AVRUPALI TÜRKLER VE..
Mustafa Mete İSLÂMOĞLU
YAZIYOR
AVRUPALI TÜRKLER
VE..
Avrupalı Türkler, Türkiye`deki genel seçimlerde ilk kez oy kullanıyor. Seçmen sayısının 2,5 milyon olması siyasi partilerin iştahını kabartıyor. Ekonomik vaatleri sıralayanlar, asıl sorunları görmezden gelmeye devam ediyor.
KKTC`nin yeni cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı`nın Türkiye ile &8216;yavru vatan` ilişkisinden vazgeçilmesi gerektiğini belirtip ``Kardeşlik ilişkisi istiyorum. Kendi evimizin efendisi biz olmalıyız.´´ açıklamasına Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan sert tepki gösterip ``Sayın cumhurbaşkanının ağzından çıkanı kulağının duyması lazım.´´ demişti. Erdoğan, ``Türkiye`nin Kuzey Kıbrıs`a bakışı, yavru vatandır. Bundan sonra da yavru vatan olarak bakmaya devam edecektir.´´ ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan`ın bu açıklaması, Türkiye`nin &8216;dışarıda` olan Türklere bakışını ortaya koyuyordu. Her ne kadar Erdoğan, Türkiye`nin bakışını &8216;ana` olarak tanımlasa da bu uygulama çoğunlukla &8216;baba` olarak tezahür ediyor. KKTC`nin bu durumu 50 yıldır Avrupa`da yaşayan Türkler için de geçerli.
Onlar yıllarca sadece &8216;döviz` kaynağı olarak görüldü. Anadolu`nun fakir illerinden, bilmedikleri ülkelere gidip zor şartlarda çalıştılar. Kazandıkları parayı &8216;sılada` bıraktıkları yakınlarına gönderip yatırımlarını &8216;anavatana` yaptılar. Türkiye`de &8216;gurbetçi veya Alamancı`, Avrupa`da &8216;yabancı` olan Türkler, bulundukları ülkelerde kalıcı konuma geçtikten sonra ise kimsenin desteğine ihtiyaç duymadan ayakları üzerinde durmaya başladı.
Türkiye, her fırsatta &8216;Arkanızda devletiniz var` dedi ama en ihtiyaç duyulan zamanlarda devletin varlığını hiç yanlarında göremediler. Sayısı 5 milyonu bulan kendi vatandaşlarına Türkiye`nin götürdüğü bazı hizmetler birer lütuf olarak sunuldu. Mesela, Türkiye`nin Avrupa`ya imam göndermesi, &8216;devlet vatandaşının asimile olmasını istemiyor` diye sunuldu. Oysa madalyonun diğer yüzü farklıydı. Dinini, inancını korumak ve çocuklarının asimile olmasını önlemek isteyen Türkler, dişinden, tırnağından artırdığı paralarla camiler satın alıp tapusunu Diyanet`e teslim etmiş, Türkiye sonra imam göndermişti.
AKP iktidarı döneminde Avrupalı Türklere &8216;sahipsiz değilsiniz` mesajı, kurulan Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı (YTB) ile verildi. Sık sık bu kurumdan heyetler Avrupa`ya geldi, sorunları dinledi, not etti. Hamaset dolu nutuklar attılar ama Ankara`ya dönünce her şeyi unuttular. Hakkını yemeyelim, YTB &8216;kınama` konusunda çok iyi bir performans gösterdi. Avrupalı Türklere karşı yapılan her saldırıyı &8216;ırkçılık` olarak görüp &8216;şiddetli bir şekilde kınadı.`
Türkiye, sayıları 5 milyonu bulan Avrupa`daki vatandaşlarını hâlâ &8216;gurbetçi` olarak tanımlamaya devam etsin, bugün büyük çoğunluk kendini &8216;Avrupalı Türk` olarak görüyor. Bulundukları ülkenin vatandaşlığına geçip siyasette, sanatta, sporda, ticarette ve eğitimde üst kademelerde temsil ediliyorlar. Aralarında parti başkanı, bakan, milletvekili çıkaran Avrupalı Türklerin kıymeti Türkiye nezdinde son yıllarda tekrar artmaya başladı. Sebebi, yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarına, bulundukları ülkede Türkiye`deki seçimler için oy kullanma hakkının verilmesi. Şimdilik sadece &8216;seçme hakkı` olan Avrupalı Türklerin sayısının 2,5 milyon olması, Türkiye`deki siyasi partilerin iştahını kabartıyor. İlk kez cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanan Avrupalı Türkler, 7 Haziran seçimleri için 8 Mayıs`tan itibaren bulundukları ülkelerde (konsolosluklarda ya da büyükelçiliklerin kiraladığı mekânlarda) 31 Mayıs`a kadar oy kullanacak. Hemen belirtelim, kullanılan oylar bulundukları yerde değil, Ankara`da Yüksek Seçim Kurulu`nda (YSK) sayılacak. 31 Mayıs`ta oy kullanma işlemleri bittikten sonra 2 Haziran`da YSK`nın Türk Hava Yolları`ndan kiraladığı uçakla oylar toplanacak. Sandık müşahitleri oyların uçağa teslimine kadar eşlik edecek.
Ancak daha oylar Ankara`ya gitmeden ilk skandal İsviçre`nin Bern şehrinde patlak verdi. Yurtdışında kullanılan oylar, kapısında en az 3 farklı kilit olan özel güvenlikli bir odada saklanıyor. 3 anahtar olmadan odanın açılması mümkün olmuyor. Anahtarların biri komisyon başkanında, diğer ikisi kura ile belirlenecek siyasi parti komisyon üyelerinde bulunuyor. Bern`de, seçim sandığının saklandığı odanın anahtarını AKP`li üye, Erdoğan`ın mitingi için gittiği Almanya`ya götürdü. Anahtarı olan 3 kişi olmadan kapı açılamazken büyükelçilik yetkilileri yedek anahtarla kapıyı açtı. HDP, durumu tutanakla belgeleyerek YSK`ya başvururken, Bern Büyükelçiliği yedek anahtarların imha ve yeni anahtarların komisyon başkanı ile kura sonucu belirlenen AKP ve MHP`li üyelere teslim edildiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin yaz tatiline denk gelmesi ve oy kullanmak için randevu şartından dolayı Avrupalı Türklerin sandığa ilgisi çok düşük kalmıştı. 7 Haziran için oy kullanma süresi 24 gün olurken, randevu şartı da bulunmuyor. Yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlı her Türk vatandaşı oyunu bulunduğu ülkede kullanma hakkına sahip. 2,5 milyonluk seçmen kitlesi doğal olarak Türkiye`deki siyasi partilerin iştahını kabarttı. &8216;Oyun hatırına` liderler birer birer Avrupa`ya çıkarma yaptı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli ve HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, İzmir kadar bir oy potansiyeli olan Avrupa`ya geldiler.
Avrupalı Türklerin oyuna talip olan partilerin vaat yarışında açık ara şampiyon AKP`ydi. 13 yıldır iktidarda olan AKP`nin vaatlerinde dikkat çeken nokta &8216;cüzdan`la ilgili olması. Garip olan ise AKP döneminde değiştirilen bazı uygulamaları AKP`nin yeniden değiştirmeyi vadetmesi. 3 Mayıs`ta AKP`nin Avrupa`daki &8216;arka bahçesi` Avrupalı Türk Demokratlar Birliği`nin (UETD) organizasyonuyla Dortmund`da konuşan Davutoğlu, Türkiye`de işçi ve memura çok gördüğü ekonomik vaatleri peş peşe sıraladı. Konuşmasına ``53 yıl önce ellerinde tahta bavullarıyla, göğüslerinde kocaman yürekleriyle Anadolu`nun her köşesinden, Trakya`dan Avrupa`ya yürüyen yiğitlere selam olsun.´´ cümlesiyle başlayan Davutoğlu`nun, AKP iktidarı döneminde önce 10 bin Euro`ya çıkartılan, gelen tepkilerden sonra 6 bin Euro`ya indirilen &8216;dövizle askerlik` için müjdesi ise bin Euro oldu. AKP iktidarının 217 Euro`ya çıkarttığı pasaport harcını 100 Euro`ya düşürmeyi vadederken, salondakiler muhtemelen pasaport harcını CHP`nin yükselttiğini sanıp bol bol alkışladı. Yurtdışından getirilen telefonlara kayıt şartı koşan AKP, telefonların Türkiye`de kaydedilmeden kullanma süresini iki katına çıkarma, THY`den bilet alan 3 kişişik ailelere yüzde 20 indirim yapma, doğum yapan her anneye doğum hediyesi olarak ilk çocuğa 300, ikinci çocuğa 400, üçüncü çocuğa da 600 Türk Lirası verme taahhüdünde bulundu. Türkiye için bir anlam ifade eden çocuk yardımının Avrupa için anlamının olmadığını hatırlatalım. Tüm Avrupa`da 18 yaşına kadar ailelere çocuk parası zaten veriliyor. Davutoğlu`nun bu vaadi, alınan aylık çocuk parasının yanında devede kulak kalıyor.
``Her eve bir al bayrak, bir Kur`an-ı Kerim ve bir Türkçe sözlük´´ kampanyası ise ekonomik vaatlerin üzerine çekilen hamaset kreması oluyor. Oysa Davutoğlu, hükümetin uzun süredir söz verdiği Türk okulu, ailelerinden alınan çocuklar için sevgi evleri, binlerce Türk öğrencinin yaşadığı başkentlere on yıldır atanamayan eğitim müşavirleri, hâlâ yolu gözlenen aile müşavirleri gibi konuları gündeme bir türlü getirmiyordu.
Liderler Avrupa`ya açılır da Cumhurbaşkanı bundan geri kalır mı? R. Tayyip Erdoğan, Türkiye`de sürdürdüğü &8216;açılış` kamuflajlı seçim mitinglerini Almanya ve Belçika`da &8216;gençlik buluşması` adı altında icra etti. UETD`nin organize ettiği, Diyanet`in camilere &8216;gidin` talimatı gönderdiği &8216;mitinglerde` bol bol HDP hedef alındı. HDP`nin &8216;Avrupa`dan en az 400 bin oy` çalışmasının da bunda etkisi vardı elbette.
AKP &8216;ekonomik` vaatlerle oy isterken; CHP, MHP ve HDP liderleri Türkiye`de iktidara yönelttikleri eleştirileri Avrupa`da devam ettirdi. AKP`nin vaatlerinin altında yatan, özellikle hâlâ Türk vatandaşı olan 1. ve 2. nesil Avrupalı Türklerin yaşadığı ekonomik sıkıntılardı. Zaten asıl oy kitlesini de bunlar oluşturuyor. Elbette AKP`nin vaatleri kulağa hoş geliyor. Ancak 13 yıldır iktidarda olan AKP`nin bu vaatlerini Avrupalı Türklere seçme hakkının verilmesinden sonra hatırlamasının sorgulanması gerekiyor. Yine Avrupa`da CHP, MHP ve HDP`nin kemikleşmiş bir seçmen kitlesi bulunuyor. AKP, cüzdandan vurarak seçmen tabanı bulmak istiyor.
Sonuç olarak, Avrupalı Türkler cephesinde değişen bir şey yok. Yıllarca &8216;döviz` gözüyle bakıldılar. Şimdi ise &8216;oy deposu` olarak görülüyorlar. Verilen vaatlerin ne kadar tutulacağını test etmek ise oldukça kolay. Türkiye`de neleri vadedip neleri yaptıklarını görmek bu konuda yeterli fikir veriyor sanırım.
KAYNAK: Avrupanın Türklere bakışı..
28-TEMMUZ-2015
ALANYA
|
