Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10786
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Haberler ve Yorumlar
TÜRBAN KARARI VE BAZI GERÇEKLER...

Türbanın üniversitelerde serbest bırakılması için yapılan Anayasa değişiklikleri Anayasa Mahkemesi`nce iptal edildi.

Şimdi halkımıza sunlar fısıldanıyor ve anlatılıyor.
"Devlet, müslüman halkla karşıkarşıya geldi." "Anayasa Mahkemesi İslamiyet`e karşıdır." "Mahkemeyi destekleyenler ve bu karardan yana olanlar da İslamiyet`e karşıdır."
Bu anlatımlar doğru değildir.
Bir kere Anayasa Mahkemesinin aldığı bu karar, hukuk normlarıyla alınmış bir karşı siyasi karardır.
Çünkü türbanın serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişiklikleri de siyasidir.
 
Başörtülü bir genç kızımız bakınız ne diyor:
"Siyasiler yüzünden inançlarımızı tam yaşayamıyoruz."
 
Denecektir ki, üniversitelerde türban takamayanlar için bu anayasa değişiklikleri yapıldı ve Anayasa Mahkemesi de aldığı bu iptal kararı ile türbanlı öğrencilerin üniversitede okumalarını önlemiş oldu. Onun için de bu karar İslami yaşayışa bir tavırdır.
 
İnancı için yani İslamiyeti tam yaşamak istediği için örtünenler açısından bu görüş doğru olabilir. Ama türbanı siyasetçilerin eline bir oy malzemesi olarak verenler ve yine rejime bir başkaldırı simgesi olarak kullananlar ya da başka sebeplerle hareket edenler açısından bu görüş doğru değildir.
 
Türban meselesi siyasete alet edilmeden önce ülkemizde devlet dairelerinde bile başörtülü bayanlar çalışırdı. Kimse bunlara bir şey demezdi." O, dini bütün bir bayan, ilişmeyin" denir ve hatta diğer bayan memurlardan daha fazla saygı duyulurdu.
 
Bugün ise durum çok farklıdır ve problem şudur. Bugün başörtülü olarak üniversitede okumak isteyenlerin tek bir amaçta olmamalarıdır. İnancı için başını örtenler var. Hem inancı ve hem de siyasi amacı için başını örtenler var. Sadece rejimle kavga için örtenler var. Moda haline geldiği için örtenler var. Kaldıkları yurtlar nedeniyle örtenler var. Yani birden çok amaç ve durum var.
Bütün bunların yanısıra siyasetçilerin bu hassas konuda oy meselesi yüzünden başrol oynama durumları var. Bütün bunlar durumu tamamen karıştırmaktadır.
 
Türkiye dini hizmetler için "Diyanet İşleri Başkanlığı"nı kurmuş ve bu kurumu bütçeden en çok pay ayırdığı bakanlıkların arasına koymuş tek laik ülkedir dünyada. Yine İlahiyat Fakülteleri, İmam Hatip Liseleri devletin bütçesi ile faaliyet göstermektedir.
Bugün ülkemizde herkes dini inancını rahat bir şekilde yaşayabilmektedir. Bakınız televizyonlarımızın çoğu kanalında bile sabah namazı vaktine doğru Türkçe meali alt yazılı geçen Kur`an okunmaktadır. Her türlü dini kitap basılmakta ve satılmaktadır.
 
Düşünelim, Türkiye Cumhuriyeti dine baskı kurmak istese sadece "Üniversitelerdeki türban" üzerinde mi dururdu?
Türbanla ilgili kararı başka açılardan tenkit edebilirsiniz ama İslami açıdan değerlendirmek asla doğru değildir.
Herkes şunu kabul etmelidir ki bugün türban meselesi bir sıkıntılı noktada ise bunun sebebi siyasilerdir.
 
Şimdi yine soralım ve düşünelim.
Üniversitelerdeki türban yasağının kaldırlıması Anayasa değişikliği ile olmamış olsaydı da üniversitelerde kendiliğinden kendi mecrasında hallolsaydı daha iyi olmaz mıydı?
Nasıl mı diyeceksiniz?
Bu karar çıkana kadar bir çok üniversitemizde çoğu derslere türbanlı kız öğrenciler girebiliyordu.
İçinde bulunduğumuz Haziran ayında rektörler seçimi yapılacak.Bu seçimlerde daha hoşgörülü ve bu sorunu üniversite ikliminde çözecek yeni rektörler atanabilirdi.
Bu yeni rektörlerle belki 2-3 üniversite hariç diğerlerinin tümünde türbanlı öğrencilerin derslere girmeleri sağlanırdı.En fazla sadece "Üniversitelerin huzur, güven ve asayişinden üniversite yöneticileri sorumludur" şeklindeki bir kanunla da bu iş sessizce çözülebilirdi. (Mesela 1980`den önce bakanlıklarda mescit yoktu. Şimdi mescidi olmayan devlet kurumu yok gibi. Kimse bir şey diyor mu? Hayır. Kanunla mı açıldı bu mescitler? Hayır. TBMM`de bile cami yapıldı mı? Evet)
 
Peki niye Anayasa değişikliği tercih edildi?
"Siyasi rant" için.
Mesele budur.
Mesele artık bu safhada İslami bir mesele olmaktan çıkmış, siyasi bir mesele haline gelmiştir.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.