ŞİİR, HAYATIN KENDİSİ…
ŞİİR, HAYATIN KENDİSİ…
Bedrettin KELEŞTİMUR
HAYRET Renkler açık, ışıklı bir baha gülü Hayret, karanlığa yürüyen adam! Gönüller cezbeder seher bülbülü Hayret, tebessümden kopan hıçkırık! SARIKAMIŞ’TA Sarıkamış’ta gizemli bir zafer Kar örtüsüyle kefenini giydi! Kafkaslardan ulu yol açtı nefer Her yer vatan olmuş bayrak gibiydi! Çanakkale’den hey Sarıkamış’a Anam, gözyaşını buz tutar! Ağam buz tutar, yolda kalır haber! CUMA GÜNÜNE Günlerin Efendisi, sefa geldin Bir saf olmaya gönüller ısındı Zaman içinde vefalı dost geldin Dost meclisinde gönüller ısındı Mescitler zikre nişan kalbe düştü! Seyrinde âlem bize cezbe düştü GÜNE MERHABA Güne selâm, dua ile Merhaba Niyet et hayra, ihlasa Merhaba Aklım, hissim, idrakim bir pervane Aşk ile dönen sineye Merhaba TEBDİL-İ MEKÂNDA… Tebdil-i mekânda ferahlık vardır Seyahat edende sağlık, esenlik Görmezse âlemi, bilmez ne vardır? Ya benlik kavgasında, ya da senlik Bir ömrü heba eden nefret vardır! ZAMAN TUNELİNDEN… Tarihle zaman tünelinden geçtim Bir bade erenler elinden içtim Bir nehir gibi aktım asırlara Hikmet dersleriyle deryadan geçtim! EY HUZUR Ey huzur, seninle moral bulurum Ümitlerim aşkla güne uyanır İçinde ahengi, gönlü bulurum! Tebessüm eder, sevgiye boyanır ER BİLSİN Dünyaya aşk ile sarılma, düşersin! Âlem vatanını seven er bilsin Acı sözüme darılma, beşersin! Şer ile savaşını ağyar bilsin KIŞ GELMEDİ Mİ? Ne dağım, vadim beyaza boyanmadı Gök kubbede bulutlar yürümedi Gecenin ayazında mikrop yağdı Gözlerdeki tebessüm yürümedi! Cümle gariplikler ruhuma ağdı Toprak kokusunda gönlüm yanmadı! PAYLAŞIRIM Paylaşırım, bilgimi düşüncemi Üleştiğim, infakın serancamı İnsana moral veren insicamı Bir yürekli bakışta tebessümün İHYA EDELİM Şefkatte, merhamette yarışalım Hayatı sevgiyle inşa edelim İyiler zümresine karışalım Gelin, gönülleri ihya edelim HASRETİ TAŞIR İnsani, kıssalarla büyür, romanlaşır Tarih, hisselerle yürür, destanlaşır Gaye-ufuk-ideal insan hasreti; Dil’de, İş’te, Fikir ‘de ebed taşır DERTSİZ OLANDA Ot, rüzgârın estiği yöne eğilir Köksüz olanda, sadakat arama! Es rüzgâr, hoyratça duran dağılır Dertsiz olanda, delalet/ inayet arama MERHABA Bugüne, sıcak yürekle merhaba Aman, emeğiniz olmasın heba! Bir akarsu gibi duru ve temiz Attığınız adım, ersin sevaba… SAF TUTMUŞLAR Dağ, vadi, ova, nehir saf tutmuşlar Gök kubbenin altında bir tebessüm Renkler cıvıl cıvıl halay tutmuşlar Sadece gönlüme çizilen resim! Nimete şükranla infak tutmuşlar BEYAZ YANGINLAR Başımı beyaz yangınlar sardı! Gönlüme ak düştü, farkına vardım Ölüm duvağında benzim sarardı! Günahın, vebalin farkına vardım Ne ben dünyaya yâr; ne dünya bana Bir garip dünyanın farkına vardım! ÇELİŞKİ İnsana ikilik kirdir, pastır der; Nefsin hevasında, tuzağındadır Söz eder, kulağa küpe olacak söz! Yüreği kim bilir, neyin ağındadır! Kim ne bilir, neyin davasındadır? KUTLU SEFERDİR Her sabah bizlere kutlu seferdir Gün doğar, gün batar, mısralar yürür Bir vakanüvis gibi gönlüm neferdir Gönülden gönle deryalar yürür DOKUNUR His olmazsa nasıl dokunur âleme! Hissi kablel vukuuyla dokunur fethe İlham kaynağıyla dokunur mısra Tesadüfler değil, tevafuktur bize Hayret, bazen gönül dokunur kaleme ÖZÜ ZİKİRDİR Sözü, akıl imbiğinden geçir İlham kaynağında ihlasla besle Gül kokulu rayihalarla içir Özü, zikirdir ruhani nefesle DESTAN YAZALIM Sevgi harmanında destan yazalım Asrın boyasında, mavi sonsuzluk Gönül şarkısını baştan yazalım Toprak kokusunda haki tebessüm! PERTEK KÖPRÜSÜ Harput’tan dalar gözlerim Pertek’e Derin vadilerde sular yükselmiş Gönülden dolar gözlerim Pertek’e Pertek’in ahı arşa yükselmiş Yol verin der, geçeyim karşı yakaya; Köprüdür derdim, bitmez hikâye… KIYAMA KALKAR Kıyama kalkar su, huşu içinde Dökülür deryaya koşu içinde “Damla damla akan gözyaşı değil!” Yedi başak veren düşü içinde!
|