Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10218
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2294) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (426) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (148) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3432) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (199)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (279)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1681)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 21.05.2015 20:02:15

VATİKAN`DAN CEVAP İSTİYORUM -5-

Mustafa Mete İSLAM ĞLU
( 5 )

VE... ERMENİLERİN MASKESİ DÜŞTÜ
BU YAZIYA
VATİKAN`DAN CEVAP İSTİYORUM
SOYKIRIM; Bir milletin 90 ının öldürülmesine, yok edilmesine denir. Adındanda anlaşılacağı gibi bir milletin soyunun kırılması yok edilmesidir. Eğer toplumlarda etnik gurupların bir milletin iç ve dış güvenliğinde rahatsız olunuyorsa, güvenilmiyor istenmiyor ve belli bölgelere azat ediliyorsa bu SOYKIRIM değil TEHCİR`dir. (uzaklaştırma) dır. .....
1919 yılının temmuz ayında, İngiliz Yarbay Albert Rawlinson, İstanbul`daki İngiliz Genel Karargahı`na gönderdiği telgrafta, Ermenilerin Oltu`dan Bayezid hududuna kadar katliam yaptıklarını belirtmiştir. 16 Temmuz 1919 tarihli bir Osmanlı belgesi, Ermenilerin Şarur ve Nahçıvan bölgesinde Müslümanlara saldırıp öldürdüklerini, Şarur halkını Aras nehrine döktüklerini ve kırk beş köye saldırdıklarını bildirmektedir. Bu katliamlara karşılık 11. Kafkas Tümeni bölgeye sevk edilip 600 kişiden oluşan Ermeni çeteleri Osmanlılar tarafından mağlup edilmiştir. Ermeni Yarbay Melik Şahnazarov`un bir Ermeni tümeninde raporunda, 30 kadar Türk köyünü ele geçirip sakinlerini öldürdüğünü ve köyleri yağmaladığını, 29 diğer Türk köyüne de saldırmak için izin istediğini belirtmektedir. 1920 yılında, bir Ermeni subayı, yazdığı raporda Basar-Geçar`daki Türk nüfusunu ayırt etmeden öldürdüğünü bildirmektedir. 1920 yılının içerisinde, Kars`taki köylerde Türk ve Kürt nüfusu öldürülmüş, köyler yağmalanmıştır 4 Aralık 1920 tarihli bir Osmanlı belgesi, Ermenilerin Sarıkamış`a bağlı on üç köyde katliam yaptıklarını, bu kapsamda 1975 kişiyi öldürüp 276 hanenin tahrip edildiğini belirtmektedir. Ahmet Esat Uras, Ermenilerin "erkek, kadın ve çocuk ayrımı yapmadan yaptıkları" katliamların Rus kayıtlarında yer aldığını belirtmektedir. Amerika Birleşik Devletleri`ndeki Ermeni nüfusu da bu katliam faaliyetlerini desteklemekteydi.
Bu dönemde Ermenilerin Türklere ait camileri ve diğer kamusal binalara zarar verdiğini belirten pek çok rapor da vardır.
Daha sonra, 1920 yılında imzalanan Gümrü Antlaşması ile Müslümanlara can ve mal güvenceleri verilmiştir.

Mart Olayları sonrası Bakü`nün Müslüman mahallesinden bir
30 Mart-3 Nisan 1918 tarihleri arasında yaşanan Mart Olayları veya Mart Katliamı`nda 3000 ila 12,000 Azeri ve diğer Müslüman etnik gruplara mensup kişi öldürüldü. Olaylarda Azerilerin evleri yakıldı, sokaklarda Azeri olduğu düşünülenler öldürüldü.
Mart 1920`de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Ermenilerin kontrolü altındaki bölgelerde 300 kadar Müslüman köyünün yakılıp sakinlerinin öldürüldüğünü tahmin edip olayları kınadı
1. DÜNYA SAVAŞI İNGİLİZ KATLİAMLARI ``

Thayet Myo Türk Şehitliği halen O günleri anlatmaktadır. bunlarıd
: Thayet Myo Esir Kampı
: Seydibeşir Kuveysna Osmani Useray-i Harbiye Kampı
``TÜRK KURTULUŞ SAVAŞI´´
Türk Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi

İzmir`de Yunan birlikleri ve Yunan birliklerinin geri çekilirken yaktığı bir Türk köylerinde sıhhiyeciler ölüleri ve yaralıları günlerce taşıdı. (Ağustos 1922). 14/15 Mayıs 1919 günü İzmir`in işgal edilmesinden sonra Yunan birlikleri şehrin Türk nüfusunun bir kısmını katletti. Bu katliam sırasında Rum çeteleri sokaklarda geziyorlardı. İtilaf Devletleri`nin kaynaklarına göre 15 Mayıs 1919 günü 300 ila 400 Türk öldürüldü Yunan ordusu Anadolu içlerine doğru ilerledikçe bölgede yaşayan Türkler katliamlar, tecavüzler ve yıkımla karşı karşıya kaldı Bir Britanyalı askeri yetkili olan Harold Armstrong Yunan ordusunun İzmir`den Anadolu içlerine doğru ilerlerken sivilleri katlederek, yakarak, yağmalayarak ve tecavüz ederek gittiğini bildirdi. Britanyalı tarihçi Arnold J. Toynbee, 15 Mayıs 1919 günü İzmir`in Yunanlar tarafından işgalinden sonra organize bir şekilde "vahşet"lerin yürütüldüğünü yazdı. Toynbee, Yunanların İzmit, Yalova ve Gemlik bölgelerinde yürüttüğü zulme tanıklık ettiğini ve söz konusun bölgelerde evlerin yağmalandığını ve yakıldığını belirtti. M Marjorie Housepian, Yunan işgali altındaki İzmir`de 4.000- 4.500 Müslümanın öldürüldüğünü yazmıştır.
Batı Anadolu`da yakılan kasabalar
Manisa`dan verilen haberlere göre Yunan ordusu sivilleri vurmuş ve öldürmüştür Çatalca ve Hadımköy`de Yunan birlikleri Müslümanlara zulmetmiştir 16-17 Haziran 1919`da Menemen`de Yunan askerleri bir katliam yapmış, katliamda Avrupa kaynaklarna göre en az 200 Türk ölmüş ve 200`den fazlası yaralanmıştır, bazı Türk kaynakları ise ölü sayısının 1000 civarında olduğunu tahmin etmiştir. İtilaf Devletleri`nden Komutan Hadkinson, Turgutlu, İzmir ve Nazilli`de Yunanların Türklere zulmettiğini belirtmiştir
Tetkik Heyeti Raporu`na göre Mondros Ateşkes Antlaşması`ndan sonra Ayvalık çevresinde Rum çeteleri pek çok Türkü öldürdü ve soydu. Ayvalık`ın işgalinin ilk birkaç gününde Yunan ordusu bazı askerleri ve çetecileri iki köyü yakmaktan mahkûm etti.
Osmanlı kaynakları, Yunanların Akhisar ve Gördes`te Türkleri öldürüp kasabaları yaktıklarını bildirmiştir. Henry Ford, İzmir`den Konya`ya kadar olan bölgede Yunan askerlerinin Türk kadınlarına çok sık bir şekilde tecavüz ettiğini belirtmektedir Eskişehir ve Afyonkarahisar`da Yunan askerleri Türk halka şiddet uygulamıştır. Johannes Kolmodin, Yunan birliklerin çekilirken 250 köyü yaktıklarını ve 1922 İzmir Yangını`na yol açtıklarını belirtmektedir. Kolmodin, bazı yerlerde köylülerin camilere doldurulup yakıldığını bildirmektedir. 14 Şubat 1922 günü o dönem İzmir`e bağlı olan Karatepe ile yakınlardaki iki köyün halkını köylerdeki camilere doldurdu, daha sonra petrol kullanarak camileri yaktı ve kadın, çocuk ve erkeklerden oluşan sivilleri öldürdü. Yunan ordusu Batı Anadolu`dan geri çekilirken yakıp yıkma taktiği uyguladı. Orta Doğu tarihçisi Nettleton Fisher konu hakkında, "Geri çekilen Yunan ordusu bir yakıp yıkma politikası benimsedi ve önüne gelen bütün savunmasız Türklere karşı vahşilikler uyguladı." yazdı İskoçyalı tarihçi Kinross Yunan geri çekilişini, " Zaten onun (Yunan ordusu) önünde bulunan çoğu kasaba harap içindeydi. Tarihi kutsal şehir Manisa`da 18 bin binadan sadece 500`ü ayakta kalabilmişti." sözleriyle tasvir etmiştir.
1929`da George Seldes, Yunanların Anadolu`da Türklere yaptığı katliamların Türklerin Yunanlara yaptığından çok daha büyük olduğunu belirtmiştir
Güneydoğu Anadolu bölgesinde Ermeni - Fransız işbirlikçileri Türklere yönelik öldürme, yaralama, gasp vb. olaylarında bulunmuştur. Ege Bölgesi ve İç Anadolu Bölgesi`nde de Yunan işgalini destekleyenler, öldürme, yaralama, tecavüz, gasp vb. gerçekleştirmiş ve yer yer katliamlar görülmüştür. Rum çeteleri, İstanbul`da da bazı zorlamalarda bulunmuştur. İtalyanların ise zorlamalarda vb. bulunduğuna dair güvenilir kaynak bulunamamıştır. Türklere yapılan zorlamalar bazen sistematik bir şekilde devam etmiştir
Kurtuluş Savaşı`nın son aşamasında, bilirkişilerin oluşturduğu Tetkik Heyeti, Aydın ve çevresinde incelemelerde bulunmuş ve rapor vermiştir. Bu rapor, "Tetkik Heyeti Raporu" olarak bilinmektedir.
`` Alevler içinde kalan mahalleden kaçmaya çalışan kadın erkek, çocuk, Türklerin büyük bir kısmı mahalleyi şehrin kuzey kısmına bağlayan bütün yolları tutan Yunan askerleri tarafından sebepsiz olarak karınları deşilerek hamile, yaşlı genç öldürülmüşlerdir. &8222;

`` Aydın Vilayeti`nin Yunan kuvvetleri tarafından işgali, mahsul ve mülk bakımından büyük maddi hasarlar yaratmıştır. &8222;

Dumlupınar Meydan Muharebesi neticesinde gerilemekte olan Yunan ordusu, 29 Ağustos`u 30`a bağlayan gece birçok cinayet işlenmiştir ve yağmalama olayı had safhaya çıkmıştır.[158] Mali olarak büyük zarara uğrayan Aydın`ın incir, pancar ve fasulye stokları yağmalanmıştır. Çıkan neticede, yaklaşık 1.2 milyon sterlinlik zarara uğramıştır.[158] Rum çeteleri, Ege Bölgesi`ndeki halktan yüzlerce sığır da çalmıştır. Yunan ordusu geri çekilirken Türklerin kullanabileceği hiçbir şey bırakmamak için özen göstermiştir. Demiryollarını ve köprüleri havaya uçurmuştur ve birçok köyü yakmıştır. Geri çekilirken Türk sivil halkına karşı yaptığı tecavüzler, kundaklamalar ve yağmacılık sonucunda bir milyon 300 bin üzerinde sivil Türk evsiz ve barksız kalmıştır.
Tepkiler, akademik araştırmalar ve anma
Carnegie Uluslararası Barış Vakfı`nın Balkanlara gönderdiği encümen
Müslüman - Türk katliamları (veya belli dönemleri) hakkında Türkiye`de yazılmış olan makaleler ve kitaplar bulunmaktadır. Bunların içinde, arşiv belgelerini kullanarak katliamları aktaranlar vardır. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Devlet Arşivleri, "Ermeni Meselesi" adlı bir arşiv belgesi koleksiyonu yayımlamıştır, bunların içinde katliamlarla ilgili olan belgeler de vardır. İşgal kuvvetleri de bazı belgelerde katliamlara yer vermiştir Bunlar dışında, Justin McCarthy Ölüm ve Sürgün (orijinal adıyla Death and Exile: The Ethnic Cleansing of Ottoman Muslims, 1821-1922) kitabında katliamları konu almıştır. Katliamlar, bunun dışında bazı Türk olmayan kaynaklar tarafından işlenmektedir. Ermeni Devrimci Federasyonu`nun başkanlığını yapmış olan Ovanes Kaçaznuni Taşnak Partisi`nin Yapacağı Bir Şey Yok adlı raporunda, Rus general L.H. Bolhovitinov ise 11 Aralık 1915 Tarihli Resmi Ermeni Raporu`nda olaylardan bahsetmektedir. Türk Kurtuluş Savaşı`nın sonlarında Aydın ve çevresinde inceleme yapan bilirkişilerden oluşan bir heyetin yazdığı Tetkik Heyeti Raporu, katliamlar ve mezalime ilişkin bilgiler içermektedir. Yine Türk Kurtuluş Savaşı dönemindeki olaylar Osmanlı belgelerinde yer bulmuş ve bu olaylar İtilâf Devletleri`nin temsilcilerine Osmanlılar tarafından bildirilmeye çalışılmıştır. Bazı Türk ve Osmanlı kaynakları katliamları "soykırım" olarak tanımlamaktadır. William St. Clair de, Mora Yarımadası`nda Yunanistan`ın bağımsızlığını kazanması sırasında gerçekleşen katliamlardan "soykırım" olarak bahseder. Fakat Vatikan`ın alçak baş papazı bunu bile bile Ermeni köpekliği yaparak inkar etmektedir.
Mark Levene, 1870`li yıllarda Victoria dönemi kamuoyunun, Hıristiyanlara yönelik katliam ve sürgünlerine daha çok dikkat edip Müslümanlara yönelik katliam ve sürgünlerine, eğer daha büyük ölçüde olsa bile fazla dikkat etmediğini ve hatta bazı çevrelerce tutulduğunu ileri sürmektedir. Levene, egemen güçlerin Berlin Kongresi`nde ulus-devletçilik desteklemekle Balkanlardaki ulus oluşturmanın birincil aracı olarak etnik temizliğini meşrulaştırdığını savunmaktadır.
Carnegie Uluslararası Barış Vakfı, 1912 ve 1914 yılı raporlarında Balkanlar`daki katliamlardan ayrıntılı olarak bahsetmiştir. Mark Mazower, Sırpların yaptığı katliamların "soykırım değil de intikam amacıyla" yapıldığını söylemiştir. Norveçli bir askeri yetkili olan Henrik August Angel ise Sırpların batı dünyasında "şeytan" olarak tanıtılmasının "utanç verici bir adaletsizlik" olduğunu savunmuştur. Dimitrije Tucovi&263;, katliamlar üzerine şu şekilde yorum yapmıştır.
DEVAMINI MUTLAKA OKUYUNUZ
m.meteislamoglu@hotmail.com


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.