Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10218
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2294) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (426) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (148) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3432) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (199)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (279)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1681)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Ahmet Kılıçaslan AYTAR - (Ziyaretci) 1.04.2016 17:41:34

KERVAN YOLDA DÜZÜLSÜN


KERVAN YOLDA DÜZÜLSÜN


New York`ta Nükleer Güvenlik Zirvesi`nin öncesinde, ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Janet Yellen, Ekonomi Kulübü`nde konuşuyordu.

"Ekonomiyi desteklemek için kayda değer hareket alanımız var. Faiz artırımında temkinli olunacaktır" dedi, doların değeri düştü...

FED`in bilhassa Rusya politikalarının kabul edilemez olduğu bir sırada, güvercin stratejisini ısrarla sürdürmek istemesi;

Washington`un küresel iktisadî ve siyasî dinamiklere karşı yeni bir hegemon siyasetine yönelişi olarak algılandı...






Küresel iktisadî ve siyasî dinamiklere karşı yeni bir siyaset ne anlama geliyor?

Birincisi: ABD güçlü devletlerin istikrarının küresel istikrarın teminatı olduğunu,

Bu çerçevede Rusya`ya geri adım attırabilmek için finans ve enerji yaptırımlarının yanında gelir dağılımını bozarak dünyayı daha da yaşanmaz hale getiren politikalarının krizleri çözmediğini,

Başta Ferguson olmak üzere bir çok kentte işşiz siyahi gençlerin isyanı ve Avrupa`da şekillenen refah devleti modelinin geriye dönüş belirtilerini neoliberalizmin krizi olarak henüz algıladığını gösteriyor.






İkincisi: ABD`nin terörle mücadele, nükleer güvenlik, Suriye, Irak, İran ve Afganistan gibi meselelerde Rusya ile birlikte çalışmak,

Mesela Çin ekonomisinin mevcut büyüme hızının yavaşlaması halinde dünya ekonomisine olumsuz etkilerini bizzat yükümlenmek mecburiyetinde olduğunu da henüz kavrayıp harekete geçtiğini düşündürüyor.






Üçüncüsü: ABD, elbette Rusya`nın Batı`nın siyasi ve ekonomik yapısını bozmak için yeterince koza sahip olduğunu bilmektedir.

Avrupa doğalgazın kesilmesi konusunda tehdit edilmemektedir ama bunun ileride yaşanabilir durum olarak ortaya çıkması noktasında ABD`nin endişesini gösteriyor.






Dördüncüsü; Bugüne kadar kozlarını tam olarak ortaya koymayan Rusya ve Çin`in işbirliği de ürkütücüdür.

Çünkü Rusya ve Çin, Batı`nın mali sistemine bağlı kalmamak için alternatif mali enstitüler kuruyor...






Beşincisi; En önemlisi ve ABD yönetiminin temel stratejik hedefinin "Rusya ile Almanya arasında bir ittifak yaratılmasını engellemek" noktasıdır.

Bu ABD`nin dünyadaki tek ve tartışmasız süper güç iddiası karşısında Rusya ve Almanya`nın birlik oluşturmasıyla yeni bir süper güç oluşması anlamına geliyor.

Nitekim Rusya`ya uygulanan ekonomik ve siyasi yaptırımların Almanya`ya da zarar verdiğinin hissedilmesi, iki ülke arasında bir eğik düzlemin oluştuğunu gösteriyor.






Halbuki liberalizm karşıtlığı ve Rus milliyetçiliğine dayalı bir ideolojiye sahip olan Rusya;

Devlet Başkanı V.Putin`in kuvvet kullanımı ve tehditkâr propagandalarının karşılığında gerileme içindedir.

Gerilemeye ilişkin bolca kanıt da bulunuyor.

Rusya stratejisinde yüzünü Doğu`ya dönerken Batı`ya karşı da alışılmadık bir savaş açmıştır.

Batı, Rusya`yı caydırabilmek için finans ve enerji yaptırımlarında bulunurken, Rusya`nın ihtiyaç duyduğu Batılı sermaye, teknoloji ve irtibat noktaları ile bağlantısı kesilmiştir...

Üstelik ülkenin bölgesel ve küresel nüfuzunu arttırmak için ihtiyaç duyduğu yumuşak gücü de zayıf kaynaklardan yükseliyor.






Bir zaman petrol fiyatlarındaki artış ekonomiyi canlandırmış, Rusya gelişmekte olan piyasalar arasına girmiştir.

Bugün o büyümeden bahis edilmiyor, Rusya`nın gayrisafi yurtiçi hasılası ABD`nin yaklaşık yedide birine eşit, kişi başına düşen geliri ise 18 bin dolardır ki, bu yaklaşık ABD`ye ait rakamın üçte birine denk geliyor.

Ne kaynaklar ekonomi genelinde verimli bir şekilde paylaşılıyor, ne de yozlaşmış kurumsal ve yasal yapı özel yatırımlara yol açıyor.

Sınırlı da olsa yetenekli insan kaynağı ve başta savunma sanayii olmak üzere sofistike ürün çıkarabilme kapasitesi, sorunları zorda olsa aşabilecek bir potansiyel oluşturuyor.

Etnik bölünme ihtimali bilhassa Kafkasya`da sorun teşkil etmeyi sürdürüyor.






Herşeye rağmen Rusya iç güvenlik, dış tehdit algıları ve komşularının zafiyetleri karşısında fırsatçı bir şekilde hareket ediyor ve başarılı da oluyor.

Bu da Rusya`yı, revizyonist bir yaklaşımla uluslararası statükoyu bozarak diğer revizyonist güçler için katalizör olmayı amaçlayan bir devlet konumuna sokuyor.


Üstelik Rusya`nın nükleer silahları, petrol ve doğalgaz kaynakları, siber teknoloji konusundaki becerileri ve Avrupa`ya yakınlığı ABD ve uluslararası sistem açısından sorun çıkarabilecektir.

Ama belirtildiği üzere ABD için Rusya ile arasında nükleer güvenlik, silahsızlanma, terörle mücadele, Arktika yanı sıra Suriye,Irak, İran ve Afganistan gibi bölgesel meseleler üzerinde ortak menfaatler her şeyin önüne geçiyor.






Bu bakımdan FED`in stratejisi doğrultusunda zorda olsa ABD, Rusya`nın davranışlarını kontrol altında tutarken, Moskova ile uzun vadeli ilişkileri de koruyacak bir strateji tasarlayıp hayata geçirmesi, emperyalizmin umudu sayılıyor...




1.4.2016






























Ahmet Kılıçaslan AYTAR
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.