HAYALLERE KAPILIP KENDİMİZİ VE GELECEĞİMİZİ          

                                        KARARTMAYALIM.

    Ülkemiz zor, oldukça zor bir dönemden geçiyor. Özellikle ekonomi konusunda çok sıkıntılı günler yaşama sürecine girmek üzereyiz. Bu tür dönemler her türlü spekülatif, manüplatif enformasyona açık dönemlerdir. Yalan yanlış bilgilerle gündemler değiştirilir, toplum başka konulara yönlendirilmeye çalışılarak esas gündem, özü ve içeriği unutturulmaya çalışılır.

    Ülkemizin ve vatandaşlarımızın şu günlerdeki ağırlıklı gündemi ekonomi ve güvenlik. Güvenlik konusuna sonraki bir yazımda bilahare değineceğim. Bu yazıda ekonomi konusuna ağırlık vermek istiyorum.

    Ekonomi durum ve gidişat hakkında belli bazı kesimlerden topluma çoğunlukla sanal verilere dayalı bilgiler enforme ediliyor. Ülkemizin yaklaşık 8 yıllık hatalı ve yanlış siyasi, ekonomik yönetiminden kaynaklanan yaşayacağımız, aslında bazı kesimlerde fiilen yaşanan ekonomik darboğaz çok yakın gelecekte toplumun tüm katmanlarında varlığını hissettirecek, kabul ettirecek. Ülkemizin genel ekonomik verilerine baktığınız gereğince irdelediğiniz zaman bu kaçınılmaz bir gerçek olarak karşınıza apaçık çıkacaktır. Bu yalın ve ne yazık ki bir o kadarda acımasız gerçek olan veriler üzerinde sanal oynamalar yapılarak halkımıza durum basit ya da çekinilecek bir durum yok imajı verilmeye çalışılıyor.

    Bizim insanlarımızı ürkütmek gibi kesinlikle ama kesinlikle bir art niyetimiz yok asla olamazda. Bu ülkeyi canı kadar seven biri olarak vatandaşlarımızı bazı manüplatif hareketlere karşı uyarmakta asli yurttaşlık görevimiz diye düşünüyorum. Olayları, gelişmeleri basite indirgeyerek, hafife alarak kendimize sanal cennetler kurulmasına izin vererek yaşanacak muhtemel sıkıntılardan kendimizi kurtaramayız.

    Bu siteyi izleyenler iyi bilir. Ülkemizin ekonomik tablosu ile ilgili ayrıntıları yeri geldiğinde verdik. Ne yazık ki veriler hiç ama hiç açıcı değil. Ve ekonomik sorunlar gün geçtikçe iyileşeceği yerde aksine daha da kötüleşiyor. Var olan, yaşanan ekonomik sorunlara her gün yenileri ekleniyor. Örneğin 2008 Temmuz ayı işsizlik oranları yüzde 5 arttı. 2008 yılı tahmini cari açık rakamı yaklaşık 50 milyar dolar. 2007 yılının cari açık miktarı 38 milyar dolar idi. Geçen yılın ortalama faiz oranları yüzde 14 civarında iken bu yıl faizler yaklaşık yüzde 20 civarında. Hane halkı ve kredi kartı borç oranları bu yıl geçen yıla kıyasla yüzde 30 arttı. Haftalı 1 milyar dolar dış borç faizi ödüyoruz, Ekonomi ile ilgili olumsuz veriler bu yılda artarak devam ediyor. Rakamlar vererek konuyu fazla uzatmaya gerek yok.

    Ekonomide ki gerçek verileri, gerçek durumu yok varsayarak, hafife alarak sahte cennetler oluşturmamızın, bu sanal cennetlerde yaşıyor olmamızın bedeli bu durumlara gelmemiz olmadı mı? Bu durumlara gelmemizin esas sebebi yanlış ve hatalı siyasi yönetimler ise sahte sanal verileri kamuoyuna enforme eden, toplumu yanlış yönlendirenlerin hiç mi suçu yok. Ya da sanal bilgilere tekrar tekrar inananların, aldananların

   “Tarih tekerrürden ibarettir, tarihten ders çıkarılsaydı tarih tekerrür eder miydi” sözünü hatırlatarak