Yahudiler içinde), Vâlide SultanHamamı (Üsküdar’da), Vâlide SultanHamamı (Karapınar’da), Vâlide SultanHamamı (Cibâli Kapısında), Mihrimah SultanHamamı (Edirnekapı’da), Lütfi Paşa Hamamı (Yenibahçe’de), MehmedPaşa Hamamı (Galata’da), MehmedPaşa Hamamı (Edine’de), Kocamustafapaşa Hamamı (Yenibahçe’de), İbrâhim Paşa Hamamı (Silivrikapı’da), Kapıağası Yâkub Ağa Hamamı (Sulumanastır’da), Sinân Paşa Hamamı (Beşiktaş’ta), Molla Çelebi Hamamı (Fındıklı’da), Kaptan Ali Paşa Hamamı (Tophâne’de), Kaptan Ali Paşa Hamamı (Fenerkapı’da), Müfti Ebüssü’ûd Efendi Hamamı (Mâcuncu Çarşısında), Mîrmirân Kasımpaşa Hamamı (Hafsa’da), Merkez Efendi Hamamı (Yenikapı dışında), Nişancı Paşa Hamamı (Eyüp’te), Hüsrev Kethüdâ Hamamı (Ortaköy’de), Hüsrev Kethüdâ Hamamı (İzmit’te), Hamam (Çatalca’da), RüstemPaşa Hamamı (Sapanca’da), Hüseyin Bey Hamamı (Kayseri’de), Sarı Kürz Hamamı (İstanbul’da), Hayreddin Paşa Hamamı (Zeyrek’te), Hayreddin Paşa Hamamı (Karagümrük’te), Yâkub Ağa Hamamı (Tophâne’de), Haydar Paşa Hamamı (Zeyrek’te), İskender Paşa Hamamı, Odabaşı Behruzağa Hamamı (Şehremini’de), Kethüdâ Kadın Hamamı (Akbaba’da), Beykoz Hamamı, Emir Buhârî Hamamı (Edirnekapı dışında), Hamam (Eyüp’te), Dere Hamamı (Eyüp’te), Sâlih Paşazâde Hamamı (Yeniköy’de), Sultan Süleymân Hamamı (Mekke’de), HayreddinPaşa Hamamı (Tophâne’de), Hayreddin Paşa Hamamı (Kemeraltı’nda), Rüstem Paşa Hamamı (Cibâli’de), Vâlide SultanHamamı (Üsküdar’da)

Emin Halid Onat’a ait bazı eserler:

Orhan Arda’yla birlikte tasarlayıp uyguladığı Anıtkabir (1942-1953)

Sedad Hakkı Eldem ile birlikte tasarladığı İstanbul Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi (1944), Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi (1947)

İstanbul Adalet Sarayı (1949)

Bursa Vali Konağı (1945-1946)

Leman Tomsu ile birlikte tasarladığı Uludağ Sanatoryumu (1946)

Prof. Paul Bonatz ile birlikte İTÜ Merkez Binası Tadil ve Restorasyonu, Taşkışla, (1950)

Cenap And Evi, Kavaklıdere, Ankara, (1952)

Cumhurbaşkanlığı Sekreterliği, Ankara, (1953)

Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara, (1956)

Moda Deniz Klübü Tesisleri, İstanbul, (1957)

Devres İş Hanı, Gümüşsuyu, İstanbul, (1961)

Mimar Kemalettin Bey-Türk Mimarı (1870 Üsküdar-1927 Ankara)

Eserleri- Bostancı Camii, Bebek Camii, Yeşilköy Camii, Kutlutepe Camii ve vakıf hanları.

Bugünkü Irak Cumhuriyeti sınırları içerisinde bulunan Türk (Atabeylikler, Selçuklular ve Osmanlılar dönemi) mimari eserlerini kapsar. Bölgede 836 tarihinde Samarra`da başlayan ilk Türk yapılaşması aralıksız 1000 yıldan fazla sürmüştür.

Irak’ta Bulunan Türk Mimari Eserleri : 1. İmam-ı Azam Ebû Hanife Külliyesi (Bağdad/Azamiye) 2. Ma’ruf El Kerhi Külliyesi (Bağdad/Eski Halife Mezarlığı/Tren İstasyon yanı) 3. Abdülkadir Geylânî Külliyesi (Bağdad/Bâb-üş-Şeyh Mahallesi) 4. Musa Kâzım Külliyesi (Bağdad/Kâzımiye) 5. Şeyh Ömer Sühreverdî Külliyesi (Bağdad/Bâb-ül Vüstani yanı) 6. Zümrüt Hatun Camii (Bağdad/Mustansıriye Medresesi yanı/Kapalı Çarşı içi) 7. Kumrulu Mescid (Mescid-i Kumriyye) (Bağdat/Kerh Mahallesi/Dicle Kıyısı) 8. Akûli Camii (Bağdad/Şorca/Akûliye Mahallesi) 9. Sultan Ali Camii (Bağdad/Sâhat-ül Hallani/Reşid Cad. üzeri) 10. Murad Paşa (Muradiye) Camii (Bağdad/Meydan Mah./Savunma Bakanlığı karşısı) 11. Saray Camii (Bağdad/Rusafe/Emniyet Genel Müdürlüğü yanı) 12. Ahmediye (Meydan) Camii (Bağdad/Meydan) 13. Haydarhane Camii (Bağdad/Reşid Caddesi) 14. Asafiye Camii (Bağdad/Şüheda Köprüsü, Mustansıriye Medresesi yanı) 15. İmam Ebu Yusuf Camii (Bağdad/Kâzımiye/Musa Kâzım Külliyesi bitişiği) 16. Mustansıriye Medresesi (Bağdad/Şüheda Köprüsü, Asafiye Camii Yanı) 17. Mercan Medresesi (Bağdad/Reşid Caddesi/Rafideyn Bank karşısı) 18. Halife Camii (Suk-ul Gazel) Minaresi (Bağdad/Cumhuriyet Caddesi) 19. Zümrüt Hatun Türbesi (Bağdad/Eski Halife Mezarlığı/Tren İstasyonu Yanı) 20. Bab-ül Vistani (Bağdad/Şeyh Ömer Sühreverdi Külliyesi Yanı) 21. Cevzak-ül Hakanî (Bağdad/Samerra) 22. Bağdad Sarayı ve Kışlası (Bağdad/Saray Mahallesi) 23. Kasr-ül Abbasi (Şarabiye Medresesi) (Bağdad/Savunma Bakanlığı İçi/Dicle Kıyısı) 24. Mercan (Örtme) Han (Bağdad/Bezzazlar Çarşısı İçi/Eski Üçler Pazarı) 25. Cığalazade Hanı (Bağdad/Şorca/Mercan Han Karşısı) 26. Halife Camii (Bağdad/Cumhuriyet Cad./Eski İplikçiler Pazarı) 27. Vezir Küçük Hasan Paşa Camii (Bağdad/Şüheda Köprüsü Yanı/Saray Çarşısı İçi) 28. Haseki Camii (Bağdad/Reşid Cad. ile Nehr Cad. Arası) 29. Ali Efendi Camii (Bağdad/Bab-ül Muazzam/Cumhuriyet Cad.) 30. Büyük Adile Hatun Camii (Bağdad/Mustansır Caddesi) 31. Numan Paşa (Mahalle) Camii (Bağdad/Emniyet Genel Müdürlüğü Karşısı) 32. Süleyman Paşa Mescidi (Bağdad/Emniyet Genel Müdürlüğü Yanı) 33. Bağdad Kalesi (Bağdad) 34. Azamiye Kalesi (Bağdad/Azamiye) 35. Rusafe Camii (Bağdad) 36. Sultan Melikşah Camii (Bağdad) 37. Terken Hatun Camii (Bağdad) 38. Kale Mescid (Bağdad) 39. İskender Paşa Camii (Bağdad) 40. Şeyh Seraceddin Camii (Bağdad) 41. Kaplan Camii (Bağdad) 42. Baba Gurgur Camii (Bağdad) 43. Şeyh Mehmed Camii (Bağdad) 44. Boşnak Ahmed Paşa Mescidi (Bağdad) 45. İsmail Paşa Mescidi (Bağdad) 46. Vefa Hatun Camii (Bağdad) 47. Hacı Fethi Camii (Bağdad) 48. Kara Pir Camii (Bağdad) 49. Pir Davud Camii (Bağdad) 50. Naciye Hatun Camii (Bağdad) 51. Hasan Bey Mescidi (Bağdad) 52. Hacı Emin Paçacı Camii (Bağdad) 53. Fazl Camii (Bağdad) 54. Aşağı Numaniye Camii (Bağdad) 55. Davud Paşa Mescidi (Bağdad) 56. Esma Hanım Camii (Bağdad) 57. Naime Paçacı Mescidi (Bağdad) 58. Nazende Hatun Mescidi (Bağdad) 59. Münevver Hatun Camii (Bağdad) 60. Ayşe Hatun Camii (Bağdad) 61. Arif Ağa Camii (Bağdad) 62. Kanber Ali Mescidi (Bağdad) 63. Cüneyd-i Bağdadî Camii (Bağdad) 64. Naile Hatun Camii (Bağdad) 65.Şabender Mescidi (Bağdad) 66. Süreyya Hanım Camii (Bağdad) 67. Hızır Bey Camii (Bağdad) 68. Kâhya Camii (Bağdad) 69. Nizamiye Medresesi (Bağdad) 70. Terken Hatun Medresesi (Bağdad) 71. Tac-ül Mülk Medresesi (Bağdad) 72. Tutuşiye Medresesi (Bağdad) 73. Adûdî Medresesi (Şifahanesi) (Bağdad) 74. Sultan Melikşah Medresesi (Bağdad) 75.Mugisiddin Mahmud Medresesi (Bağdad) 76. Gıyasiye Medresesi (Bağdad) 77.Mucureddin Abak Medresesi (Bağdad) 78. Benefşe Hatun Medresesi (Bağdad) 79. Zümrüt Hatun Medresesi (Bağdad) 80. Vefaiye Medresesi (Bağdad) 81. Şarabiye Medresesi (Bağdad) 82. Süleyman Paşa Medresesi (Bağdad) 83. Selçuka Hatun Türbesi (Bağdad) 84. Munis el Muzaffer Konağı (Bağdad) 85. Sebük Tigin Konağı (Bağdad) 86. Tuğrul Bey Sarayı (Bağdad) 87. Emir Sungur Porsuk (Mucureddin Abak) Konağı (Bağdad) 88. Ömer Paşa Konağı (Bağdad) 89. Eyyubi Ahmed Paşa Konağı (Bağdad) 90. Süleyman Paşa Konağı (Bağdad) 91. Kâzım Paşa Konağı (Bağdad) 92. Hüseyin Paşa Konağı (Bağdad) 93. Ahmed Seyyid İsa Konağı (Bağdad) 94. Hadım Ribatı (Bağdad) 95. Benefşe Hatun Ribatı (Bağdad) 96. Selçuka Hatun Ribatı (Bağdad) 97. Zümrüt Hatun Ribatı (Bağdad) 98. Yeni Murat Hanı (Bağdad) 99. Gümrük Hanı (Bağdad) 100. Levend Hanı (Bağdad) 101. Ahmed Ağa Hanı (Bağdad) 102. Hacı Mehmed Hanı (Bağdad) 103. Defterdar Hanı (Bağdad)104. Keten Hanı (Bağdad)105. Paçacı Hanı (Bağdad) 106. Erbil Ulu Camii Minaresi (Erbil/Aşağı Erbil) 107.Erbil Kalesi (Erbil)108. Dakuk Ulu Camii Minaresi (Dakuk/Bağdad-Kerkük Karayolu Üzeri) 109. Altın Köprü (Kerkük/Altunköprü Kasabası) 110. İmam Bakır Türbesi (Kerkük/Dakuk) 111. Nebi Yunus Külliyesi (Musul/Ninova/Tevbe Tepesi) 112. Nebi Circis Külliyesi (Musul/Nebi Circis Cad.) 113. Mücahidî Camii (Musu/Dicle Kıyısı/Bab-üt Top Mahallesi) 114. Emevîye Camii (Musul/Nebi Circis Mahallesi) 115. Şeyh Hizam Camii (Musul/Ninova Caddesi) 116. Şeyh Abdal Camii (Musul/Çarşı içi) 117. Kara Ömer (Ömer-ül Esved) Camii (Musul/Faruk Caddesi/Cevcati Camii yanı) 118. Sultan Üveys Camii (Musul/El Sa’de Mahallesi) 119. Ağalar (Ağavat) Camii (Musul/Eski İç Kale/Ninova Köprüsü başı) 120.Rabia Hatun Camii (Musul/Rabiiyye Mahallesi) 121. Bekir Efendi Camii (Musul/Re’sül Kur Mahallesi) 122. Numan Paşa Camii (Musul/Saraçhane Mahallesi) 123. Kemaliye Medresesi (Musul/Demir Köprü yanı/Dicle kıyısı) 124. Musul Ulu Camii Minaresi (Musul/Nuriye Mahallesi) 125. Kutbeddin Medresesi Minaresi (Musul/Sancar) 126. İmam Abdurrahman (İzzeddin Mesud) Türbesi (Musul/Karasaray’ın 350 m. Güneyi) 127. İmam Yahya Ebul Kasım Türbesi (Musul/Baştabya-Karasaray Arası/ Dicle Kıyısı) 128. İmam Avnüddin (İbn-i Hasan) Türbesi (Musul/Avnüddin Mahallesi) 129. İmam Bahir Türbesi (Musul/Şeyh Fethi Mahallesi/Kilise Tepesi) 130. Şeyh Fethi Türbesi (Musul/Şeyh Fethi Mahallesi) 131.Sitti Zeyneb Türbesi (Musul/Sincar (Eski Sincar) 132.Baştabya (Musul/Karasaray Yakınında/Dicle Kıyısı) 133. Karasaray (Musul/Baştabya Yakını/Dicle Kıyısı) 134. Nebi Şit Külliyesi (Musul/14 Ramazan Sok./Vakıflar Müdürlüğü Yanı) 135. Ulu Camii (Camii Nuri) (Musul/Camii Kebir Mahallesi) 136. Ömeriye Camii (Musul/Bâb-ı Cedid) 137. Cevcati Camii (Musul/Bab-ı Irak Mah./Faruk Caddesi) 138. Paşa Camii (Musul/Saray Çarşısı) 139. Akkapı (Zivani) Camii (Musul/Bab-ül Beyz (Akkapı) Mevkii) 140. Meryem Hatun Camii (Musul/Ninova Caddesi Üzeri/Çarşı İçi) 141. Pencit Ali Türbesi (Musul/Eski Sincar Kapısı) 142. El Han (Bâb-ul Han) (Musul/Sincar Yolu Üzeri) 143. Musul Köprüsü (Musul/Dicle Nehri Üzeri) 144. Musul Kalesi (Musul) 145. Şeyh Mehmed Camii (Musul) 146. Dokundu Camii (Musul) 147. Cemşid Camii (Musul) 148. Mahmudeyn Camii (Musul) 149. Topkapı Camii (Musul) 150. Kale Mescid (Musul) 151. Kale Camii (Musul) 152. Abdullah Bey Camii (Musul) 153. Sabuncu Camii (Musul) 154. Nizamiye Medresesi (Musul) 155. Eski Atabekiye Medresesi (Musul) 156. Zeyniyye Medresesi (Musul) 157.İzziye Medresesi (Musul) 158. Nureddin Arslanşah Medresesi (Musul) 159. Kahiriye Medresesi (Musul) 160. Mücahidi Medresesi (Musul) 161. Bedreddin Lülü Medresesi (Musul) 162.Ümmü Melik Salih Medresesi (Musul) 163. Beldeci Medresesi (Musul) 164. Taha Efendi (Mahdar Başı) Medresesi (Musul) 165. Hizam Medresesi (Musul) 166. Hasan Basri Türbesi (Basra/Zübeyr) 167. Şems Türbesi (Hille) 168. Anah (Ane) Minaresi (Ramadi/Anah (Suriye sınırı yakınında) 169. Halife Camii (Suk-ul Gazel) (Bağdad/Cumhuriyet Caddesi) 170. Erbil Ulu Camii (Erbil/Aşağı Erbil) 171. Dakuk Ulu Camii (Dakuk/Bağdad-Kerkük Karayolu Üzeri) 172. Musul Ulu Camii (Musul/Nuriye Mahallesi) 173. Kutbeddin Medresesi (Musul/Sancar), 174. Özbek Camii (Bağdad/Meydan Mah./Savunma Bakanlığı İçi).



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.