Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10219
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2294) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (426) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (149) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3432) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (199)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (279)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1681)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 27.01.2016 19:55:08

Ortadoğu`da güçler savaşı



Ortadoğu`da güçler savaşı

27 Ocak 2016



Yeniden toplanması planlanan Cenevre barış görüşmeleri daha başlamadan başarısızlığa uğradı. Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, rejim ve muhalefet arasında yapılacak Suriye görüşmelerinin 29 Ocak`a ertelendiğini duyurdu. Çünkü Suriye muhalefetini hangi grupların temsil edeceğine dair görüş ayrılıkları giderilemedi.

Hem yereldeki taraflar hem de bağlantılı oldukları dış aktörler anlaşmayla ilgili en küçük bir gayret göstermiyorlar, sadece kendi çıkarlarına yönelik çalışmalar yapıyorlar.

Anlaşılan o ki; BM baskıları sonucu Cenevre görüşmeleri 29 Ocak`ta toplansa bile tam katılımla olmayacağı gibi kalıcı ve çözüm getiren bir anlaşmaya varılamayacak.

Bölgenin ezeli düşmanları Suudi Arabistan ile İran arasındaki gerginlik bir kez daha gözler önüne seriliyor. Aynı zamanda Batı ile Rusya arasındaki görüş ayrılıkları da önemli bir engel oluşturuyor. Suriye Kürtleri yüzünden Türkiye ile ihtilafa düşülmüş olması, Batı kanadının da anlaşamadığını gösteriyor.

Türkiye, PYD`nin davet edilmesi halinde, toplantıyı boykot edeceğini resmen bildirdi. Çünkü, PYD ve YPG gibi örgütler PKK terör örgütünün uzantısıdır. Ancak terör örgütü olsalar bile DAEŞ`e karşı kullanma bahanesiyle ABD ve Batılı güçler tarafından PYD ve YPG`nin desteklenerek muhatap alınması ikiyüzlülüktür.

Riyad`da toplanan Suriyeli muhaliflerin kurduğu &8216;Müzakere Yüksek Komisyonu`nun başkanı Riyad Hicab, Beşşar Esad rejimiyle Cenevre`de yapılması planlanan müzakere heyetinin başkanı olarak Tuğgeneral Esad ez-Zabi`nin belirlendiğini açıkladı. Şam yönetimi de kendi heyetinin hazır olduğunu bildirdi.

PYD`yi muhalif cephe kabul etmiyor. Çünkü PYD hâlâ Şam diktatörüyle ilişki içinde ve PYD`nin kontrolündeki &8216;Kantonlar`ın yönetiminde bulunanların maaşlarını Şam yönetimi karşılıyor. Savaş sürecinde PYD, Şam yönetimi ile hiç savaşmamış silah ve her türlü desteği halen de almaktadır

Ayrıca PYD dışında 16 ayrı Kürt partisi Suriye muhalefeti ile ortak hareket ediyor. Yani PYD tüm Kürtleri temsil etmiyor.

PYD OLACAKSA DAEŞ`E DE KATILMA HAKKI DOĞAR

Kısa bir zaman önce ülkemizi ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden iki önemli hata yaptı. Biri farklı siyasi partilerden Kürt kökenlilerle özel bir görüşme gerçekleştirmesi. Her ne kadar görüşmede DAEŞ gibi PKK`yı da bir terör örgütü olarak kabul ettiklerini ve Güneydoğu`da yaşananların bir terör olduğunu ve Türkiye`nin teröre karşı mücadelesinin meşru olduğunu söylese de bu görüşme diplomatik nezaket ile bağdaşmaz. MHP`nin bu daveti reddetmesini takdir ediyorum. (MHP`li Oktay Vural, önce katılacağını bildirmiş sonra partinin baskısı sonucu katılmamaya karar vermiş.)

Diğeri ise Cenevre görüşmelerine Suriye Kürtleri adına PYD`nin katılmasının doğru olacağını savunması ve bu konuda Türkiye`ye baskı yapması tek kelimeyle kehanettir.

Bir terör örgütünü bir diğer terör örgütüne tercih etmenin adı asla &8216;Terörle Mücadele` olamaz.

Amerika ve müttefikleri, PYD`yi müzakerelere dâhil etmek istiyorsa o zaman Suriye`nin büyük çoğunluğunu kontrolünde tutan DAEŞ`in de müzakereye dâhil edilmesini kabul etmelidir. Çünkü ikisi de terör örgütüdür.

ABD ve müttefikleri bilsinler ki, terör örgütleri aynıdır. Farklı bir tanımlama ile himaye edilmeleri hukuk devleti ve terörle mücadele anlayışı ile bağdaşmaz.

Müzakereleri engelleyen diğer aktörler ise Rusya ve İran`dır. Hedefleri, Şam yönetimine zaman kazandırıp daha geniş alanlara sahip olmasını sağlamaktır.

Rusya`nın diğer bir hedefi; Ukrayna`da yarı kalan Batı ile hesaplaşmasının intikamını Suriye üzerinden mülteci kriziyle almaktır. Bu bakımdan Putin, Suriye krizinin çözüme kavuşmaması için sürekli kabul edilmesi mümkün olmayan şartlar ileri sürmektedir.

Rusya, İran`ımemnun etmek ve ortak politikalarını devam ettirebilmek için Suudi Arabistan`ın desteklediği Ahrar El Şam ve Ceyş`ül İslam gibi radikal grupların bu toplantıya katılmasına karşı çıkıyor. İran ise Şam yönetiminin dışındaki tüm güçleri terör örgütü olarak niteleyip Suriye`yi kendi hinterlandı olarak görüyor.

ÇÖZÜM DEĞİL ÇIKARLAR ÖN PLÂNDA

Beş yıldır Suriye`de bir iç savaş yaşanıyor. BM`ye bağlı olarak çalışan İnsan Hakları ve Mültecileri Koruma Komitesi raporuna göre bu savaşta yaklaşık 250 bin savunmasız insan öldürüldü. 6 milyon insan ülke dışında mülteci durumunda. Ülkede yaşayan 11 milyon ise zorunlu göçle karşı karşıya.

Suriye`nin kontrolünü kaybeden Şam diktatörü Beşşar Esad, İran ve Rusya`dan aldığı destekle ayakta kalmak için havadan ve karadan yerleşim yerlerine aralıksız saldırılar düzenleyerek kendi halkını katletmeye ve ülkesini yakıp yıkmaya devam ediyor.

Maalesef bu insanlık faciası kimsenin umurunda değil. Sömürgeci emperyalist ülkeler leş kargaları gibi Ortadoğu`da olup bitenleri seyrediyor. İnsani ve vicdani bir bakış acısına sahip olmadıkları için olayları ilkeler ve değerler üzerinden değil, çıkarlar üzerinden değerlendirdikleri için sorumluluktan uzak duruyorlar.

Bölgenin en güçlü aktörleri olan Rusya, ABD ve müttefikleri krizin sona erdirilmesini istemiyorlar. Çünkü istedikleri şartlar Suriye ve bölgede henüz oluşmamıştır. Suriye üzerinden Ortadoğu`da kendi gelecek stratejik çıkarlarına zemin hazırlıyorlar.

Bu nedenledir ki; şimdiye kadar Suriye`deki tarafların tam anlamıyla katılamadığı görüşmelerden de ciddi bir sonuç alınamadı. Zaten dış aktörler alınan kararların uygulanmaması konusunda ellerinden geleni ardına koymuyor.

Bu durumda karşımıza şu üzücü realite çıkıyor: Bu vahim durum bir süre daha devam edecek. Çünkü Ortadoğu`yu kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmeye çalışan dış aktörler o gizli sömürge planlarındaki menfaatler konusunda hâlâ anlaşamamışlardır.

Ortadoğu sorununun Suriye ayağındaki gerçek maalesef bu&8230;




Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.