Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Eğitim konuları
Milli eğitim stratejimiz ne olmalıdır? (7)
Öğretmenlerimizin durumu nedir? (6)
Üniversitelerimizin durumu nedir ne olmalıdır? (10)
Eğitim ile ilgili diğer konular (68)


Eğitim - Öğretmenlerimizin durumu nedir? konusu hakkında görüşler
Nurullah AYDIN - (Ziyaretci) 24.11.2010 11:18:06

ÖĞRETMENLER GÜNÜ VE EĞİTİM GERÇEĞİ!

Nurullah AYDIN
24 Kasım 2010


ÖĞRETMENLER GÜNÜ VE EĞİTİM GERÇEĞİ!

Öğretmenler Günü kutlu olsun.
Atatürk`e başöğretmenlik unvanının verilmesinin 82. yılı!

Ortaöğretimde ve yüksek öğretimde Milli kimliğin oluşmasında, millet bilincinin anlaşılmasında öğretmenlerin önemli bir işlevi vardır.

Öğretmenlerin ekonomik sıkıntı içerisinde olması değişmeyen bir durumdur.

Sorunlar yumağı içindeki öğretmenler kendi hallerine bırakılmıştır. Her yıl yeniden ele alınan sınav ve yönetmelikler, öğretmenleri sıkan ve bunaltan sorunlar olmuştur

Eğitim sistemi her dönem yaz boz tahtasına çevrilmiştir. Eğitimin milli niteliği aşındırılmıştır. Eğitim sistemi adeta çözümsüz bir yapıdadır.

Her seferinde yeniymiş diye gündeme getirilen ve uygulanan projelerle sorunları çözmek mümkün değildir. Dışlanan, hakarete maruz kalan, düşünce ve milli duruşlarından dolayı suçlanan öğretmenlerin haklarını kim nasıl ne şekilde arayacaktır?

Yapılması gereken öncelikle sözleşmeli öğretmenlik sorunlarının çözülmesi, karşılaştıkları zorlukların bertaraf edilmesi ve lojman imkanlarının sağlanması gerekir.

Ya Üniversiteler ne durumda?
Türkiye`nin bazı üniversiteleri, son yıllarda asli misyonlarından ciddi bir sapma gösterip, kamuoyunda ideolojik birer kamp merkezi olarak yer edindiler.

İyi niyetlerle kurulan bazı üniversiteler kısa süre sonra özgür bir düşünce ortamı kurma amacından saparak belli bir görüşün temsilcisi olabiliyor. İdeolojik akademisyenler`in eksenine giriyor, yeni piyasaya çıkan kimi kişileri bağrına basıp, kendi safını belli ediyor. Şahsi ilişkiler, tanışıklık, kokteyl ilişkileri belirleyici oluyor...

Zihinlerdeki bazı üniversitelerin imajı, simgelerle özdeş sayılıyor. Medya ve `network`lerinin de etkisiyle kısa süre içinde üniversiteleri belli çevrelerin bir parçası haline getirdiler. Üniversiteler; eğitim kurumu imajından gizli bir ajandanın işlediği bir merkeze dönüşüyor.

Bir üniversitenin belli konularda duruşu, tavrı olabilir. Ancak üniversite özgür ve bağımsız düşüncenin merkezi olmak uğruna eğitim sistemini tek tip insan modeli yaratmak üzerine kurarsa ortada ciddi bir sorun var demektir. Bazı üniversiteler böyle ideolojik bir üniversite görüntüsü sergileyebiliyorlar.

Yine; bazı üniversitelerin vitrininde Türk Devleti, Türk Milleti karşıtı akademisyenler var. Hepsi farklı etnik kökenden gelen veya köken sorunu yaşayan isimler. Oysa Yüksek öğretim kanuna tabi bu akademisyenler kanunda belirtilen eğitim amacının dışında ders verebiliyorlar. Bunu da Kanun`u ihlal etmek pahasına özgür düşünce adına yapıyorlar.!

Bazı üniversiteler; özgür düşünen, bağımsız bireyler yetiştiren bir eğitim kurumu değil daha çok belli bir ideolojinin ve kamplaşmanın merkezi olarak algılanıyorlar. Bugün bu imaj, bazı üniversitelerin üzerine fazlasıyla çökmüş durumda. Bu durum çok sesliliğin var olabileceği tek özgür alan üniversitelerin doğal yapısıyla çelişen durumdur.

Çokça sorulan soru; üniversiteler, hayatın ne kadar içindedir? Üniversiteler her şeyi bilir, herkese akıl verir ama bunun ne kadarını kendileri gerçekleştirir?

Dünya genelinde, başarılı öğrenciler altın değerinde. Hemen her ülke vizyon sahibi gençlerin peşinde! Bulduklarında her türlü bursu vermeye hazırlar! Ama başarı ölçütleri bizdekilerden çok farklı olarak ezberci değil, yaratıcı ve girişimci gençler arıyorlar.

Sadece derslere odaklı değil, sanatı ve sporu da hayatının bir parçası haline getiren öğrenciler istiyorlar. Bulduklarında da hiç kaçırmıyorlar.

Üniversiteler ücretli memur zihniyetli akademisyen yerine, üreten bilim adamı amaçlı akademisyen politikası benimsemedikçe, öğrenci de diplomalı özelliksiz insanlar olacaktır.

Toplumun geleceğini hazırlayan eğitim ordusu ne yazık ki sorunlarıyla baş başa.

Günün Sözü: İnsan ahlaken ve zihnen eğitilmezse topluma esaslı bir bela kazandırılır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.