Türkiye hedef ülke Erdoğan ise suçlu lider
Mehmet Koçak 24 Ekim 2020
Türkiye hedef ülke Erdoğan ise suçlu lider
Bugün enerji kaynaklarının bulunduğu ülke ve bölgelerde çeşitli sebepler bahane edilerek krizler yaşanmaktadır. Bu krizlerin merkezinde ise paylaşım savaşının birçok aktörünün varlığından kaynaklanmaktadır.
Siyasi, ekonomik, bölgesel ve komşu ülkeler arasındaki sorunlar elbette birer etken olmakla birlikte bütün olumsuzlukların asıl sebebi ise emperyalist güçlerin dünya enerji kaynaklarını kontrol etme ve stratejik üstünlük elde etme mücadelesidir.
Bölgesel ve küresel aktörlerin dâhil olduğu enerji paylaşım mücadelesinde gaz arama çalışmaları da, bunun uluslararası piyasalara sevkiyatı ise diğer bir sorundur.
Emperyalist ülkeler, kendi aralarında bir mücadele halinde olsalar da onların asıl hedefi Türkiye ve Türkiye’yi yöneten Başkan Erdoğan’dır.
Çünkü onlar, Türkiye’yi kendi çıkarları adına engel ülke, Başkan Erdoğan’ı ise kendilerine teslim olmayan, işbirlikçiliği kabul etmediği gibi karşı bir tavır içinde olduğu için potansiyel suçlu olarak görmektedirler.
ŞER GÜÇLERİN HEDEFİ
Emperyalist ülkeler, sömürü politikalarının devamı için bölge ülkelerinin birbirine düşman hale getirmeyi amaçlarlar.
Dünya coğrafyasında bulunan güç merkezleri, ayrıca milli çıkarları doğrultusundaki politikalarının önünde engel olarak gördükleri ülkelerin bütünlüğüne, iç güvenliğine, hatta yönetimlerine yönelik çeşitli hukuk dışı yöntemlere başvurarak müdahalelerde bulunurlar. Çeşitli ülkelerde kendileri ile iş birliği yapmayan yönetimleri devirmek suretiyle, siyasi istikrarsızlığa neden olacak kaoslara sebep olurlar.
Bu emperyalist güç odaklarının en büyük hedeflerinden biri Türkiye’de Başkan Sn. Erdoğan yönetimini devirmektir.
Çünkü Sn. Erdoğan, teslim olmayan, diz çökmeyen ve dik duruşuyla onların politikalarına çanak tutmayan bir liderdir.
Yani, hem milli hem de yerlidir.
İçimizdeki işbirlikçileri üzerinde her türlü hukuk dışı yol ve yöntemlere başvurmuş olmalarına rağmen başarılı olamadılar ve de bu yöndeki gayretlerinin beyhude bir heves olduğu artık anlaşılmıştır.
Şimdi ise komşu ülkeleri Türkiye’ye karşı kullanma yoluna başvurdukları dikkat çekmektedir.
ABD, Fransa başta olmak üzere AB üyesi bazı ülkeler, Türkiye ile komşuları olan ülkeleri karşı karşıya getirmenin gayreti içindedir.
Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı sürdürdüğü provokatif girişimleri kendi gücüne olan güveninin bir sonucu gerçekleştirdiği eylemler değildir.
Zira Yunanistan’ın Türkiye’de kafa tutacak bir gücü, ne de bir cesareti vardır.
Emperyalist Batılı ülkelerin bu oyuna başvurmalarının sebebi ise Doğu Akdeniz havzasında son yıllarda keşfedilen zengin enerji rezervlerinin varlığıdır. Diğer bir ifadeyle enerji kaynaklarını paylaşım kavgasıdır.
Amaçları, Türkiye’yi haklarından vazgeçirip Doğu Akdeniz’de devre dışı bırakmaktır.
TÜRKİYE HAKLARINI KORUYACAK GÜCE SAHİPTİR
Bugün Doğu Akdeniz ve Kafkasya bağlamında Karadeniz havzalarında yer alan ülkeler arasında yaşanan siyasi kaos, tehditler, restleşmeler, saldırı ve savaşların müsebbibi de yine o emperyalist ülkelerdir.
Asıl hedefleri ise Türkiye’dir.
Aktörler, cepheler, pozisyonlar dikkate alındığında ayrıca yaşanan olayların sonuçlarından ziyade sebepleri irdelendiğinde bu tarihi gerçek görülecektir.
Ancak herkes bilsin ki, Türkiye eski Türkiye değildir.
Coğrafi konumunun özellikleri, askeri gücü ve siyasi iradenin kararlılığı ile günümüz jeopolitik şartlarının verdiği imkânları olan Türkiye, tüm bu ihanet oyunlarını bozacak kuvvet ve kudrete sahiptir.
Türkiye gerek küresel düzeyde gerekse bölgesel düzeyde politik seçeneği en fazla olan ülkelerden biridir. Bu gerçeği gören emperyalist güçler, yeni bir siyasi ve ekonomik oyunu devreye koymuşlardır.
Ancak bilinmeli ki; ABD’den sonra AB’nin ekonomik yaptırımlar tehdidi de Türkiye’ye geri adım attırtamayacaktır.
|