Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10765
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2268) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (519) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (835) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3426) |

Görüş bildirebileceğiniz Türk Dünyası konuları
Türk Dünyası (888)


Türk Dünyası - Türk Dünyası konusu hakkında görüşler
Roza KURBAN - (Ziyaretci) 10.11.2018 14:58:32

İNKIRAZ YOLUNDA..-2-

İlerlememizi engelleyen üçüncü faktör, milletimize hizmet edebilecek insanların çok fakir sınıfa mensup olmaları sebebiyle bir türlü, ulema sınıfı esaretinden kurtularak kendi kişiliğini kazanıp milletine hizmet edememeleridir. Bu çok kötü ve üzücü bir durumdur&8230;

İlerlememizi engelleyen dördüncü faktör, bizim Rus okullarına gitmememizdir. Bu durum, gelişme yolunda şimdiye kadar bize çok büyük zararlar verdiği gibi bunun acısını gelecekte de çekeceğiz. Çünkü halkımız arasında içinde bulunduğumuz durumu en iyi anlayan insanlarımız da, bugüne kadar devlet okullarına gitmekten çekinmişler ve gitmemek için de direnmişlerdir. Ben bunun sebebini tam olarak anlayamasam da üzülüyorum.

İlerlememizi engelleyen beşinci faktör, yaptığımız işlerin tutarsızlığıdır. İşlerimizin herhangi bir temeli ve dayanağı yoktur. Yaptığımız işleri devam ettirmeli ve tamamlamalıyız.
Bazılarının bizim için ``yarım akıllı´´ demesinden bir ders çıkarmalıyız. Onun için bu vurdumduymazlıktan en kısa zamanda silkinerek kurtulmamız gerekir.´´ (Sahapov 2005: 43-44).

Kazan Tatarlarını inkıraza sürükleyen kötü gidişattan kurtarmak için kaleme aldığı bu romanı Gayaz İshakıy`nın haklı olduğunu gösterdi. Ancak devirlerin değişmesiyle artık ulema kalmadı, onların yerini yönetici mankurt Tatarlar aldı, ana dilde eğitim tamamen yasaklandı, ana dil eğitimi dahi bitme noktasına geldi, milliyetçi insanlar halen yoksul, para Rus yanlısı insanların elindedir. Rus okulları konusu ise artık çözüldü herkes Rus okuluna gitmek zorunda, ayrıca Rus dili Kazan Tatarları başta olmak üzere Rus olmayan tüm milletler için ``ana dil´´dir. Yapılan işlerin tutarsızlığı bugün için de geçerlidir, 1992 yılında elde edilen yasal hakların arkasında dur(a)mamak bugün milletimizi yok olma tehlikesi ile karşı karşıya getirmiştir.

Elde ettiğimiz tüm yasal haklarımız tek tek elimizden alınmıştır. Rus olmayan milletlerin ana dilde eğitim başta olmak üzere tüm hakları yasaklanırken bu olaylara sessiz kalmak, duyarsız olmak başlı başına bir suçtur. Hiçbir anlamı ve önemi olmayan ``kukla düğünü´´ düzenlemek ise Rusların değirmenine su taşımaktan başka bir şey değildir. Bu tür eğlenceler Rusların dünyaya ``bakınız Kazan Tatarları istediği gibi özgürce yaşıyor, bayramlar düzenliyor, hiçbir şikâyetleri yoktur, bizde demokrasi var, aksini söyleyenler ise bölücü, teröristtir ´´ demelerine zemin sağlamaktadır. Kazan Tatarları bugün uçurumun kenarındadır, onun için millet olarak uyanık olmak, duyarlı davranmak zorundayız.

Bugün tüm Kazan Tatarlarının en önemli görevi ana dili korumak olmalıdır. Putin`ın imzaladığı son yasaya göre, Rusya`daki tüm milletlerin ana dili ``Rusçadır´´. Bunu vicdanı olan hiçbir Tatar kabul etmez, etmemelidir. Milli benliği koruma, millet olarak ayakta kalma mücadelesi verirken ``kukla düğünü´´ yapmak yersiz olduğu kadar anlamsızdır. Kazan Tatarlarının hiçbir problemi yokmuşçasına yapılan ``kukla düğünleri´´ milli davaya zarar vermekte, milli bağımsızlık mücadelesini sıfıra indirmektedir. Dönem, şuursuzca eğlenme dönemi değil, dil, millet, devlet ve vatan için mücadele etme dönemidir. Dil milleti bir arada tutan bir unsurdur. Dilimizi kaybedersek, millet olarak tarih sayfasından siliniriz. O zaman ne edebiyatımız, ne geleneklerimiz, ne de kültürümüz kalır.

Rusya`nın yasakları sonucunda Kazan Tatarları bugün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya, inkırazın eşiğindedir. İnkıraza götüren nedenlerin başlıca sorumlusu hiç kuşkusuz Ruslardır, ancak Rus değirmenine su taşıyan Kazan Tatarları da bu vebalın altındadır. Tatar Dili`nin cenazesi kaldırılırken, şarkı söylemek, dans etmek, yemek yiyip eğlenmek ne kadar doğrudur? Millet uçurumun kenarında, uçuruma yuvarlanmasına ramak kalmıştır. Bu gidişata dur demez, susar, oyun-eğlence ile uğraşırsak inkıraz kaçınılmazdır. Dilimiz başta olmak üzere haklarımızı savunmazsak gelecek nesillere bunun hesabını nasıl veririz?

Kaynakça:

1. İshakıy, Gayaz, Eserler, 1.Cilt, Kazan 1998.
2. İshakıy, Gayaz, Zindan, Kazan 1991.
3. İshakıy, Muhammed Ayaz, Hayatı ve Faaliyetleri (100.Doğum Yılı Dolayısıyla), Ankara 1979.
4. Sahapov, Minahmet, Yenilik Habercisi, Ankara 2005.
5. Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, 10.Baskı, Ankara 2005.





Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.