Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10219
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2294) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (426) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (149) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3432) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (199)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (279)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1681)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Prof. Ata ATUN - (Ziyaretci) 28.09.2018 17:47:07

Rumların garantörlük aldatmacası

Rumların garantörlük aldatmacası

Rum lider Anastasiadis`in ``dünya üzerinde Kıbrıs`tan başka hiçbir yerde bağımsız bir devletin garantörleri yok´´ ile ``21. Yüzyılda artık garantörlük yok´´ cümlesinin -derinlemesine araştırma yaptıkça- yalan ve Kıbrıslı Türkler ile BM`yi aldatmaya yönelik olduğu bir bir ortaya çıkıyor.

Anastasiadis`in tek bir hedefi var. Kıbrıs adasını önce Rum egemenliği altına sokmak sonra da Yunanistan ile birleştirmek olan Yunanlıların ve Rumların iki asırlık hayalleri ``Megali İdea´´yı, yani ``Büyük Ülkü´´yü gerçekleştirmek.

Bunun tek bir yolu var. O da önce;
a) Türkiye`nin 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası EK I, İttifak ve Garanti Antlaşması içeriğince uluslararası hukuka göre Kıbrıs Cumhuriyeti`nin garantörlüğünün kaldırılması,
b) EK I, Madde 4`e göre adada bulunan ``Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri´´nin adayı terke zorlanması,
c) İttifak Anlaşmasına göre Türk Silahlı Kuvvetlerine ait 650 Kişilik Türk Alayı`nın adadan ayrılması,
d) Türkiye ile Kıbrıs adası ile yasal bağının koparılması,
e) Kıbrıs adasının yönetiminin, Rumların nüfus yapısına dayalı olarak çoğunluk iddiası ile ele geçirilmesi ve Kıbrıslı Türklerinin ``Kurucu ortak´´ statüsünden, 1960 Anayasasında yer ``Ermeni, Maronit ve Latinler´´ benzeri azınlık statüsüne indirgenmesi,
f) Adadaki Türk egemenliğine, varlığına ve kurucu ortaklığına son verdikten sonra Temsilciler Meclisinde 1964 yılında mevcut Kıbrıs Cumhuriyetine el koymak amaçlı, sadece Rum Milletvekillerinin oyları ile kabul edilen ``Doctrine of necessity´´, yani ``Gereklilik doktrini´´ benzeri bir uygulama ile sadece Rum milletvekillerinin oyları ile 17 Temmuz 1974 tarihinde darbecilerin Cumhurbaşkanı Nikos Sampson`un yaptığı gibi ``Kıbrıs Helen Cumhuriyeti´´nin ilan edilmesi,
g) Son aşama olarak da ``Kıbrıs Helen Cumhuriyeti´´nin Yunanistan ile birleştiğini ilan ederek asırlık özlem olan ``Enosis´´i gerçekleştirmek.

Bunun için Rum lider Anastasiadis, Rumların Cumhurbaşkanı olmasının verdiği siyasi forsu kullanarak, bizleri ve Kıbrıs konusunun çözümü ile ilgili tarafları, hedefinin ilk adımı olarak ``Türkiye`nin Garantörlüğü´´nün kaldırılması yönünde kandırmaya ve ikna etmeye çalışmakta. Ama her ağzını açtığında da biraz daha yalancılığı ve sahtekarlığı ortaya çıkıyor.

Mesela, ``Dünya üzerinde başka ülkelerin garantörleri yok´´ diyordu ya, araştırmalarım sonucu Almanya`nın, Japonya`nın ve Suriye`nin garantörlerinin olduğunun gerçeğine ilaveten şimdi de Avusturya`nın da garantörleri olduğu çıktı ortaya.

1959 yılının Şubat ayında önce Zürih`te sonra da Londra`da yapılan Kıbrıs Konferansında, kurulacak olan Kıbrıs Cumhuriyeti`nin garantörlerinin Türkiye, Yunanistan ve İngiltere olmasının mantığının Avusturya örneğinden alındığı gerçeğini tüm taraflar unutmuşa benziyor.

İlgili arkadaşlar, akademisyenler ve araştırmacılar Zürih Konferansı tutanaklarına göz atarlarsa, Zürih`te taraflarca Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasına konması kabul edilen EK I. ``Garanti ve İttifak Antlaşması´´nın kökeninin Avusturya`nın kuruluş statüsü ve üzerinde mutabakata varılan garantörlük sistemi olduğunu göreceklerdir.
1955 yılında işgal güçleri Avusturya`dan çekilirken, Avusturya`nın tarafsız bir devlet olması ve garantörlerinin de ABD, Fransa, İngiltere ve SSCB olması kabul edilmiş yapılan uluslararası anlaşma ile. Yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor maalesef.

O yüzden de Cumhurbaşkanımızın ve müzakere heyetimizin, garantörlük konusunda ortaya çıkan bu gerçekleri dikkate almaları gerekiyor.

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Dr. (Ulus. İliş.) Ata ATUN
Akademisyen, Kıbrıs İlim Üniversitesi
KKTC III. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı
e-mail: ataatun@gmail.com (Kişisel) , ataatun@csu.edu.tr (Akademik)
http://www.ataatun.org
Facebook: AtaAtun1


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.