Vefât yıldönümünde Lala Mustafa Paşa (7 Ağustos 1580) 07 Ağustos 20219)
Vefât yıldönümünde Lala Mustafa Paşa (7 Ağustos 1580) 07 Ağustos 20219
Halit Kanak
Boşnak Sokolovic köyünde Sokollu Mehmed Paşa’nın amcaoğlu olarak dünyaya gelen Mustafa, abisi Deli Hüsrev Paşa’nın talebi üzerine Saray Üniversitesi olarak bilinen ve merkezi yönetim ile taşra yönetimine asker-bürokrat yetiştirilen Enderûn’a alınarak özel eğitimden geçirildi ve Küçük İmrahor olarak mezun oldu.
Padişah’ın en yakınında özel staja alınan 39 zeki çocuktan birisiydi. Kânûni gibi, Sadrâzam Dâmâd Kara Ahmed Paşa tarafından da seviliyor ve himaye ediliyordu.
Ancak Rüstem Paşa Sadrâzam olunca, Ahmed Paşa’nın ekibini önemli mevkilerden uzaklaştırırken, Mustafa Bey’ide önce Çaşnigîrbaşı yaptı, ardından Filistin’deki dört sancaktan biri olan Safed Sancağına sancakbeyi yaparak Filistin’e gönderdi. Böylelikle İstanbul’dan uzaklaştırdı. Bununlada yetinmeyerek Şehzâde Selim’e Lala yapılmasını sağladı. Maksadı orada nasıl olsa bir hata yapar ve kellesi kopartılırdı.
Ancak Rüstem Paşa’nın dediği gibi olmadı. Bilakis Manisa Sancağında Şehzâde Selim’in güvenini o kadar kazandıki, Şehzâde bütün işlerini O’na bıraktı. Bunu gören Rüstem Paşa, Selim tahta geçerse Lala Mustafada sadrâzam olur endişesiyle hayatta olan diğer Şehzâde Amasya Sancağındaki Beyazıt’ı desteklemeye ve kışkırtmaya başladı.
Bu yüzden Osmanlı Devleti, henüz Kânûni hayatta iken iç savaş tehlikesi geçirdi. Şehzâde Beyazıt abisi Selim’i ortadan kaldırmak için üzerine yürüdü. Beyazıt’ı, iyi bir asker olan Lalası Mustafa Bey sayesinde Konya’da yenen Şehzâde Selim, Lalası Mustafa Bey’e dahada yakınlaştı.
Bu durum, Rüstem Paşa’nın gözünden kaçmamış ve kezde Lala Mustafa’yı Veliaht Şehzâde Selim’den ayırmak gerektiğine inanarak Lala Mustafa’yı 14 Eylül 1560’da Budin Beylerbeyliğine bağlı Pojega Sancağına tayin etti.
Ancak Şehzâde Selim lalasını, rütbesiyle uyumlu görmediği bu göreve göndermedi. Bunun üzerine Rüstem Paşa, Lala Mustafa Beyi Beylerbeyi yaparak bu seferde tayinini 18 Ekim 1560’da Temeşvar’a yaptı. Selim bunada karşı çıkarak lalasını Kubad Paşa’nın yerine 5 Kasım’da Van Beylerbeyliğine atattırdı.
Bundan sonra Lala Mustafa Paşa bir yıl sonra Erzurum’a, daha sonra Halep, ardından Şam Beylerbeyliğine atandı. Bu arada; Rüstem Paşa’nın yerine Kânûni Sokullu Mehmed Paşa’yı Sadrâzam yaptı.
Şehzâde Selim 30 Eylül 1566’da tahta geçince, babasının son Sadrâzamı Sokullu Mehmed Paşa’yı azletmedi. Şam’da görevine devam eden Lala Mustafa Paşa, Yemen’de çıkan isyanı bastırmak üzere 30 Aralık 1567’de Vezir rütbesi verilerek Yemen üzerine Serdâr tayin edildi.
Lala Mustafa Paşa Kahire’ye geçti orada Sokullu Mehmed Paşa’nın adamı Sinan Paşa Beylerbeyi olarak görev yapıyordu. Erzurum Beylerbeyi iken Şehzade Beyazıt taraftarı diye başı vurdurulan Ayas Paşa’nın kardeşiydi. Sinan Paşa, Lala Mustafa Paşa’yı kardeşinin katili olarak görüyor ve intikam peşinde koşuyordu.
İşte fırsat ayağına gelmişti. Eğer Lala Mustafa Paşa’yı oyalayıp sefere göndermezse hem Yemen’de muzaffer olmasını engelleyecek, hemde padişah nezdinde gözden düşürecekti. Bu Sokullu’nunda işine geliyor, paşaları birbirine kırdırarak yerini muhafaza ediyordu.
Sokullu’nunda dâhil olduğu plan işlemeye başladı. Nihayet Kahire’de kurulan harb divanında çıkan kargaşa aylarca çözülemeyince Lala Mustafa Paşa hem Serdarlıktan, hemde Şam Beylerbeyliğinden alındı.Yetmedi hakkında tahkikat açılarak Topkapı Sarayında Divân tarafından günlerce sorguya çekildi.
(Sokullu Mehmed Paşa Lala Mustafa Paşa’ya 12, Sinan Paşa’ya 11 ve Özdemiroğlu Osman Paşa’ya 7 ayrı ferman göndermişti. Bu fermanlara göre Lala Mustafa Paşa’ya Mısır’dan 4.000 asker ve üç yıllık erzak ve savaş malzemeleri almasını yazdığı halde; Mısır Beylerbeyi Sinan Paşa’ya ise 400 asker ile üç aylık erzak vermesi emrediliyordu. Herkes kendisine gönderilen fermana göre hareket etmek isteyince kargaşa çıkıyordu.)
Fakat Sultân II. Selim Hân’ın müdahalesiyle tiyatro bitti. Üstelik Lala Mustafa Paşa 6. Vezir olarak Divân’a alındı. Çok geçmedende Lala Mustafa Paşa Sokullu’nun müdahalesine rağmen Kıbrıs’ın Fethi için görevlendirildi. Üstelik 3. Vezir Piyale Paşa da emrine verildi. Kıbrıs’ı fethederek Kıbrıs Fâtihi unvanını aldı. Kıbrıs seferini istemesinin önemli nedenlerinden biriside Larnaka Havaalanına çok yakın Tuz Gölü kıyısında medfûn Hala Sultân diye yâd edilen Peygamber Efendimiz’in (Sallallahu aleyhi vessellem) süt teyzesi Ümmü Haram bint Milhan Annemizin kabrini esaretten kurtararak onarmak olduğunu ifade etmiştir.
(Birinci Dünya savaşı sonuna kadar Larnaka açıklarından geçen Türk gemileri Hala Sultân’ı top atışıyla selamlamadan geçmezlerdi. Aynı geleneğin devam ettirilmesini Deniz Kuvvetleri Komutanımız, Genelkurmay Başkanımız ve Milli Savunma Bakanımız’dan istiyor ve bekliyoruz.)
Lala Mustafa Paşa 28 Nisan 1578 tarihinde ise Serdâr tayin edildiği İran seferine çıktı. 7 Ocak 1580 yılında azledilerek İstanbul’a çağırıldı. Bu süre içerisinde yapmış olduğu önemli hizmetlerden biriside, Büyük Türk Hükümdârı Gazneli Mahmud’unda şeyhi olan Hasan Harakânî Hazretlerinin Kars’taki türbesini yaptırmış olmasıydı.
Lala Mustafa Paşa, Sokullu Mehmed Paşa’nın öldürülmesiyle Sâdrazam olan Ahmed Paşa’nın 28 Misan 1580’de vefâtı üzerine Divân Başkanlığına getirildiysede 3 ay 9 gün sonra 7 Ağustos 1580’de vefât etti.. Türbesi Eyüpsultân Camii avlusundadır. Mekânı Cennet olsun inşaallah..
|