Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10219
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2294) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (426) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (149) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3432) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (199)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (279)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1681)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 29.04.2017 13:13:32

Kararın asıl ve gizli gerekçesi



Kararın asıl ve gizli gerekçesi
29 Nisan 2017



Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM),  Türkiye`nin ``denetim sürecine´´ alınmasına karar verdi. 
Gerekçe olarak, Türkiye`nin Avrupa Konseyi üyeliği kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi gösteriliyor.
Alınan kararın gerekçesi üzerinde bu konuyu tersinden okumak istiyorum.
Türkiye, tam üyeliğe aday, NATO içinde AB üyesi ülkeleri ile müttefik ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi`nin de kurucu üyesidir.
Türkiye`nin, yükümlülüklerini yerine getirmediği iddia ediliyor. 
Soruyorum:
Peki; AB, Türkiye`ye karşı sorumluluklarını yerine getirmiş midir? 
Türkiye`nin defalarca uyarısına rağmen, Almanya başta olmak üzere AB üyesi ülkeler, Türkiye`yi tehdit eden terör örgütlerine verdiği desteği neden sonlandırmıyor?
Türkiye tarafından aranan teröristleri, neden hâlâ teslim etmiyor?
Bu örgütlerin Almanya, Fransa, Belçika ve Hollanda başta olmak üzere AB sınırları içinde serbest dolaşmaları, yardım adı altında haraç toplamaları ve örgüte militan yetiştirmeleri neden engellenmiyor?
DHKP-C ve PKK resmen bir terör örgütü olarak kabul edildiği halde, Türkiye aleyhindeki faaliyetlerine neden müsaade ediliyor?
Türkiye devletini, silah zoruyla teslim alma adına darbeye kalkışan FETÖ neden korunuyor?
NATO içinde faaliyet gösteren TSK eski mensubu FETÖ elemanları neden teslim edilmiyor? 
Darbe ihaneti ve terörle mücadele konusunda AB,Türkiye`ye destek olmak yerine karşı bir siyasi tavır alması sorumluluklarının gereği midir?
AB, tarafından tam üyelik kapsamında her üye ülkeye hazırlık döneminde yapılan mali yardımlar, Türkiye`ye neden yapılmadı ve neden yapılmıyor?
Tam üyeliğe aday hiçbir ülkeye uygulanmayan fasıl ve şartlar Türkiye`ye neden dayatıldı?
Türkiye-AB ilişkilerinden doğan mali yardım ile serbest dolaşım hakları neden hâlâ verilmiyor?
AB, mülteci sorununu aşmak için Türkiye ile yaptığı anlaşmalara neden sadık kalmıyor?
Vaat edilen mali destek beden yerine getirilmiyor?
Bu soruların cevapları, AB`nin yükümlülüklerini yerine getirmediğini göstermektedir.
Şimdi AKPM`ye soruyorum&8230;
AKPM, bu ve daha birçok konuda aday ülke Türkiye`ye karşı yükümlülüklerini yerine getirmeyen AB için neden harekete geçilmedi, geçilmiyor?
Türkiye`yi yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle cezalandıran AKPM, AB`yi yükümlülüklerini yerine getirmediği için &8216;Denetim Süreci`ne neden almıyor?
Demek ki karar hukuki değil, siyasidir.
Anlaşıldığı üzere, AKPM yine tek taraflı ve siyasi bir karar almıştır. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın ve Türk hükümetinin ``Alınan karar meşru değildir. Bu kararı tanımıyoruz ve bize göre yok hükmündedir´´ açıklamaları bana göre yerindedir.
AB`NİN KABULLENEMEDİĞİ ÜLKE
Batılı emperyalist devletler, Osmanlı`nın son dönemlerinden başlayan &8216;Türkiye karşıtı` politikaları maalesef hâlâ devam etmektedir.
Türkiye`yi kontrol altına alma ve yönlendirme gibi baskıcı politikalarıyla kendi politik konseptlerinin içinde bir yere oturtmaya zorlamaktadırlar.
II. Dünya Savaşı sonrası AB`ye tam üyelik ve ekonomik güç, Türkiye`ye karşı koz olarak kullanılmıştır.
Türkiye, AB`ye tam üyelik ve ekonomik alanlarda işbirliğinin geliştirilmesi konularında üzerine düşeni yapmanın gayreti içinde olmuştur. 
AB ise sürekli yeni şartlar ileri sürerek oyalayıcı, baskıcı ve dışlayıcı olmuştur.
Hatta çoğu kez,  Türkiye`nin egemenlik haklarına müdahale sayılabilecek dayatmalarda bulunmuştur.
Bu tavır ve bakış açılarının sebebi ideolojiktir ve tarihin derinliklerinden gelen kine dayanmaktadır. 
Kısacası; Avrupa hâlâ Türkiye`yi kabullenemiyor. 
Türkiye`nin güçlü bir yönetim sistemine kavuşmasını istemiyor.
Türkiye`yi üreten değil, tüketen, kalkınmış değil dışa bağımlı, batıya muhtaç bir tarım ülkesi ve NATO`nun ileri karakolu görevlisi olarak görmek istiyorlar.
En son olarak AKPM`nin aldığı siyasi kararın asıl ve gizli gerekçesi işte bu bakış açısında saklıdır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.