877-78 Osmanlı Rus Savaşı’nda Doğu Cephesi ve Gâzi Ahmed Muhtar Paşa (Vefât21 Ocak 1919-2.Bölüm)
877-78 Osmanlı Rus Savaşı’nda Doğu Cephesi ve Gâzi Ahmed Muhtar Paşa (Vefât21 Ocak 1919-2.Bölüm) 22 Ocak 2022
Halit Kanak İletişim:
Hatırlayacak olursak; Avrupa Devletleri ve Rusya`nın Osmanlı`yı bölme planı için Londra`da aralarında imzalayarak İstanbul`a dikte ettirmeye çalıştıkları protokol metnini 10 Nisan 1877’de Bâb-ı Âli reddetmişti.
Metinde, tamamına yakını Ortodoks olan iki ilçenin Bosna-Hersek’ten alınarak Karadağ Prensliğine verilmesini, Bosna-Hersek ile Bulgaristan`da ıslahat yapılması ve Tuna Boylarındaki Türk askerlerinin azaltılmasını, aksi halde savaş açılacağı yazıyordu.
Bu red karşısında, günümüzde olduğu gibi Balkanlar’ın hamiliğine soyunan Çar II. Aleksandr, bu kezde “hiç değilse Nikşik ilçesini bırakın yoksa savaşı önleyemem” tehdidinde bulunmuş, Sadrâzâm İbrahim Edhem Paşa bu teklifinde Anayasa`ya aykırı olduğunu bildirince, Rusya`nın İstanbul maslahatgüzârı Nelidof, Dışişleri Bakanı Saffet Paşa`ya Çar’ın savaş başlamıştır notasını vermişti.
İlk bölümde, 93 harbide denilen büyük savaşın Balkan-Rumeli Bölgesindeki gelişmelerini belirtmiş, Gâzi Osman Paşa’yı anlatmıştık. Bu bölümde Kafkas-Doğu Anadolu Cephesini ve cephe Başkomutanı Ahmed Muhtar Paşa’dan bahsedeceğiz.
Osmanlı-Rus savaşı başladığında Kafkas sınırında Bursa’lı Ahmed Muhtar Paşa’nın emrinde 90 bin asker ile 97 Sahra topu vardı. Rusya`nın “savaş başlamıştır” notasını vermesiyle birlikte doğu cephesinde Rus saldırıları batı cephesinden önce ve hızlı başladı. Rus’lar ilk hamlede 30 Nisan’da Doğubeyazıt’ı, 17 Mayıs’ta Ardahan’ı ele geçirdiler.
Bununla yetinmeyip, 189 topuyla birlikte 125 bin kişilik Rus Ordularının başında Ermeni asıllı Orgeneral Loris Melikof (Melikyan), yine bir Ermeni olan yardımcısı General Arşak’la birlikte bölgede yayılarak ilerleyişlerini sürdürdüler. Hedeflerinde Kars vardı. Melikof’tan emir alan General Tergukasof’un Kuvvetleri Kars’a ulaşamadan Ahmed Muhtar Paşa tarafından yolu kesildi. 21 Haziran’da yapılan Halyaz Meydan Muharebesini Ahmed Muhtar Paşa kazandı.
Rusların ikinci hamlesi, Zivin Meydan Muharebesinde yine sekteye uğratıldı. Ahmed Muhtar Paşa, bizzat Rus General Melikof’u buradada bozguna uğratmayı başardı. Bu yenilgi General Melikof’un azline sebeb oldu. Çar onun yerine kendi kardeşi Mareşal Mihaylo’yu başkomutan olarak atadı.
Ruslar bu seferde Mareşal Mihaylo ile 25 Ağustos’ta yeniden taarruza geçtiler. Kars ile Gümrü arasında boğaz boğaza büyük bir meydan muharebesi yapıldı. Tarihe “Gedikler Meydan Muharebesi” diye geçen bu Çetin savaşıda kazanan Ahmed Muhtar Paşa olunca, Sultân II. Abdülhamid Hân’dan altın kılıçla birlikte Gâzi’lik ünvânı gecikmedi.
Mareşal Mihaylo, Çar II. Nikolay’ın tazyikiyle tam 40 gün sonra 74 bin askerle yeniden saldırdı. Gâzi Ahmed Muhtar Paşa 34 bin askerle karşıladığı Rusları, 4 Ekim 1877’de Yahnilerde yaklaşık 10 bin zayiat verdirerek ağır bir yenilgiye daha uğrattı.
Fakat Ruslar, yeni takviyeler ve zinde askerlerle bir anda güçlenince beklemediler. 11 gün sonra 254 top eşliğinde 80 piyade taburu ve 30 süvari alayıyla yeniden hücuma geçtiler. Alacadağ’da yapılan meydan muharebesi öncekilerdende şiddetli oldu. Sayıca çok üstün düşman kuvvetleri karşısında Hacı Râşid Paşa ile Ömer Paşa emrindeki askerlerle kuşatmada kalınca esir düştü.
Gâzi Ahmed Muhtar Paşa elindeki ana orduyu dağıtmadan, kendisinden katbekat üstün olan Ruslara ezdirmemek için, bütün dünyada harp akademilerinde ders olarak okutulan çekilme harekâtıyla birlikte başarılı bir şekilde 4 Kasım’da Erzurum’a getirdi.
Ruslar önce savunmasız Kars’a girdiler, ardından Erzurum’a ilerlediler. Kışın ağır şartlarında kahraman Erzurum halkıyla beraber Ruslar Erzurum’dan püskürtüldü. Burada Ayazpaşa Camii müezzini Abdullah Efendi`nin sabah namazı sonrası cami minaresine çıkıp okuduğu selâ ve yaptığı çağrı etkili oldu.
Ancak batı cephesindende iyi haberler gelmiyordu. Plevne’nin kahramanca savunulmasına rağmen, Ruslar Balkan Dağlarındaki Şıpka Geçidinde durdurulamayınca İstanbul savunmasız kalmış, bu nedenle Gâzi Ahmed Muhtar Paşa İstanbul’u savunması için çağırılmıştı.
İstanbul’a gelince Genel Kurmay Başkanlığına getirildi. Burada da yaptığı çalışmalarla göz doldurdu. 9 ay 7 gün süren 93 harbi bittiğinde imzalanan Berlin Anlaşmasının yaralarını sarmakla uğraştı. 1892’de ise özel statülü olarak Mısır genel müfettişliğine atandı. Bu çok önemli görevi 1908’e kadar sürdü. Sadrâzamlık yaptığı 22 Temmuz 1912 - 29 Ekim 1912 tarihleri arasında, oğlu Mahmud Muhtar Paşa’da Bahriye Nâzırı olarak görev aldı.
Askerlik hayatı boyunca 40 savaşa katılıp ikisinde yaralanan Gazi Ahmet Muhtar Paşa, 21 Ocak 1919 tarihinde İstanbul’da 80 yaşında vefat etti. Fatih Camii haziresine defnedildi.
Bir dönem Sultân Abdülaziz’in oğlu Şehzâde Yusuf İzzeddin Efendi’ye öğretmenlik yaptı. Bu dönem içinde şehzâdeyle 1864-1867 yılları arasında İngiltere, Fransa, Almanya ve Avusturya’ya geziler yaptı. 1867 yılında döndüğü Karadağ`da büyük başarılara imza attı.
“Büyük matematikçi" ve "büyük astronomi alimi" unvanları, bu konuda oldukça başarılı çalışmalar yaptığı için verildi. Aynı zamanda Darüşşafaka Cemiyeti kurucularından olan Gâzi Ahmed Muhtar Paşa’nın karargâh olarak kullandığı Konak, Kars Valiliği tarafından müzeye çevrildi. Mekânı cennet oldun.. (Bu yazı Yeniakit gazetesinde yayımlanmıştır)
|