Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10211
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2292) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Ekonomi konuları
Türkiye’nin ekonomisi iyiye mi gidiyor? (66)
Bankacılık sistemimiz nereye gidiyor? (3)
Vergiler adil mi? Hangi vergiler değişmelidir? (6)
Küçük işletmelerin ve esnafların temel sorunları nelerdir? (3)
Ekonomi ile ilgili diğer konular (156)


Ekonomi - Ekonomi ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Hasan Kireç - (Ziyaretci) 26.04.2014 22:30:59

PARANIN İLK KULLANIMI

Bin Yılların Yaşayan Tanıkları

Yazı: Hasan Kireç Fotoğraf: İdris Çelik Tarih: Ocak 2014

PARANIN İLK KULLANIMI İCAT EDİLDİĞİ ANADOLU TOPRAKLARI OLMUŞ VE BURADAN TÜM DÜNYAYA YAYILMIŞTI.




Bin Yılların Yaşayan Tanıkları

Bin Yılların Yaşayan Tanıkları



Paranın icadı insanlık tarihinde, insanın bireysel ve toplumsal yaşamında büyük değişikliklere yol açtı. Para, hiçbir zaman salt ekonomik bir değer unsuru olmadı. Kültürün, inancın, gücün, savaşın ve barışın, birliğin ve ayrılığın, sabrın, direnişin, sanatın ve estetiğin ifade edildiği bir mecra olageldi sikkeler.

ANADOLU`DAN YÜKSELEN GÜNEŞ
Üretim, ticaret, jeopolitik önem ve madenler gibi bileşenler, dünyada ilk sikkenin M.Ö. 7. yüzyılda Anadolu`da darp edilmiş olmasının bir tesadüf olmadığını gösteriyor. Bereketli Anadolu toprakları, gerek ürettiği ürünler gerekse jeopolitik konum olarak her zaman ticari anlamda önemli bir merkez olmuştur. Lidyalıların değerli metal pulların üzerine otoritelerini simgeleyen damga ve figürleri darp etmesiyle para, yeryüzünde ilk olarak Batı Anadolu`da kullanılmaya başlandı.

İLK SİKKE VE EVRENSEL BİR YANILGI
Doğru bilinen bir yanlış, ilk sikkeyi Lidyalıların bulduğu bilgisidir. Çocukluğumuzdan beri süregelen, ilk sikkeyi Lidyalıların bulmuş olduğu bilgisi ise kaynağı Herodot`a dayanan bir yanılgıdır. Herodot ``Tarihte altından ve gümüşten ilk sikkeyi bunlar buldu.´´ diyor, Lidyalılar için. Bu cümle günümüzde ilk sikkeyi Lidyalılar buldu şeklinde yorumlanıyor. Oysa ilk sikkeler elektron denen, doğada altın ve gümüş karışımı olarak bulunan bir metalden basılmıştı. Tarihlendirilebilen ilk sikkeler Efes Artemis Tapınağı`nın temellerinde bulunmuştur. Tapınağın M.Ö. 560 yılında Lidya Kralı Krezus zamanında yaptırıldığı biliniyor. O zaman sikkeler bu tarihten önce gömülmüş olmalı. Sikkelerin bulundukları kabın üzerindeki geometrik bezemeler incelendiğinde, kabın M.Ö.650`lere ait olduğu düşünülüyor.

ESTETİKTE ZİRVE: KLASİK DÖNEM
Grek sikkeleri antik çağda üretilen sikkeler içerisinde kuşkusuz en gösterişli ve estetik olanlardır. Mitolojiden ve antik çağ tarihinden isimlerine aşina olduğumuz onlarca temanın ve kahramanın tasvirleri Grek sikkelerini süsler. Efsaneler Grek sikkeleriyle günümüze ulaşır.

PERSLER ANADOLU`DA
Kroisos, Perslerle savaşa girmeden önce Delfi Tapınağı`na çok zengin hediyelerle birlikte habercilerini yollar ve savaşla ilgili kehanetler ister. Delfi Tapınağı`na gelen cevap, ``Çok büyük bir devletin sonu olacak´´tır. Ve Perslerle savaşa tutuşulur. Daha ne olduğu anlaşılamadan Lidya, Persler tarafından yerle bir edilir ve Kroisos kendini yanmakta olan odun yığınlarının üstünden yine Pers Kralı Kyros`un affetmesiyle kurtarır. Ve Kyros`a yalvararak Delfi`ye bir elçi daha gönderir: ``Ben size kilolarca altın gönderdim, bir dediğinizi iki etmedim, niçin beni aldattınız?´´ Gelen cevap nettir; ``Büyük bir devletin sonu olacak dedik, olmadı mı?´´

HERKÜL`ÜN OĞLU BÜYÜK İSKENDER
Makedonyalı Büyük İskender, tarihin gördüğü en büyük fatihlerden biri. Anadolu`daki Pers hakimiyetine son verip ilerleyen Büyük İskender, yaşadığı kısa dönemde bilinen tüm toprakları fethetti. Perslerin başkenti Persepolis`i ele geçiren İskender, Hindistan ve Afganistan`a kadar ilerledi. Ardından gelen komutanları Hindistan, Mısır, Suriye ve Anadolu topraklarında büyük krallıklar kurmayı başardılar. Büyük İskender sikke sisteminde de önemli değişiklikler gerçekleştirmiştir.

ROMA`DAN BİZANS`A 1.500 YIL
Tarihin en büyük medeniyetlerinden biri olan Roma İmparatorluğu yayıldığı geniş coğrafyada yüzlerce yıl onlarca farklı tipte bakır, bronz, gümüş ve altın sikkeler üretti. Köklü Roma tarihi adeta sikkelere yazıldı. İmparatorlar, diktatörler, senato üyeleri, imparatoriçeler, zaferler, inanç ve efsaneler Roma sikkelerinde kendilerine yer buldu. Bu yönüyle Roma sikkeleri günümüzde halen arkeoloji, tarih ve sanat tarihi alanlarında uzmanların birincil başvuru kaynakları arasında yer alır.

"Ferisiler Hz. İsa`yı sıkıştırmak istemektedirler:
-Hep tanrıdan göklerden bahsetmektesin. O halde Roma`ya vergi verecek miyiz, vermeyecek miyiz?
İsa bir sikke gösterir ve sorar:
-Bu kim?
Cevap gelir:
-Sezar.
-O halde Sezar`ın hakkı Sezar`a."

ROMA DÖNEMİNDE ANADOLU SİKKELERİ
Bu sikkelerde ön tarafta imparatorun büstü bulunuyorken, arka tarafta ise o kentin yerel yaşantısına ait yarışmalar, kuruluş efsaneleri, mimari yapılar yer almaktaydı. Bu sikkelerin en önemli özelliklerinden biri de Latince değil Grekçe basılmış olmalardır. Her ne kadar dönemin adı Roma olsa da burada yaşayan insanlar, Hellenistik kültürün etkisindeki Anadolu insanıdır.

DOĞU ROMA (BİZANS İMPARATORLUĞU)
Büyük Konstantin`in kendine merkez olarak Byzantion`u seçmesi ve buraya yeni bir şehir kurmasıyla, buranın adı bundan sonra kurucusunun adıyla Konstantinopolis olarak anılacak ve 1600 yıl başkentlik yapacaktır. Ortodoksluğun da etkisiyle zamanla Grek kültürünün egemen olduğu Doğu Roma İmparatorluğu, üretmiş olduğu kendine özgü sikke tipleri ve birimleriyle Anadolu para tarihinin önemli bir dönemini oluşturur.

İSLAM SİKKELERİ
İlk İslami altın sikke Hicri 77 yılında Emevi Halifesi Abdülmelik bin Mervan tarafından bastırıldı. Sikkenin ön ve arka yüzlerinde Kur`an-ı Kerim`den ayetler ve İslamın temel inançları ile sikkenin basıldığı tarih yazıyor. Hicri 78 yılından itibaren gümüş sikkelerin de üretimi başladı. Gümüş sikkelere paranın basım tarihi ile birlikte basım yeri bilgisi de eklendi. Emevileri takiben Abbasiler, Tuluniler, Fatımiler, Eyyubi, Selçuklu, İlhanlı ve Memluk devletleri başta olmak üzere tüm İslam devletleri yüzlerce farklı birim ve tipte sikkeler bastılar.

TÜRKLER ANADOLU`DA
1071 Malazgirt Savaşı`yla Türkler Anadolu`ya girdiler. Ancak 1096 yılında başlayan Haçlı Seferleri nedeniyle tutunamamışlar ve geldikleri yönde gerileyerek Konya`ya kadar çekilmişlerdir. Haçlı Orduları yaklaşık iki yüz yıl süren seferleri sırasında, ikisi Anadolu`da (Urfa ve Antakya) olmak üzere, dört tane Kontluk kurdular.
Türkler, Anadolu`ya girdikten sonra kurulan gerek Anadolu Selçukluları gerekse Artukoğulları, Danişmentler, Saltukoğulları ve Mengücekoğulları, Bizans sikke geleneğini neredeyse tamamen aldılar.

ANADOLU TÜRK BEYLİKLERİ
Anadolu Selçuklu Devleti`nin 1243 Kösedağ Savaşı`nı kaybetmesi ve giderek zayıflaması ile Anadolu, Hülagu zamanında İlhanlıların hakimiyetine girdi. 50 yıl gibi bir süre İlhanlı Devleti`ne tâbi olan Selçuklu Devleti, 1308 yılında II. Mesut`un ölümüyle son bulmuştur. Uçlarda bulunan Selçuklu Devleti`ne bağlı komutanlar Menteşe Bey, Aydın Bey, Saruhan Bey, Karesi Bey gibi beyler bundan sonra kendi başlarına hareket ederek bulundukları bölgelerde yeni beylikler kurmuşlardır.

OSMANLI İMPARATORLUĞU
Osmanlı İmparatorluğu sikkelerini ancak ciltler dolusu kitaplarla tanıtabilmek mümkündür. Osmanlı İmparatorluğu`nda 36 tane padişah vardır. Ancak işin içine sikkeler girince bu sayı artmaktadır. Fetret dönemindeki Yıldırım Beyazıt`ın oğulları Emir Süleyman, Musa Çelebi ve Mustafa Çelebi`yi, Fatih Sultan Mehmet`in oğlu Cem Sultan`ı da katmak gerekiyor. Bugün yüz yirminin üzerinde bilinen Osmanlı darphanesi vardır. Tabii bu sayı yeni bulunan sikkeler ışığında daha da artabilir.

İLK ALTIN SİKKE
İlk altın Osmanlı sikkesi yani sultani, Fatih Sultan Mehmet iktidarının sonlarına doğru basılmıştır. 3,5 g ağırlığında basılan bu sikkenin zaten 170 yıldır Osmanlı topraklarında kullanılmakta olan Venedik altın sikkeleri ile aynı gramda basılmış olmasından daha doğal bir şey olamazdı.

YAZI MI TU(Ğ)RA MI?
Osmanlı İmparatorluğunda sikkelerde ilk tuğra Emir Süleyman zamanında kullanılmaya başlandı. Altın sikkelerde ise ilk defa
II. Mustafa döneminde kullanıldı. Beş yüz yıl gibi bir süre Osmanlı sikkelerinin büyük bir bölümünde var olmuş olan tuğra, bazen bir kişinin şansı bazen de şanssızlığı oldu. Tuğralı sikkeler kalkalı yaklaşık 100 yıl oldu ama bugün bile iddiaya girmek için fırlatılan madeni para havada savrulurken dudaklardan şu soru dökülür;
``Yazı mı, tu(ğ)ra mı?´´
Döneminin sanat, kültür, ekonomi, siyasi, politik gibi birçok konu hakkında önemli bilgiler veren sikkeler zamanın yok edemediği en kıymetli belgelerdir.


(Skylife Dergisi. Şubat.2014)


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.