Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Güvenlik konuları
Milli Güvenlik (623)


Milli Güvenlik - Milli Güvenlik konusu hakkında görüşler
Ömer ÖZKAYA - (Ziyaretci) 22.05.2017 19:04:08

Parvus Efendi (2-3) 


Ömer Özkaya
omerozkaya@gunes.com
21 Mayıs 2017



Parvus Efendi (2) 
Türkiye`nin nadir Rusya uzmanlarından Prof. Dr. Yaşar Onay`a göre ``Rusya çok bilinmeyenli bir denklem ve çözülmesi göründüğü kadar kolay değildir&8230; Zaman içinde değişen koşullara bağlı olarak ülkenin siyasal rejiminde farklılıklar ortaya çıkmış, ancak iktidarı elinde tutan GÜÇ, hiç değişmeden kalmayı başarmıştır&8230; 1240-1430 yılları arasında çok sayıda Rus knezi (prensi), Türk kızlarıyla evlenerek Altın Orda Hânı`nın himayesi altına girmiş ve böylece Rus yüksek sınıfları arasında ``Türkleşme´´ süreci başlamıştır. Altın Orda`dan sonra bu süreç tersine işlemeye başlamış ve çok sayıda yüksek rütbeli Türk beyi, Rus knezlerinin hizmetine girerek Ortodoksluğu kabul etmiş ve Ruslaşmışlardır. Rus tarihinde büyük rol oynayan ve aralarında Glinski, Godunov, Golovin, Lopuchin, Narişkin, Apraksin, Saburov, Turgenov, Uvarov, Urusov, Yuşkov ve Stroganov gibi 130 boyar ailesinin Türk menşeili oluşu ve bu beylerin, devlet fikrinin oluşmasında ve devletin idaresindeki etkileri değerlendirildiğinde, Rusya`nın temelini oluşturan iki önemli katmandan birisinin Türkler olduğunu ileri sürmek hatalı bir tespit olmayacaktır.´´ (Yaşar Onay, Rusya Tarihini Değiştiren On İktidar, On Artı Bir Lider, Akademi-İstanbul Yayıncılık, 2003 baskısı, Önsöz ve Sayfa 16-17) 
Parvus Efendi, Petersburg`ta, Rus devleti içindeki Altın Orda modülü tarafından eğitildi. Petersburg, Altın Orda Modülü`nün başkentidir ve bu modül, Rus istihbaratı içinde yüksek derecede söz sahibi. Altın Orda modülü, Parvus Efendi`yi Alman istihbaratının önüne atmadan önce Almanya`dan Türkiye`ye Yurtdışı Dil Eğitim Proğramı EF Schule kapsamında gelen ajanlarla irtibatlandırdı. 
Theodor Herzl ve Baron Rudolf Von Sebottendorf da aslında birer ``Parvus Efendi´´dir. Kendileriyle ilgili yeterli biyografik çalışma yok. Ayrıca Karl Marx, Friedrich Engels, Lenin gibi önde gelen isimlere ve bunları hangi köklerin beslediğine de bakmak lazım. Bu isimlerin her biri dünya çapında insanlar ama yine de aralarında en çarpıcı isim Parvus Efendi`dir. O, bu saydığımız isimleri etkileyebilme özelliğine de sahipti. Ayrıca hem çok gezmiş, hem çok temas etmiş ve hem de çok yazmış birisi. 
``Parvus Efendi´´nin ortaya çıkması, ``Beni en iyi yetiştirecek okul neresidir´´ diye sormasıyla başlar. Onu, ``Parvus Efendi´´ yapan, işte bu sorusudur. Bu soruyu, Snt. Petersburg`ta bir Çerkez`e sorar. Cevap, ``Bunu en iyi Türkler yapar, onların yanına git´´ şeklindedir. Parvus Efendi, ``Hangi Türkler?´´ diye sorar, cevap, ``Horasan Erenleri diye bir grup var, onlarla temas kurmalısın. Temas kurabileceğin birçok nokta var. Bunların bir kısmını Tahran`da, bir kısmını İstanbul`da, bir kısmını Türkiye`nin iç noktalarında, Türk coğrafyasının her noktasında onları bulabilirsin.´´ olur.  ``Nasıl temas kurabilirim?´´ sorusuna Çerkez, ``Ararsan, onlar seni bir şekilde bulurlar´´ diye cevap verir. 
Bu görüşme üzerine Parvus Efendi, değişik noktalara seyahat eder, Tahran`a gider, Tebriz`de oturur bir süre. Buradan Türkmenistan`a sonra da Kazakistan`a geçer. Yaklaşık 1,5 yıl, Türk coğrafyasında yolculuk yapar. Bu sırada izlendiğinden habersizdir. 1,5 yılın sonunda, azmi ve çileye talip olduğu görülünce, Horasan Erenleri tarafından çağırılır&8230; 
Yarın devam edelim.
Parvus Efendi (3)
Parvus Efendi`ye, Horasan Erenleri tarafından ``Amacın ne, ne yapmak istiyorsun´´ diye sorulur. ``Doğu ve Batı`daki belli başlı devletleri dizayn etmek istiyorum. Bu konuda bana yardım edin. Eğer Müslüman olmam gerekiyorsa olayım´´ diye cevap verir. Horasan Erenleri ``Bireysel olarak Müslüman olmak istiyorsan olabilirsin, ama bunları yapmak için din değiştirmen gerekmiyor. Hatta Müslüman olup da Batı`ya gitmen, işlerini daha da zorlaştırabilir, fonksiyon ifa etmene engel olabilir. Masonlarla temas kurman da fayda var´´ der. 
Parvus Efendi`ye Batı`daki en örgütlü grup olan, bir çok devletin içinde de iyi noktalarda olan masonlarla ve bazı ezoterik okullarla nasıl temas kuracağı Horasan Erenleri`nce öğretilir. Parvus Efendi, Doğu-Batı ekseninde sürekli seyahat etmeye başlar. İstanbul-Balkanlar-Rusya-Petersburg-Kazan çok sık gidip geldiği hattır. Rusya`da uzun süreli kalışları ve daha Doğu`ya seyahatleri de var.
Parvus Efendi`nin dünya bilgisi oldukça iyidir, ekonomiye, siyasi sistemlere dair de bilgisi vardır. Horasan Erenleri, bilginin nasıl kullanılacağını öğretmek üzere Parvus Efendi`ye ödevler verir, Rusya`da, Almanya`da, İngiltere`de ve Osmanlı`da ne yapması gerektiğini söyler ve izlemeye alırlar. Parvus Efendi de öğrendiklerini buralarda ürüne dönüştürmeye çalışır, birçok engelle karşılaşır, yaşadığı herşeyi not alır. Her dönüşte, yapılmak istenenle karşılaşılanlar ele alınır, Horasan Erenleri, istenilenlerin elde edilebilmesi için, nerede, kiminle, nasıl temas kurması gerektiğini, hangi bilgiyi nerede nasıl kullanması gerektiğini öğretirler Parvus Efendi`ye. 
Bir süre sonra Parvus Efendi etkili olmaya başlar. Günlerini ağırlıklı olarak Altın Orda`nın merkezi Petersburg`ta geçirmeye başlar, burada ``Osmanlı`ya yardım etmek´´ istediğini söyler. Horasan Erenleri`nin değerlendirmesi şöyledir: 
``Osmanlı, kendisine yardım edilmesini istemiyor. 2. Abdülhamid`le konuşulursa belki bir yol bulunur. Hanedan`lık, kendi milletiyle teması kaybetti, bunu yeniden kurması lazım. Ancak bu temasın Hanedan tarafından hakkıyla yeniden kurulma ihtimali zayıf. Hem nüfus yetersiz, hem de Hanedan`ın bakışı yetersiz. Yabancı evlilikler sebebiyle Hanedan içindeki Türk unsuru da zayıfladı.
İttihat ve Terakki`cilerle temas kurulabilir. Bunlar en azından durumu daha iyi biliyorlar. Ancak bunlar da sadece geçiş süreci elemanı olabilirler. Bunlar, kurucu olamazlar. Yıkıcı da olamazlar, kurucu da olamazlar. Çünkü imparatorluğun yıkılmaması için gayret gösterirken yıkıyorlar, kurulması için gayret gösterirken de yıkarlar, çünkü kurmayı bilmiyorlar. Bunların hepsinin kafası savunma üzerine çalışıyor. Kafası, kurmak üzere çalışan birilerini bulman lazım.´´
Parvus Efendi`ye Kurtuluş Savaşı kadrosunun isimleri verilir, ``yeni devleti bunlar kurabilir´´ denir. Parvus Efendi, Cumhuriyet`i kuran kadroyu, temaslarıyla bir nevi eğitir, hazırlar, bir takım kritik bilgileri aktarır.  Parvus Efendi`nin İttihat-Terakki içindeki çabaları buna yöneliktir ve Horasan Erenleri`nin Türkiye Cumhuriyeti`nin kuruluşuna tesiri bu şekildedir.
Perşembe günü bu seriyi bitirelim.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.