Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10211
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2292) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Sağlık konuları
Sağlık ile ilgili görüşleriniz (186)


Sağlık - Sağlık ile ilgili görüşleriniz konusu hakkında görüşler
Hasan Yakup CANGÜVEN - (Ziyaretci) 24.01.2024 14:32:48

ONLAR KAZANIRKEN, KAYBEDEN DAİMA SEN OLURSUN…

ONLAR KAZANIRKEN, KAYBEDEN DAİMA SEN OLURSUN…

Açık alanda, cadde ve sokakta yürürken bile rüzgârlı havada içilen sigaranın üzerime gelen o gri renkli dumanından dahi rahatsızlık duyarım…

Küçükken, sigara içen büyüklerimize çocuk aklımızla şu tekerleme ile seslenirdik:
“Parasını el alır, dumanını yel alır, zararı da sana kalır.”
Tütün ve tütün ürünlerinin kullanılmasının ölümlere sebep olduğunu konu alan ve çocukların, sigara kullanmaktan dolayı yakınlarını (babalarını) kaybetme korkusunu anlatan “Onlar kazanırken, biz kaybediyoruz-Sigara gerçekleri” etiketiyle medyada yayınlanan Kamu Spotu; Ülkemizde her gün 300 kişinin sigara yüzünden, sigaraya bağlı yaşadığı sağlık sorunlarından dolayı hayatını kaybettiğini… Sigara şirketlerinin kaybettikleri bu müşterilerinin yerine hemen birini bulmak zorunda olduklarını ve dahi yenileriyle yerlerini hemen doldurduklarını… Sigara yüzünden kaybettiği babasının yerine koyabileceği birini bulamadığını söyleyen küçük kız çocuğunun çaresizliğini… Bu çok uluslu sigara şirketlerinin her yıl 700 milyar dolar kazanırken, dünyada ise 7 milyon insanın sigara yüzünden öldüğünü ve dahi onların kazanırken bizim kaybettiğimizi… Buna dur diyecek olanın da yine bizlerin olduğunu çok güzel anlatıyor…
48 saniyelik bu “kamu spotu”, ve uyuşturucu ve madde kullanımının zararlarına dikkat çeken diğer “kamu spotları” sigara şirketlerinin gerçek yüzlerinin ve sigaranın insan sağlığına, hayatına ve yakınlarına kadar uzanan zararın görülmesine, bu kötü alışkanlığın bırakılmasına, yalnızca sigara değil alkol ve uyuşturucu gibi gençliği tehdit eden bu illetlerin terk edilmesinde yeterli oluyor mu?
Kamu yararı açıkça belli olan bu bilgilendirici ve eğitici nitelikteki kamu spotlarını kim ne kadar önemsiyor?
Ülkemizde sigara ve alkollü içkilerden alınan ve periyodik aralıklarla düzenlenen Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), bilhassa gençlerde kullanım ve tüketim miktarını neden düşürmüyor?
İnsandaki, bu irade kırıklığının, şuur çatlağının nedeni nedir?
Aklı başında, kendisine neyin zarar verip veremeyeceğini bilen bir insan kendini bile bile zehirler, bütçesinden en fazla payı sigaraya, ve dahi alkol ve dahi uyuşturucuya ayırır, parasını hiç eder mi?
Bu yalnızca geçici bir heves, küçük bir özentiden ibaret olamaz…
Dozu, miktarı, adedi ne olursa olsun tüketicisini veya kullanıcısını sözde günlük sıkıntılarından ve dertlerinden uzaklaştırdığı veyahut da kurtardığı sanılan alkol tüketimi ve sigara ve dahi madde kullanımı (uyuşturucu ve madde bağımlılığı) toplum sağlığını doğrudan ve sürekli tehdit eden “Halk Sağlığı” sorunudur…
Keyif verdiği öne sürülerek kullanılan; Alkol, Afyon, Morfin, Eroin, Esrar, Kokain, Doping için kullanılan Amfetaminler, Solunum yoluyla çekilen İnhalanlar (Solventerler), Barbituratlar, Liserjik Asit Dietilamid (LSD), Meskalin (aktif uyuşturucu maddesi), halk arasında melektozu olarak bilinen Fensiklidin (PCP) gibi maddeler kullanımı halinde merkezi sinir sisteminde birtakım değişikliklere yol açarak vücut dokularında geri dönüşümü mümkün olmayan tahribatlara, insan sağlığının ciddi derecede bozulmasına neden olurlar…
Bu aynı zamanda insan hayatının doğrudan tehdit altında olması demektir.
Kullanıldığında yatıştırdığı, sakinleştirdiği, rahatlattığı sanılan bu maddeler; Kanı bozan… Yüksek tansiyona, Beden ısısında artmaya, Terleme ve Görme bulanıklığına yol açan… İradeyi felce uğratan… Bilinç kaybına neden olan… Karaciğer ve böreklere hasar veren… Ruhsal çöküntüye sebep olan… Düşünme yeteneğini azaltan… Halüsinasyona yol açan… Sürekli alma ihtiyacı hissi veren ve bağımlısını intihara kadar sürükleyen… Ve ani ölümlere neden olan birer zehirdir...
Sürekli kullanma, tüketme isteği ve ihtiyaç hissi veren sigara ve alkol kısa, muvakkat bir teskin yaşatabilir… Uyuşturucu ve keyif verici maddeler ise trans duruma yani bir bakıma uçuşa geçirerek hayal âleminde yüzdürebilir… Ama kısa yoldan, sürdürülebilir, daimi bir mutluluk veremezler… Yapay olan bu durum, etkisini yitirdiğinde tekrar tekrar kendini sürekli yeniler ve bu döngü devam eder, gider…
Son nebi, son resul, son peygamber Hz. Muhammed (sav) efendimiz bir Hadis-i Şerifinde şöyle buyuruyor;
“Çoğu sarhoş eden maddelerin, azı da haramdır.”
Peygamber (sav) efendimiz bir başka Hadis-i Şeriflerinde ise;
“İçkiden sakının. Çünkü o bütün kötülüklerin anasıdır.”
Buyurmaktadır.
Bağımlı olarak hayatlarını sürdürmeye çalışan kişiler, beden ve ruh sağlıklarını kaybettikleri, iş ve meslek kariyerlerini bitirdikleri ve dahi istikballerini bu ucuz maddelere teslim ettikleri gibi, aile ve sosyal hayatlarını da bitirirler ve her şeylerini kaybederler…
Eş odasını ayırdığında, çocuklar anne-babayı dinlemediğinde, bütçe açık verdiğinde, ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma düştüğünde ve dostları yalnız bıraktığında insanın gerçekleri görmesinin, anlamasının, ayıkmasının kime ne faydası var?
Sigara, alkol ve keyif verici maddeleri bırakmazsanız, sahip olduğunuz her şeyin yavaş yavaş elinizin altından kayıp gittiğinin farkına varamazsanız, onlar yani bu işin imalatçıları, distribütörleri, simsarları ve dahi uluslararası şirketler daima kazanırken, son, nihai ve hedef tüketici olarak kaybeden daima sen olursun...
İnsanın içinde olmayan, istemediği, reddettiği, kontrolü zor bir duyguyu, dışarıdan müdahale ederek, enjeksiyon yaparak veya muhtelif tıbbi müdahalelerle harekete geçiremezsiniz…
Sürekli kendisiyle didişen, kendisiyle kavgalı olan ve hayatla barışık olmayan bir insanı konuşarak ikna edemezsiniz…
Kendi iç sesini dinlemeyen bir insanla iletişim kuramaz, sesinizi duyuramazsınız…
İçinde yüzdüğü zamanı ve kaçırdığını düşündüğü bir hayatı insana geri veremezsiniz…
İnsan doğru olan bir şeyi yapmaya kendini ikna edemiyorsa gösterilen boşuna bir çaba, verilen boşa bir emektir…
Kötü bir alışkanlığa başlamak heves, bırakmak ise irade meselesidir.
Unutmayın…
Tedaviye ikna olmamakla, tedaviye cevap vermemek aynı şey değildir…
Geriye yapılacak bir şey kalıyor…
İslamın insan sağlığına zarar veren bütün maddeleri yasakladığını ve kullanılmalarının haram olduklarını hatırdan çıkarmamak, bu illetin batağına düşmüş, bunlardan kurtulmak için çırpınan insanlar için de, içten, yürekten, canı gönülden yapılacak “dua” ve “duanın gücüne” inanmak…

Sahi; sigaranın ağız ve diş sağlığında yaptığı tahribat, ve dahi alkollü içki ile içildiğinde karşınızdakinin sohbet ederken, yüzünüze konuşurken daha da katmerleşerek etrafa yaydığı o “ağır ağız kokusu”, kıyafetlerin üzerine sinen o “gri is” teneffüs ettiğinizde sizi hiç rahatsız etmiyor mu?


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.