Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10207
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2290) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Kültür konuları
Milli kültürümüzü nasıl geliştirebiliriz? (14)
Toplum giderek dejenere mi oluyor? (9)
Milli Kültür ile ilgili diğer konular (401)


Milli Kültür - Milli Kültür ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Prof. Dr. Ata ATUN, Kıbrıs İlim Ün - (Ziyaretci) 1.03.2023 20:01:47

Biz Nasıl Bir Milletiz

Biz Nasıl Bir Milletiz
Prof. Dr. Ata Atun

Batı dünyasının ünlü tarihçileri “Dünya tarihinden Türkleri çıkarırsanız geriye tarih diye bir şey kalmaz” derler. Çok doğrudur. Aslında bu açıklamanın akademik tanımlaması, insanoğlunun yaşadıklarının önceleri sözlü ve ezbere dayalı, sonra da yazılı olarak kayda geçirilmesi ile başlayan tarihi süreç içinde Türklerin doğal felaketler, hastalıklar veya savaşlar karşısında tek yumruk haline geldikleri ve yok olmadıklarıdır.

Üniversiteye ilk başladığım yıl, hocalarımdan bir tanesi Amerikalı Cizvit papazıydı. Hayatımda ilk defa bir Cizvit papazı ile karşılaşmıştım. Benim Türk olduğumu öğrenince birkaç hafta sonra “Sen Türk’sün, farklı meziyetleri olan milletin üyesisin” diyerek elime yaklaşık on sayfadan oluşan bir yazı tutuşturdu. “Oku ve bak biz sizi nasıl tanıyoruz” dedi.

Matematik hocam olan papazın elime tutuşturduğu evrakları okumaya başladım. Öncelikle mecburiyetten okumaya başladığım evraklar gittikçe ilgimi çekiyordu.

Elime tutuşturulan kağıtlar, ABD ordusundaki araştırmacılar tarafından yazılmış, 1950-53 yılları arasında yer alan Kore Savaşı ile ilgili bir araştırma raporuydu ve bu savaşta yer almış, kod adı olan “Şimal Yıldızı” olan bir Tugaya aitti.

Rapor özellikle “ABD ordusundaki kayıpların, Şimal Yıldızı adlı tugayın kayıplarından neden daha fazla olduğu” ile ilgiliydi.

Raporun sonuç kısmı beni çok etkilemişti.
Sonuç bölümünde özetle “ABD ordusunun yaralı askerleri, hastaneye yeni bir yaralı asker gelince onu dışlamakta ve yardımcı olmamaktaydılar. Buna karşın Şimal Yıldızı adlı tugaya ait seferi hastaneye tugayın yaralı bir askeri gelince diğer yaralılar hemen onu aralarına alıyorlar, yemiyorlar yediriyorlar, içmiyorlar içiriyorlar, ilacını tam saatinde verip, her tür temizliğini yapıyorlar, hayatta kalabilmesi için de elden geleni yapıyorlardı” diyordu rapor.
Anladığınız üzere “Şimal Yıldızı”, Türk ordusuna ait kahraman tugayın kod adıydı.

Kore savaşının üzerinden çok uzun zaman, çok nesil geçti ancak yabancıların Türkler hakkındaki bu değerlendirmeleri değişmedi. Kyodo News muhabiri Hiromi Yasui Türk halkının depremden sonraki dayanışmasına hayran kaldığını söyleyince anımsadım bu raporu. Hiromi Yasui “Türk halkı sorunlar karşısında birbirlerine sarılıp işbirliği yapıyorlar, mükemmel bir dayanışma içine giriyorlar. Biz buna pek sahip değiliz. Türk insanının bu noktasını takip etmeliyiz." dedi samimiyetle ve içtenlikle.

Arada kendi aramızda didişsek de Türk milleti olarak sadece kendimizin değil, dünyanın da kabul ettiği en önemli özelliklerimiz, yardımseverliğimiz, konukseverliğimiz, affediciliğimiz ve savaş gibi, afet gibi olağandışı olaylarda milletçe tek vücut, tel yumruk olabilmemiz.

Millet olarak bu özelliklerimizin temelinde birbirimize duyduğumuz sevgi ve yardımlaşma kültürümüze ilaveten mücadeleci ruhumuz, genlerimizdeki yenilmeme, yok olmama ve var olma isteği yatar. Tarihimiz bunun en güzel örnekleri ile doludur.

Örneklerde görüldüğü gibi bunu biz söylemiyoruz. Bizi gözlemleyen yabancılar söylüyor.
Eminim ki bizde bu özellikler var olduğu sürece deprem yaralarımızı da en kısa sürede saracağız…

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
Dekan, Kıbrıs İlim Üniversitesi
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı




Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.