Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10787
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2274) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Eğitim konuları
Milli eğitim stratejimiz ne olmalıdır? (7)
Öğretmenlerimizin durumu nedir? (6)
Üniversitelerimizin durumu nedir ne olmalıdır? (10)
Eğitim ile ilgili diğer konular (68)


Eğitim - Öğretmenlerimizin durumu nedir? konusu hakkında görüşler
Dr. Reşat DOĞRU - (Ziyaretci) 18.12.2012 17:43:04

BÜTÇEDE ÜNİVERSİTE ÖĞRETİM ELEMANLARI UNUTULDU

BÜTÇEDE ÜNİVERSİTE ÖĞRETİM ELEMANLARI UNUTULDU
Bütçe görüşmeleri çok önemlidir. Kamuoyu bütçe görüşmelerini yakinen takip ediyor. TRT-3 den yapılan yayını takip eden çok sayıda vatandaşımız vardır. Bu takipte esas olanda, her sosyal kesimin bütçe de nasıl yer alacağı, sorunlarına nasıl bir çözüm geleceği şeklindedir.
Ancak bütçe görüşmeleri heyecansız, sönük geçmiştir. Bizlere ulaşan mesajlar doğrultusunda halkın hiçbir sorununa çare olunamamıştır. Ancak sorunlar çözülüyor, her şey normal, güzel şeklinde de Bakanlar tarafından mesajlar verilmiştir.
Ülkemizin her tarafından insanlarımız telefon ediyor, mesaj gönderiyor. Esnaf, çiftçi, köylü, memur, emekli sosyal katmanların hepsi hallerinden şikâyetçidir. Dertlerine çare bulunmamıştır. Umutları kırılmıştır.
Esnaf kepenk kapatırken AKP iktidarının Süpermarketler Kanununu neden çıkarmadığını bir türlü anlayamamaktadır. Emekli umudunu kesmiştir. Memur kredi ve kartzede durumundadır. İşçi işini kaybedeceği korku ve endişesi içindedir.
Konu üniversiteler olunca ilk defa gelen ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirme ve ulusal ve uluslararası alanlarda bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık görevi olan üniversite öğretim elemanlarının sorunları akla gelmelidir. Eğitim gelecek için bir yatırımdır. Eğitimle ilgili her konu önemsenmeli ve gereği de yapılmalıdır.
Ancak AKP`nin 11 yıllık iktidarında unutulan ve mağdur bırakılan meslek gruplarının başında üniversitedeki öğretim üyelerinden, sade memura kadar çalışanlar gelmektedir. 1017 öğretim elemanı arasında yapılan araştırmada en önemli sorunlar olarak şöyle sıralanmıştır.
Ücret düşüklüğü 52,5
Yükselme zorlukları 22,6
Çalışma koşulları 16,9
Prestij kaybetmesi 8 olarak değerlendirilmiştir.
Araştırmaya katılan öğretim elemanlarının yarısından fazlası en önemli sorunlarının, ücret düşüklüğü olduğunu ifade etmişlerdir.
Bugün öğretim üyelerimiz, çalışanlarımız, çok mağdurdur. Araştırma görevlileri 2200 lira, yardımcı doçentler 2600 lira civarında maaş almaktadırlar. Bu rakamlar çok yetersizdir. Bu insanlar üniversitede nasıl çalışacaklar, nasıl geçimlerini temin edeceklerdir. AKP iktidarı bu meslek grubunu yok saymış ve mağdur etmiştir.
Öğretim elemanlarının yaklaşık beşte biri akademik kariyerlerindeki yükselme zorluklarından şikâyetçidirler. Bu insanların sesini neden duymuyorsunuz. Her yere kadro açıyorsunuz da, bu meslek grubuna neden açmıyorsunuz. Mağdur ediyorsunuz. Anlamak mümkün değildir.
Ağır mağduriyet içerisinde bulunan öğretim elemanları için yapılan bir anket çalışmasında öğretim elemanı olmaktan memnun olma durumu incelenmiş 66,8`i evet derken 33`ü hayır memnun değilim demiştir. Bu önemli bir orandır. Bu meslek grubu çok ağır şartlarda, çok önemli görevler yapmaktadırlar. Maliye Bakanlığı başta olmak üzere hükümet bu insanları mağdur olmaktan, yok saymaktan artık vazgeçmelidir.
Çünkü öğretim elemanı ücretlerinin düşük olması, bu mesleği cazip meslek olmaktan çıkarmaktadır. Bu durum yetişmiş başarılı öğretim elemanlarının diğer istihdam alanlarına kaçmalarına yol açmaktadır.
Son yıllarda yüksek lisans öğrencilerinin sayısında önemli derecede düşüşler görülmektedir. Bunun en önemli nedeni, yüksek lisans ve doktora yapmanın kişiye getirdiği hiçbir avantaj olmamasıdır. İşe girmede hiçbir önceliği olmayan yüksek lisans öğrenimi, 23-24 yaşından sonra bir daha 2-3 yıl maddi külfet getirmektedir. Bu bağlamda yüksek lisans öğrenimi kayıp olarak değerlendirilmektedir. Bundan dolayı da uzun vadede yüksek lisans öğrencilerinin istihdam ve burs sorunu çözümlenmelidir. Kamuda işe girerken öncelik tanınmalıdır.
Bütün dünyada araştırmalar yüksek lisans ve doktora öğrencileri tarafından yapılmaktadır. Dolayısıyla bu gençlerin önü açılmalı ARGE çalışmalarında yer almalı, teşvik edilmelidir. Başarılı çocuklara kadro şansı verilmelidir.
Üniversitelerimizde öğrenim gören çocuklarımızda birçok sorunla karşı karşıyadır. Üniversitelerin birçoğunun bulunduğu illerde kredi yurtlar kurumuna bağlı yurtlar çok yetersizdir. Gençlere değer vermiyoruz. Onlara seçme ve seçilme yaşını düşürerek değer veriyor gibi gösteriliyor. ancak AKP`nin gençlere nasıl değer verdiğini görüyoruz. Çocuklar okula kayıt yaptırıyorlar. Sonra kalacak yer problemi başlıyor.
Hijyen şartları iyi olmayan, kalabalık odalarda kalma durumuyla karşı karşıyalar. Devlet kendisi yurt açamıyorsa, verin teşvikleri, özel teşebbüs güzel yurtlar açsın. Sizde açılan özel sektör yurtlarını ve öğrencilerin kaldığı yerleri, Bakanlık olarak kontrol edin. Ağır yaptırımlar getirin. Banların hiç biri yapılmayarak sözle, lafla geçiştiriliyor. Ayrıca öğrencilere verilen krediler çok azdır. Yetersizdir. Geri ödemelerde birçok sorunlar yaşanıyor. İş bulamayan çocukları ve aileler çok zor durumdadırlar.
Çocuklarımıza daha fazla burs kredi verelim. Mağdur aileleri burs bulacağız diye dolaştırmayalım. Yurt dışına gönderdiğimiz öğrencilere çeşitli imkânlar sunarak anları tekrar ülkemize getirerek, çalışma şartları sağlayalım. Çünkü o çocuklar çok çalışkan ve zeki insanlardır.
Ayrıca yurt dışında üniversitelerimiz ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarımız vardır. Bu okullara sahip çıkalım. Onları denetleyelim. Kırgızistan`daki Manas, Kazakistan` da ki Ahmet Yesevi Üniversitelerimiz vardır. Bu okullar çok yakından takip edilmelidir. Oralara kaliteli, başarılı öğretim üyelerimizi göndererek, oraların kalkınması ve gelişmesi için gerekli olan insan gücünü yetiştirelim. O bölgeye ne türlü okul faydalı ise onu açalım. Yurt dışındaki Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullara sahip çıkalım fiziki koşullarını düzeltelim. Laboratuvarları çok yetersizdir.
Sonuçta Türk Dünyası bir bütündür. Türk Dünyasındaki üniversitelerde, öğrencilerde bizimdir.
Ülkemizi gelişmiş ülkeler, medeniyetler seviyesine çıkarmak için Atatürk`ün belirtiği gibi biz merkezli, önce ülkem diyen, motivasyonu yüksek üreten insanlar yetiştirmek zorundayız. Gerçek anlamda bilim adamları yetiştirmek işte o zaman 2023 lider ülke Türkiye ülküsüne ulaşırız.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.