Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10219
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2294) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (426) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (149) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3432) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (199)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (279)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1681)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 25.08.2021 10:49:02

Türkiye, Afganistan sınavında

Türkiye, Afganistan sınavında
25 Ağustos 2021

Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com


Bizim siyasiler hâlâ “Türkiye Taliban’ı tanımalı mı tanımamalı mı?, İlişkiler ve görüşmeler devam etmeli mi, etmemeli mi?” tartışmalarıyla boşa enerji harcıyorlar.

İlişkiler konusunda geç kalınmamalı ve başlatılan görüşmeler geliştirilerek sürdürülmeli diyenler ile “Asla tanımamalıyız ve ilişkiler kurmamalıyız. Çünkü Taliban bir terör örgütü ve Türkiye terör örgütü ile diyalog içinde olması sakıncalıdır” iddiasında ısrarlı olan diğer bir kesim var.

Bu tartışmalar devam ededursun ancak tarihi süreçteki fırsatlar bu tartışmalara heba edilmemeli ve bana göre Türkiye, Afganistan’da bilfiil olmalıdır.

Zira fırsatlar kaçtı kaçıyor veya eldeki fırsat kaçtığı zaman yapılacak bir şey kalmayacağı, bir an evvel bir şeyler yapılmalı ve fırsatlar kaçırılmamalı şeklindeki “Atı alan Üsküdar’ı geçiyor” uyarıcı atasözünü burada hatırlatmak isterim!

Tanınma ise elbette henüz çok erken, çünkü belirsizlikler ve bilinen kadar bilinmeyenler var. Uluslararası Toplumun bu konudaki kararları yönünde vaziyet alınmalı.

Ayrıca ifade etmek isterim ki; Taliban’la müzakereler yürütmek ve ilişkiler kurmak onu tanıma anlamına gelmez.

Zira Cumhurbaşkanımız Sn. Erdoğan’ın, “Taliban ile yaşanılan süreç çok sıkıntılı; bu konuda bazı çalışmalar yapıyoruz, onların lideri olanı kabul etme durumum olabilir” şeklindeki açıklaması bu yöndedir.

Ancak, Türkiye şartlar ne olursa olsun mutlaka Afganistan’da olmalı ve inisiyatif kullanma kabiliyetini ortaya koymalıdır.

Çünkü bizim Afganistan da olmamızı gerektirecek birden çok sebep vardır.

Tarihi geçmişimiz, siyasi, kültürel ve de stratejik alanlar başta olmak üzere iki ülke arasındaki tarihi geçmişten kaynaklanan ortak bağlardan oluşan dostluk ve kardeşlik hukuku orada bulunmamızı gerektirecek en önemli sebepler olarak sıralanabilir.

Bu nedenle Afganistan’daki her gelişme bizi doğrudan veya dolaylı olarak ilgilendirmektedir.

Afganistan yeniden şekillenirken uzakta durmak ve gelişmelere sadece seyirci kalmak suretiyle yetinmek Türkiye acısından son derece tehlikeli ve yanlış olacağı gibi telafisi zor bir yanlış politika olur.



Bir tarihi hatırlatma:

Dost ve kardeş Afgan halkı içinde Özbek ve Türkmenlerin ağırlıkta olduğu soydaşlarımız var.

Soydaşlarımızın sahiplenilmesi bizim asli görevlerimizden olmalı. Burada önemine binaen bir tarihi hakikati hatırlatmak isterim.

Şöyle ki: Kosova, parçalanan Yugoslavya’dan ayrılıp bağımsızlığını elde ettiği süreçte Türkiye müdahil olmasaydı hazırlanan Kosova anayasasında diğer etnik gruplar gibi Kosova Türkleri de devletin kurucu unsurları kabul edilip bu gün elde ettikleri siyasi haklarına da kavuşmuş olamayacaklardı.

Türkiye, şimdi benzer bir süreci yaşayan Afganistan’da olmalı ve Afganistan’ın istikrara kavuşmasına katkı sağlarken diğer yandan da Özbek ve Türkmen soydaşlarımızın siyasi haklarına kavuşmalarını sağlayacak girişimlerde bulunmalıdır.

Ancak orada bulunmadan, sürece dahil olmadan olmaz. Kim ne derse desin Türkiye, Afganistan’da olmalı ve yönetimi elinde bulunduran güçlerle diyalog halinde olması ‘milli çıkar politikalarımız’ acısından elzem olduğu gerçeği göz ardı edilmemeli.

Ben bu gerçekleri nazari dikkate alarak görüşmelerin devam etmesi, diyalog kanallarının açık tutulması ve de şimdiden ileriye dönük ilişkiler kurulmasından yanayım.

Yeter ki yıllardır süren kardeş kavgası bitsin, akan kan dursun, diğer etnik gruplar gibi soydaşlarımız da insani temel hak ve özgürlükleri ile siyasi haklarına kavuşsun ve yeter ki; Afganistan’da sürdürülebilinir bir istikrar süreci başlatılsın.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.