KETENPERE
KETENPERE
Biz Balkanizasyon tecrübesini yaşamış bir devlet olarak batının tabiriyle Ortadoğu bizim tabirimizle Şam, Musul, Bağdat ve Hicaz vilayetlerimizle yani birer tabur asker ve Valilerimizle yüzyıllardır huzur içerinde yönettiğimiz çok dilli ve çok kültürlü ve de çok dinli coğrafya`yı İngiliz`in, Fransız`ın entrikalarıyla terke mecbur kalışımızdan daha bir asır olmadan doksanıncı yılında çatırdayan bir coğrafya; komşu, komşuya yaşarken uyandırılan düşmanlıklar ekilen ayrılık tohumları akan kan, bizim yada bizden birilerinin kanı. Ağlayan anaların başında ki örtüde aynı, yaktıkları ağıtta aynı, ölenler müslüman mezarlığına defin ediliyorlar
Dünyanın karnı ağrıyacak, Balkan`da bir Avusturya veliaht`ının ölümü bir dünya savaşına sahne olmuştu.
Avrupa bundan iyi bir ders çıkarımı yaptı ve siyasi olarak tam olmasa da bir birlik kurdu.
Savaşı da kendisinden uzakta dizayn ediyor. Bizim eski Coğrafyalarımızı taşeronları vasıtasıyla yazdıkları oyunların sahası haline getiriyor.
Aktör ve aktris bol, yedekleri dahi hazır. Herkes repliğini ezberlemiş, ben hazırım diyor.
Hatırlayalım padişaha, saraya, divana rağmen Frankofon, Germanofil ve İngilizci paşalar ve bürokratlarımız, vezirlerimiz olurdu ve bilinirlerdi de, demek asıl görevleri öyle bilinmeleri üzerine bir kurgu idi? Ya bu gün, koca bir soru işareti.
Şimdi Güneydoğumuzda akrabalarımız ve sıhri hısımlarımız ocaklarına ateş düşmüş tek himaye görecekleri yer Türkiye ve burada akrabaları olduklarını iddia edenler benim bayrağımı yakıyor, yani onlara sahip çıkmayalım mı isteniyor ?
Bu şeytani oyun ve politikayı tasvip etmek mümkün olmadığı gibi alet olanları da anlamakta zorlanıyoruz.
Hemen karşı gurup oluşturuldu, Hizbullah hortlatıldı, Güneydoğunun birlik ve beraberliği tesis edilmişken, ikilem sağlandı, kızıştırıldı ve bizim tarafta Irak`tan, Suriye`den beter hale getirildi. Huzur iklimi bir anda ters yüz edildi.
Oradakiler hiç değilse vatandaşı oldukları ülkelerin bayraklarını yakmadılar.
Politik kaos yaratmak; Güneydoğumuz da sınır ötemizdeki ateşi; içeri, eve salmak uğursuzluğudur.
Yağma ve çapul hangi kültürün bize mirasıdır, düşünün. Haram yiyecek Harami, hangi halktandır, dininizden utanın.
Karşıdan bize bomba da düşecek, sahte bayrakta çekilecek, feryadı figanlar da duyulacak ama biz teenni ile hareket etmeliyiz. Merkez ülke olmanın, Anadolu olmanın ve bu coğrafya da olmanın faturası elbette varsa tarafımızdan ödenir.
O bölgede dünyanın istihbarat örgütleri her türlü melanet projelerini devreye almışlar görülüyor, okunuyor. Bile bile lades yapamayız.
Ketenpereye gelemeyiz, gelmemeliyiz.
Geçen yıl yazdık.
Bizim sınır ötesi harekat yerine; sınırı öteleme, problemimizin çözümü dür dedik. O güne de geldik.
1991`in günah ve vebalini çeksin, can veremeyenler...
|