BİLİR MİSİN?
BİLİR MİSİN? Bedrettin KELEŞTİMUR Günah nedir, vebal nedir, bilir misin? Masum nedir, mazlum nedir, bilir misin? Ah çekenlerin, ‘ahını…’ duyar mısın? Dağların da kökleri var derinlerde! İnsanın kökü başında, bilir misin? Yanarım ben, köksüzlere yanarım Otlar gibi sağa sola savrulana… NEREDE KALDI? (Maden İlçemize) Nerede kaldı, bu şehrin bu şehrin Maden’i mi? Sırlarıyla göç eden nedeni mi? Toprağını, havasını, suyunu, Hatıralarını yâd edeni mi? “Maden Dağı dört tarafı dumanlı…” Yâd edelim o semazen huyunu! ANI FARK ETMEK Bedri, başını yastığa koydun mu? “Bugün için ne yaptım” dedin mi? Hak emrine, ‘zerre miskâl’ uydun mu? Hissetmek, hislenmek, anı fark etmek ŞİİR NEDİR? Şiir, ‘kelâm, hikmet sözü’ bilirim İnsanı, ‘âlemin özü’ bilirim Her manayı, ‘sırrın közü’ bilirim Gönle inen ruhumun derinliği… İçime huzur veren serinliği AHİRİ YIKMAK İnsan öldürmek, ebedi cehennem! Cinnet mi nedir, bu vahşice cinnet! Ahiri yıkmak nasıl bir terennüm? Nefsinle beslenir, şeytani hiddet DUR ZAMAN Dur zaman dur, akma öyle çılgınca Sinemden neler koparır dalgınca! Hey gidi günler, uğrunda seferber Geçmişe gözlerim kalır yılgınca HANİ NEREDE? Hani dünya için tasa edenler? Hep geleceği temaşa edenler Mal, mülkü, makamı asa edenler Birer birer göçtüler bu dünyadan GÖNÜL Vatanımın bir köşesi yerle bir Yıkılan bina değil, nice gönül! Gönüllerde seferber ol, hele bir Dertlilerin gerçek merhemi gönül! SEKSEN BEŞ MİLYONUN ACISI (6 Şubat 2023 depremine…) Acı, seksen beş milyonun acısı Derinden derine akar sızısı İçimde duyar, içimde yaşarım! Bunca dert ülkemin alın yazısı Bugün asıl dertsizlere şaşarım! Harcı, demiri, betonu, çivisi Bir bakın temele, ‘ölüm kazısı’ Döner başım çığlıkları atarım PERŞEMBENİN GELİŞİ Perşembenin gelişi, Çarşambadan belli olur Emeğin göznuru, karşılığını bulur Tembel tembel oturan, ahiri berbat olur Bugün ne ekersen yarın hasatı o olur! NİYETLEN HELE BİR Niyetlen hele bir, ahd et yarına Büyük idealler seni bekliyor Seferber ol, bugünlerden yarına; Geceler muradını saklıyor İnsan öncelikle kendisiyle barış içinde olacak… Barışta; iç huzuru, moral kaynağı, güven gibi… İnsanı iç dünyasıyla huzura taşıyan psikolojik etkileri olur. İnsanın en büyük rakibi ve hasmı, Kendi içinde nefsi ve ihtiraslarıdır. SÜKÛT İNLERMİŞ (Ilıç’a…) Rüzgâr sert esermiş bizim illerde Hoyratlar yeşermiş bizim dillerde Derin vadilerin serinliğinde; Sükut inlermiş bu ıssız yollarda Fırtınalar ruhumun derinliğinde… ATALAR YURDU Terk-i diyâr oldu atalar yurdu Terk-i terk et de gel gayri derim Viraneye döndü, atalar yurdu Böyle bir vebali nasıl öderim (?) Toprak; sevincim, kederim, vatanım Atalardan süzülen binlerce anım Fatihasız mı kaldı, hey mezar taşım! Söyle bu vebali nasıl öderim? Terk-i terk et de gel gayri, derim! DOST KİMDİR? Bedri, dost dostun gönlünde yer eder Dost, dosta en metin, yürekten kale En çetin günde, kendine yâr eder O yâr ile ümit bağlar visale Bir bahar muştusu, gözlerde hale Dost selâmı, kırmızı beyaz lale…
|