DEĞERLİ Gazeteci Talat Atilla`nın "Türktime" adlı haber internet sitesinde okudum haberi...Haberin fotoğrafı da çok çarpıcı... Adana caddelerinde, bir azgın sürü, balkonunda Türk Bayrağı ve Atatürk posteri bulunan eve doğru yumruk sallıyorlar... Ellerinde de eşkiyanın bez parçaları var!..
Ağustos ayının son haftası Türkiye Cumhuriyeti Devleti için kutsaldır... Milli egemenliğin, emperyalizme verilen savaşla ele alınmasını sağlayan nokta 30 Ağustos’tur..
1922, 30 Ağustos’unu her yıl bayrağımıza bakarak anar, bu ülkeyi bize bırakan "Kurtuluş kahramanlarını" hatırlar, onlara borçlu olduğumuzu biliriz...
Borcumuz, bu kahramanların diktiği bayrağın bu ülkede eşsiz olarak vatan toprağını temsil edebilmesini sonsuza dek sağlamaktır...
Sonsuza dek...
Sonsuzu bırakın, aradan geçeli seksen altı yıl olmuştur ve hangi noktaya gelmişizdir bu "koruma borcu" konusunda?..
Manzaraya bakalım ve anlayalım...
Adana...
Mustafa Kemal Paşa Bulvarı üzerinde bir apartmanın balkonunda, Türk bayrağı ve Atatürk posteri bulunuyor. Apartmanın önünden, ağızlarından köpükler saça saça bir "sürü" geçiyor!.. Bu "sürü" balkonundan Türk Bayrağı ve Atatürk Posteri sergilenen apartman katına yumruklarını sallıyor, çığlıklar atıyor hep bir ağızdan yuh çekiyor!..
Tekrar edelim, olay yeri Adana’nın Mustafa Kemal Bulvarı... Mustafa Kemal Bulvarı`nda Atatürk posteri yuhalanıyor..!
Saldırgan sürünün ellerinde ise...
Apo posterleri ve Türk Bayrağı`na gölge düşürme gayretindeki PKK bezleri!..
Olan şu...
PKK, Adana’da, Barış Mitingi adı altında zafer şenlikleri yapıyor!..
Kiminle?..
Mersin, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Hatay`dan toplanan, tümü Türk vatandaşı olan, Türk Bayrağı ve Atatürk’ün sayesinde kurulan Cumhuriyet`in her türlü hakkına sahip olan, bu devletin ahalisi(!) ile... PKK, robotlaştırdığı bu sürülerle, Adana’da Türk Bayrağı ile Atatürk üzerine sefer düzenliyor, Ağustos haftasında ve...
Bu seferde bakın başka kimler var...
Bir takım sendikalar..! Başka?..
TBMM’ye ait kırmızı plakalı iki araç!..
Bu araçla gelen, PKK sempatizanı Milletvekilleri... Hadi sayalım..
"DTP Grup Başkan Vekili ve Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, Van Milletvekili Fatma Kurtulan, Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Bilici, Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, Bitlis Milletvekili Nezir Karakaş, eski DEP Milletvekili Selim Sadak, DTP`li belde belediye başkanları..."
Kırmızı plakalar TBMM araçlarına dönelim... Bu araçlar, o kırmızı plakalar PKK mitingine neden getiriliyor?..
Deniliyor ki;
"Bakın işte,TBMM’lerini ele geçirdik altlarından topraklarını alıyoruz, zafere doğru yürüyoruz, bu arabalar bayrağımızı diktiğimiz noktalardır!.."
PKK, Adana’da da bir çok vatan toprağında da,"Kırmızı plaka ganimeti" ile gövde gösterisi yapıyor!..
Ses çıkarılamıyor!..
Ses çıkarmak bir yana, eşkıya çetesinin yolu kolaylaşsın diye, AB rotası doğrultusunda, yasalar tepesine biniliyor (Bedeli şehitlerdir) Yolu kolaylaşan PKK’da, TBMM’ye de ulaşıp kapısını deliyor, içeri girip meydan okuyor...
Henüz taze iştir, Ankara’da kongre yapan PKK sempatizanlarının salonlarında, Türk askeri ile dalga geçiliyor, "Dağlıca`da tepelerine bindik!" diye "Oramar türküleri" söyleniyor, bu rezilliği duyması gerekenlerin tümünü de, bir güzel kulakları üzerine yatırıveriyor...
Adana’da Türk Bayrağı’na saldıran sürünün başındaki TBMM’lilerin icraatıdır; "Sayın" diye, başlayıp eşkiyabaşını yücelterek, Başbakan’ı hedef alıp peşpeşe saydırmak... Bir de bakıyorsunuz, Demirtaş adlı propagandist, PKK hedeflerini dillendirirken, bu hükümetin yok edileceğinden söz ediveriyor..."Tuzak var" diye, aylardır Ergenekon ile yatıp kalkıp meşgul olduğumuz işten anladığımız ne?..Yasal hükümeti hedef alan faaliyet.!... PKK yandaşı işgörenlerin, bu hedefi açıkça dillendirmelerine karşın bunca sersest olmaları ve hatta mitinglerle niyet beyanlarının izahı nedir?.. Cevap Brüksel!..
Emine Ayna denilen kadının, büyük bir rahatlıkla ortaya çıkıp “PKK bombaları"na hak beyanı, Leyla Zana’nın “gücümüzü PKK”dan alıyoruz" sözleri, bu meydan okumaların kolaylığı!..
Hadi bakalım kimin "30 Ağustos etkinliği daha etkin!..
Aynı hafta içinde, Bingöl’de nöbette düşürülen dört şehiti de hatırlayarak arayalım cevabı!..

Tercüman