…Ve zaman Prof. Dr. Rabbani’yi haklı çıkardı
…Ve zaman Prof. Dr. Rabbani’yi haklı çıkardı 01 Eylül 2021
Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com
Afganistan tarih boyu stratejik konumu ve zengin maden rezervleri nedeniyle işgal ve çalkantıların odağında oldu.
Ülkenin yakın tarihinde de hızlı ve sarsıcı değişimlerden geçtiğine şahit olduk ve de oluyoruz.
Tarihi kronolojide yer alan yakın tarihteki önemli gelişmelerde ise öne çıkan öncülerden biri de Afganistan eski Cumhurbaşkanı rahmetli Prof. Dr. Burhaneddin Rabbani’dir.
Tacik asıllı bir bilim adamı, bir siyaset ve devlet adamıydı ve de uzlaşmacı tavrıyla takdir edilen bir şahsiyetti.
Bugün Afganistan’da yaşanan olaylar onun yıllar öncesinden “gelecekte olması kuvvetle muhtemel olan siyasi gelişmeler” diyerek işaret ettiği gelişmelerdir.
Uluslararası Toplum’un önerisi ve Afganistan’daki tarafların da kabulüyle kendisine önerilen Afganistan Yüksek Barış Konseyi Başkanlığını kendi ifadesiyle “ülkem ve Afgan halkı adına” kabul etmişti.
Çünkü o, barış, huzur ve güven için bir uzlaşma arayışındaydı.
İşgalciler sonrasını hesaplıyor ve hedeflerini o günleri düşünerek yapıyordu. Hedefi ise barış, huzur ve güven içinde bir Afganistan’dı.
•
Aralık 2001’de gittiğim Afganistan’da eski Cumhurbaşkanı Prof. Burhanettin Rabbani ile Kabil’deki çalışma ofisinde görüşmüştüm.
O, ülkede yaşananlar ve yakın gelecekte yaşanabilecekleri özetlerken o günden bugünleri görür gibiydi.
O, açıklamalarında hem işgalci güçlerin işbirlikçisi yönetimlere hem de Taliban’a karşı olduğunu açık ve net olarak ifade etmiş ve sebeplerini ise söyle sıralıyordu.
“Afganistan halkı kendi geleceğini kendi belirleme iradesine sahiptir. Yeter ki dış güçler işimize karışmasın” diyordu.
O buluşmada, kendisine hem işgalci güçlerin işbirlikçisi yönetimlere hem de Taliban’a karşı oluşunu ayrıca karşı olduğu bu iki düşman güçler arasında bir uzlaşma arayışlarının sebeplerini sorduğumda şu cevabı vermişti.
“Dışarıdan ithal edilen toplama kadrolarla Afganistan’ın kaostan çıkması mümkün olmadığına inandığım için iş birlikçi hükümetlere kadrolara karşıyım.
Ancak asıl karşı oluşumun sebebi işgalci güçlerin ülkemi sömürmeye gelmiş olmalarıdır.”
Taliban’a gelince: ‘Taliban Hareketi’ benim liderliğimde oluşan ve tüm etnik grupları içine alan İslam Hükümeti ve ilan ettiğimiz İslam Devletine karşı kullanmak üzere kurulmuş Milliyetçi Peştun ağırlıklı bir taşeron örgüt olmasındandır.
Bizim İslami bir perspektifle aktif bir siyasetle Afganistan’da herkesin içinde yer aldığı bir düzeni hedeflediğimizi bilen güçler rahatsız olmuşlardı.
Çünkü onlar; Milli birliğini sağlamış ve yeniden var olma mücadelesini başarmış bir Afganistan’ı kendi çıkar politikaları gereği istemiyorlardı.
Bu güç odakları bize karşı kullanmak üzere önümüze Taliban’ı çıkardılar.
Batılıların Taliban’a desteğinin sebebi ise İslam’ı çağdışı, Müslümanları ise terörist göstermek içindi. Yani İslam düşmanlarına malzeme sağlayan bir örgüttür Taliban; ben bunlardan dolayı karşıyım.
Ancak ben karşı olduğum halde uzlaşma arayışında olmamın sebebi ise şudur.
İşgalci güçlerin bir gün ülkemizi terk etmeye mecbur kalacakları inancındayım.
Sonrasında Taliban’ın devreye sokulacağını ben şimdiden seziyorum. Taliban ile ABD öncülüğündeki işgalci güçler savaşıyor görüntüsü var ama gizli ilişkiler aralıksız sürdürülüyor.
Ben sadece Peştunların Taliban’ına ülkenin bırakılmasına karşıyım. Milli bir mutabakat oluşturulması için taraflarla sürekli görüşmeler yapmaktayım.
Yani ülkemi geleceğe hazırlamayı hedefliyorum. Yeni görevi bunun için kabul ettim.”
Afganistan’daki gelişmeleri ekranlardan izlerken, rahmetli Rabbani’yi bana hatırlattı.
İşgalci güçlerin çekilip gideceğini ve ülkenin kirli pazarlıklar sonucu Taliban’a devredilmek istediğini iddia ediyordu ve bu konuda endişeliydi.
O, ülkedeki tüm etnik kökenlerin ülke yönetiminde söz hakkına sahip olmasını istiyordu.
O zamanlar inanılır gibi olmayan bu görüşler, bugün gerçekleşiyor olması onun ne kadar ileri görüşlü olduğunun en bariz örneğidir.
Kısacası: Yıllar öncesinden bugünleri tahmin edebilen bir devlet adamı olduğuna şahit oldum.
Yani zaman Prof. Dr. Rabbani’yi haklı çıkardı.
20 Eylül 2011 tarihinde evinde Afganistan Yüksek Barış Konseyi Başkanı sıfatıyla başlattığı Taliban ile hükümet arasında barış görüşmelerini sürdürüyordu.
Barışı sağlamak üzere Taliban üyeleriyle görüştüğü sırada görüşmeye gelenlerin arasında yer alan bir Taliban militanı elindeki türbanın içine sakladığı bombayı Rabbani’nin yanına yaklaşarak patlatması sonucu Afganistan eski Cumhurbaşkanı Prof. Dr. Rabbani şehit edildi.
Ruhu şâd, mekanı cennet olsun inşallah.
|