Türk Meclisi - TÜRK BAYRAĞI VE KULLANILMASI -AHMET ÖZDEMİR-

Bayrak bir devletin varlığını, hakimiyetini, sınırları içinde ve dışında temsili işaretini sağlar. Bağımsız milletler ve devletleri; bayraklarını, kendi hür iradeleriyle ve milli, örfi-dini kültürlerine-inançlarına dayalı olarak belli ederler.

Belirtilen irade ve güce sahip olmayan devletlerin bayraklarının şekli-esası hakim olan militan iç-dış güçler tarafından dikte-empoze edilir (Daha tazeliğini kaybetmemiş olan Irak işgalinden sonra hakim dış güçlerin derhal bayrak değişikliğine giderek üç şerit renkli bayrak tesisine gitmek istedikleri, fakat bu dayatmada başarılı olamadıkları hatırlanmalıdır.).

İşgallerle, bloklaşmış Dünya güçlerine karşı askeri mağlûbiyetlerle, rejim değişikliğine giden ayaklanmalarla-ihtilâllerle de bayraklar değişebilmektedir.

Bir devletin hakimiyet sınırlarındaki coğrafi bölgelerin-arzın bölünmesiyle de benzeri görüntülerin tezahür ettiği açıktır (SSC’nin parçalanması, KKTC’nin hakkı olan ve tarihten gelen bağımsızlığını kazanması, Yugoslavya’nın ayrışarak Bosna-Hersek-Kosova Cumhuriyetlerinin meydana çıkması ve daha niceleri, bunlara misâl olanlardandır.).

Bayraklar, temsil ettikleri Devletlerin ve milletlerinin yeryüzündeki devamına paralel olarak dalgalanırlar ve varlıklarını devam ettirirler.

TÜRK BAYRAĞI’MIZ-SANCAĞIMIZ yeryüzündeki bayrakların en şanlısı-şereflisi ve bakisidir. Türk Devletimizin-Türk Milletimizin milli sınırlarımız içerisinde-dış temsilciliklerimizde, hakimiyetinin-temsilinin işaretidir. Vatandaşlarımız tarafından sevilir-sayılır ve gerektiğinde uğrunda seve seve can verilir. Çünkü, Bayrağımız; al rengini Ecdat kanından, Hilâli Ay ve Yıldızını imanından ve inancından almıştır. Kan alınacak-verilecek, savaş yapılacak, karşı güçleri öldürecek ve gerektiğinde Vatan-Millet aşkıyla kendi canını verecek en kutsal değerlerimizdendir.

Türk Bayrağının doğuşu hakkında www.arapgirliyiz.biz ’de yer alan açıklamaları: Bayrak sözcüğünün aslı, "batrak"tır. Batıraktan yani batırmaktan gelir. Eski Türkler`de toprağa saplanan, "batırılan" mızrağın üzerine hanedanlığı temsil eden renklerde kumaşlar, ipler vb. şeklinde asılırdı. Mızrağın ucuna da altın veya değerli madenlerden kurt başı gibi kağanlık alâmeti takılırdı. "Toprağa batırılan mızrak" manasındaki bayrak sözcüğü, zamanla " dalgalanan milli simge" ye kaymıştır. Osmanlı Devleti`nden önceki Anadolu Türk devletlerinde kullanılan bayrak renk ve sembolleri hakkında yeterli bir bilgi-belge olmadığını da iddia edenlerin sayısı az değildir. Türk Bayrağı`nı, ilk olarak Anadolu Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin Mes`üd tarafından Osman Bey`e gönderilen ak renkli sancak olarak görürüz. 15. Yüzyıldan sonra al bayrak olan Bayrağımız, Yavuz Sultan Selim dönemindeki Çaldıran Savaşı`nda ise yeşil bayrak şeklinde kullanılmaya başlanmıştır. Türk Bayrağı`na en yakın şekil ise III. Selim döneminde rastlanır. Bu bayrakta hilâl ile birlikte sekiz köşeli yıldız kullanılmıştır. Yıldızın beş köşeli halinde kullanılması ise 1842 yılında Abdülmecit dönemine denk gelir. Saltanatın kaldırılması üzerine 29 Mayıs 1936 tarihinde çıkartılan 2994 sayılı Kanun’la Türk Bayrağı`nın şekli ve ölçüleri kesin olarak tespit edilmiştir. 28 Temmuz 1937 tarihli ve 27175 sayılı Türk Bayrağı Nizamnamesi ile de Türk Bayrağı`nın kullanılışı düzenlenmiştir
Türkiye bayrağının sembolik manası için pekçok teori-görüş ileri sürülmüştür.
Bir görüşe göre, Türk Bayrağındaki hilâl "İslamiyeti"; yıldız "Türklüğü"; Kırmızı renk ise toprağa karışan Ecdadımızın "kan"ını temsil etmektedir.
Bu konudaki diğer görüşleri ise;

* Ay-yıldız Orta Asya`dan gelen "Türklüğü", kırmızı zemin ise "vatanı";

*Osmanlı Devleti Bayrağının değiştirilmiş bir versiyonu;
* Yarım ay "yenilenme" yi, yıldız "Türklüğü";

* Yarım ay "Allah" ı, yıldız "İslâm Dini’nin Peygamberi Hazreti Muhammedi;
                  *Yıldız "demokrasi" eşitlik ve özgürlüğü, hilâl "İslam"i;
                  *Savaşta ölen askerlerin kanına yansıyan ay ve yıldızın ışığının aksetmesinden me görüntüyü; temsil etmektedir, diye belirtmek mümkündür.
                  Bilinen efsaneye göre de, 1. Kosova Savaşı sonrasında: Türk askerlerin kanının bir çukurda toplanması sonucunda; Ay ve Yıldız`ın yan yana gelmesi ile görüntülendiği söylenmektedir. Yapılan bütün değerlendirmeler arasında, 1. Kosova Savaşı`nın sebep olduğu görüntü Bayrağımızın şekil almasına en büyük etken olmuştur. Bu savaş tarihinin akşamında gökyüzünde Jüpiter ve Ay adeta yan yana gelerek-yaklaşarak en nadir görüntüyü aksettirmiştir. O bakımdan, Bayrağımızdaki yıldız’ın aslında jüpiter’i ifade ettiğini söyleyenler de vardır. Hatırlanacağı üzere: Bu savaş sonunda ele geçirilen bir Sırp askeri, dönemin padişahı Murat Hüdavendigâr`a Sırp savaş plânlarını vereceği taahhütü ile yaklaşmış; hançeri ile Osmanlı İmparatorluğu galibiyeti ile sonuçlanan savaş sonrasında Padişah ne yazık ki şehit edilmiş, yerine büyük oğlu Yıldırım Beyazıt geçmiştir; şeklinde ortaya koymak mümkündür.

29.05.1936/2994 sayılı Türk Bayrağı Kanunu’nu yürürlükten kaldırarak uygulamaya konulan 22.09.1983/2893 sayılı TÜRK BAYRAĞI KANUNU, 24.09.1983/18171 sayılı Resmi Gazete (RG)’ de; Bakanlar Kurulu’nun 25.01.1985/9034 sayılı Kararıyla çıkarılan TÜRK BAYRAĞI TÜZÜĞÜ, 17.03.1985/18697 sayılı RG’de, ESKİMİŞ,SOLMUŞ,YIRTILMIŞ VE KULLANILMAYACAK DURUMA GELMİŞ BAYRAKLARIN YOK EDİLMESİ USUL VE ESASLARINI GÖSTERİR YÖNETMELİK’ de 18.06.2001/24426 sayılı RG’de yayınlanmış olup, okuyucularımızın gerektiğinde ve arzu ettiklerinde belirtilen belgelere ulaşarak mevzuatın tamamını ayrıca etüt edebilecekleri açıktır.

Diğer taraftan, mevzuumuz dışında olmakla beraber, RG’nin 04.11.1999/23866 sayısında yayınlanan, 27.10.1999/4458 sayılı Gümrük Kanunu’nu 224. maddesinde de: Günün her saatinde hizmet veren gümrük kapılarında gümrük bayrağı sürekli olarak çekili kalır. Diğer gümrük binalarında ise yalnız kanuni çalışma saatlerinde gümrük bayrağı çekilir; denildiğini, belirtmek isteriz (Bu yönde, Müsteşarlığın 08.10.2008/B.02.1-GÜM.0.00.00.00/80 sayılı Duyuru’suna da göz atılabilecektir.).

Konumuz itibariyle, bir kısım bilgilerin sıralanmasında fayda görülmektedir. Buna göre:

Bayrak konulacak makam odaları: Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyeleri, Başbakan, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay Başkanları, bakanlar, Yükseköğretim Kurulu Başkanı, Sayıştay Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Danıştay Başsavcısı, Yargıtay ve Danıştay başkan vekilleri ve daire başkanları, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı, Sayıştay daire başkanları, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Devlet Denetleme Kurulu Başkanı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı, üniversite rektörleri, müsteşarlar, valiler, büyükelçiler, Yüksek Denetleme Kurulu Başkanı, müsteşar yardımcıları, genel müdürler ve bu seviyedeki başkanlıklar, bölge idare mahkemesi başkanları, Cumhuriyet savcıları, adalet komisyonu başkanları, fakülte dekanları, kaymakamlar, başkonsoloslar, bucak müdürleri, belediye başkanları, bölge başmüdürleri ve bölge müdürleriyle, bakanlıkların il kuruluşlarının başında bulunanların ve resmi hastane baştabiplerinin makam odalarına Bayrak konur.

Türk Silahlı Kuvvetlerinde Bayrak konulacak birlik, karargah, kurum, komutan ve amir odaları aşağıda şunlardır : Tabur komutanları ve daha üst birlik komutanlarıyla komutan yardımcıları (yüzer birlikler hariç olmak üzere deniz ve havada, eşiti); Yüksek Askeri Şura Üyeleri; Genelkurmay İkinci Başkanı; Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı ve müsteşar yardımcıları; Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ve Yardımcısı; Harp Akademileri Komutanı ve Yardımcısı, Kuvvet Harp Akademileri komutanları, Milli Güvenlik ve Silahlı Kuvvetler Akademisi Komutanı; Okul komutanları ve yardımcıları; Kurmay başkanları, kurmay yar-başkanları ve erkan başkanları; Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı Kuvvet Komutanlıkları ve Jandarma Genel Komutanlığı karargahlarındaki başkan ve daire başkanları; Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanı;Yukarıda sayılanlar dışında, birlik ve kurumlara komuta etmeyen, karargahlarda görevli general ve amiraller; General ve amiral kadrolarında görev yapan subaylar; Askeri Yargıtay Başkanı, İkinci Başkanı, Başsavcısı, daire başkanlarıyla Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı, başsavcısı ve daire başkanları; Askeri hastane baştabipleri; Askerlik daire ve şube başkanları; Askeri savcılar ve askeri mahkeme kıdemli hakimleri.

Emniyet teşkilatında Bayrak konulacak makam odaları: Emniyet Genel Müdürü; Polis Akademisi Başkanı; İl Emniyet Müdürü; Polis Koleji ve Polis Okulu Müdürleri.

Bayrak, tepesinde ay yıldız bulunan direğe çekili bulunur, makam masasının sağ gerisinde uygun bir yere konur. Büyüklüğünün odanın büyüklüğüne uygun olmasına ve uçlarının yerden en az 25 santimetre yukarıda bulunmasına itina gösterilir.

Bayrak çekilecek binek taşıtları-vasıtaları: Cumhurbaşkanının, illerinde valilerin, görevli bulundukları dış ülkelerde büyükelçilerin binek taşıtlarına, tepesinde ay yıldız bulunan kromajlı küçük direklere Bayrak çekilir. Kaymakamların binek taşıtlarına, Milli ve Resmi bayram günlerinde ve hudut görüşmelerinde Bayrak çekilir. Cumhurbaşkanının bulunduğu kortejde, sıfatı ne olursa olsun, kimsenin binek taşıtına Bayrak veya fors çekilemez.

Bayrak konulacak diğer yerler: Atatürk köşelerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantı salonunda başkanlık divanının sağına ve soluna, Bakanlar Kurulu toplantı salonunda Başbakanın oturduğu yerin sağ arkasına, Anayasa Mahkemesi toplantı salonuna, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay genel kurulları ve Danıştay İdari İşler Kurulu salonlarına, Uyuşmazlık Mahkemesi toplantı salonuna, bakanlıkların, Yüksek Öğretim Kurulu ve yüksek öğretim kurumlarının ve valiliklerin toplantı, brifing, şeref salonlarıyla duruşma salonlarına Bayrak konur.

Türk Silahlı Kuvvetlerinde hudut protokol odalarıyla burada sıralanan birlik, karargah ve kurumların toplantı, brifing ve şeref salonlarına Bayrak konur:Tugay ve daha üst komutanlıklar (deniz ve havada eşiti); Yüksek Askeri Şura; Milli Savunma Bakanlığı; Milli Güvenlik Kurulu; Harp Akademileri Komutanlığı; Okul komutanlıkları; Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığı; 800 yataklı askeri hastaneler.

Bayrak örtülebilecek yerler: Bayrak, açılış törenlerinde-merasimlerinde Atatürk heykellerine, yemin törenlerinde masalara örtülebilir. Cumhurbaşkanlığı yapmış kişilerin, şehitlerin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin sivil personel dışındaki mensuplarının, bunların emeklilerinin, yukarıda belirtilen ve makam odalarında Bayrak bulunan kamu görevlilerinin, bu görevleri daha önce yapmış olanlarla: Milletvekilleri ve milletvekilliği yapmış olanlar; Temsilciler Meclisi, Danışma Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu üyeliği yapmış olanlar; Milli Birlik Komitesi üyeliği yapmış olanlar; Gaziler; Yüksek yargı organları üyeleri ve emeklileri; Sayıştay üyeleri ve emeklileri; Hakim ve savcılarla emeklileri; Yüksek öğretim kurumları öğretim üyeleri ve emeklileri; Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yüksek Kurul üyeleriyle bu görevi yapmış olanlar; Devlet sanatçıları; Devlet madalyası sahipleri; Kızılay, Türk Hava Kurumu genel başkanları ve bu görevi yapmış olanlar; Emniyet mensupları ve emeklileri; Dünya, Olimpiyat ve Avrupa şampiyonluğu kazanmış olmaları dolayısıyla 2913 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış sporcular; Resmi okul müdürleri; Basın şeref kartı sahipleri; İşçi ve İşveren sendikaları konfederasyon başkanları ve bu görevi yapmış olanlar; Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının en üst kuruluşunun başkanları ve bu görevi yapmış olanlar; Bilim, sanat, kültür, spor ve sosyal sahalarda üstün hizmet verdiği mülki amirlerince kabul edilen diğer Türk vatandaşları, cenaze törenlerinde tabutlarına Bayrak örtülebilir. Ancak, Devlet aleyhine veya yüz kızartıcı mahiyette bir suç işlemekten hüküm giymiş olanların tabutlarına, affedilmiş olsalar bile, Bayrak örtülemez.

Sürekli Bayrak çekilecek yerler: Cumhurbaşkanlığı; Türkiye Büyük Millet Meclisi; Anıtkabir; Hükümet konakları; Polis, Jandarma, hudut, gümrük muhafaza karakollarıyla hudut kapıları; Bağımsız takım ve bölükler ile daha üst askeri birlik veya karargahlar; Eğitim ve öğretim kurumları; Köy ve mahalle muhtarlıkları; Yukarıda gösterilenler dışındaki kamu kurum ve kuruluşları;Kamu kurum ve kuruluşlarına ait fabrika ve işletmeler.

Her gün Bayrak çekilecek yerler: Seyir halinde bulunan gemilerle demirli, şamandırada, rıhtımda bağlı gemiler ve diğer deniz araçlarında her gün Bayrak çekilir. Seyir halinde bulunan gemiler Bayraklarını geceleri de çekili bırakabilirler.

Milli Bayram, genel tatil ve hafta tatili günlerinde Bayrak çekilecek yerler: Tören düzenlenen alanlar ile yönetmelik veya yönergelerde belirlenen tören alanları; Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları; Siyasi parti merkez, il ve ilçe teşkilatları; Fabrikalar; İşletmeler,

Müsaade ile Bayrak çekilmesi veya konulması: Milli bayram, genel tatil ve hafta tatili günleri, kurtuluş ve Atatürk`ü anma günleri dışında, Bayrak çekilmesi veya konulması mahalli mülki amirinin müsaadesine bağlıdır. Ancak, milli spor karşılaşmalarında ve milli gelenekler gerektiriyorsa törenlerde ve düğünlerde Bayrak kullanılabilir.

Yabancı ülkelerdeki resmi ve milli binalara Bayrak çekilmesi: Türkiye Cumhuriyetinin yabancı ülkelerde bulunan resmi ve milli binalarına Bayrak çekilip indirilmesinde, mahalli geleneklerle milletlerarası tatbikat gözönünde bulundurularak burada konu edilen Tüzük hükümlerine uyulur.

Hava araçları: Hava araçlarına Bayrak çekilmez. Sivil hava araçlarına, yön dümeninin her iki yanına boyayla al zemin üzerine Bayraktaki oranlara uygun, beyaz renkte ay yıldız resmolunur.

Konut-mesken-ev ve işyerlerine Bayrak asılması: İşyeri, konut vb. özel yerlere, Milli Bayramda, resmi bayramlarda, kurtuluş ve Atatürk`ü anma günlerinde Bayrak asılabilir.

Eskimiş, solmuş, yırtılmış ve kullanılamayacak duruma gelmiş olan bayrakları elinde bulunduran gerçek veya tüzel kişiler ile resmi kurum ve kuruluşlar bu bayrakları ilçelerde kaymakamlığa, illerde valiliğe, yurt dışında büyükelçilik veya başkonsolosluklara teslim ederler. Kaymakamlıklarca toplanan bayraklar valiliklerine teslim edilir. Valiliklerde toplanan bayrakları yok etme işlemi; valinin belirleyeceği üç kişilik bir komisyonun gözetiminde, ay -yıldız ile kırmızı kumaşların kesilerek ayrılmasından sonra kırpma makinesinde veya kapalı alanda yakılmak suretiyle yapılır. Yurt dışında yok etme işlemi büyükelçiliklerde ve başkonsolosluklarda, Dışişleri Bakanlığının uygun göreceği bir yöntemle yapılır.

GEÇMİŞTE BİR ZAMANLAR adlı olup kendi makalelerimden derlemeleri ihtiva eden Kitabımızın 153-159. sayfalarında yer alan SATIR BAŞLARIYLA başlıklı (ASMMM ODASI BÜLTENİ: MART-NİSAN 2001/121-122. sayısında yayınlanmıştır.) makalemizin bir paragrafında belirtilen görüşümüz şöyleydi:

Mini ebatta Türk Bayrağı; hakimlerin, savcıların, ilim adamlarının, din görevlilerinin ve Diyanet İşleri Başkanı’nın cübbelerine dikilsin, bütün resmi dairelerin, kamu kurum ve kuruluşlarının, derneklerin, kamu meslek odalarının, vakıfların, kulüplerin, ammeye ait binaların resmi binalarına devamlı şekilde ve tespit edilen standart ebadıyla asılsın. Milli Eğitim ve Kontrolü altındaki eğitim kurumları, özel dersaneler, özel kurslar sınıflarına ve yöneticilerinin makam odalarına, diğer resmi kurum ve kuruluşların en üst idari yöneticilerinin makamlarına ve duvarlarına ayrıca asılsın. Resmi arabalara boya ile işlensin veya görülecek şekilde asılsın.

Şimdi de diyoruz ki; çalışan kamu personelinin hepsine ve Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli maaşı-aylığı ve benzeri hakları alanların tamamına; milli bayramlarımızda evlerinin dış yüzeylerine asılacak şekilde Türk Bayrağı fiyatı karşılığı (5-10 lira gibi bir fiyatla) verilsin ve her beş yılın sonunda eski alınan bayrakların geri alınmasıyla yeniden aynı uygulamanın yapılması, belli günlerde bayrak asmayanlara Kabahatler Kanunu gereğince mülki idare amirleri tarafından idari para cezası tatbik edilsin.

Kendi flâmaları da olan kamu kurum ve kuruluşlarının, derneklerin, vakıfların, odaların, birliklerin ve özel firmaların binaları önündeki çoklu gönderlere çekilecek Türk Bayrağının çekileceği gönderinin diğerlerinden en az bir metre daha yüksek olmasına, düzenlemede bulunulmalıdır.

Yukarıdaki açıklamalar göstermektedir ki, burada konu edilen Bayrak Tüzüğü’nün ve dayanağı Kanun’un yeniden ele alınması ve günün icabına nazaran düzenleme yapılması gereklidir. Bu yönde belirtmek isteriz ki; bayrakla ilgili düzenlemelerin askeri savcı yardımcılarını, Sayıştay Savcısı ve yardımcılarını - (TBMM’de görüşme sırasını bekleyen Sayıştay Kanunu teklifine göre müstakbel Başsavcı-savcılar), Sayıştay’ın diğer meslek mensuplarını, noterleri, serbest - kamu avukatlarını da lâfzen ve hükmen ihtiva etmesi, adaletli ve isabetli bir uygulama olsa gerektir. Ayrıca, her Türk vatandaşının; meskeninde, bürosunda, işyerinde, aracında, giyim-kuşam, kullanım ve takı-ziynet eşyalarında Tüzüğe uygun ve istediği zamanda ve sınırsız olarak Bayrak ve simgesini (rozet-kolye-yüzük vesaire gibi) bulundurabileceği-kullanabileceği, kendi vasiyeti ve/veya ailesinin istemesi halinde cenazesine örtülebileceği, tadaden belirtilmelidir-sayılmalıdır. Bu yönde, bucak müdürlüklerinin mülki taksimatta yer almaması karşısında Tüzükte yer alıp almayacağı, darbe özentilerinin yok edilmesine kısmen olsun etki yapması bakımından Cumhurbaşkanlığı Konsey üyelerinin-Temsilciler Meclisi-Danışma Meclisi üyelerinin mevzuat dışı bırakılmasında fayda olup olmayacağı da gözden geçirilmelidir.

İhmalkârlık, daha sonraya bırakma sebepleriyle, Türk Bayrağımıza belirtilen yönler itibariyle de olan görevlerimizi ihmâl etmeyelim, önümüzdeki Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle ve herhalde gelecek milli-dini bayramlarımız itibariyle değinilen hareketi öncelikle sizler-bizler hep beraber başlatmış olalım, deriz. Takdir, ilgililerin ve Türk Milletimizin ve bu meyanda değerli Karadenizlilerin ve hemşehrilerimizindir, şüphesiz.

ÖZGEÇMİŞ

Ali ve Safiye evliliğinden mütevellit olarak 16 Mart 1945 Tirebolu (GİRESUN) doğumlu olup, babasından ötürü Aşağı Ortacami Köyü nüfusuna kayıtlıdır.

1957 yılında Tirebolu Sakarya İlkokulu’ndan, 1960 yılında Tirebolu Ortaokulu’ndan, 1963 yılında Ankara Maliye Meslek Okulu’ndan mezun oldu.

30 Temmuz 1963 tarihinde ve Çarşamba günü itibariyle Giresun Defterdarlığında Stajiyer olarak kamu görevine başladı. Daha sonra Ordu Defterdarlığında Stajiyer-aday memur,memur olarak çalışmakta (05.09.1664 – 24.04.1967) iken Manisa 1. Piyade Er Eğitim Tugayına intisapla piyade er, piyade onbaşı ve S – 3 yazıcısı olarak 24.04.1967–26.04.1969 yılları ve zaman diliminde askerlik hizmetini yaptı.

Askerlik dönüşü Giresun Defterdarlığı Vergi Dairesinde (28.04.1969–04.09.1969) vergi memuru olarak göreve başladı. Aynı yıl ve ilk defa uygulanmaya başlanan imtihana girerek üç aylık temel teknik mesleki eğitim semineri görerek ve bunun bir ayını Hesap Uzmanları Kurulu Ankara Grup Başkanlığında defter ve belge incelemesi yaparak Defterdarlık Vergi Kontrol Memuru oldu ve sırasıyla Trabzon’a (01.11.1970-20.04.1972), Ordu’ya (24.04.1972–03.01.1975) ve Ankara’ya (10.01.1975 –03.04.1979), tayin edildi.

Ankara’daki memuriyeti sırasında A.İ.T.İ.A. Mali Bilimler ve Muhasebe Yüksek Okulu (İşletme ve Muhasebe) gece bölümünden, 1974 – 1978 itibariyle lisans eğitimini tamamladı ve mezun oldu.

Daha sonra Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Merkez Teşkilatında geçici görevli, genel müdürlük müşaviri (Üçlü Karar: 28.02.1979/22087, RG.14.03.1979/16578; 03.04.1979 – 01.08.1979) kadrosunda şube müdürü olarak çalışmakta iken Trabzon Bölge Vergiler Muvazzaf İtiraz Komisyonu Başkanı (Üçlü Karar: 28.06.1979/22448, RG. 08.07.1679/16690; 13.08.1979 – 22.04.1980) olarak tayin edildi. Buradan Bağ-Kur Genel Müdürlüğüne naklen geçerek genel müdürlük müşaviri (24.04.1980 – 30.06.1980), Mali İşler ve Muhasebe Dairesi Başkanı (30.06.1980 – 01.04.1981) olarak hizmet verdi. Bunu müteakip tekrar Gelirler Genel Müdürlüğüne döndü. Şube Müdürü (02.04.1981 – 27.02.1982), Grup Başkanı (27.02.1982 – 08.02.1985) ve daha sonra bu kadronun kaldırılmasıyla yeniden şube müdürü (08.02.1993 – 23.12.1993) kadrosunda görev yaptı. 1977 ve 1990 yıllarında iki defa kısa süreli Almanya’ya (Bon – Nürünberg) Türk vatandaşlarımızın emlâk vergisi beyannamelerinin doldurulmasına yardımcı olmaya görevlendirildi. Hizmet içi eğitimlerin bazılarında konuşmacı yapıldı. Gazi Üniversitesine devredilmeden 1982 yılı ikinci döneminde Maliye Bakanlığı Maliye Önlisans Yüksek Okulunda eğitim görevlisi oldu.

Ayrıca, Futbol Hakemliği (Bölge lisans no: 2682, Milli lisans no: 791) yaptı ve memuriyetinin elvermemesi ve özel sebepleriyle 1979 yılında bu faaliyetini bıraktı.

Maliye Bakanlığı Tetkik Kurulu’nun 1983/258 sayısında yer alan <<GÖTÜRÜ GELİR VERGİSİ MÜKELLEFİYETİ>> ile makalelerinden derlediği <<SPORUMUZA BAKIŞ>>, <<BÜROKRASİ VE BÜROKRAT>> ve <<GEÇMİŞTE BİR ZAMANLAR>> başlıklı eserleri/kitapları yayınlanmıştır.

MALİYE VE SİGORTA YORUMLARI DERGİSİ (15.10.1998 – 01.11.2008) ile MALİYE POSTASI’nda (1986 – 1992 ve 1994), İLLER VE BELEDİYELER DERGİSİ’nde (1996 – 2001), MALÎ HUKUK DERGİSİ’nde (1997 – 2002), MALİYE DERGİSİ’nde, SAYIŞTAY DERGİSİ’nde, ASMMM Bülteni’nde (Temmuz/Ağustos 2000 – Ocak/Şubat 2002) ve diğer birçok dergilerde - gazetelerde ortalama 500 – 600 civarında yayınlanmış mesleki makaleleri ve derlemeleri mevcuttur. Halen, YENİ TİREBOLU (İnternet) Gazetesinde makale yazmakta, TÜRK MECLİSİ (İnternet) ile TÜRK HUKUK DERGİSİ’nde de aynı yazılarından bazıları yer almaktadır.

Evli olup, birinci ailesinden 13.11.1967 doğumlu Erkan ve 08.04.1973 doğumlu Özlem adında iki çocuğu vardır.

Üçlü kararnameyle (Üçlü Karar: 15.12.1993/42526, RG. 18.12.1993/21792) tayin edilip 23 Aralık 1993 tarihinde başladığı SAYIŞTAY Savcı Yardımcılığı görevinden yaş haddini beklemeden ve kendi isteğiyle 16 Mart 2007 tarihinin tesadüf ettiği Cuma gününde emekliye ayrılmıştır.

Halen, YENİ TİREBOLU (İnternet), TÜRK MECLİSİ (İnternet) ve HUKUK DERGİSİ’nde yazıları yayınlanmaktadır.

ASMMM Odası, AN-MES BİR, İLESAM; Türkiye Futbol Hakemleri-Ankara Şubesi, Başkent İktisatçılar, dernekleri ile 12 Eylül 1980 öncesi ÜMİD – BİR üyesidir.

NOT: YENİ TİREBOLU (İnternet) Gazetesi: 26.10.2009’den itibaren yayında iken, ayrıca