Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10788
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2275) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız konuları
Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunları nelerdir? (22)
Yurt dışında yaşayanların Türkiye’ye bakışları? (4)
Yurt dışındakilerin bulundukları ülke ile ilgili bilgileri. (2)
Yurt dışında yaşayanlarla ilgili diğer konular (26)


Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız - Yurt dışında yaşayanlarla ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Ayhan Üstün - (Ziyaretci) 22.07.2013 21:38:18

Her Yurt Dışı Emeklisi SGK`dan Sağlık Yardımı Alamaz- Ard Niyetle Hazırlanmış, Niyeti Bozuk bir Kanun- ADALET BUMU ?

Her Yurt Dışı Emeklisi SGK`dan Sağlık Yardımı Alamaz

Her Yurt Dışı Emeklisi SGK`dan Sağlık Yardımı Alamaz

Yurt dışı borçlanması yaparak Türkiye`den emekli olan her Türk
vatandaşının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından sağlık
giderleri ödenmez. Bir kişinin yaptığı sağlık gideri harcamalarının SGK tarafından ödenebilmesi için, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kapsamında genel sağlık sigortalısı olması gerekmektedir.

5510 sayılı kanunun kimlerin genel sağlık sigortalısı sayılacağıyla ilgili hükümleri düzenleyen 60 ncı maddesi üçüncü fıkrasında; ``&8230;( f ) bendi kapsamında olup mülga 30.05.1978 tarih ve 2147 sayılı ve 08.05.1985 tarih ve 3201 sayılı kanunlara göre borçlanarak aylık bağlanan kişilerden ise Türkiye`de ikamet etmeyenler genel sağlık sigortalısı ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi
sayılmazlar.´´ hükümleri bulunmaktadır.

Kanun metnindeki hükümlerden de anlaşılacağı üzere, yurt dışı
borçlanması yaparak Türkiye`den emekli olan kişilerin tamamına SGK tarafından sağlık yardımı verilmemektedir. Yurt dışı borçlanması yaparak Türkiye`den emekli olan kişiler, ancak Türkiye`de ikamet etmeleri şartıyla kendilerinin yaptıkları sağlık giderleri SGK tarafından ödenmektedir.

Bu itibarla, yurt dışında bulunan ve yurt dışındaki sürelerini
borçlanarak Türkiye`den emekli olmak isteyen gurbetçilerimiz, yurt dışından ayrılıp Türkiye`de resmi olarak ikamet etmedikleri sürece kendilerinin yaptıkları sağlık giderleri SGK tarafından
karşılanmayacağını bilmelerini önemle tavsiye ederiz.

Ayrıca, yurt dışı borçlanması yaparak Türkiye`den emekli olan kişiler, eğer Türkiye`de resmi olarak ikâmet etmiyorlarsa, bakmakla yükümlü olunan kişi sıfatıyla, Türkiye`deki çocukları veya ana/babaları üzerinden de, sağlık yardımı alamazlar.







Ayhan Üstün - (Ziyaretci)
- IP: 188.104.169.65 22.07.2013 20:17:10

Ard Niyetle Hazırlanmış, Niyeti Bozuk bir Kanun

SSK, yurtdışı borçlanma yapmadan emekli olanların aylığını kesemiyor
Türkiye`de Sosyal Sigortalar ve BAĞ-KUR emekliliği konusunda en uzman isim olan eski SSK Müfettişi Ali Tezel SSK`nın hiç borçlanma yapmadan emekli olan ve emeklilik sonrası yurtdışında çalışanların emekli aylıklarını kanunsuz bir şekilde kestiğini söyledi.
SSK, yurtdışı borçlanma yapmadan emekli olanların aylığını kesemiyor
Türkiye`de Sosyal Sigortalar ve BAĞ-KUR emekliliği konusunda en uzman isim olan eski SSK Müfettişi Ali Tezel SSK`nın hiç borçlanma yapmadan emekli olan ve emeklilik sonrası yurtdışında çalışanların emekli aylıklarını kanunsuz bir şekilde kestiğini söyledi.
2417 sayılı Yurtdışı Borçlanması Kanunu ile emekli olanların hem emekli aylığını alıp hem de yurtdışında çalışma hakları var olduğundan bunların aylığının kesilmesinin yasal olmadığını vurgulayan Ali Tezel ``Bütün bunlara rağmen, SSK eski yasadışı uygulamasına devam eder de aylıkları keserse, İş Mahkemesinde dava edilerek emekli aylığı yeniden bağlatılır.´´ dedi.

Almanya`da yayınlanan Türk gazetelerinden birinde bir okurun sorduğu ``Türkiye`de 506 sayılı kanuna göre borçlanmadan emekli oldum Almanya`da düşük gelirli işte çalıştım ve bıraktım. Türkiye`deki aylığım kesilir mi?´´ sorusuna gazetenin uzmanın verdiği cevap kafa karışıklığını sebep oldu. Gazetede yayınlanan cevap metninde ``borçlanarak emekli olanlar veya tamamen Türkiye`de çalışarak borçlanmadan emekli olanlar, yurtdışına çıkıp sigortaya tabi bir işte çalışmaları halinde Türkiye`den bağlanan aylıklarını durdurmak zorundalar. Aksi takdirde ödenen aylıklar yasal faizle birlikte geri istenir.´´ ifadeleri kullanıyordu.

Almanya`da ve Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklerin en çok sorduğu emekli sorularının başında gelen ve tartışmalı bir konu olan emekli aylıklarının kesilmesi hususunu biz de Zaman olarak netleştirmek ve okurlarımızı bu konuda tam manasıyla aydınlatmak için bu konunun uzmanı olan eski SSK Müfettişi Ali Tezel`e ilettik.

Kafa karışıklığına sebep olan yukarıdaki cevabı yorumlayan Ali Tezel cevabın hatalı olduğunu ifade ederek şu açıklamaları yaptı:
SGK Yurtdışında işe girenin aylığını kesemez
Baştan ifade edelim ister düşük gelirle ister normal gelirle olsun bu çalışmalar Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde farklı değerlendirilmemektedir. Aylıkların kesilmesi konusuna gelince, eski 506 (veya 2925) sayılı Kanun veya eski 1479 (veya 2926) sayılı Kanun gereğince HİÇ YURTDIŞI BORÇLANMASI yapmadan Türkiye`de emekli olan birisi Almanya ve başka bir yabancı ülkede işe girerse, iş kurarsa emekli aylığının kesilmesini öngören bir düzenleme yoktu. Fakat buna rağmen Bağ-Kur değil ama SSK, ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi imzalamış ülkelerde işe girenlerin emekli aylıklarını, &8216;işe girdiğiniz işverenlerden sosyal güvenlik destek primi (SGDP) alamıyorum diyerek` yasadışı bir şekilde kesiyordu. Aylıkları kesilenler de İş Mahkemelerine müracaat ederek kesilen aylıklarını tekrar bağlatıyorlardı.

Şimdi ise 1 Ekim 2008 günü yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 30. maddesi ile getirilen fıkra ile,
``Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç olmak üzere bu Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir&8230;´´
1 Ekim 2008 gününden sonra ilk defa sigortalı olup da ilerde 65 yaşına gelip emekli olanların aylıklarının kesilmesi öngörülmüştür.
Fakat, 5510 sayılı Kanun`un geçici 1. maddesinin 2. fıkrasına göre 1 Ekim 2008 gününden önce, 506, 1479, 2925, 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan veya hak kazananlara aylık, gelir ve diğer ödenekler ile ek ödemenin verilmesine devam edilir. Bu gelir ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri uygulanır dendiğinden ve eski Kanunlarda da yurtdışında işe girildi diye emekli aylığının kesilmesi mümkün olmadığından emekli aylıkları kesilemez.

Bütün bunlara rağmen, SSK eski yasadışı uygulamasına devam eder de aylıkları keserse, İş Mahkemesinde dava edilerek emekli aylığı yeniden bağlatılır.

Ancak, unutmadan hatırlatalım kişi 3201 sayılı yurtdışı borçlanması kanunu gereğince 1 gün dahi borçlanma yaptıktan sonra Türkiye`de emekli olmuşsa, yurtdışında işe girerse emekli aylığını kaybeder.
Fakat, 2417 sayılı Yurtdışı Borçlanması Kanunu ile emekli olanların hem emekli aylığını alıp hem de yurtdışında çalışma hakları var olduğundan bunların aylığı ise kesilemez.Zaman





Ayhan Üstün - (Ziyaretci)
- IP: 188.104.169.65 22.07.2013 20:12:59

ADALET BUMU ?

Şevket TEZEL
T.T.A. Genel Müdürlüğü Personel Dairesi Başuzmanı
Diğer Yazıları
Share on facebook Share on twitter Share on email Share on print More Sharing Services 0
Ana Sayfa » Makaleler » Yurtdışı Borçlanmasıyla Emeklilikten Sonra Çalışma Halinde Son Durum
Yurtdışı Borçlanmasıyla Emeklilikten Sonra Çalışma Halinde Son Durum

1. Giriş:
Sosyal güvenlik sistemi genç olmasına karşın popülist girişimlerle berhava edilen kaynakları nedeniyle emeklilik sistemi sık sık değişikliklere uğratılan ülkemiz, sosyal güvenlik destek primi gibi kendinden menkul uygulamalar da barındırıyor. Önce genç yaşta emekli eden, sonra da ``Madem çalışabilecek yaşta emekli aylığı bağlandı, o halde emekliyken bunun vergisini ver´´ dercesine çalışma yaşamına sosyal güvenlik destek primi zorunluluğu getirilen ülkemizde bu garip uygulamadan da mahrum edilen bir kitle vardı. O da yurtdışı borçlanmasıyla emekli olanlardı ki yazımızın konusunu bu konuda yakın geçmişte yaşanan gelgitler ve son durum oluşturacaktır.
2. Yurtdışı Borçlanmasıyla Emeklilikten Sonra Çalışmada Son Durum
Yurtdışı borçlanması bilhassa Avrupa`ya 1961&8242;den beri çalışmaya giden ve bu ülkelerde emeklilik yaşını yüksekliğinden dolayı oradan emekli oluncaya kadar Türkiye`ye gelen işçi aileleri için önemli bir hak olarak gözükmektedir. Türkiye`de sigortalılık başlangıcı yaptıktan sonra gidenler için daha önemli ve daha kolay olmakla birlikte Türkiye`de hiç çalışması olmayanlar için görece olarak daha masraflı biçimde kazanılıyor olsa da hem Türkiye`den hem çalışılan ülkeden iki emekli aylığı mümkün bulunmaktadır. Bu hakkın kazanılması için yurtdışı borçlanması yapmak ve kesin dönüş yapmak yeterli olmakla birlikte kaybedilmesi konusunda son yıllarda önemli değişiklikler olmuştur.
Yurtdışı borçlanması ile emekli olanlara 01.10.2008 tarihinden itibaren önemli bir yasaklama gelmiştir ki bu da sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışma hakkı konusundadır.
Getirilen bu yasaklamadan; 1978 öncesinde 2147 sayılı Kanundan yararlanarak yurtdışı borçlanması yapıp aylık bağlanan veya bundan sonra bağlanacak olanların yurtdışında ve yurtiçindeki çalışmaları;

3201 sayılı Kanuna göre aylık bağlandıktan sonra ve 2008 yılı Ekim ayı başından önce Türkiye`de sosyal güvenlik kanunlarına tabi olarak çalışmaya başlayanların SGDP`ye tabi bu çalışmalarına 01.10.2008&8242;den sonra da devam etmeleri hali,
Yurtdışında Türk işveren yanında çalışan emekli Türk işçileri;
muaf tutulmuştu[1].

ncak 2008 yılı Ekim ayı başı itibariyle Türkiye`deki çalışma nedeniyle sosyal güvenlik kanunlarının ilgili hükümlerine[2][3]göre sosyal güvenlik destek primi ödeyenlerin bu statüleri çalışma sona erinceye kadar kazanılmış hak olarak devam ettirilse de bunların sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaları sona erdikten sonra Türkiye`de yeniden sigortalı olarak çalışmaya başlamaları halinde, haklarında sosyal güvenlik destek primine ilişkin hükümleri uygulanmayarak, aylıkları kesilmekteydi.

Durum bu noktadayken 5997 sayılı Torba Kanunun[4]15. maddesiyle ``Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. Türkiye`de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümleri uygulanır´´ hükmü getirildi.

Oysa daha önce aynı maddede ``Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tâbi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanlar ile Türkiye`de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıklarıveya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için uygulanmaz´´ şeklindeydi.

Yani yapılan değişiklikle Türkiye`de çalışma 3201 sayılı Kanunla yurtdışı borçlanması yaptıktan sonra 01.10.2008&8242;den itibaren Türkiye`de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlara diğer emekliler gibi sosyal güvenlik destek primi ödeyerek emekliyken çalışma imkânı tanınmış bulunmaktadır.

Yurtdışı borçlanması yapanlardan 01.10.2008&8242;den sonra SGDP`ye tabi çalıanların tespit edilmesi halinde bunların çalışmaya başladıkları tarihten itibaren tüm sigorta kollarına tabi olarak düzeltilmekte ve aylıkları çalışmanın başladığı tarihtenb itibaren kesilmekte, kendilerine ödenen aylıkların iadesi istenmekteydi[5]. Yeni düzenlemeyle yurtdışı borçlanmasıyla emekli olduktan sonra değişikliğin yürürlüğe girdiği 19.06.2010 tarihine kadar Türkiye`de sigortalı olarak çalışmaya başladığı için aylıkları kesilip borç çıkarılanların durumunda ise bir af henüz gündeme getirilmemektedir.

Bahse konu borçların aylık bağlandıktan sonra da ödenebilmesi mümkün bulunmakta, bu kapsamdakilerin eğer 4/a sigortalısı iseler işten çıkıp aylık talebinde bulunarak aylıklarını tekrar bağlatabilecekler ve sonra da SGDP ödeyerek emeklilik dönemi çalışmalarına devam edebileceklerdir. Yurtdışı borçlanmasıyla emekliyken bağımsız çalıştıkları için 4/b sigortalısı olanların ise işten ayrılmadan tahakkuk eden prim borçlarını ödeyerek aylık tahsis talebinde bulunmaları mümkün bulunmaktadır.

Getirilen bu değişiklik önemli ve yararlı bir değişikliktir. Zira yurtdışında uzun yıllar çalıştıktan sonra emeklilik dönemlerini Türkiye`de yaşamak isteyen veya çalıştığı ülkede emeklilik yaşını doldurmasına kalan yıllarda Türkiye`den emeklilik hakkına sahip olarak güvence altına girmek isteyen gurbetçilerin bu haklarının engellenmesi kendileri açısından doğru olmaması bir yana gelişmiş ülkelerde edindikleri iş, görgü ve tecrübesinin ülke içine transferi açısından da yanlış bir uygulamaydı.

``Emekli iseler çalışmasınlar, emekli değilseler aylık almasınlar´´ biçimindeki, bir çıkarım ilkesel olarak doğru olsa bile ülkemizin dünden bugüne sosyal güvenlik ve emeklilik süreci ile sonuçları bakımından adaletli olmayacaktır.

Oysa 1978 öncesinde 2147 sayılı Kanundan yararlanarak yurtdışı borçlanması yapıp aylık bağlanan veya bundan sonra bağlanacak olanların SGDP ödeyerek çalışma hakkı ise halen devam etmektedir. Bu kapsamdakiler ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almaya başlasalar da aylıkları eksilmeyecek, yurtiçinde sosyal güvenlik kanunlarına tabi çalışmaları halinde de sosyal güvenlik destek primi hükümleri dâhil olmak üzere ilgili sosyal güvenlik kanununun öngördüğü hükümler uygulanacaktır. Yani bağımsız olarak bir iş kurarak 4/b sigortalısı gibi çalışırsa emekli aylığından 2010 yılında her ay 14 oranında, 2011 ve sonraki yıllarda ise 15 oranında kesinti yapılması; emekliyken 4/a sigortalısı olarak iş akdine bağlı çalışırlarsa işvereni tarafından normal primler yerine sosyal güvenlik destek primi yatırılması gerekmektedir. 4/a sigortalısı olarak bir iş akdine dayalı şekilde özel sektörde çalışan emeklilerin emekli aylıklarından herhangi bir kesinti yapılması gerekmemektedir.
Yurtdışında Türk işveren yanında çalışan Türk işçileri buralardaki çalışmalarında uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmadıklarından, kendileri Türkiye`den emekli olsalar dahi ne emekli aylıklarının kesilmesi ne de SGDP ödemeleri gerekmemektedir.

3201 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 22/05/1985 tarihinden sonra yurtdışı sürelerini borçlanarak aylık bağlanan veya bağlanacak olanların aylıkları, 06/07/2007 tarihinden sonra yurtdışında ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almaları halinde, bu ödenekleri almaya başladıkları tarihten itibaren kesilmektedir. Bu tarihten önce yurtdışında ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almaya başlayıp, bu ödeneklerini bu tarih itibaren de almayı sürdürenlerin ödenekleri kesilinceye kadar aylıkları kazanılmış hak olarak devam ettirilmektedir.

Yine yurtdışı borçlanması yaparak emekli olanların tarımsal faaliyetlere devam ettiği için 4/b sigortalısı (Tarım Bağ-Kur sigortalısı) olmaları halinde önce ne de sonra aylıklarının kesilmesi gerekmemekte, hatta SGDP ödemeleri bile icap etmemektedir.
3. Sonuç:

Yurtdışındaki çalışmalarını 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanarak ülkemizdeki sosyal güvenlik kurumlarından emekli olanların 01.10.2008 tarihinden sonra ülke içinde özel sektörde çalışmaya başlamaları halinde emekli aylıklarının kesilmesi uygulaması 19.06.2010&8242;dan itibaren sona ermiş bulunmaktadır. Buna karşın aynı durumdaki kişilerin yurtdışında çalışmaya başlamaları durumunda Türkiye`den kendilerine bağlanan emekli aylıklarının kesilmesi gerekmektedir. 2147 sayılı Kanun kapsamında yurtdışı borçlanmasıyla emekli olanların ise gerek yurtdışında ve gerekse yurt içinde çalışmaya ilişkin kazanılmış olan hakları korunmaya devam etmektedir.





Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.