İsveç ve Finlandiya için Brüksel zirvesi son şans
İsveç ve Finlandiya için Brüksel zirvesi son şans
01 Mart 2023 Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com
Başkan Sayın R. Tayyip Erdoğan, NATO’ya girmek için başvuruda bulunan İsveç ve Finlandiya’ya, terör örgütlerine açıkça destek vermelerinden dolayı kapıyı net bir şekilde kapatması, Batılıları hem endişelendirdi hem de telaşlandırdı.
ABD öncülüğündeki AB ve NATO’nun da içinde yer aldığı ‘Batı Cephesi’nin yönlendirmesi ve baskıları sonucu İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği Türkiye dışındaki üye ülkeler tarafından onaylanmış görünüyor.
Şimdi sıra Türkiye’yi ikna etmeye geldi.
Çünkü Türkiye’nin itirazları ve beklentileri var.
Birçok ülke arabuluculuk ve ikna için harekete geçse de Başkan Erdoğan, 28 Haziran 2022’de Madrid’de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in girişimiyle gerçekleşen üçlü zirvede üç ülke dışişleri bakanlarının imzaladığı mutabakat muhtırasına uyulmasını şartındaki ısrarından dönmemiş olması sonrası ise ABD ve NATO’nun devreye girmesiyle yeni bir safhaya geçilmiş oldu.
Kısa bir zaman önce NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye’de resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Stoltenberg’den hemen sonra ise ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ankara’ya geldi.
Her ikisi de Başkan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Savunma Bakanı Hulusi Akar ile görüşerek Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle tüm müttefiklerin Türkiye için en derin taziyelerini ve desteklerini ifade etmişlerdi.
Ancak onların bu ziyaretlerinin taziye ve destekten çok İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği olduğu ve deprem ile yaklaşan seçim ‘fırsatını’ değerlendirmeye çalıştığı anlaşılmış oldu.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Türkiye deprem felaketi ile kavrulurken, İsveç ve Finlandiya için üyelik onayı isteyen bir tavırla “İsveç ve Finlandiya’nın önemli adımlar attığını düşünüyorum. Ben onaylama zamanlarının geldiğine inanıyorum” şeklinde cümleler sarf etmesi ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in ise “İsveç ve Finlandiya ile NATO görüşmelerine yeniden başlatılması yönünde Türkiye’den destek istiyoruz” açıklaması bunun en bariz örneğidir.
Ancak şimdi bazı tavizler veriliyor ve yumuşak bir yaklaşımla Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntılı süreçten yararlanarak bir geçiş planlanıyor.
Çünkü Türkiye’nin onayı olmadan İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği ciddi bir sıkıntı olacak ve NATO kendi içinde bir tartışmanın içine sürüklenmiş olacak.
Bu gerçekten hareketle çok ince bir diplomasi ve yumuşak bir yaklaşım ile bazı tavizlere razı olunacağı yönünde mesajlar dikkat çekiyor.
Türkiye’nin, NATO içinde tüm sorumluluklarını yerine eksiksiz getirmenin uğraşı içinde olduğu bir gerçektir. Ancak NATO’nun Türkiye’ye karşı sorumluluklarını yerine getirdiği ise söylenemez.
Türkiye’nin beklentileri ise aslında NATO’nun kuruluş felsefesine uygun olan terörle mücadelede müttefiklerin ortak hareket etmesidir.
Ancak ne hazindir ki, bugün NATO’nun kurucu üye devletlerinin bazıları bir terör örgütünü bahane ederek diğer bir terör örgütünü kendi çıkarları yönünde diğer bir NATO üyesi ülkeye karşı kullanmak üzere desteklemektedir.
Türkiye yıllardır bu yanlıştan vaz geçilmesi yönünde uyarı ve çağrılarını tekrarlıyor.
Bugün İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda yaşanan sorun bunun bir sonucudur.
ABD, Kur’an-ı Kerim’in yakılması ve Türkiye karşıtı protestolar nedeniyle durdurulan İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılım görüşmelerinin yeniden başlamasını istedi.
Türkiye’nin sert tavrı ve haklı şartları karşısında ABD hem pazarlık kapısını araladı hem de İsveç ve Finlandiya’ya mutabakat şartlarının en azından Türkiye’yi rahatlatacak düzeyle kabul edilip uygulamaya konması konusunda baskısını artırılması üzerine görüşmelerin yeniden başlamasına Türkiye onay vermiş oldu.
Tüm bu girişimler sonucu Türkiye’ye verilecek tavizler muvacehesinde ‘3. Daimi Ortak Mekanizma Toplantısı’ 9 Mart’ta düzenlenecek.
Bu görüşmenin detayları, dramatik çizgileri, atmosferi ve mesajları henüz açıklanmasa da Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “NATO üyeliği konusunda taahhütler var. Bizim bu adımları görmeden İsveç’in NATO üyeliğine evet dememiz mümkün değil” açıklamasının önemli ölçüde karşılık bulacağı anlaşılmaktadır.
İsveç ve Finlandiya’da Türkiye’nin onayını alma adına yasal bazı değişikliklere gitmek zorunda kalması ile ABD’nin Türkiye’ye karşı sert tavrını yumuşatması ve bazı konularda pazarlık kapısını aralamış olması Türkiye’nin gelinen noktada gücünü göstermektedir.
Ancak Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’ya NATO üyeliği konusunda onay vermesi, Brüksel görüşmelerinden çıkacak neticeye bağlıdır.
Türkiye imzalanan mutabakata uyulmasını istiyor, şimdi sıra İsveç ve Finlandiya’da…
İmzalarına sahip çıkarlar ise kazanan onlar olacak…
Bekleyelim görelim..
|