Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10785
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Haberler ve Yorumlar
İŞTE EKONOMİDE FELAKET SENARYOSU
İşte ekonomide felaket senaryosu!

Hangi ekonomist ya da ciddi işadamı ile konuşsam buhran  eşikte diyor. Aslında hepsine göre kriz var olmasına var da resmen ilan edilmemiş.
Çarşı pazar alev alev.
Küçük ve orta ölçekli esnaf bitik durumda.
KOBİ’ler iflasa yelken açtı.
Büyükler de artık diken üstünde.
Ucuz kur yüksek faize ilaveten artan enerji fiyatları maliyetleri katlıyor.
5 yıl elektriğe zam yapmamakla övünen AKP, son 6 ayda yüzde 60’lara varan bir fiyat artırımına gitti.
Piyasalardaki fecaat tablosu göstergelere de yansıdı.
Büyüme son çeyrekte yüzde 1.9’a geriledi ki bu Türkiye için dehşet bir gelişmedir.
Türkiye nüfus artışı dikkate alındığında her yıl en az yüzde 5-6 arasında büyümesi gerekiyor. Bunun altında bir büyüme birike birike toplumu sosyal patlamaya götürür.
Dış ticaret açığı 75 milyar doları aşmış durumda.
Bugün itibarıyla 47 milyar dolar olan cari açık yıl sonunda 50 milyar doları da aşacak.
Üretimde kapasite kullanımı yüzde 70’lere geriledi.
Yıllar yılı uygulanan yüksek faiz düşük kur politikasına rağmen enflasyon da düşmüyor.
2006’dan itibaren enflasyon düşeceğine yükseliyor.
İthalatta artışsa katlanarak devam ediyor.
En önemlisi ihracatımızın yüzde 70 küsuru artık ithalata endekslendi. Yani katma değer her geçen gün geriliyor.
Peki borç stoku mu?
Yapılan onca özelleştirmeye ve oradan  gelen onca paraya rağmen Türkiye’nin ülke borcu AKP ile beraber 214 milyar dolardan 492 milyar dolara çıktı.
Son 6 yıldır bu ülkede duble yolun dışında yapılan ciddi tek bir yatırım da yok.
Peki o yüzlerce milyar dolarlar nereye mi gitti?
Günü kurtarmak için uluslararası para baronlarına, yani tefecilere.
Evet dünyanın 2003 yılı ile 2008 yılı arasında yaşadığı likidite bolluğuna rağmen Türkiye bundan yararlanamadı ve borçlarını neredeyse iki buçuk katı kadar artırdı.
Gelelim bugüne?
ABD’de uç veren ve bütün dünyayı saran global krizin Türkiye’yi saracağı artık kehanet değil, kesindir. Başlayacak olan durgunluğun ihracatımızı stop ettireceği de vakıadır.
Krizin bize geç intikalinin sebebiyse sıcak paranın en iyi faizi hâlâ Türkiye’de bulması ve bankacılık sistemimizin eskiye oranla güvenli olmasıdır.
Peki bu durum devam eder mi?
Mümkün değil.
Artık bütün dünyada para çok kıymetli.
Koca koca bankalar birbiri ardına iflas ederken eskisi gibi  faiz yüksek olsa bile Türkiye’ye para akması mümkün değil.
Tersine var olan sıcak paranın çıkması bile an meselesi.
Bunun anlamıysa Türkiye’nin cari açığını karşılayamaması ve dövizin pahalanmasıdır.
Hatırlayın, 1994 krizinde Türkiye’nin cari açığı sadece 8.5 milyar dolar, 2001 krizinde de 9.5 milyar dolardı. Bugünkü tablo ise 50 milyar dolara dayandı... Dolayısıyla er ya da geç yıllardır kıymetlenen dövizin patlaması artık an meselesidir.
Döviz patlarsa ne mi olur?
Özel sektör gümler.
Öyle, çünkü özel sektörümüzün döviz borcu 130 milyar dolara dayanmıştır.
Bırakın doların 2 milyon olmasını, dolar 1750’yi geçtiği gün Türkiye’de binlerce şirket ardı ardına dökülücek, yani iflas edecektir.
Şirket iflası demekse üretimsizlik ve de yeni işsizler ordusu demektir.
Bu vesileyle hükümeti olabilecek en yüksek tonla uyarıyoruz. Bu işin şakası yok, ne olur bu konuyu ciddiye alsınlar...

(Sabahattin Önkibar-Yeniçağgazetesi-3.10.2008)


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.