Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10207
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2290) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Kültür konuları
Milli kültürümüzü nasıl geliştirebiliriz? (14)
Toplum giderek dejenere mi oluyor? (9)
Milli Kültür ile ilgili diğer konular (401)


Milli Kültür - Milli Kültür ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Sevil ÖZPINAR - (Ziyaretci) 22.06.2016 00:38:15

TÜRK TÖRESİ ve TÜRK TARİHİ HAKKINDAKİ GERÇEKLER (4)




Sevil ÖZPINAR
YAZIYOR

TÜRK TÖRESİ ve TÜRK TARİHİ HAKKINDAKİ GERÇEKLER
( 4 )

C. Kut-Beği Oğulları:

Bu Avşar ailesinin Haleb dolaylarındaki Avşarlar`ın başında bulunduğu anlaşılıyor. Bu Avşarlar Kut-Beğilü adı ile tanınmışlardır. Bu aileden Mehmed Beğ 812 (1410) yılında Nevruz ile Şeyh arasında yapılan savaşta Şeyh`in askerleri tarafından tutsak alınmıştı. 839 (1435-1436) yılında Canıbek Sufi ile birleşip onunla birlikte Malatya`yı kuşatan Kut-Beği oğlu Mehmed aynı şahıs olabilir. Kut-Beğ`lerin. Uzun Hasan Beğ ile Kara-Koyunlu Cihan-Şah Mirzanın kumandanı Tarhan-oğlu Rüstem arasında 1457 yılında yapılan savaşta Ak-Koyunlu ordusunda yer aldıkları görülüyor. Bu aileye ait başka hiç bir bilgiye sahip değiliz.

XVI. ve XVII. Yüzyıllarda Avşarlar

1) Haleb Türkmenleri:

Bilhassa Birinci Bölümde belirtildiği üzere, Ak-Koyunlu ve Safevi devletlerinin askeri bakımdan Osmanlı ve Memluk devletlerinin aksine olarak, Türk göçebe teşekküllerine dayanması Güney-Doğu Anadolu ve Kuzey-Suriye`deki Türk topluluklarından mühim kümelerin İran`a, gitmelerine sebep olmuştur ki, bunlar arasında Avşarlar`a mensup olan oymaklar da vardır. Bundan dolayı Osmanlı hakimiyetinin başlarında Haleb Türkmenleri arasındaki Avşarlar aynı topluluktaki diğer oymaklar gibi fazla bir nüfusa sahip bulunmuyorlar. Yani İran`a yapılan göçler sebebi ile onların nüfusları azalmıştır. Kanuni Süleyman devrinin İlk yıllarında Haleb Türkmenleri arasında Köpekli-Avşarı ve Gündüzlü-Avşarı kolları (taife) ile bir de müstakil Avşar oymağı görülmektedir.

Köpekli-Avşarları zikredilen zamanda Durak Beğ oğlu Emenlik Beğ`in idaresinde olup, bu beyin yukarıda bahsedilen Köpek-oğulları ailesinden olduğu anlaşılıyor. Bu zamanda onlar 15 obaya ayrılmışlardı. Bunlar arasında Köçekte, Sekiz, Alplı ve Deluler, Ay-Doğmuş-Beğlü gibi obalar kayda değer. Bunlardan Ay-Doğmuş Beğlü obasının adı, şüphesiz Köpek-oğulları`ndan Ay-Doğmuş`tan gelmektedir. Sekiz, XVI. yüzyılın ortalarında Suruç`un Şeyh Çoban köyünde yerleşmişti. Alplı`ya gelince, bu obadan mühim bir kolun İran`a, gittiği anlaşılıyor. Delulerin ise son yıllara kadar varlığını devam ettirdiği görülüyor. Köpekte Avşarı`nın Yeni-İl ve Boz-Ok`ta da bazı kolları vardır ki, bunlardan aşağıda ayrıca söz edilecektir.
Gündüzlü. Avşarı ise daha az nüfuslu olup 8 obadan müteşekkildir. Bu husus Gündüzlü Avşarı`ndan pek mühim bir kısmının İran`a gitmiş olması ile izah edilebilir.

Müstakil Avşar oymağına gelince, bu oymak XVI. yüzyılın ikinci yansında 158 vergi evinden ibaret idi. Defterlerdeki kayda göre, Memluk devrinde dirlik tasarruf eden bu oymak Osmanlı devrinde de bu dirliğini muhafaza etmiştir XVI. yüzyılda Türkiye`de göçebe ve oturak halk arasındaki nüfus artışına uygun olarak bu Avşarların nüfusları da artmıştır. Aynı yüzyılın ikinci yansında gerek yerleşik halka mensup ve gerek göçebe oymakların başlarındaki eski bey ailelerinin ortadan kalkmış oldukları görülüyor. Bu vakıanın emin bir izahı yapılamıyor. Bununla beraber oymaklara mensup ailelerden çoğunun ve ya hepsinin İran`a gitmiş olduğunu sanıyoruz. Bunun sonucunda oymakların başındaki bey ailelerinin yerini obaları idare eden ve ağa ünvanını taşıyan kethüda aileleri almıştır. Avşarlar da da aynı değişme görülüyor. 989 (1579-1580) yılında Avşarların başında Receb, Bahri ve Küçük Minnet adlı kethüdalar bulunuyordu. Bunlardan Receb ve oğullan öyle bir nüfuz ve kudrete sahip olmuşlardı ki, XVII. yüzyılda Avşarlar çok defa Receblü Afşarı adı Üe de tanınmışlardır3. Bu Avşarlafm daha XVI. yüzyılın İkinci yansında Kaı/serfnin doğusundaki Zamantı çayı boylarına yaylağa çıktıkları bilmiyor.

Avşarlar, Receb-oğulları`nın reisliğinde 1098 (1687) yılında Avusturya`ya yapılan sefere katıldıkları gibi, 1101 (1690) yılında yapılacak sefere de çağrılmışlardır.

Bu son sefere Avşarlar şu beylerin idaresinde 200 atlı ile katılacaklardı:

- Receb oğlu Halil Beğ
- Receb oğlu Dana Murad Beğ
- Çerkez oğlu Hacı Mustafa Beğ
- Çerkez oğlu Ömer Beğ
- Deli Seyf oğlu Mire Muammer Beğ
- Bahri oğlu Himmet Beğ
- Kara-Gündüz oğlu Kara Halil Kethüda
- Hacı İvaz oğlu Dokuz İbrahim Beğ
- Hacı İvaz oğlu Abaza Beğ
- Kara Gündüz oğlu Murad Beğ.

Şu isimlere bakarak Avşarların başlıca beş ailenin (yani Receb, Çerkez, Bahri, Kara-Gündüz, Hacı İvaz) idaresinde bulundukları ve hatta onların adlarına nisbetle anıldıkları anlaşılıyor:

Recebli Avşarı, Bahrili Avşarı, Kara Gündüzlü Avşarı. Yukarıdaki Avşar beğlerinin isimleri arasında Çerkez ve Abaza adlan dikkati çekiyor. XVI. yüzyılın ikinci yansında Boz-Ok`ta uzun müddet sancak beyliği yapan Türk soyundan İsa Beğ oğlu Çerkez adlı bir beğ vardı. Avşarlar bu Çerkez adını o beğin hatırasından almış olabilirler. Yahut ellerindeki Çerkeş ve Abaza köleleri bu adların konulmasında amil olmuşlardır. Bu husus ne olursa olsun bu Avşar bey ailesinin zamanımıza kadar gelen torunları arasında Çerkez adlı şahıslara rastgelinir. Hatta bu Çerkez adlı Avşar beylerinin şöhretlerinden dolayı Çukur-Ova`daki Avşar olmayan başka boy beyi aileleri arasında da bu isimi taşıyan şahıslar görülür. Fakat ne tesadüftür ki, Avşar beylerinin adlarını taşıdıkları kavim yani Çerkeş ve Abazalar XIX. yüzyılın ikinci yarısında Kafkasya`dan Türkiye`ye geldiklerinde onlardan mühim bir kısım Avşarlar`ın yaylaklarına yerleştirilmiştir.
DEVAMI 5. BÖLÜMDE





Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.