TÜRK CUMHURİYETLERİ DAHA FAZLA DESTEKLENMELİDİR

 Tokat Milletvekili Dr. Reşat DOĞRU, hükümetin Türk Cumhuriyetlerini unuttuğunu, yardım ve destekten yoksun bıraktığını bildirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA) nın faaliyetleri ile ilgili yapmış olduğu konuşmada şunları söyledi;

         “Bundan yaklaşık 20 yıl önce Sovyetler Birliğinin dağılması ile birlikte, Sovyetler bünyesinde bulunan Türk devletleri bağımsızlıklarını ilan etmişler ve bu devletleri ilk önce Türkiye Cumhuriyeti devleti tanımıştır.

         Türk devletlerinin dünyaya merhaba demesi, ülkemizde tüm kurumları harekete geçirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti kardeş devletlere ekonomik, sosyal ve idari yardımlara başlamıştır.  Ülkemizdeki her kurum kendi bilgi ve birikimlerini, tecrübelerini aktarmış, o ülkelerden uzmanlar getirerek eğitime tabi tutulmuştur.

         Ülkemizden özel sektör ve sivil toplum kuruluşları da yoğun bir gayret içerisine girmiş, birçok yatırım yapılmış, ticari ilişkiler geliştirilmiştir. Aynı şekilde ülkemiz içinde bulunduğu zor duruma rağmen 1 milyar doların üzerinde Eximbank kredisi açmıştır.

         Eğitim alanında, büyük öğrenci projesinin kapsamı genişletilerek Türk Dünyası coğrafyasından binlerce öğrencinin ülkemizde eğitim öğretim yapması sağlanmıştır. Ülkemizde okuyan gençler şu anda kendi ülkelerinde çok önemli görevlerde bulunmaktadırlar. Bunun yanı sıra Kırgızistan, Kazakistan ve Azerbaycan’da üniversiteler kurulmuş, çeşitli okullar açılmıştır.

         Ülkemizde, Türk Cumhuriyetleri ile gerekli koordinasyonu sağlamak, hizmetlerin daha sağlıklı olarak oralara ulaşmasını sağlamak amacıyla TİKA kurulmuştur. Ancak kuruluş son beş yıldan beri yön değiştirmiş Afrika ve Orta Asya’ ya açılmıştır. Kuruluşun amacının Türk Dünyası olduğu unutulmamalıdır.

         Bugün AKP hükümetinin icraatlarına baktığımızda çok büyük tarihi hatalar görüyoruz. Bir millet iki devlet olarak kabul ettiğimiz kardeş ülke Azerbaycan küstürülmüş, iki ülke arasındaki ilişkiler zedelenmiştir. Ermenistan’la dostane ilişkiler içerisine girilmiş, Karabağ sorununda en ufak bir taviz vermeyen, katliamlar yapan, “Büyük Ermenistan” hayalleri içerisindeki bölgeyi bırakmayan Ermenistan’a birçok vaatlerde bulunulmuş, bir nevi ödül verilmiştir.

         Türkiye’nin petrol, doğalgaz, altın ve değişik türlerde yerüstü ve yer altı zengini olan bu ülkelere yaklaşımı ne yazık ki değişmeye başlamıştır. Bu durum kardeş devletlerle olan ilişkileri zedelediği gibi, devlet politikamızı da sekteye uğratmıştır.

         Türk Dünyası bir bütündür. Bütünü parçalamayın, bazılarını yok saymaya hakkımız yoktur. Son zamanlarda Türk Dünyası üzerinde yeni oyunlar oynanmaktadır. Filistin’e, Ortadoğu’ya gösterilen ilgi oralara da gösterilmelidir. Azerbaycan toprakları işgal altındadır. Kerkük ve Telafer gibi Irak’ta Türkler yok edilmekte, zorla göçe zorlanmaktadır.

             Batı Trakya Türkleri kaderine terk edilmiş hiçbir hakları savunulmaz konuma gelinmiştir. Bütün bunların yanında Rusya tekrar toparlanarak bu bölgeye tekrar hakim olmaya başlamıştır. Devletlerin yönetimleri bir bir Rusya’nın eline geçmeye başlamıştır.

         Orta Asya Türk Devletleri ve komşularımızla çok iyi geçinmeli ve iyi ilişkiler kurmalıyız. Kendilerine yapılan her türlü haksızlık karşısında onları sahiplenmeli ve herkesten önce dünyaya anlatmalıyız.

         Ahıska Türkleri meselesi, Kerkük, Telafer konusu, Sincan-Uygur Türkleri ve Orta Asya da yaşayan bütün Türk topluluklarına biz sahip çıkmalıyız. Bunu yapmazsak görevimizi yapmamış oluruz.

            Bütün Türk dünyası ülkemizi, kendilerine en yakın Türk devleti olarak görmektedir. Buralardaki bilim adamları ve aydınlar dil konusunda Türkiye Türkçesini benimsemektedir. Bu durum Türk coğrafyasına, Türkçe’ nin daha iyi öğretilmesi ve uygulanması yönünden çok büyük bir fırsattır.

            Gelin sizde Manas gibi, Ahmet Yesevi Üniversitesi gibi Türk Dünyası devletlerine eğitim-öğretim kuruluşları kurun. Doğuda Batıda, Kuzeyde, Güneyde tüm Türk ve soydaş topluluklar ile ilişkileri geliştirelim. İlişkilerimiz hala beklenen seviyeye gelmemiştir.

         AKP iktidarı öncesinde yapılan bir kısmını saydığım çok önemli büyük projeler gerçekleştirilmiştir. Şimdi halkımızın beklentisi AKP iktidarı olarak kalıcı, büyük projelerin yapılmasıdır. Çıkardığımız bu kanun çok önemlidir. Çıkartılmalı ve içerisinde tavsiye edilenler gerçekleştirilmelidir. Ancak Türk Dünyasının daha büyük projelere ihtiyacı vardır.

            Bütün bu gelişmeler içerisinde hükümet daha aktif, etkili ve belirleyici politikalar uygulamalıdır. Türk devletinin ve milletimizin geleceği batı değil doğudadır.”