Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10783
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2272) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3428) |

Görüş bildirebileceğiniz Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız konuları
Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunları nelerdir? (22)
Yurt dışında yaşayanların Türkiye’ye bakışları? (4)
Yurt dışındakilerin bulundukları ülke ile ilgili bilgileri. (2)
Yurt dışında yaşayanlarla ilgili diğer konular (26)


Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız - Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunları nelerdir? konusu hakkında görüşler
Mert - (Ziyaretci) 2.09.2013 11:13:43

HANGİ ADALET VE EŞİTLİKTEN KONUŞUYORLAR ?

3201 sayılı Kanuna göre yurtdışı hizmet sürelerini borçlanarak aylık bağlananlardan Türkiye’de çalışmaya başlayanlar hakkında neler yapıldı?

Yurtdışı hizmet borçlanması yaparak emekli olanlardan Türkiye’de çalışmaya başlayanların aylıkları 19/06/2010 tarihine kadar kesilmekteydi, bunlar hakkında SGDP hükümleri uygulanmamakta iken bu tarihten itibaren yurtdışı hizmetleri borçlanarak aylık bağlananların Türkiye’de sigortalı olarak çalışmaya başlamaları halinde SGDP’ye tabi olmalarına imkan sağlanmıştır.

SGK`da büyük reform diye getirdikleri 01/10/2008 tarihinden geçerli olmak üzere yapılan bir düzenlemeye göre yurtdışında geçen sigortalılık sürelerini borçlanmak suretiyle aylık bağlananlardan Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları halen kesilmekteydi. Böyle bir uygulamaya vatandaştan tepkiler çok gecikmedi hemen ses getirdi T.B.M.M. bu insanlarımızın sesini duydu.
Ancak, 16.06.2010 tarihli 5997 sayılı kanun ile yapılan bir değişiklikle, borçlanma yapmak suretiyle aylık bağlananlardan 19/06/2010 tarihinden geçerli olmak üzere Türkiye’de sigortalı olarak çalışmaya başlayanların sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmalarına imkan tanınmıştır.

BU KANUN`UN HER TARAFI SALKIM SAÇAK ÇAMUR GİBİ BİR BATAKLIK

SGK’nın 13/09/2010 tarih ve 2010/103 sayılı genelgesine göre “Aylık başlangıç tarihi itibariyle ya da aylık almakta iken sosyal sigortadan muaf cüzi çalışması bulunduğu tespit edilenler hakkında aylıkların iptali ya da kesilmesi yönünde bir işlem yapılmayacaktır.” hükmüne yer verilmiş ve yine 08/06/2011 tarih ve 2011/48 sayılı genelgede de sigortadan muaf cüzi çalışma sürelerinin aylık bağlanmasına engel teşkil etmeyeceği bildirilmişti.
Buna göre emekli aylığı bağlanması için ve aylık bağlandıktan sonra, yurtdışında tam zamanlı olmayan bir işte, cüzi miktarda, primden muaf olarak çalışanların aylıklarının kesilmeyeceği hükmü getirilmişti.
Ancak 28/06/2012 tarih ve 2012/24 sayılı yeni genelgeyle konu yeniden değerlendirilmiş ve yurtdışında sigortadan muaf cüzi çalışma sırasında emekli aylığı bağlanması uygulamasına son verilmiştir.

Buna göre;

•Aylık talep esnasında kısa süreli çalışmaları devam edenlere aylık bağlanmayacak;

•Aylık bağlananlardan (aylık başlangıcı itibariyle) kısa süreli çalışmalarının sona ermediği tespit edilenlerin aylıkları başlangıç tarihinden itibaren iptal edilecek;

•Aylık bağlananlardan (aylık başlangıcı sonrası) kısa süreli çalışmaya başlayanların aylıkları, kısa süreli çalışmaya başladıkları tarihte kesilecektir.

•Bu kişilere yapılan yersiz ve fazla ödemeler geri alınacaktır.

28/06/2012 tarihinden önce, aylık alanlar ile aylık bağlama işlemleri devam edenlerin aynı zamanda kısa süreli çalışmalarının bulunması halinde aylıklarının ödenmesine kazanılmış hak olarak devam edilecektir. Ancak kısa süreli çalışmaları devam edenlerin çalışmalarını sonlandıracakları veya ara verecekleri tarihe kadar kazanılmış hakları korunacak olup yeniden kısa süreli çalışmaya başlamaları halinde bu tarih itibari ile aylıkları kesilecektir.

SGDP çakışmalarında ne yapılır?

Hizmetlerin birleştirilmesine yönelik yapılan işlemlerde sigortalının aynı anda birden fazla statüye tabi olması mümkün olmadığından yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra özel sektöre tabi işlerde işveren yanında çalışıp SGDP’ye tabi olanlar ile kendi nam ve hesabına çalışması olup aylığından SGDP kesintisi yapılanlar hakkında 1/3/2011 tarihine kadar önce başlayan sigortalılık statüsüne göre işlem yapılmakta, 1/3/2011 tarihinden sonra ise hizmet akdine tabi sigortalılık geçerli sayıldığından aynı anda kendi nam ve hesabına çalışması bulunanların aylığından yapılan SGDP kesintisi kaldırılmaktadır.

Sosyal Güvenlik Destek Primi Nedir?
SGDP uygulamasına ne zaman başlanmıştır?
SGDP primini kim öder, SGDP prim oranı nedir?
SGDP yönünden yapılan yardımlar nelerdir?
Emeklilik ve yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra kamu sektöründe çalışmaya başlayanlardan SGDP kesilir mi?
SGDP kimlerden kesilmez?

3201 sayılı Kanuna göre yurtdışı hizmet sürelerini borçlanarak aylık bağlananlardan yurt dışında çalışmaya başlayanlar hakkında ne yapılması lazım gelir?

Cevap: aslında kanuna bakılırsa çalışan emekliden SGDP kesilmesinin nedenlerini araştırıp göz önünde bulundurduğumuzda, 3201 sayılı Kanuna göre yurtdışı hizmet sürelerini borçlanarak aylık bağlananlardan yine tekrar yurtdışında çalışmaya başlayanlardan SGDP dahi kesilmemesi gerektiği kesindir.

Anayasa Mahkemesinin 05.11.2008 tarihli kararı biz yurt yurtdışında çalışanlara bağlamaz olduğu açıkca ortadadır, ve bizler bu kapsam dışında kalmış olduğumuz anlaşılmaktadır.

ŞİMDİ BURASI AYRICA ÇOK ÖNEMLİDİR, BU SİTEDE BU YAZIYI OKUYANLAR ÖZELLİKLE BU BÖLÜMÜ İYİ OKUMALARINA TAVSİYE EDERİM

SGDP primi alınması Anayasaya aykırımıdır değil midir?
Kendi nam ve hesabına çalışması bulunanlardan alınan SGDP karşılığında herhangi bir sosyal sigorta yardımı yapılmaması, bu kesintinin herhangi bir nedeninin bulunmadığı, Devletin otoritesine dayanarak vatandaşından karşılıksız olarak aldığı her türlü vergi, resim, harç ve benzerlerinin hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmaması gerekçe gösterilerek Anayasaya aykırılığı nedeniyle itiraz başvurusu yapılmış, Anayasa Mahkemesi 5/11/2008 tarihli ve 27045 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararıyla Anayasanın 2 nci maddesindeki hukuk devleti ilkesiyle toplum yaşamında eşitlik temeline dayanan adil bir hukuk düzeni kurulması amaçlandığı; SGDP uygulamasıyla, çalışmaya devam ederek kazanç sağlayanlarla sağlamayanlar arasında adil bir dengenin kurulmasının sağlandığı, sosyal güvenlik destek priminin, sosyal güvenlik kurumlarının mali yapılarının güçlendirilmesi ve böylece sosyal sigortacılık faaliyetinin sürdürülebilmesi amacına yönelik olduğu, bu uygulamanın sosyal güvenlik sistemi çerçevesinde değerlendirilmesi yapıldığında, emekli olan bir sigortalının işine devam etmesinin, hem istihdamı menfi yönde etkilediği, hem de sigortalı sayısının artmasını engellediği, dolayısıyla, emekli olan kişilerin işlerini başkalarına devretmek suretiyle genç sigortalıların sisteme dahil olmalarını teşvik etmenin, bu mümkün olmadığı takdirde, alınacak SGDP ile sisteme katkılarının sağlanmasının hedeflendiğinin anlaşıldığı, Anayasanın 60 ıncı maddesinde yer alan “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.” şeklindeki anayasal düzenleme çerçevesinde değerlendirildiğinde; http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2008/11/20081105-13.htm herkesin sosyal güvenlik hakkından yararlanabilmesi bakımından sosyal güvenlik kurumlarının mali yapılarının güçlendirilmesine ihtiyaç bulunduğu; bu bağlamda, itiraz konusu kuralın, Anayasanın 60 ıncı maddesinde sözü edilen tedbirler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca, sosyal ve ekonomik haklar alanında Devlete yüklenen görevlerin, Anayasanın 65 inci maddesinde belirtildiği biçimde mali kaynakların yeterliliği ölçüsünde yerine getirilebileceğinden SGDP uygulamasının Anayasa’ya aykırı olmadığına karar vermiştir.

ÜLKEMİZ GEÇMİŞTE 5 KURUŞA MUHTAÇ OLMAMAK İÇİN BU KANUNU GETİRMİŞTİ.

Türkiye`nin döviz sıkıntısı çektiği 1970 li yıllarda devletimiz 1978 yılında, 2147 sayılı Yurtdışı Borçlanma Kanunu’nu çıkardı ve gurbetçi işçilerimiz ile yanında bulunan ev hanımı eşleri döviz getirsin diye yurtdışında çalışma süreleri ile ikamet sürelerini Türkiye’de, SSK’ya, Bağ-Kur’a ve Emekli Sandıklarına borçlanma hakkı getirildi.

Önce günlüğüne 1 dolar veriyorduk, sonra 2 dolar oldu, sonra 5 dolara çıktı, ve daha sonra da 3,5 dolara düşürüldü.
Şimdi ise günlüğü 10,90 lira ile 70,83 lira arasında değişiyor.
1985 yılında eski 2147 sayılı Kanunu kaldırdılar borçlanmayı ve emekliliği biraz daha zorlaştırarak yeni 3201 sayılı Yurtdışı Borçlanma Kanunu`nu getirdiler.
Şimdi uygulamada işte bu adaletsiz olan adil olmayan insanları ayrıştıran bölük bölük bölen kutuplaştıran 3201 sayılı Kanun var.

BİR ÜSTTEKİ YAZDIKLARIM İSE SENELERDEN BERİ TÜM BU OLAN BİTENLERİN İÇİNDE ONBİNLERCE VATANDAŞIMIZA YAPILAN HAKSIZLIKLARIN EN BÜYÜĞÜDÜR.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.