Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10218
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2294) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (426) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (148) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3432) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (199)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (279)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1681)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Prof. Dr. Ata ATUN, Kıbrıs İlim Ün - (Ziyaretci) 28.11.2020 13:37:45

İrini Operasyonu Sorumlularına Türkiye Tutuklama Emri Çıkartmalı

İrini Operasyonu Sorumlularına Türkiye Tutuklama Emri Çıkartmalı
Prof. Dr. Ata Atun, Kıbrıs İlim Üniversitesi

Avrupa Birliği Deniz Kuvvetleri Akdeniz İRİNİ Operasyonu (EUNAVFOR MED İRİNİ) Birleşmiş Milletler’in Libya`ya silah kısıtlaması uygulaması amacıyla 31 Mart 2020’de başlatılmıştı. Avrupa Birliği sorumluluğundaki bu askeri operasyon, AB Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası (CSDP) çatısı altında. Gerektiğinde deniz operasyonlarında hava, deniz ve uydu unsurlarının tümü aynı anda veya ayrı ayrı kullanılmakta.
Karargâh İtalya`nın Roma şehrinde bulunuyor.
Operasyona Yunanistan, Fransa, Lüksemburg, Polonya ve Almanya çeşitli deniz ve hava unsurlarıyla katılıyor.
Operasyonun açıklanan amaçları kapsamında, Libya açıklarında gemilerin denetlenmesi, yasa dışı petrol ticareti hakkında veri toplanması ve Libya Sahil Güvenlik güçlerine eğitim verilmesi ile insan kaçakçılığı gibi suçları işleyen örgütlerle mücadeleye katkı sağlanması hedefleniyor.

Bunlar, kısa adı “Akdeniz İrini Operasyon”unun kuruluş ve faaliyet amaçları olarak sıralanırken, korsanlık bu kurumun, amaç ve faaliyetleri içinde yer almıyor.

Dolayısıyla Yunan bir komutanın sevk ve idaresi ile gerçekleştirilen İrini Harekatı`nda, görevli bir Alman fırtakeyninin, 23 Kasım 2020 Pazartesi günü Türkiye`den Libya`ya gıda ve boya gibi muhtelif maddeler taşıyan Türk bandıralı “Roseline A.” ismi ile kayıtlı kargo gemisini, Doğu Akdeniz`de Bayrak devletinden ve gemi sahibi şirketten izin almadan durdurması/arama yapması “Uluslararası Deniz Hukukuna” ve “Uluslararası Hukuka” aykırıdır.

Şöyle ki;
1- Bayrak devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili biriminden onay ve yanıt alınmadan gemiye izinsiz ayak basılmıştır.
2- Gemi sahibinin onayı alınmadan gemiye izinsiz olarak ayak basılmıştır.
3- Uluslararası Hukuka aykırı olarak Türkiye`den Libya`ya gıda ve boya gibi muhtelif maddeler taşıyan Türk bandıralı gemiyi Doğu Akdeniz`de durdurarak saatlerce arama yapılmıştır.
4- Türk bandıralı geminin personelinin çektiği görüntülerde ve geminin güvenlik kamera kayıtlarında Alman askerlerinin, personele yönelik sert müdahalesi tespit edilmiştir.
5- Geminin Libya`ya yönelik silah ambargosunu ihlal ettiğinden şüphelenildiğinin ve arama görevinin Roma`daki İrini Operasyon Merkezi`nden verildiği resmen açıklanmıştır.

Bu koşullar altında Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin yapması gereken;
1- Operasyon Komutanı Tuğamiral Fabio Agostini,
2- Operasyon Komutan Yardımcısı Tuğamiral Jean-Michel Martinet,
3- Kuvvet Komutanı Theodoros Mikropoulos hakkında Uluslararası “Avrupa tutuklama emri” çıkartılmasıdır.

Bu şekilde Türkiye Cumhuriyeti’nin Uluslararası Hukuk çerçevesinde haklarını arayacağı ve hukuka aykırı yapılan işlerde konunun her zaman mahkemeye götürüleceğinin mesajını verilmelidir.

Ki; Türkiye’nin AET ile 12 Eylül 1963 tarihinde imzaladığı Ankara Anlaşması ve 1970 yılında imzalanmış olan Türkiye ve AET Anlaşma`nın Ek Protokolü, Ek Protokol ve Ortaklık Konseyi Kararları ile birlikte AET hukukunun bir parçası olduğunu kabul etmesinden sonra Avrupa Adalet Divanı, AET üye devletlerine saygı ve AET yasaları gereğince Türk vatandaşlarına ve işletmelere özgü haklar vermeye karar vermiştir.

Avrupa tutuklama emri, Avrupa Birliği’ne (AB) üye 28 ülke arasında herhangi bir şüphelinin tutuklanması, mahkemeye çıkarılması ya da gözaltına alınmasına izin veren hukuki bir düzenlemedir. Türkiye Cumhuriyeti aday ülke olarak Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin çıkardığı tutuklama emirlerini, tüm AB sınırları içerisinde uygulatabilir. Tutuklama emri, gözaltına alınma ve gerekli görülmesi halinde talepte bulunan ülkeye suçluların iadesini öngörmektedir.

Ankara Anlaşması ve Ek Protokolüne göre, Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Tutuklama Emri çıkartma yetkisine sahiptir. Sahip olmadığı iddia edilse bile, yeni bir tartışma, hukuk ve haklılık kavramı yaratacaktır.

Prof. Dr. ATA ATUN
Kıbrıs İlim Üniversitesi, Dekan
KKTC III. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.