MISRALARIN DİLİYLE EĞİTİM
MISRALARIN DİLİYLE EĞİTİM Bedrettin KELEŞTİMUR Okul olur, Millete ocak, okul olur Tüter bacası nefesinden; İlme’l yakin O/ kul olur!
Kimin fermanı, Islahat! Yüz elli yıllık maslahat Yakarışımız Huda’dan, Bizi hayırla ıslah / et!
Oku, “İkrâ” ilk emir oku Kelimeler ışıl ışıl; İlmin sadakta ki oku!
Cehaletin taassup kokan Evladını gömdüğü o / kuma Pusatlanır kelimeler Kalbe huzur verir okuma! .
Tuzak olur! Toprak hâki, tuz ak olur İlim/Hikmet göç etti mi? Nefis cana tuzak olur!
Zıtlar ikilem değil, Hayatın senfonisi Ak, karayla bilinir Birbirinin hamisi!
Parça bütünde güzel Hakka esaret güzel Dertlere şifa veren; Hazreti Furkan güzel…
BİR KİTAPTIR KÂİNAT Bir kitaptır kâinat, her ayette hakikat ‘İlimsiz hayat’ İslam’a kurulan barikat Gönül gözü, peygamber; nuru arayan nesil Asrımız, sana muhtaç; seninle ebed kalır
ARİFLERİN AKLI Bir tohumda, bir koca âlem saklı Âlemde sırrı çözen kalem haklı Bir damla su da, göz görür deryayı Yüzer deryada, ariflerin aklı...
TAKVAYLA ÖRTÜN! “Alnın açık, başın dik olmalı..” bütün ömrün Hakk’a eğik, halka tevazu içinde görün Ne makamdır, ne mevki insana değer veren; Güzel ahlak elbisen olsun, takvayla örtün…
ÖYLE BİR NESİL Kİ ASIM Akif’in nazarında öyle bir nesil ki, Asım… Düşürmeyecek asla kendi kültürüne hasım Medeniyet irfandır, şol kaynağında marifet Ahlak ve şeciyeye rağbet her yirmi dört Kasım! İLİM, MÜSLÜMAN’IN YİTİK MALI İlim, Müslüman’ın yitik malı” denildi Akılsız baş, ‘bedenin hamalı’ denildi İbret almayana, şu dünya zelil-rüsva Amelsiz ilim, hiç olmamalı denildi…
ÇAĞ OYNADI… İlmin hikmet gözesinden ‘çağ..’ oynadı Çer-çöp haline gelince, ‘bağ..’ oynadı İlahi.. Her tecellide nur ayetin; Bir çığ düşünce yerinden ‘dağ..’ oynadı
MEDENİYET İÇİNDEN Medeniyet içinden harsı alın Sadece enkaz kalır, himayesiz! Asrımız adalet çehresine bakın Kuvvete esir düşmüş, çaresiz…
VATANDA BERAT Dualar, âminler vatanda beraat Çiçekler, sümbüller ruhumda nebat Sensiz neyleyeyim ben dünyaları; Yarab! Eyle, daracık dünyama sebat
HÜRRİYET KASİDESİ Ezanlar ki, Müslüman’ın hürriyet kasidesi Dinmemeli, yüreklerde hidayet şelalesi Kenetlensin tefekkürle dağılan her parça Şahadetler, vahdetin ilahi mersiyesi!
DİL OLUR Gönle metanet, şuura sükûnet dil olur Canda ikamet, dokuda letafet dil olur Dosta selam, meclise selam, bedene ilam; Halde tesbihat, sohbete nezahet dil olur
NASİHAT Nasihat telkin edici kelamı kestiler Kalplere şifa verici selamı kestiler Kendi gönül doktorunu kaybetti cemiyet; Hak’tan rıza dileyici duamı kestiler!
İLAHİ VECDİ Gök boşluğuna gözlerim dalıp gitti Sonsuz azametine dermanım gitti Örümcek yuvasını yapmaktan aciz İdrakim, ilahi vecdi tadıp gitti…
İKİ KAVRAM İki kavram; Özenmek ve kıskanmak Birinde güzeli hayırla anmak Dağlar gibi sabit, içinde ahenk Diğerinde nefsini sultan sanmak…
|