Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Güvenlik konuları
Milli Güvenlik (623)


Milli Güvenlik - Milli Güvenlik konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLÂMOĞLU - (Ziyaretci) 23.05.2017 20:59:07

İFTİRALAR İHANETLER GERÇEKLER ( 39-40)

Mustafa Mete İSLÂMOĞLU
İFTİRALAR
İHANETLER
GERÇEKLER
( 39 )
"Soykırım ve tehcir (bir yerden alıp başka bir yere götürmek) farklı anlamlara gelir. Emperyalistlerin oyunları, Ermeni idarecilerin apolitik düş öncüleri (medya, kiliseler, din adamları) bütün bu olaylara sebep olmuştur. Patrik ruhani bir liderdir, siyasi konularda patrikten görüş alma gibi bir yanlış yapılıyor. Emperyalist güçler ASALA ve PKK`nın arkasında olmasaydı onlar ne yapabilirlerdi? Yer değiştirme meselesinde Almanya`nın İstanbul`a baskısı vardı. Burada Almanya`nın, yerleşik düzeni sarsmak ve Bağdat demiryolu mevzusunda ekonomik menfaatlerini sağlama almak amacı vardı(1)."
Kevorkan`ın "asimilasyon" iddiaları hakkındaki görüşleri ise şöyledir:
"Bugün dünya üzerindeki Ermenilerin en rahatlıkla, en güçlü şekilde kendi kimliklerini muhafaza ettikleri ülke Türkiye`dir. Yurtdışındaki, Diasporadaki Ermeni, ismini değiştirerek mücadeleye giriyor. Çünkü oralarda, bir kültür ağırlığıyla, o insanların kültürünü eritmek var. Bugün Türkiye`nin aleyhine konuşulan Diasporadaki Ermeniler çok iyi biliyorlar ki, Amerika`nın belli kiliselerinde kurban ayinleri Pazar günleri İngilizce yapılıyor, Ermeniler ana lisanlarını kaybediyorlar.
Bunu söylediğin zaman kötü kişi oluyorsun. Biz onun için Türkiye`deki Ermeni vatandaşlar olarak üzüntümüzü dile getiriyoruz. Ne için? Atatürk`ün emanet ettiği Kuvay-i Milliye ruhuna bir haksızlık yapılmaktadır. Bütün bunlar dışarıdakilerin oyunudur. PKK, ASALA, bu kararname, bütün bunlar dışarıdakilerin oyunu. Biz Türkiye`deki vatandaşlar olarak bir haksızlık yapıldığını düşünüyoruz. Ermeniler eğer akıllıysa maşa olarak kullanılmasınlar(2)."
Türkiye Ermeni Patriği II. Mesrob ise, 22 Mayıs 1999`da İstanbul Hilton Oteli`nde düzenlenen bir resepsiyonda yaptığı konuşmada, sözde Ermeni iddialarının pek çoğunu çürüten şu mesajları vermiştir:
"İstanbul Ermeni Patrikliği`nin kuruluşu tarihte eşine rastlayamayacağımız bir olaydır. Fatih Sultan Mehmet`in İstanbul`u fethinden sekiz yıl sonra, 1461`de Batı Anadolu`daki Ermeni Piskoposluğunu çıkardığı bir fermanla İstanbul Patrikliği`ne dönüştürmesi Fatih`in ve Osmanlı Sultanlarının gelecek vizyonu ve diğer dinlere gösterdiği hoşgörünün çok açık bir örneğidir.
Tarihte bir dine mensup bir hükümdarın başka bir dinin üyeleri için ruhani riyaset makamı tesis etmesi, ne Fatih`ten önce, ne de sonra görüldü. Yeni bir binyıla girerken dünyada yaşanan gerginlikleri, özellikle yakın çevremizdeki savaş ortamını göz önünde bulunduracak olursak, 538 yıl önce gerçekleşen bu olayın değerini, dinler ve kültürler arası hoşgörünün önemini, sanıyorum daha iyi kavrayabiliriz.
İmparatorluk sınırları içindeki Ermeni toplumunun hayatını onun örf ve adetlerine göre düzenleyen Fatih Sultan Mehmet`i, onun doğrultusunda ülkeye hizmet eden devlet adamlarını ve 1461`deki ilk İstanbul Ermeni Patriği Bursalı Hovagim`den başlayarak bu makama sadakatle hizmet eden 83 patriğimizi sevgiyle ve minnetle anıyoruz.
Biz Türkiye Ermenileri, ülkemizde yaşayan en kalabalık Hıristiyan cemaati olarak 75. yılını coşkuyla kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti`nin aydınlık geleceğine tüm kalbimizle inanıyor ve yarınlara ümitle bakıyoruz(3)."
Taşnaksutyun örgütünün gizli lideri Koçaryan, Ermeni Devleti`nin başkanı olduktan sonra "4 T Planı"nın uygulanmasına hız verilmiştir. Nihai hedef, Türkiye Cumhuriyeti`nin toprak bütünlüğüne yöneliktir ve onu parçalamayı öngörmektedir. Bu strateji, geçmişteki üç-beş Ermeni örgütünün hedefi olmaktan çıkmış, bugünkü Ermenistan`ın da ülküsü halini almıştır. Eğer bugünkü Ermenistan`ın en önemli üç belgesine bakarsak bu durumu açıkça görürüz.
Bunlar "Bağımsızlık Bildirgesi", "Bağımsızlık Kararı" ve 1995 yılında kabul edilen "Ermeni Anayasası"dır. Ermenistan Sovyet sosyalist Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti`nin 23 Ağustos 1990 tarihli "Bağımsızlık Bildirisi"nin 12. Maddesinde "Ermenistan Cumhuriyeti, 1915 Osmanlı Türkiyesi ve Batı Ermenistan`da gerçekleştirilen soykırımın uluslar arası alanda kabulünün sağlanması yönündeki çabaları destekleyecektir" denilmektedir.
Ermenistan Parlamentosu, 23 Eylül 1991 tarihinde aldığı bağımsızlık kararında aynı konuyla ilgili olarak "Ermenistan Bağımsızlık Bildirisi`ne sadık kalacağını" beyan ve taahhüt etmiş, 1995 yılında kabul edilen Ermeni Anayasası`nda ise "Ermenistan`ın bağımsızlık bildirisindeki ulusal hedeflere bağlı kalacağı" bir anayasa hükmü haline getirilmiştir.
Dolayısıyla olmayan bir soykırımın kabul ettirilmesi ve Batı Ermenistan olarak nitelendirilen Türkiye`nin doğusundan toprak talebi, gizli bir emel olmaktan çıkmış, belki de bir başka ülke anayasasında rastlanılmayacak şekilde, resmen dünyaya açıklanmıştır. Anayasadan ayrı olarak haritalarla bu durumun propagandasını yapmaktadırlar.
Ermenistan`ın bu yayılmacı politikası karşısında, NATO ve AGİT`in anlaşma metinlerine bakmak gerekecektir. Her iki kuruluş ve bu kuruluşların temel mantığını oluşturan belgeler, üye devletlerin toprak bütünlüğünü teminat altına almaktadır.
( 40 )
Bilindiği gibi NATO bir askeri pakttır. Ancak, AGİT`e temel teşkil eden Paris Şartı`na bakacak olursak;
"... Birleşmiş Milletler Yasası ile yüklendiğimiz mükellefiyetler ve Helsinki Nihai Senedi`nin getirdiği taahhütlere uygun olarak, herhangi bir ülkenin toprak bütünlüğüne ya da siyasi bağımsızlığına karşı kuvvet kullanmaktan veya kuvvet kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da bu belgelerin ilke ve amaçlarıyla bağdaşmayan bir tarzda eylemde bulunmaktan sakınacağımız taahhüdünü tekrarlarız. Birleşmiş Milletler Yasası ile yüklenilen mükellefiyetlere uymamanın, uluslar arası hukukun ihlali olduğunu hatırlatırız..."
hükmünü görürüz.
Bu madde de olduğu gibi, her iki organizasyonun mantığı açık iken, diğer tarafta "Türkiye`den toprak talep eden" ya da Türkiye toprağını "Batı Ermenistan" olarak yorumlayıp Anayasası`na koyan bir ülkeye yönelik NATO ve AGİT üyelerinin tavrı tartışılmalıdır. Uluslar arası işbirliği tarafların karşılıklı hak ve menfaatlerine saygıya dayalıdır. Bir tarafta her iki uluslar arası kuruluşun üyesi olan Türkiye, diğer tarafta Türkiye`nin toprakları üzerinde hak iddia eden ve yayılmacı politika güden Ermenistan...
SONUÇ OLARAK
Tarihte olduğu gibi günümüzde de Ermeni toplumu üzerinden siyasi ve ekonomik çıkar sağlamaya çalışan ülkeler bulunmaktadır. Bazı ülkelerde Türkleri ve Türkiye`yi sözde soykırımla suçlayan anıtlar dikilmekte, bazı ülkelerde sözde soykırımı tanımaya yönelik kararlar parlamento gündemlerine getirilmekte, hatta kimi ülke parlamentolarında kabul edilmektedir. Gerçekte tarihçilere bırakılması gereken bu konular, siyasetçilerin elinde çıkar aracı haline dönüştürülmektedir.
Ermeni sorununun ortaya çıkışından bugüne kadar, katliamı ve katletmeyi meslek edinen Ermeni terörünün amacı; tarihi gerçekleri tamamen görmezlikten gelerek, sözde Ermeni soykırımı iddialarını ve Ermenilerin taleplerini dünya kamuoyuna duyurmaktır. Ulaşmak istediği son ise, "Büyük Ermenistan" rüyasıdır.
Ermeniler ve destekçileri, Büyük Ermenistan rüyasını gerçekleştirmek amacıyla, Ermenilerin göç ettirilmesini soykırım şeklinde istismar eden "Dört T Planı"nı uygulamaya koymuşlardır. Bu plan, Ermeni iddialarının dünyaya "tanıtılması"nı, Türkiye tarafından "tanınması"nı, Türkiye`den "tazminat" alınmasını ve nihayet "Batı Ermenistan" olarak adlandırılan "toprak" parçasının Türkiye`den koparılmasını amaçlamaktadır.
Ermeni sorunu, Osmanlı devletini parçalayarak çıkarlarına ulaşmayı amaçlayan ülkelerce ortaya çıkarılmış, bugün ise isimleri değişmekle birlikte aynı çıkar çevrelerinin Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için sıcak tuttukları temelsiz, yapay ve maksatlı bir sorundur.
Bu temelsiz iddia ve iftiralarla çıkar elde edenler, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kendi örf-adetlerini ve dinlerini özgürce yaşayan Ermeni asıllı Türk vatandaşları değil; açlıkla karşı karşıya bulunan Ermenistan topraklarından fiziken ve ruhen çok uzakta bulunan diaspora Ermenileri ve oy avcılığı yaparak halkını boş ve tehlikeli emeller uğruna peşinden sürükleyen fırsatçı politikacılardır. Bu fırsatçıların, tarihi gerçekleri hiçe sayarak tamamen politik ve ekonomik çıkarlar amacıyla Türkiye`ye yaptıkları haksızlıklara son verilmelidir.
Tarihi gerçekleri ve haklı davamızı dünya kamuoyuna anlatmak, her Türk vatandaşının, özellikle de devlet idarecilerimiz, bilim adamlarımız ve basın-yayın organlarımızın vazgeçilmez görevidir.
ÖNEMLİ HATIRLATMA: Bu yazıdaki anlatımların T.C. ince dikkate alınıp bundan sonraki yapılacak saldırılarda kimin veya kimlerin yaptırdığı çabuk bilinmesi bakımından kılavuz olacaktır.
´´OLMAYAN İNSAN ÖLDÜRÜLMEZ YILLARCA OLMAYAN BİR NÜFUSUN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ İDDİA EDİLMİŞ, FAKAT.. O YALAN BU YAZI İLE BİR KEZ DAHA İSPAT EDİLMİŞTİR.

DİPNOTLAR: Ermeni Tehciri ve Gerçekler (1914-1918), TTK Yayını, Ankara 2001. Mustafa Mete İslamoğlu ``Türk ve İslam Alemine İhanetler´´ s. 41. 57. 2007 İst. Kanal 6 Televizyon, Ceviz Kabuğu Programı, 7 Ekim 2000) İst. Kanal 6 Televizyon, aynı program. İst. 23 Mayıs 1999, Gazeteler ``Türk ve İslam Alemine İhanetler´´ (Mustafa Mete İslamoğlu) s. 151 - 186. 2007 İst. `` Türk ve İslam Alemine İhanetler´´ (Mustafa Mete İslamoğlu) s. 193 &8211; 219. 2007 İst. Ermeni Tehciri ve Gerçekler (1914-1918), TTK Yayını, Ankara 2001, s. S. 70 (ŞFR., nr. 54/315 (Ek-III) S. 70 (DH. EUM. 2. Şube, 68/80) Süreyya Yuca- Ermenilerce Talat Paşa`ya Atfedilen Telgrafların Gerçek Yüzü, TTK Yayını, Ankara 1983. . S. 70 - Dr. Hüsamettin Yıldırım, Ermeni İddiaları ve Gerçekler, Ankara, 2000, s. 35 Karpat, Kemal H. Ottoman Population 1830-1914 Demographic and Social Charsetistic, The University Of Winsconcin Press, 1985, London DH. EUM. 2. Şube, nr.2F/14. EUM. 2. Şube, nr.2F/94. Archives des Affaires Etrangéres de France, Série Levant, 1918-1928, Sous Série Arménie, Vol. 2, folio 47`den naklen Les Departén de Melte et les Allégations Armeniennes, Ankara 1998, p. 49. Akdes, Nimet Kurat; Türkiye ve Rusya, Ankara, 1990, s. 471 Hovannisian, Richard, The Ebb and Flow of the Armenian Minortiy in the Arab Middle East, Middle East Journal, Vol. 28 no. 1 Winter 1974, s. 20 FEIGL, Erich-, A Myth of Terror: Armenian Extremism: Its Causes and Its Historical Context, Edition Zeitgeschichte-Freilassing, Austria. Mustafa Mete İslamoğlu Türk ve İslam Alemine İhanetler S. 336. 360. 2007 And yay. İst. 1) Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2000. 1) Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2000. Ermeni İddiaları ve Gerçekler, Ankara 2000, s. 38 (PRO. FO. 13 Temmuz 1921, 371 / 6504 / E.8519). Şehit Diplomatlarımız, Bilgi Yayınevi, Ankara 2000, 2 Cilt.
BURDA ANLATILANLAR, MÜSLÜMAN TÜRKİYENİN PARÇA PARÇA EDİLMESİ ve İSLAM DÜNYASININ BEL KEMİĞİNİN KIRILARAK HRISTİYAN EGEMENLİĞİ ALTINDA YENİ BİR DÜNYA HAYALLERİ YATMAKTADIR. HAK DİN İSLAMDIR. TARİHTEN ``TÜRK´´Ü ÇIKARIRSANIZ TARİH DİYE BİRŞEY OLMAYACAKTIR. OSMANLININ ÇÖKÜŞÜNDEN SONRA KARŞILARINDA MUHATAP BULAMADIKLARI İÇİN ALÇAKÇA İFTİRALARA HER MAHALDE AYRI BİR RENK VERMEKTEDİRLER.
HEPSİNİN İPLİKLERİ PAZARA ÇIKTI
İFTİRA, YALAN ve İHANETLER TÜRKİYE`YE; CUMHURİYET TARİHİNDE ARALIKSIZ DEVAM ETMİŞTİR.
Vatanıma ve aziz milletime
Selam ve Dualarımla
28 Nisan 2017 ALANYA



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.