Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10207
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2290) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Kültür konuları
Milli kültürümüzü nasıl geliştirebiliriz? (14)
Toplum giderek dejenere mi oluyor? (9)
Milli Kültür ile ilgili diğer konular (401)


Milli Kültür - Milli Kültür ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Halit KANAK - (Ziyaretci) 14.11.2021 17:08:28

Vefât Yıldönümünde Mehmed Zahid Kotku Hazretleri (13 Kasım 1980) 13 Kasım 2021

Vefât Yıldönümünde Mehmed Zahid Kotku Hazretleri (13 Kasım 1980)
13 Kasım 2021

Halit Kanak İletişim:


12 Eylül askeri darbesinin üzerinden tam 56 gün geçmişti ki; Türkiye Afganistan gibi Sovyet işgâline uğramasın diye komünistlere karşı büyük mücâdele veren Ülkücü Gençlik Derneği ve Ülkü Yolu Derneği mensubu olmaktan 56 gündür tutulduğumuz cezaevinde koğuşların ortak siyah-beyaz televizyonu başında haberleri dinlemek için toplandığımız o akşam duymuştuk Mehmed Zahid Kotku Hazretlerinin dünyasını değiştirdiğini.

Kendisini tanıyanlar, darbenin sert rüzgarlarının estiği o günlerde önce Bülent Ulusu Hükümeti, sonra 5’li Milli Güvenlik Konseyi kararıyla Süleymaniye Camii haziresine Şeyhinin hemen yanıbaşına defnedilen Mehmed Zahid Kotku Hazretlerini gece boyu anlatmışlar, gönüllerimizi rahatlatmışlardı.

Peki kimdi bu Mehmed Zâhid Kotku Hazretleri.

Mehmed Zahid Kotku Efendi, Kafkas göçmeni bir ailenin evladı olarak 1897 yılında Bursa`da doğdu. Dedeleri, Kafkasya`daki Şirvan`a bağlı eski bir hanlık merkezi olan ve Azerbaycan sınırları içerisinde bulunan Nuha`dandır.

Babası İbrahim Efendi, ailesiyle Bursa`ya göçtüklerinde henüz 16 yaşında idi. Hemen Hamzabey Medresesi`ne kaydını yaptırdılar. Orayı bitirdikten sonra 1929 yılında Bursa ovasında imamlık yaptığı İzvat köyünde 76 yaşında vefat edene kadar görev yapmıştı.

Annesi Sabire Hanım, Mehmed Zahid üç yaşında iken vefât etmişti. Mehmed Zahid Kotku Efendi, ilk mektebi Oruçbey İbtidâdisi`nde okudu. Sonra Maksem`deki İdadî`ye devam etti. Bursa Sanat Okulunda okurken I. Dünya Savaşı başladığından 18 yaşında askere alındı. Savaş döneminde pek çok tehlikeler ve hastalıklar atlattı. Çekildiğimiz Suriye cephesinden ağır şartlar altında İstanbul`a geldi. Üç yıl da İstanbul`da yazıcı olarak askerliğini sürdürdü ve terhis oldu.

Subay olan ağabeyi Ahmed Şakir ise Çanakkale ve Kudüs cephelerinde savaşmış ancak yakalandığı hastalığa yenik düşerek 28 yaşında rahmetli olmuştu.

İstanbul`da bulunduğu bu sırada, çeşitli dinî derslere ve vaazlara devam etti. Bir Cuma günü Vilayet önünde bulunan Fatma Sultân Camii bahçesinde camiye bitişik bulunan Gümüşhânevî Tekkesi’ne giderek Şeyh Ömer Ziyâeddin Efendi Kuddise Sirruhû’ya intisâb etti.

(Fatma Sultân Camii, 1727 yılında III. Ahmed’in kızı Fatma Sultân tarafından, Terzibaşı Pîrî Ağa Mescidi’nin yerine yaptırılmıştır. Caminin açılışı Sultan III. Ahmed ve Sadrazam İbrahim Paşa’nın katılımıyla 24 Ekim 1727 Cuma günü gerçekleşmiştir. İlk vaaz, Şeyh Yahya Efendi tarafından verilmiştir.

Fatma Sultan Camii, 1859 yılında Şeyh Ahmed Ziyâeddin Gümüşhânevî’nin temsil ettiği Nakşibendî Hâlidî kolunun merkezi olmuştur. Dervişlerin hatme-i hâcegân icrâ ettikleri bu camiye, 1875 yılında Gümüşhânevî on altı odalı bir tekke yaptırıp vakfetmiştir.

Şeyhü’l-muhaddisîn Gümüşhânevî, 116 halifeye icazet vermiş, Osmanlı coğrafyası dışında Çin ve Komor adaları da dâhil olmak üzere birçok bölgeye Sultân Abdülhamid’in tavsiyesi üzerine halifeler göndermiş İslâm’ın çok uzak beldelere kadar yayılmasını sağlamıştır.

Ahmed Ziyâeddin Gümüşhânevî’nin ardından bu tekkede sırasıyla halifeleri Kastamonulu Hasan Hilmi, Safranbolulu İsmail Necati, Dağıstanlı Ömer Ziyâeddin ve Tekirdağlı Mustafa Feyzi Efendiler (ks) şeyhlik vazifesinde bulunmuşlardır. Tekirdağlı Mustafa Feyzi Efendi’nin postnişin olduğu dönemde, 1925’te tekke ve zâviyelerin kapatılmasına dair çıkarılan kanunun ardından Gümüşhânevî Dergâhı olarak bilinen Fatma Sultân Camii’nin faaliyetine son verilmiştir.

Cami bitişiğindeki dergâh binası Valilik’te görev yapan jandarmalara yatakhane olarak tahsis edilmiş, 1957 yıllarında yapılan yıkımlarda, Fatma Sultân Camii ve yanındaki dergâh da yıktırılarak yerine defterdarlık binası yaptırılmıştır.)

İntisap ettiği o günden sonra manevî yönü günden güne gelişti. Bir yıl sonra Ziyaeddin Efendi vefât edince onun yerine geçen Tekirdağlı Mustafa Feyzi Efendi’ye bağlandı ve ondan 27 yaşında hilâfet aldı. Bir taraftan da Bayezit, Fatih ve Ayasofya Camii Medreselerinde derslere devam etti ve bu esnada hafızlığını da tamamladı.

Aynı yıl tekkeler kapatılınca Bursa’ya dönüp evlendi ve babasının 1929’da vefatı üzerine boşalan Bursa ovasındaki İzvat Köyü’nde 16 sene kadar imamlık yaptı. Sonra Bursa merkezde Üftade Cami-i Şerifi’nin imam-hatipliğine tayin edildi ve burada 1945’ den 1952 yılı sonuna kadar görev yaptı.(Mehmed Zahid Kotku Hazretlerinin görev yaptığı Bursa merkez ilçe Osmangazi’ye bağlı İzvat yeni adıyla Çukurca mahallesi camii yıkılarak belediye tarafından bu yıl içinde yeniden yapıldı.)

1952 yılı Aralık ayında Gümüşhaneli Dergâhı postnişini Buhara Medreselerinde ilim tahsil etmiş Tataristan Kazanlı Abdülaziz Efendi Hazretleri vefat edince, Mehmed Zahid Efendi Halife sıfatıyla dâvet edildiği İstanbul`a geldi. Önce Çivizâde Ümmü Gülsüm Mescidinde, 1 Ekim 1958 tarihinden sonra Fatih İskenderpaşa Camii`nde vazife­ye başladı ve bu son hizmeti dünyasını değiştirene kadar da devam etti.

Mehmed Zâhid Kotku Hazretleri, sohbetlerinde ve özel nasihatlerinde sünnet-i seniyyeye bağlılık konusu üzerinde önemle durur ve dini yaşamanın bununla mümkün olduğunu anlatırdı.

Gerek Çivizâde Ümmü Gülsüm Mescidinde, gerekse İskender Paşa Camii’nin minber ve mihrabından yapmış olduğu irşad hizmeti, Türki­ye`nin ve İslâm dünyasının her yanına köşe bucak yayıldı. Öyle ki sohbete devam edenler arasında bulunan esnaf ve memurundan üst düzey yöneticilere, ilim adamından devlet adamına kadar her kesimden cemaati sohbetten beklediği her şeyi alır, istifâde ederlerdi. Bilhassa pazar ve cuma sohbetleri çok rağbet görürdü.

Sık sık tekrarladığı: “Ölmeden önce ölünüz, ölüme hazırlıklı olunuz" emrine en çok hazırlıklı olanlardandı. 1979 Temmuz’unda gittiği Kutsal Topraklarda uzun süre kaldı. 1980 Şubat’ında rahatsızlığı sebebiyle döndüğü İstanbul’da birde ameliyat geçirdi. Fakat aynı yıl Hac için yeniden Kutsal Topraklardaydı. Hastalığı nüksetti. 6 Kasım’da dönüşü büyük Allah (c.c.) dostu Medineli Hacı Mustafa Efendi’nin (Efendi Baba) refâkatında oldu.

Tarihler 13 Kasım 1980 Perşembe’yi gösterdiğinde, uyur gibi rahat bir vaziyette iken ahiret yolculuğuna çıktı. Cenaze namazı bir gün sonra, oldukça kalabalık bir cemaatle Süleymaniye Camii`nde Cuma namazını müteakip kılındı ve Kanuni Sultân Süleyman Türbesi arkasında, hocalarının hemen yanındaki yere defnedildi. Rabbim dostlarının ve âlimlerin izinden bizleri ayırmasın..


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.