Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10765
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Haberler ve Yorumlar
AB PARLAMENTOSUNDA REZİLLİK

Davos’un çakma fatihini yazmaktan, asıl konuya giremedim.

 

Başbakan “Kürt Sorunu” vardır demişti. Sonra göbekten Brüksel’e bağlı bir takım STK ve Bizanslı aydınlar “Kürt sorununu çözmek gerekir” fikir birliğine varmıştı. Amerika, Irak’ın kuzeyindeki “Fasonistan” ile aramızı yapmaya çalışıyordu o sıralar. Ondsman, 3 lü düzenek vs derken, Talabani’nin Çankaya daveti ile “tabu Yıkıldı.” Zamanlama harika idi, TSK Irak’a sınır ötesi harekât yapmıştı. Türkiye onunla meşguldü.

 

Ne konuşmuşlardı? “PKK’nın çözümü için, Fasonistan ile işbirliği yapılması gerektiğini. Washington zaten bunun için bastırıyor. İktidar iç kamuoyundan çekindiği için temkinli, birde parti kapatma davası ile uğraştılar. Onun için o büyük çözümler bu seneye sarktı. Haziran 2007’de çelik yelekleri takıp, nerede ise gizlice Irak’a gitmişti Başbakan hatırlarsanız. Bağdat’tan, yerel yönetime “teşekkürlerini” iletmişti. Irak ile dostane ilişkimizin, Irak’ın Kuzeyindekilerle de kurulması için hangi oyunu sahneleyeceklerini şaşırmış durumdalar.

 

Farkında iseniz, PKK saldırıları bugünlerde bıçakla kesilmiş vaziyette. AKP’nin başını ağrıtacak her gelişme, 29 Marta kadar yassah!

 

Psikolojik ve biyolojik baskı, Brüksel semalarından geliyor. Siyasilerimizin her ne bahasına olursa olsun girmek için uğraştıkları AB parlamentosunda 5. “Kürt Konferansı” düzenleniyor. Nedir parlamento? AB’nin karar merci, TBMM gibi bir yeri.

 

Konferansın adı ne? "Türkiye`de değişim zamanı".

 

Tercümesi? Türkiye’nin öncelikle değişemez denilen maddelerini değiştirip, üniter devlet yapısından kurtulması. AKP yıllardır, “Sivil Anayasa” diyerek babasının hayrına dolaşmıyor. Bizanslı yazarçizer takımı, “Bu çağda homojen devlet olmaz” diye boşa çığırmıyor. Yani “Türkiye Türklerce kurulmuştur” söylemi bize yakışmıyormuş. İngiltere’ye, Almanya’ya, Fransa’ya yakışan bizde sırıtıyormuş. Bak şu Allah’ın işine.

 

Bize niye yakışmıyor biliyor musunuz? Sevr’den Lozan’a geçerek, kasap bıçağından kurtulan bu millete öfkeliler. “Kürt Sorunu,” Sözde Soykırım” hikâyeleri ile yasal yoldan önümüze tekrar “Sevr antlaşmasını” servis ediyorlar.

 

Kimler var bölgeden? “Leyla Zana, Ahmet Türk, Osman Baydemir.”

 

Şimdi hop oturup hop kalkmasın kimse. Ne kadar balık hafızalıyız. 2006 yılında da Soros destekli “Ermeni özürcü” kimliklerce, Bilgi Üniversitesinde, “`Türkiye`nin Kürt Meselesi-Sivil ve Demokratik Çözüm Arayışları-1 Konferansı” yapılmıştı. O gün orada federatif çözüm konuşulmuştu. Adım adım ilerliyorlar tercümesi.

 

AKP İktidarının bu kapsamda atığı adım içinde Kürt TV var. “Kürtçe” bilmeyenlere veya anlaşamayan Kürtlere “homojen Kürtçe” öğretiliyor devlet eli ile. Hiç böyle saçma bir şey duydunuz mu? Yarın “bağımsızlık” diye karşımıza dikilmeleri için AB maskesi altında “Kürtçe” öğretiyoruz.

 

Neymiş? “AB devlet Politikası”ymış. “Kürtlere hakkını verin” yani Federal yapıya geçirin, KKTC’ni ortadan kaldırıp bir an önce Türkleri Rumların içinde azınlık yapın, “Sözde soykırımı” tanıyıp tazmin yoluna gidin diye dayatan AB’ne, “Devlet Politikası” deyip utanmazca kulpuna yapışmanın adını koymayı sizlere bırakıyorum.

 

Derhal AB politikası gözden geçirilmelidir. Ondan sonra Brüksel ister Kürtleri toplasın başına, isterse Soykırımcıları. Canları neyi istiyorsa onu yapsınlar. Fakat AB Haçlı Kuvvetlerine de “Kürt Konferansının” hesabı sorulmalı. Fatihimiz keşke birde Brüksel’e doğru kükrese idi.

 

Şubat Ayında Fetullah Gülen’in örgütü Abant platformu”, özürcü aydınlar ve The Kurds ile birlikte Fasonistan’da toplanacak. Dert bir değil ki.

 

* * *

 

Dinlenmek İstemeyen Konuşmasın

 

Kim söylüyor bunu? Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım. Böyle sözler fıkralarda olur zannediyor insan. Gördüğünüz gibi devletin bir bakanı da söyleyebiliyor.

 

Dinlemenin rast gele yapılmadığını söylüyor Bakan fakat son yargılamalarda görüldü ki ne kadar iktidara muhalif isim varsa dinlenmiş. Kanıt olarak, dosya dosya telefon dinlenmesi var.

 

Teknolojinin önüne geçmenin imkânı yok, dinlenmek istemiyorsanız konuşmayın “ diyor pek değerli bakanımız.

 

Aydın Emniyeti de geçen hafta bir açıklama yayınladı. Sim kartların kopyalanması ve kontör hırsızlığı hakkında. Şimdi sim kartlarımızı kopyalayan birileri, olmadık başkaları ile konuşsa, yarın o konuşmalar önümüze konsa nasıl sıyıracağız bu işten.

 

Bakanıma hak verdim. Bırakın konuşmamayı, cep telefonlarını atsak yeridir.

 

* * *

 

Anayasa Mahkemesi Neyi İptal Etti?

 

MİT, polis ve jandarmaya telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimi tespit, dinleme ve kaydetme konusunda yetki veren kanunun, “Dinlemelerde faaliyetlerin denetiminin, başbakanın özel olarak yetkilendireceği kişi veya komisyon tarafından yapılmasını” öngören hükmünü iptal etti.

Mahkeme Başbakan Erdoğan’ın elinden, bu yetkiyi almıştır.

 

Başbakan’dan bu yetki alındı ama dinleme furyası biter mi?

 

Kurulan sistemin ortadan kalkması, yeniden yapılanma ile mümkün olur.

 

                                         Neval Kavcar



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.