Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10219
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2294) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (426) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (149) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3432) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (199)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (279)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1681)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Halit KANAK - (Ziyaretci) 20.11.2021 10:50:15

Yıldönümünde Balkanlar’da Sancak Günü (20 Kasım 1943) 20 Kasım 2021

Yıldönümünde Balkanlar’da Sancak Günü (20 Kasım 1943)
20 Kasım 2021

Halit Kanak İletişim:


Birinci Dünya Savaşı olanca hızıyla devam ederken 20 Ağustos 1917’de Boşnak kardeşlerimizin yaşadığı Sancak Bölgesinde 12 Belediye Başkanı Taşlıca (Pljevlje) Belediye Başkanı Mehmet İzzet Paşa Bajroviç başkanlığında Sjenica’da, Sjenica Belediye Başkanı Ruşid Spahoviç Efendinin ev sahipliğinde Valide Sultân Camii avlusunda toplanmışlar kaderlerini belirleyecek önemli bir kararı almak üzeredeydiler.

93 harbinde (1877/78) Bosna-Hersek elimizden çıkmış, Sancak Bölgesi ise 1912-1913 Balkan Savaşlarında Sırplar ve Karadağ arasında bölüşülmüştü. Bu paylaşımdan beş yıl sonra Sancak Müslümanları işte böyle nâzik bir günde Sjenica’da bir araya gelerek bir “Konferans” düzenlediler.

Gelecekleri söz konusuydu. Uzun müzakereler yapıldı. Tutin Belediye Başkanı Yusuf Ağa Hamzagiç’ten, Yeni Pazar Belediye Başkanı Rızabeg Muradbegoviç’e; Şahoviçi (9 Kasım 1924’te Karadağ’lılarca 2.000 Müslümanın bıçaklarla acımasızca katledildiği şehir) Belediye Başkanı Osman Ağa Dizdareviç’ten, Budimlja Belediye Başkanı Hüseyin Şahman Efendiye kadar herkes konuştu düşüncelerini dile getirdi.

Sonra Akova (Bijelopolje) Belediye Başkanı Hilmibeg Kajabegoviç, Rozaje Belediye Başkanı İlyas Çatoviç, Berena Bekediye Başkanı Duljko Ağa Ramhusoviç, Nova Varoş Belediye Başkanı Süleymanef Şeceragiç, Priboj Belediye Başkanı Hüseyinef Hasanbegoviç ve Prijepolje Belediye Başkanı Muradbeg Haşimbegoviç söz alarak son sözlerini söylediler.

Bu küçük ama çok önemli konferans bittiğinde, nihâi olarak Mehmet İzzet Paşa cami avlusu içinde ve dışında toplanan kalabalığa aynı zamanda kanaat önderleri de olan belediye başkanlarının ortak görüşünü sonuç bildirgesi olarak yüksek sesle okudu;

1) Her şeyiyle bir parçası olduğumuza inandığımız Bosna-Hersek ile tek bir çatı altında birleşmeyi milletimiz açısından en iyi çözüm olarak görüyoruz.

2) Öngöremediğimiz sebeplerden dolayı bu birleşme gerçekleşmez ise, işgâlci Sırp Devletinin içinde yer almak istemiyoruz. Sancak Bölgesinin tamamını içine alacak bir otonom idare kurulmasını istiyoruz.

3) Bu taleplerimiz gerçekleşmemesi halinde tek çıkış yolu olarak Anavatanımız Türkiye’ye göç etmeyi uygun görüyoruz, bunun için de destek talep ediyoruz.

Mehmet İzzet Paşa’nın, “Bu taleplerimiz Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yetkililerine ve dünya kamuoyuna duyurulur” sözüyle biten sonuç bildirisini dinleyen mazlûm coğrafyanın insanları yürekleri buruk bir şekilde dağıldıktan kısa bir süre sonra da, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu dağıldı.

Bu dağılma sonucu Müslüman Boşnaklar; bu taleplerini ne dinleyecek, ne de uygulayacak otorite bulamadılar ve yeniden Sırp zulmünün insiyatifine mârûz kaldılar. Belgrad merkezli kurulan rejim, aynı zamanda Müslümanlara temsil yetkisi vermeden, onları dışarıda bırakarak Sırp-Hırvat-Sloven Krallığının da merkezi olmuştu.

Rejim, kısa bir süre sonrada Sjenica Konferansını düzenleyenlerin peşine düştü. Kaçamayanlar düzmece mahkemelerde ağır hapis cezalarına çarptırıldılar. Ancak kurulan Müslüman Partisi (JMO) Başkanı Dr. Mehmed Spaho’nun ve Reis’ül Ulemâ İbrahim Maglajliç Efendi’nin parlamentoya ve krala yaptıkları başvuru neticesinde 1921 yılında “Sjenica Konferansı” mağdurları serbest bırakıldılar.

Fakat baskı ve yıldırma hareketleri bitmedi. Sırpların dikta gücü herkesi ezmeye başladı. Müslüman liderlerden aynı zamanda Osmanlı subaylığından gelen Akif Hacıahmetoviç herkesin gözü önünde Belgrad’da şehir meydanında kurşuna dizildi.

Zâlim Sırp, sonradan ortağı olacak Hırvatlara da gözdağı vermekten de geri durmadı. Nitekim Hırvat Köylü Partisi Lideri Stjepan Radiç parlamentoda suikast sonucu öldürüldü. Ancak misilleme çabuk geldi. Sırp Kralı Aleksander, Marsilya gezisindeyken aynı şekilde suikastla öldürüldü. Bu gelişmelerden sonra da Osmanlı döneminde Kahire, Şam ve Sofya’da kadılık yapan Hasan Efendi’nin oğlu, Müslüman Parti Başkanı Dr. Mehmed Spaho 28 Haziran 1938 yılında otel odasında şehid edildi. Böylelikle 1993 yılında Aliya İzzetbegoviç gelene kadar Boşnaklar neredeyse başsız kaldı.

Dr. Mehmed Spaho’nun şehid edilmesinden bir yıl sonra başlayan ikinci dünya savaşında Alman ve İtalyanların bölgeyi işgâl etmesiyle yeni bir dönem başladı. Bu dönemde de Boşnak kardeşlerimiz topraklarını kıyasıya savundular. Hedeflerinde kendi devletlerini kurmaları vardı.

Ne de olsa “Sjenica Konferansında” sürekli gönderde tutmak istedikleri üç hilalli yeşil “Sancak Bayrağı” bir kez yükselmişti. Ve 20 Kasım 1943’te Sancak Bölgesinde Otonomi ilân edildi. Bu bağımsız bir devlete doğru gitmenin başlangıcıydı. Tepkiler gecikmedi. Komünist Partizan, işgâlcilere karşı ülkeyi topyekûn savunma savaşında üstün başarı gösteren Boşnaklara karşı tutumlarını birden değiştirdiler.

29 Mart 1945 yılında Sancak Otonom idaresini feshettiler. Yugoslavya Krallığı tarafından dokunulmayan ve serbest olan ilk, orta ve liseler, medreseler Komünist Partizan yönetimince kapatıldı. Yerine ateist bir eğitim sistemi dayatıldı. Yetmedi Müslümanların mallarına el konulup talan edildi.

Zâten 1877/78 Osmanlı-Rus savaşından sonra dillerden düşmeyen tek söz “Türkleri (Boşnakları) buradan kovacağız” olmuştu. Onlarca yıl her fırsatta bunun için saldırdılar.

Zulme ve haksızlığa dayanamayanlar, her seferinde kafileler halinde Türkiye yoluna düştüler. Anavatan Türkiye yaraları sarmak için kollarını açmış bekliyordu. Kalanları ise kan ve gözyaşı.

1991’de Yugoslavya’da komünist rejimin dağılmasıyla, Slovenya, Hırvatistan, Bosna-Hersek ve Makedonya bağımsızlıklarını ilân ettiler. Sırbistan ve Karadağ ise Sancak Bölgesinde yaşayan Müslümanları yok sayarak 27 Nisan 1991’de “Savezna Republika Jugoslavije” adında yeni devlet kurdular.

Bunun üzerine Boşnaklar 11 Mayıs 1991’de “Skupština Muslimanskog nacionalnog vije&267;a Sand&382;aka” SMNVS-(Sancak Müslümanlarının Millî Meclisi Konseyi) kurarak vaziyet aldılar. Konsey Başkanlığı’na Süleyman Ugljanin getirilerek BM, AGİT, Avrupa Konseyi gibi milletlerarası teşkilâtlarla irtibata geçtiler.

Yetmedi. Derhal Millî Meclisi toplayıp referandum kararı aldılar. 25-27 Ekim 1991 tarihinde düzenlenen referandumda oyların 98,92’si bulundukları federasyon içerisinde Sancak Bölgesinin özerkliği için evet oldu. Ancak bu referandum Belgrad rejimi tarafından kabul edilmedi. Bölgede Bosna-Hersek ve Kosova savaşları döneminde (1992-2000) büyük sıkıntılar yaşandı.

Diğer taraftan; 22 Nisan 2001 tarihinde Karadağ’daki seçimleri kazanan M. Dukanovi&263;, bir müddet sonra Yugoslavya’dan bağımsızlık için referanduma gitti. 21 Mayıs 2006’da Karadağ’daki referandumdan bağımsızlık oyları çıkınca Karadağ Cumhuriyeti 3 Haziran 2006 tarihinde bağımsızlığını ilân edip resmen Sırbistan Cumhuriyeti’nden ayrıldı. Böylece Sancak bölgesi de resmen iki kısma ayrılmış oldu.

Fakat bölgedeki ve dünyanın dört bir yanına dağılmış bulunan Boşnaklar Sancak ve Balkanlar’ı unutmadılar. Her yıl 20 Kasımda “Sancak Günlerini” yâd etmeyi ihmal etmediler. Yine bugün olduğu gibi, Sırpların kışkırtıcılığına rağmen, yeni nesillere aktarılacak bir Sancak Gününde daha üç hilalli yeşil Sancak Bayrağının altında yine bir araya geldiler.

Buradan gördüğümüz manzara şudur. Aymazlıkları bitmek bilmeyen Sırp ve Hırvatlar yüzünden zembereği kurulmuş saatli bomba gibi patlatılmaya hazır, yeni sürprizlere gebe Balkanlar’a bütün dünya devletleri dikkat kesilmeli ve tedbir alınmalıdır. Balkanlar’da yeni kıvılcım, dünyanın sonu olur.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.