Ukrayna’da korku, panik ve güven bunalımı had safhada!..
Ukrayna’da korku, panik ve güven bunalımı had safhada!..
02 Şubat 2022
Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com
Ukrayna yönetimi ABD ve AB ile NATO’da oluşan Batı cephesinin, Rusya ile müzakerelerinde barış adına uzlaşı arayışları yerine gerilimi tırmandıran davranışlarından rahatsız.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski, Batılı ülkeleri Rusya ile aralarındaki gerilimi arttıracak tehditkâr açıklamaları, fayda yerine zarar verdiğini hatırlatması ile Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba’nin de Ukrayna krizinde siyasi ve diplomatik bir çözüme öncelik verilmesi çağrısında bulunması duyulan rahatsızlığın bir ifadesidir.
Ukrayna yönetiminin rahatsızlığına sebep olan ise ABD Başkanı Biden, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile İngiltere başta olmak üzere bazı AB üyesi ülkelerin Rusya’yı açık açık tehdit etmeleridir.
Çünkü Batı’dan gelen her tehdit karşısında Rusya, Ukrayna’ya yönelik askeri yığınağını daha da artırmaktadır.
Ayrıca bu tehditlerin sebep olduğu karşılıklı restleşmelerle savaşın her an başlayabileceği yönünde ABD Başkanı J.Biden’in açıklamaları ise korku ve endişeye sebep olmaktadır.
Peş peşe gelen tehditlerin ve “Rusya işgale hazırlanıyor, işgal her an başlayabilir” şeklindeki açıklamalar barut fıçısına dönen bölgede büyük bir paniğe sebep olmaktadır.
İşgal iddiaları, tehdit ve restleşmelerle körüklenen korku ve panik ise hem kitlesel göçe yol açmakta hem de Ukrayna ekonomisini de olumsuz bir şekilde etkilemektedir.
Kısacası; ABD ve AB ile NATO’dan oluşan Batı Cephesi, tehditler ve savaş kışkırtıcılığı politikaları yerine, diplomatik çözüm arayışlara ağırlık verilmesinde ısrarlı.
Çünkü Ukrayna yönetimi ve Ukrayna halkı savaş istemiyor.
•
Ukrayna’nın toprak bütünlüğü veya Ukrayna halkının güvenliği işin bahanesi.
Ukrayna krizinin gerçeğinde, ABD ile Rusya arasında Ukrayna üzerinden bir güç kavgası yani bir hegemonik mücadelesi var.
ABD’li siyaset bilimcisi Zbigniew Brzezinski “Büyük Satranç Tahtası” isimli kitabında “Ukrayna, Rusya’nın imparatorluğa açılan kapısıdır. Ukrayna, ABD’nin yanına çekilirse, Avrasya siyasetinde Rusya güçten düşürülebilir”uyarısı ABD yönetimi üzerinde etkili olduğu görülmektedir.
ABD Başkanı Joe Biden’ın “Amerika eski gücüne geri dönüyor” hayali uğruna Ukrayna üzerinden Rusya’ya yönelik politikaları bu gerçeğin en bariz örneğidir.
Siyaset bilimcileri tarihsel perspektife referans vererek ‘Rönesans ve Reform’ döneminde yaptığı incelemeler ve deneyler sayesinde Rusya’nın, Avrupa’nıngerisinde kalmasını önleyen Büyük Rusya İmparatorluğu’nunmimarı Çar Deli Petro (Büyük Petro) ’ya benzetilen Rusya Devlet Başkanı Vadimir Putin’in hedefi ise her alanda kalkınmış ve güçlendirilirmiş Rusya’yı aynı zamanda eski sınırlarına kadar büyütmektir.
Bu nedenle eski Sovyet sınırları içinde yer alan tüm Cumhuriyetler gibi Ukrayna’yı da kendi arka bahçesi olarak gören Putin, Batılı güçlerin bu bölgelere girmesine tahammülü yoktur.
|
